Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/291 Esas
KARAR NO : 2021/62
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 23/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle : Müvekkili ile davalı arasında cari hesap ilişkisi olduğu ve cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı … 7. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını,davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline,takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … İcra Müdürlüğü’nün yetkisiz olduğunu, taraflar arasındaki satın alma anlaşmasının cari hesaptan kaynaklandığından TBK’nun 89 gereği … İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia etmesinin hukuka aykırı olduğunu, tarafların tacir olup ihtilafın ticari ilişkiden kaynaklandığını, tartışmasız olması ve 01/06/2013 tarihli satın alma sözleşmesinde yetki sözleşmesi ile İstanbul Merkez mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılıp itirazın iptali davasının da yetkisiz mahkemede açıldığını beyanla davanın yetkisizlik nedeniyle reddini talep etmiş, duruşmadaki beyanında taraflar arasındaki satın alma anlaşması nedeniyle ürünlerin istanbulda teslim edildiğini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının, cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Dava … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … EK sayılı yetkisizlik kararıyla Mahkememize tevzi edilmiştir.
Davacı yan vekili vasıtası ile 29.06.2017 tarihinde davalı aleyhine … 7. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında 135.219,43 TL asıl alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek Yıllık (%9,75) reeskont avans faizi, icra harç ve giderleri ve vekâlet ücreti ile birlikte tahsilini talep ettiği, davalı borçlunun 24.07.2017 havale tarihli dilekçesi ile karşı tarafa takibe konu olabilecek muaccel bir borcunun bulunmadığını, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği görülmüştür.
Dosya davacı tarafın ticari defterleri incelenerek rapor hazırlanmak üzere … 3. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış 30/03/2020 tarihli raporda özet olarak; Davacı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin, davalı şirketten 135.143,37 TL alacaklı olduğu, söz konusu faturaların 01/06/2013 tarihli hangi hükümlerine dayanılarak düzenlendiği ve teslimi konusunda bilgi ve belge bulunmadığı, yönünde rapor sunulmuş, sunulan rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce dosya talimat raporu, tüm dosya kapsamı, tarafların ticarei defter kayıtları incelenerek, rapor hazırlanmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 21/09/2020 tarihli raporda özet olarak; incelenen davacı şirkete ait 2013-2014-2015 yılı ticari defterlerinin açılış kapanış tasdik/beratların yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı yan ticari defterleri sayın mahkemenin talimatıyla … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından incelendiği, rapor sonucunda davalının kendi ticari defter kayıtlarına nazaran davacı yana 135.143,37 TL borçlu göründüğünün belirlendiği, 29.06.2017 takip tarihi itibariyle davacı yanın kendi kayıtlarına nazaran davalı yandan 135.219,43 TL alacaklı olduğu, arasındaki farkın ise davacı yan tarafından düzenlenen 06.03.2014 tarihli 31,55 TL tutarlı Fark Faturası – 05.03.2014 tarihli 21,32 TL tutarlı Fark Faturası – 25.08.2013 tarihli 23,19 TL tutarlı Fark Faturasından kaynaklandığı, bu faturaların davalı yana tebliğ edilip edilmediği hususunun dava dosyası içerisinde yer alana belgelerden tespit edilemediği, davacı yanın düzenlemiş olduğu faturaların dayanakları ve hesaplama metodolojisi tespit edilememekle birlikte düzenlenen faturaların, “anlaşma” da yer verilen tanımlamalar kapsamında olduğu, söz konusu faturaların tutarlar açısından yerindeliğinin değerlendirilmesi uzmanlık alanımız dışında kaldığından bu yönde bir inceleme yapılamadığı, bu anlamda takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacı yanın “Ticari Şartlar Anlaşması” çerçevesinde düzenlediği anlaşılan faturaların yerindeliği hususunda ispat yükünün davacı yan üzerin olması halinde, söz konusu faturalarda yer verilen tutarların dayanakları ve hesaplama metodolojisinin davacı yan tarafından dosyaya sunularak, sunulan bilgi ve belgelerin bir sektör bilirkişisi marifeti ile incelenmesi gerekeceği, davalı yanın 22.06.2020 tarihli itiraz dilekçesinde yer verdiği şekli ile davaya konu faturaların düzenlenmesine dayanak olarak gösterilen “satın alma anlaşması” ve diğer belgelerin usulsüz olarak düzenlendiği yönündeki itirazlarının mahkemenin takdirinde olduğu, yönündeki tespit ve değerlendirmelerini mahkememize sunmuştur. Sunulan rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her iki tarafın taciri olan davacı ve davalı şirket arasında Satın Alma Anlaşması akdedildiği, söz konusu anlaşmada her iki tarafın kaşe ve imzalarının yer aldığı ayrıca daha sonra taraflar arasında Ek Protokol düzenlendiği ve ek protokolün de davalı tarafından kaşe atılarak imzalandığı, dava konusu sözleşmelerin konusunun, davacı tedarik şirketine ait ürünlerin, davalı şirkette satılması olduğu, bu satım işlemi doğrultusunda davacı tarafından davaya konu faturaların düzenlendiği, her ne kadar davalı tarafından dava konusu sözleşmenin genel işlem koşulu içeren sözleşme olduğu iddia edilmiş ise de davalı tarafın dava konusu hizmetlere ilişkin fatura kalemlerine ilişkin sözleşmenin basiretli tacir sıfatıyla kabul ederek imzala imzalandığı, faturalara konu ücret kalemlerinin taraflar arasındaki sözleşme hükümleri kapsamında düzenlendiği, taraflarca fatura fark kalemlerinin sözleşme ile kabul edilmiş olduğu anlaşıldığından, davaya konu faturaların davacı şirket defterlerine kayıtlı olup davalı tarafından itiraz edilmediği ve davalı tarafından fatura bedellerinin ödendiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığından, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm altına alınan alacak likit ve belirlenebilir olduğundan, hüküm altına alınan alacağın %20’ı üzerinden hesaplanan 27.043,88 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KABULÜNE;
-Davalının … 7. İcra dairesinin … esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takiplerin kaldığı yerden aynı şartlarda devamına,
-Hüküm altına alınan alacağın %20’ı üzerinden hesaplanan 27.043,88 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 9.236,83 TL’den peşin alınan 2.309,21TL harcın mahsubu ile kalan 6.927,62 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 904,45 TL posta ve tebligat masrafı, 2.150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.054,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 16.795,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın, talep halinde karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
¸
Hakim …
¸