Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/212 E. 2021/262 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/212 Esas
KARAR NO : 2021/262

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2017
KARAR TARİHİ : 21/04/2021

Mahkememizin 2017/559 esas, 2018/239 karar sayılı ve 07/03/2018 günlü karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2018/2196 Esas, 2019/288 karar sayılı ve 28/02/2019 günlü kararı ile kaldırılmasına karar verilmiş olup, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava dışı 3. Kişi (davalının sigortalısı) …’e ait … plakalı aracın, 16/04/2017 tarihinde, …’a ait … plakalı araca çarpması suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, mevcut kaza sonucu … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının, araç sahibi 3. Kişi … tarafından müvekkili … Ticaret Limited Şirketi’ne temlik edildiği, bu kaza sonucu müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiği, söz konusu değer kaybı alacağının her ne kadar kesin bir rakam olarak belirlenemese de bağımsız eksper tarafından 4.200,00-TL ile 5.040,00-TL aralığında tespit edildiği, bu değer kaybının tespitinin sağlanabilmesi için alınan eksper hizmeti sebebiyle de müvekkili tarafından 354,00-TL ekspertiz ücreti ödendiği, temlik edenin ,aracında oluşan değer kaybı alacağını TBK hükümleri uyarınca temlik belgesi ile müvekkiline temlik ettiğini, iş bu dava ile de temlik alan sıfatıyla değer kaybının davalı sigorta şirketinden tahsilinin talep edildiği, kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketinin kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğu, oluşan değer kaybının da tazmin edilmesi gerektiğinin açık olduğu, taraflarınca davalıya 31/05/2017 tarihinde ihtarname gönderildiği ve 2918 sayılı Kanunun 97. Maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılmasını, aksi halde her türlü yasal yollara başvuralacağının bildirilmesine rağmen davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkiline bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple kaza sebebiyle oluşan değer kaybının davalı sigorta şirketinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının temlik alacağı sebebiyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu ispat etmesi gerektiği, bilindiği üzere geçerli bir temlikten bahsedebilmek için geçerli bir temlik sözleşmesinin ve geçerli bir temel sebebin bulunması gerektiği, davaya konu temlik alacağının sebebe bağlı olması ve bu sebebin geçerli bir temel ilişkiye dayanması zorunluluğu karşısında davacının temlik veren ile arasındaki hukuki sebebi oluşturan temel işlemi ve bu temel işlemin geçerliliğini de ispat etmesi gerektiği, davaya konu taleplerin, ZMMS Sigortası Genel Şartları A.5.a maddesi ve ekinde yer alan teminat dışı hallerden olması sebebiyle huzurdaki davanın reddini, hukuka uygun esas ve şekil şartları sağlanan temlikin ispat edilememesi durumunda davanın aktif husumet yokluğundan reddini, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Temlik belgesi, 31/05/2017 tarihli ihtanname, Mali mesuliyet ekspertiz raporu, değer kaybı ekspertiz raporu, ekspertize ödenen ücretin faturası, kaza tespit tutanağı.
2-Mahkememizce atanan kusur uzmanı Sabahat Topuz Kiremitçi ile Hasar uzmanı Güven Kavadarlı tarafından sunulan 10/06/2020 tarihli ve 02/02/2021 tarihli ek bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesine göre açılmış, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklanan ve aynı yasanın 183. ve devamı maddelerine göre alacağın temlikine dayalı değer kaybı ve ekspertiz ücreti tazminatı davasıdır.
KTK 90. Md. hükmüne göre; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde, BK’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır. 6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Buna göre; sigorta şirketi değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabilecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602E., 2013/712K.sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir’ şeklinde belirtildiği üzere, alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır dolayısı ile yazılı şekil şartına uyarak yapılan temlik sözleşmesinin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarının ne olduğu, araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, değer kaybı oluşmuş ise kaza ile uyumlu olup olmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, 10/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…dava dışı sürücü …’in hatalı sevk ve idaresinin birinci derecede tam ve % 100 kusurlu oranında etkili olduğu, dava dışı sürücü …’ın etkili hatalı sevk ve idaresi bulunmadığı, davacı tarafından tazminat talep edilen … plakalı araçta kaza tarihinde oluşan değer kaybının 305,34-TL olduğu, davacının talep edebileceği ekspertiz bedelinin KDV dahil 205,71-TL olduğu, davacı tarafın faiz ve diğer taleplerinin mahkemeye ait olduğuna…”dair rapor tanzim edilmiştir. 02/02/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle: ..dava dışı sürücü …’in hatalı sevk ve idaresinin birinci derecede tam ve % 100 kusurlu oranında etkili olduğu, dava dışı sürücü …’ın etkili hatalı sevk ve idaresi bulunmadığını, … plakalı aracın dava konusu kaza öncesine ait 7 adet hasar kaydı daha bulunduğu ve bu hasarların detaylarına bilirkişi heyetince ulaşılamadığından değer kaybı talep edilen arka bagaj kapağı ve arka panel parçalarının dava konusu kazadan önce hasarlanıp hasarlanmadıklarının tespit edilemediği, davacı tarafından tazminat talep edilen … plakalı araçta kaza tarihinde oluşan değer kaybının 247,18-TL olduğu, … plakalı araca ait geçmiş hasar detaylarının dosyaya eklenmesi durumunda araç rayiç değer ve değer kaybı değerlerinin yeniden yapılabileceği, davacının talep edebileceği ekspertiz bedelinin KDV dahil 205,71-TL olduğu, davacı tarafın faiz ve diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğuna…”dair rapor tanzim edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacıya ait … plakalı araç ile dava dışı … plakalı araç arasında 16/04/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçtaki hasar nedeniyle aracın değer kaybına uğradığı, kazanın meydana gelmesinde davacı aracının kusursuz, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün ise %100 oranında kusurlu oldukları, değer kaybı talep edilen arka bagaj kapağı ve arka panel parçalarının dava konusu kazadan önce hasarlanıp hasarlanmadıklarının tespit edilemediği, davacı tarafından tazminat talep edilen … plakalı araçta kaza tarihinde oluşan değer kaybının 247,18-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin değer kaybından sorumlu olduğu anlaşılmakla; davanın kabulü ile 247,18- TL değer kaybı alacağının temerrüt itibaren, davacı tarafından yasal faiz talep edildiğinden, taleple bağlı kalınarak işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Her ne kadar davacı tarafından genel şartların iptaline göre yeni bir rapor alınması talep edilmiş ise de, sigorta yapılırken davalının genel şartlara göre risk belirlediği ve buna göre sigorta yaptığı ve dolayısı ile bu durumda yeni hesaplamanın kanunun ruhu ile hukukun genel ilkelerinden belirlilik ilkesi ile bağdaşmayacağı, belirlilik ilkesinin hukuki güvenlikle bağlantılı olduğu ve hangi somut eylemin hangi sonucu doğuracağının yasalarla belirlendiği ilkesine göre, yeni bir rapor alınmadan, bilirkişi raporuna itibarla ve ekspertiz ücreti yönünden ise; TTK m. 1426/1; “ Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.” delaleti ve T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 16199 sayı ve 05.10.2012 tarihli sektör duyurusu uyarınca ekspertiz ücretinin makul giderlerden olduğu konusu netlik kazanmış olduğundan ve expertiz ücreti borcun tespiti açısından makul gider olduğundan, bu ücretin yargılama gideri olarak ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 247,18-TL değer kaybı tazminatının (31/05/2017 + 15 gün) temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
205,71-TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 247,18-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 52,82-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan (bilirkişi/posta/tebligat) toplam 1.703,10-TL’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 1.659,60-TL ile peşin olarak ödenen harç 31,40-TL olmak üzere toplam 1.691,00-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 14,83-TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/04/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza