Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/251 E. 2022/567 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/251 Esas
KARAR NO : 2022/567

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/04/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;”….12/09/2018 günü davalı …’ın kullanmış olduğu … plaka sayılı araç ile … Caddesinde ara sokağa geçeceği sırada trafikta duran aracın aniden ve kontrolsüz bir şekilde hareket geçirerek …’a çarptığını ve …’un yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinin dava konusu kazada ağır yaralandığını, bu kaza nedeniyle … Devlet Hastanesi’nden alınan sağlık raporunun bulunduğunu, davalının sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … poliçe numarası ile … Sigorta :Ş. Tarafından ZMMS’nin bulunduğunu, kaza sonrasında davacının sigorta şirketine başvurularak tedavi bakım giderleri ile işgücü kaybı kazanç kaybı talep edilmesine rağmen sigorta şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava konusu kazada davacıya atfedilecek bir kusurun bulunmadığını, kazaya ilişkin tutulan kaza tespit tutanağının tarafların kusuruna yönelik somut bir değerlendirme niteliği bulunmadığını, davacının kaza sebebiyle %34 oranında iş gücü kaybına ve kazanç kaybına uğradığını, kazaya sebebiyet veren …plakalı aracın ve davalı araç sürücüsü … adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davalı …’ın 12/09/2018 tarihinde …plakalı araçta seyir halindeyken davacıya çarparak yaralanmasına sebep olması sebebiyle davacının tedavi bakımı ve maluliyet sebebiyle uğradığı kazanç kaybı için fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla tedavi giderleri için 50,00-TL, bakım ve ulaşım masrafları için 50,00-TL ve iş göremezlik ve iş gücü kaybı için ise 900,00-TL olmak üzere şimdilik toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ( davalı … için sorumluluğu poliçe limiti il sınırlı olmak kaydıyla) davacı müvekkilinin yaşadığı kaza sebebiyle uğradığı elem ve ızdırap nedeniyle 25.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine…”karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle;”….Müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun bedeni zararlarda 360.000,00-TL azami poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, teminat limiti bildirmenin davayı kabul anlamına gelmediğini, manevi tazminat taleplerinin Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi teminatı dışında olduğunu, zorunlu trafik sigortasının bir meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazmininin esas olduğunu, aleyhe hüküm kurulacak olması halinde SGK tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkili şirketin sorumluluğundan tenzilini, kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre rapor alınmasına, tazminat oranı ve miktarının tespiti için, yukarıdaki hususlar tamamlandığında Hazine Müsteşarlığı Aktüerler Sicili’ne kayıtlı aktüer bilirkişiden TRH 2010 Mortalite Tablosunda yer alan verilere göre rapor düzenlenerek gerçek zararın tespit ettirilmesine, davaya yönelik tüm beyanlarının dikkate alınması suretiyle, davanın reddine ve ihbar edilen sıfatıyla müvekkili şirket yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına….” karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış , duruşmalara katılan davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tanık anlatımları, İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun …sayılı maluliyet raporu, İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 10/01/2022 tarih 19221 sayılı raporu,… 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun … sayılı maluliyet raporu,Kusur bilirkişisi… tarafından sunulan 05/12/2021 tarihli rapor,Kusur bilirkişi heyeti tarafından sunulan 27/05/2022 tarihli rapor, 20/07/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan yaralanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tanık … duruşmada, “Davacı benim eşim olur. Eşim hurda işiyle uğraşıyordu. Kaza esnasında ben eşimin yanında değildim. Ters yönden gelen araç eşime çarpmış, eşim yaralandı, 6 ay süreyle hiç çalışamadı daha sonra çalışmaya başladı ancak özellikle kolunda güç kaybı meydana geldi. Eşimin kaza tarihine kadar ortalama aylık geliri 10.000 TL civarındaydı şuan ortalama 2.000 TL gelir elde edebiliyor. Kaza meydana geldiği dönemde ev almış olmamızdan kaynaklı borçlarımız vardı. dedi.. Beyanı okundu. İmzasıyla onayladı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … duruşmada “Ben davacının abisinin eşi oluyorum. Davacı hurda işiyle uğraşıyordu. Kaza esnasında davacının yanında değildim. Memleketteydik. Kazayı haber alınca …’a geldik. Davacının açık yaraları vardı. Bu olay nedeniyle ameliyat oldu. Bir süre tedavi gördü ve 5-6 ay süreyle çalışamadı. Daha sonra çalışmaya başladı ancak kolunda güç kaybı olduğunu söylüyor. Bu olay öncesinde aylık 6.000-7.000 TL civarında gelirinin olduğunu biliyorum. O dönemde ev almışlardı. Borç ödüyorlardı. Bu olay nedeniyle kolunu eskisi gibi kullanamadığı için gelirinin de azaldığını biliyorum. Kazanın meydana geldiği yerde araç girişi yasağı var. Kazadan 1 hafta sonra olay yerini gördüm. dedi. Beyanı okundu. İmzasıyla onayladı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … duruşmada “Davacı benim dayım olur. Kaza esnasında dayımın yanında değildim. Dayım bu olay nedeniyle ameliyat oldu, 6 ay süreyle de hiç çalışamadı. Dayım hurdacılık işiyle uğraşıyor. 6 aylık sürenin sonunda tekrar çalışmaya başladı ancak kolunda güç kaybından dolayı eskisi gibi çalışamadı. Bu olay öncesinde dayımın aylık ortalama geliri 7.000-9.000 TL aralığındaydı. O dönemde ev almışlardı. Borç ödüyorlardı. Bu olay sonrasında dayımın ortalama aylık geliri 2.500-3.000 TL civarında olmaya başladığı için evinin borcunu ödemekte de zorlandılar. Kaza mahallini de biliyorum. Oraya araç girişi yok. Ben çocuklarımla oradan geçmekten zorlanıyorum. Halen de kaza mahalline 4 dk. Mesafede oturuyorum. Bu sebeple kaza mahallini biliyorum. Araç girişi yok dedim ancak yanlış ifade ettim tek yönlü araç girişi var, dar bir yol dedi. Beyanı okundu. İmzasıyla onayladı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Adli Trafik Uzmanı … 14/10/2020 tarihli raporunda özetle:”…Kazanın; Gündüz vaktinde, kuvvetli sağanak yağmurlu havada ve kavşak başında; aracın seyir yönüne göre ….’ den sola dönüş yapılabilen ve işaret levhası bulunmayan yerde, …girişinde ve yaya geçidinden yaklaşık 2 m. önce meydana geldiğini davacı yayanın yakınında bulunan yaya geçidini tercih etmediği, aracın seyrine göre karşı yönden taşıt yolu üzerinde, koşarak ve koluyla kafasını tutarak geldiğini, yolun büyük bölümünü ve kaldırıma çıkmaya yaklaşık 1 metre kaldığı esnada, karşı yönden gelen ve sol tarafa dönüş yapan aracın sol ön far kısmıyla hafif çarpmasına uğradığı ve aracın sol far kulağının hafif çıktığı, önemli bir hasar meydana gelmediğinin anlaşıldığını, davacı yayanın kavşak başından karşıya geçmeye çalıştığını, ancak yakınında bulunan yaya geçidini tercih etmediğin ve koşarak karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı esnada kural ihlalinde bulunduğunu, yolu etkili biçimde kontrol etmediğini, trafik güvenliğini tehlikeye soktuğunu, karşı yönden gelen ve sola dönüş yapmak için duraklama halinde olan aracın olası hareketlerine karşı etkin tedbir almadığını, dikkat ve özen yükümlüğülüğünü yerine getirmediğini ve %50 oranında kusurlu olduğununu değerlendirildiğini, öte yandan davalı sürücü … hakkında açıklanan güven ilkesi de inceleme yapıldığını, anılan şartlarda kavşak başında ve yaya geçidi yaklaşımında seyreden sürücü tarafından kavşak başında aracın seyir yönüne göre yolun sağ tarafından sol tarafına hafif koşarak geçmeye çalışan bu esnada taşıt yolunun büyük çoğunluğunu geçen ve geçişini tamamlamak üzere olan davacı yananın bu girişiminin dikkatli ve basiretli bir sürücü tarafından önceden görülebilir ve tedbir alınması halinde kazanın önlenebilir olduğunun düşünüldüğünü, bir başka bir ifadeyle kavşakta kendisine hitap eden yönden herhangi bir işaret levhası bulunmayan yerde sola dönüş yapan ancak kavşak başında karşı yönden gelen ve taşıt yolu üzerinde tehlike altında bulunan yaya varken aracın sürmeye devam eden ve geçişini tamamlamak için kaldırıma çıkmak üzere olan yaya çarpan davalı sürücü …’ın trafik kurallarını ihlal ettiğini, sola dönüş yaparken dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği ve %50 oranında asli kusurlu olduğunu, tarafların eşit derecede %50 oranında asli kusurlu olduklarının değerlendirildiğini, açıklanan nedenlerle … Cumhuriyet Başsavcılığınca görevlendirilen …’in bilirkişi raporuna ve sigorta görevlisi Yakup Sezgin’in düzenlediği rapora edilmediğini, kaza tarihinde … plakalı kamyonetin KZMS sigortası olan davalı …Ş’nin ise kurallar gereği araç sürücüsü davalı …’ın kusuru oranında ve sigorta kapsamında sorumlu olduğunun değerlendirildiğine…” yönünde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi …tarafından dosyaya sunulan 05/12/2021 tarihli raporda özetle:”… plakalı davalı kamyonet sürücüsü …’ın davacı mağdur yaya …’un yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 75 oranında asli derecede kusurlu
olduğunu, mağdur davacı yaya …’un kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 25 oranında tali derecede kusurlu olduğu..” yönünde görüş bildirilmiştir.
İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarih … sayılı raporunda özetle:”….Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki kamyonet ile seyir halindeyken yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, kavşak başı ve yaya geçidi mahallinden karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayaya ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, olay mahalline geldiğinde trafik yoğunluğu nedeniyle durakladığı akabinde tekrar harekete geçerek sola doğru dönüş manevrası yapmak istediği sırada sağ tarafından kaplamaya girerek karşıdan karşıya geçmeye çalışan ve yolun büyük bir kısmını kateden yayaya önlemsizce çarptığı olayda asli kusurlu olduğu, davacı yaya … kavşak başı ve yaya geçidi mahallinden karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı sırada meydana gelen olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı, olayda Davalı sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’un kusursuz olduğu..” yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosyada mevcut kusur raporları arasında çelişkinin giderilmesi amacıyla dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 27/05/2022 tarihli raporda özetle:”….Davalı … şirketine Trafik sigortalı,… plaka numaralı kamyonetin maliki ve sürücüsü, davalı …’ın hatalı sevk ve idaresinin, birinci (asli) derecede ve takdiren %75 (oranında etkili bulunduğu, davacı yaya …’un hatalı davranışının ise, ikinci (tali) derecede ve takdiren % 25 (yüzde yirmibeş) oranında etkili olduğu…” yönünde müşterek görüş bildirilmiştir.
İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 07/05/2021- 8606 sayılı maluliyet raporunda özetle:”… mevcut belgelerden okunabildiği kadarına göre …’un 12/09/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik dikkate alındığında, Kas-İskelet Sistemi, Üst Ekstremiteye ait sorunlar, omuz eklemi hareket kısıtlılığı, üst ekstremite özürlülük oranı (%4+%5+%1+%1) %11 olduğunu, kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %7 (yüzdeyedi) olduğunu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının fiziki muayenesi de yapılarak maluliyet raporu tanzimi için dosya Adli Tıp Kurumuna tevdi edilmiş, İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun …sayılı maluliyet raporunda özetle:”……’un 12/09/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Üst Ekstremiteye ait sorunlar, omuz eklemi hareket kısıtlılığı, Şekil 2.10, Şekil 2.11 ve Şekil 2.12’ye göre üst ekstremite özürlülük oranı %10 olup Tablo 2.3’e göre; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %6 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Aktüerya bilirkişisi … tarafından dosyaya sunulan 20/07/2022 tarihli raporda özetle:”…Davacı …’un 12.09.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrası; 4 aylık geçici iş göremezlik dönem gelirine, sürücünün %75 kusur oranının yansıtılmasıyla zararının 5.055,68 TL, %6 maluliyet dönemi için sürekli iş göremezlik- efor kaybına ilişkin gelirine sürücünün %75 kusur oranının yansıtılmasıyla zararının 80.016,49-TL olmak üzere davacının toplam maddi
zararının 85.072,18 TL olacağını, -… plakalı araç, davalı …Ş. tarafından, Karayolları Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin tanzim edildiğini ve sigorta poliçesinde davalı … şirketi tarafından verilen üst limitin kişi başı ölüm ve sürekli sakatlık teminatı 360.000,00 TL olduğu, sigorta şirketinin cevap dilekçesinin tarihinden sonraki 8 işgünü 15.11.2018 tarih olduğu, sorumluluk, temerrüt tarihi, manevi tazminat ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda
takdirin mahkemeye ait olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili UYAP üzerinden sunduğu 15/08/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle:”….Fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, başlangıçta 900 TL olarak talep edilen iş görmezlik dönem geliri ve iş göremezlik efor kaybı, bilirkişilerce 85.072,18 TL hesaplandığından, taleplerini 84.172,18 TL tutarında artırarak, iş görmezlik dönem geliri ve iş göremezlik efor kaybı taleplerini 85.072,18 TL olarak ıslah ettiklerini, 31.12.2018 tarihinde davalı … şirketine başvuru yapıldığından, bu tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte, 85.072,18 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, (davalı … için sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere), davacı müvekkilin, davaya sebep kaza sebebiyle, % 6 oranında malül hale gelmesi kusurun karşı tarafta olması, kaza sebebiyle yaşadığı elem ve ızdırap nedeniyle 25.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, (davalı … için sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, muhakeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini…”talep etmiştir.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazalının kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 12/09/2018 tarihinde davalı …’ın kullanmış olduğu … plaka sayılı aracın davacıya çarpması neticesinde …’un yaralandığı, mahkememizce hükme esas alınan denetlenebilir ve dosyadaki mevcut kusur raporları arasındaki çelişkileri de giderir şekilde düzenlenen 27/05/2022 tarihli kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davacının % 25 oranında, davalı sürücünün ise % 75 oranında kusurlu oldukları, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan maluliyet yönetmeliğe göre tanzim edilen Adli Tıp Kurumu Maluliyet raporuna göre kaza neticesinde davacıda % 6 oranında sürekli maluliyet meydana geldiği, hesap bilirkişi tarafından yapılan hesaplama neticesinde davacının, kaza ve maluliyet nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının 85.072,18 TL olduğu, her ne kadar davacı tarafça tedavi gideri ile bakım ve ulaşım giderlerinin de ödenmesi talep edilmişse de, davacı tarafça bu taleplere ilişkin olarak her hangi bir delil ve belge sunulmadığı, davacının uğradığı zararlardan davalı … şirketinin de sürücünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi uyarınca sorumlu olduğu anlaşılmakla ıslah dilekçesi de doğrultusunda davacının maddi tazminat taleplerinin her iki davalı açısından kısmen kabulüne; manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede de; kazanın meydana geliş şekli, oluşan zararın ve bu kapsamda davacının maluliyetinin oranı, davacının sosyal ve ekonomik durumu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı gibi manevi olarak yaşanan acıların karşılığı da olamayacağı hususları bir arada değerlendirilerek talebin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacının, maddi tazminat talepli davasının KISMEN KABULÜ ile;
-85.072,18 TL geçici ve sürekli iş göremezliğe ilişkin maluliyet tazminatının davalı …’dan kaza tarihi olan 12/09/2018 tarihinden itibaren davalı …Ş’den 15/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Tedavi gideri ile bakım ve ulaşım giderlerine ilişkin maddi tazminat talebinin reddine
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine , fazlaya ilişkin talebin reddine
3-Maddi tazminat davası hakkında karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 5.811,28-TL harçtan, peşin/ıslah alınan 1.524,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.286,72-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Maddi tazminat davası hakkında davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 13.611,55-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat davası hakkında davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
6-Manevi tazminat davası hakkında karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Manevi tazminat davası açısından davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davasında davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen kısım üzerinden takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 8.716,70-TL’den (posta/tebligat/bilirkişi/ATK rapor bedeli/keşif masrafı) kabul ve red durumuna göre davalılar hisselerine düşen 7.925,51-TL ile 88,81-TL ilk harç ve masraflar, 1.435,75-TL ıslah harcı ve 384,90-TL keşif harcı olmak üzere toplam 9.834,97-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalılar tarafından yapılan yargılama masrafları bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan (119,82-TL’sinden davacı tarafın, 1.200,18-TL’sinden davalı tarafların müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
12-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/09/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza