Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/325 E. 2020/292 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/325 Esas
KARAR NO : 2020/292

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2019
KARAR TARİHİ : 08/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket tarafından … marka … model … IMEI numaralı telefon … numaralı 06/04/2017 tarihli sevk irsaliyesi ile taşınmak üzere davalı yana teslim ettiğini, fakat taşımaya konu ürün alıcısına teslim edilmediğini, bu sebeple müvekkili şirket davalının genel merkezine 07/08/2017 tarihinde Hasar/ Kayıp tazmin talep yazısı sunulmasına rağmen söz konusu yazının da cevapsız bırakıldığı ve taşıma konusu eşyanın akıbeti hakkında bilgi verilmediği gibi zararın tazmini de gerçekleştirilmediğini, 02/08/2018 tarihinde davalı aleyhine kargıda kaybolan ürünün bedelinin tazmin amacıyla icra takibi başlatıldığı, ancak bu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, itirazın kaldırılması için 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk yoluna başvurulmasına karşına anlaşma sağlanamaması üzerine işbu dava ile itirazın iptaline karar verilmesini talep etme gereği hasıl olduğunu, taşıma konusu eşyanın göndericisi müvekkil şirket tarafından ücret karşılığında taşıyıcıya verildiği ve bu kapsamda taraflar arasına bir taşıma sözleşmesinin kurulduğunu, TTK 875. Maddesi uyarınca taşıyıcı eşyanın zıyanından hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olduğu, davalının tüzel kişi tacir olduğu ve TTK 18. Maddesinin 2. Fıkrasında düzenlenen ” her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli,bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. ” Düzenlemesi gereği sorumluluklarının bilincinde hareket ederek taşımayı üstlendiği eşyayı alıcısına zamanında teslim etmekle yükümlü olduğunun kabulü gerekeceğini, eşyanın yukarıda açıklandığı üzere kargoda kaybolması üzerine, dava dışı müşterisi tarafından Tüketici Hukuku mevzuatı kaynaklı talepler ileri sürüldüğü ve müvekkili şirket bu talepleri karşılamak zorunda kalarak ürün bedelini müşteriye ödediğini, somut olayda davalının ve/veya TTK 879. Maddeleki kişilerin zararın meydana gelmesinden pervasızca veya kasten hareket ettikleri, zira müvekkili şirketin tüm iyi niyeti ile kargoya verdiği ürünün akıbetinin öğrenmek istemiş ancak davalı yanca hiçbir zaman bilgi verilmediği ve sürecin bu noktaya uzadığını, ayrıca taşıma işine konu ürünün teknolojik bir ürün olduğu da göz önüne alındığından bu işin gereken hassasiyetle tapılmadığını, ayrıca müvekkili şirketin telefonun tüm bedelini ve hatta daha fazlasını dava dışı tüketiciye ödediği de izahtan vareste olduğunu, ayrıca belirtmek gerekir ki davalı yana karşı başlatılan ilamsız icra takibinden önceki tarihte gönderilen Hasar/ Kayıp Talep yazısının ekine telefon faturası sunulduğunu, bu açıdan müvekkili şirketin icra takibi ile talep ettiği alacağın likit bir alacak olduğunu, davalı aleyhine %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, müvekkili şirketin fazlaya ilişkin her türlü talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla, … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas dosyasındaki itirazın iptaline, takibin devamına, vekalet ücreti ile yargılama masraflarının karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı yan, … numaralı kargo gönderisinin taşıma esnasına zayi edildiğinden bahisle dava açtığını, ancak davasının belirttiği … şeklinde tek harf ile başlayan kargo fatura numarasını olmadığı, zira kargo fatura numaralı ilk iki hanesi harf hanesi harf olacak şekilde olduğu, dolayısı ile davacının davaya konu ettiği böyle bir gönderi sistemlerinde bulunmadığını, davacı yan ilk iki hanesi harf olacak şekilde bir gönderi numarasını verdiği takdirde gerekli araştırmalar yapılabileceğini, taşıma işlerinde doğan istemler gerek 6102 sayılı gerek 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu gereği 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, bu yönde taraf oldukları emsal kararları da mevcut bulunduğunu, bu yüzden zamanaşımı gözetilerek davanın reddini talep ettiklerini, davaya konu edilen taşımanın fatura numarasını bildirmeklerini, hak kaybına uğramamak adına ise esasa ilişkin beyanlarını sunduklarını, talep edilen tazmin talepleri fahiş olup TTK hükümleri uyarınca taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibi benimsendiğini, sorumluluk sınırları TTK m.882/1 gönderinin tamanında zıyaı veya hasarı halinde 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğunu, ancak bu sorumluluk sınırı aşmadığı takdirde yine tazminat hesabında alınacak TTK 880/1 uyarınca taşıyıcı eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplandığını müvekkilinin mezhur taşımada herhangi bir kusuru olmadığından tazmin mükellefiyeti de bulunmadığı, dava dışı … adlı kişiye ait olduğu ileri sürülen taşıma konusu ürünün davacıya tamir maksadı ile gönderildiği ve buna rağmen davacının ” Sıfır” ürün bedeli talep ettiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava dilekçesi ekinde bulunan ve taşıma tarihinden 2 yıl öncesine dayanan ürün faturası dayanak yapılarak tazminat talep edildiği, dava dışı …’in 2015 yılında aldığı ürünü tamir maksatlı gönderdiğini, zaten Ek-1 olarak sunulan faturada da Aksesuar yok yazdığı sıfır bir ürünün aksesuarının eksik olmasının düşünelemeyeceğini buna rağmen sıfır ürün bedeli talep etmenin haksız ve hakkaniyetsiz bir talep olduğunu, taşımaya ilişkin belgeler fatura davacı yanın fatura numarasının bildirilmesi akabinde sunulacağını yukarıda arz ile izah edilen ve yargılama esnasında ortaya çıkacak nedenlerle haksız davanın külliyen reddine davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ile vekalet davaya yana yükletilmesine karar verilmesin talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının göndericisi olduğu ürünün davalı vasıtasıyla taşınması sırasında kaybolduğu iddiasıyla ürün bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vakii itirazın İİK 67 maddesi doğrultusunda iptali talebi davasıdır.
Mahkememizce dosya kapsamı ve tarafların ticari defterleri incelenerek rapor hazırlanmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 10/02/2020 tarihli raporda; davalı yana ait “Ambar Tesellüm Fişi” ve “Gönderi Sorgulama Çıktıları” olduğu görülmesine karşın söz konusu dökümanların tam tespit yönünden yetersiz kaldığı, davacı yan, yurt içi taşımasına ilişkin ” Ambar Tesellüm Fişi” nin okunaklı bir nüshası ile taşımaya ilişkin ” Taşıma- Hizmet Faturası ” nı dava dosyasına sunması halinde taraflar arasında çelişme konusu olan emtia- kargının yurt içi taşıma yapmak üzere davalı yanın davacı yandan tesellüm edip etmediği taşıma yapmak üzere teslim aldı ise alıcısına teslim edip etmediği konusunda yapılacak inceleme ve tespitler neticesinde, Türk Ticaret Kanunu hükümleri kapsamında değerlendirilerek Ek- rapor olarak sunulması hususlarının sayın mahkemenin takdirinde olduğu olduğunu bildirildiği görülmüş, rapor taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiş, davacı vekilinin rapora itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamı ve tarafların ticari defterleri ve rapora itrazlar incelenerek ek rapor hazırlanmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi tarafından sunulan 29/06/2020 tarihli ek raporda; kök raporda sunulan görüş ve kanaati değiştirecek herhangi bir yeni bilgi ve belgeye rastlanılmadığını bildirdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafından davalı şirkete taşınmak üzere bir adet telefon emtiasını alıcıya teslim etmek üzere verildiği ve daha sonra taşıma sırasında davalı tarafından kaybedildiği iddia edilmiş ise de, dosyaya sunulan bilirkişi ek ve kök rapordan anlaşılacağı üzere, taşımaya konu ambar tesellüm fişinin ve gönderi sorgulama çıktılarının silik fotokopi olması ve mahkememizce talep edilmesine rağmen davacı tarafından aslının sunulamadığı, sadece dosyada mübrez fotokopilerden taşımaya ilişkin içeriğin, davaya konu emtianın davalı tarafından teslim alınıp alınmadığının ve akıbetinin tam anlaşılamadığı ve dolayısıyla davacının davalıya teslim etmek üzere verdiği emtiaların dava konusu telefon olup olmadığı, ve hangi tarihte verildiği ispat edilemediğinden, davalının kusurlu olup olmadığı da anlaşılamamış olup davanın reddine karar verilmiştir. Ayrıca davacının takipte kötü niyetli olduğu hususunda kanaat oluşturacak bir delil olmadığından davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın reddine,
-Davalının kötü niyet tazminatının reddine,
2-Karar ve ilam harcı 54,40-TLnin peşin alınan 44,40-TL den mahsubu ile bakiye 10,00 -TL nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 1.998,00TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
4-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabuluculuk ücreti olarak Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere karar verildi.08/09/2020

Katip
e-imza

Hakim
e-imza