Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/238 E. 2020/86 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/238 Esas
KARAR NO : 2020/86

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2019
KARAR TARİHİ : 07/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkili tarafından davalı aleyhine … 32. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından 06.02.2019 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunulduğunu, davalı … 06.02.2019 tarihli itiraz dilekçesiyle … 32. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasındaki takibe asıl alacak ve ferileri yönünden itiraz edildiğini, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında, davalının …002972 Fatura nolu, 18.06.2018 tarihli ve 777,60-TL bedelli fatura uyarınca davacı müvekkiline borçlu olduğu anlaşılmış olduğunu, ancak icra takibi öncesi ve sonrasında davalı borçlu borcunu ödememekte ısrar ettiğini, davalı borçlu tarafından her ne kadar dava konusu satış sözleşmesi uyarınca kendilerine teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğu ve bu hususla ilgili davacı müvekkiline telefon yolu ile bildirimde bulunulduğu iddia edilmiş ise de; ürünün satış tarihi olan 18.06.2018 tarihinden itibaren bugüne kadar davacı müvekkiline herhangi bir yazılı ya da sözlü bildirimde bulunulmadığını, arz ve izah edilen sebepler çerçevesinde … 32. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyasında asıl alacak ve ferilerine 06.02.2019 tarihli dilekçeyle itiraz eden davalının itirazları haksız ve kötü niyetli olduğundan; bu itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etme zorunluluğunun doğduğunu, davanın kabulü ile davalı … 32. Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin 777,60-TL asıl alacak ile takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi üzerinden devamına ve alacağımızın tahsiline, davalı tarafından haksız ve kötü niyetle yapılmış olan itiraza karşılık davalı aleyhine hükmolunan meblağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili ile davacı şirket arasında cari hesap sözleşmesi olduğunu iddia ettiğini, ancak, müvekkili ile davacı şirket arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığı gibi, davacı şirket ile sadece tek seferlik bir sözleşme ilişkisine girildiğini ve alınan ürünün müvekkilin müşterisi tarafından beğenilmediğinden dolayı yeniden bir satım sözleşmesi kurulmadığını, bu husus da müvekkilinin çalışanları tarafından davacı şirketin satış yetkilisine sözlü olarak iletildiğini, icra takibine haksız ve kötüniyetli itiraz söz konusu olmadığını, davacı şirketten alınan ürünün cam kalitesi, müvekkili müşterileri tarafından beğenilmediğini, ürünün kalitesi istenilen ve beklenilen nitelikte olmadığını, müvekkili bu ürünlerin nihai kullanıcısı olmadığını, dolayısıyla ürünün cam kalitesinin, yapılacak işlemlere yeterli olup olmadığını, ürünün kullanıcısı tarafından tespit edilebileceğini, ayrıca her ne kadar, yukarıda sayılan gerekçeler nedeni ile borca itiraz edilmiş olsa da müvekkili, ticari itibarını düşünerek söz konusu icra dosya borcunu tamamen icra dairesine ödemeyi tercih ettiğini, iş bu ödeme ise 28/03/2019 tarihinde icra dairesine yapıldığını, bu ödemeye ilişkin olarak … 32. İcra müdürlüğünce 02/04/2019 tarihinde hazırlanan tensip tutanağı ile ödemenin alacaklıya ödenmesi için muvafakatimiz arandığını, söz konusu tensibi uyap sistemi üzerinden gördüklerinde ise derhal dosyadaki meblağın alacaklı veya vekiline ödenerek dosyanın kapatılmasını 08/04/2019 tarihinde talep ettiklerini, ayrıca 17/05/2019 tarihinde alacaklı vekilinin icra dosyasına gönderdiği talep ile de anlaşılacağını, alacaklı vekili bu ödemeyi ihtirazı kayıt ileri sürmeden kabul ettiğini, dolayısıyla alacaklının alacağına kavuşması açısından bir zarar doğmadan tüm dosya borcunu ödediklerini, buna rağmen davacı, 19/04/2019 tarihinde, takibe konu fatura alacağını sanki hiçbir ödememe olmamış gibi dava değeri haline getirerek iş bu davayı açtığını, açıklanan nedenle iş bu davayı açmada hukuki yarar bulunmadığını, zira, itirazın iptali davası, nihayetinde takibin devamını sağlayan icra hukukuna özgü bir dava olduğunu, yukarıdaki açıklamaları ve HGK’nın istikrar kazanmış kararları doğrultusunda öncelikli olarak davanın HMK madde 114/1,h gereği hukuki yarar şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine; usulden reddedilmeyecek ise, icra dosya borcunun dava tarihinden evvel ödenmesi hususu nazara alınarak esastan reddine ve yargılama harç ve giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava dosyanın tensip zaptıyla birlikte işleme alındığı ve duruşmanın 02/10/2019 tarihine bırakıldığı, tensip zaptının ve duruşma gününün davacı vekiline E-Tebligat yoluyla 30/04/2019 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, yapılan mübaşir yoklamasında davacı vekilinin hazır olmadığı, mazeret de bildirmediğinin anlaşıldığı, davalı vekilinin ise 02/10/2019 tarihli 1 nolu celseye katıldığı ve takip edilmeyen dosyayı takip etmediklerine dair beyan ve imzasının alındığının anlaşıldığı, anlaşılan bu nedenler ile dosya H.M.K.’nun 150. Maddesine göre yenileninceye kadar işlemden kaldırılmıştır. HMK 150/5. maddesine göre üç ay içerisinde dosyaya yenileme dilekçesi de sunulmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın 6100 Sayılı HMK 150/5. Maddesine göre açılmamış sayılmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40-TL maktu harçtan, peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabuluculuk ücreti olarak hazine tarafından karşılanan 1.096,27-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinden taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/02/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza