Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/208 E. 2019/872 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/208 Esas
KARAR NO : 2019/872

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/04/2019
KARAR TARİHİ : 09/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … plaka sayılı aracın 14.04.2017 tarihinde tek taraflı kaza yaptığını, aracın kaza tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’nin … numaralı kasko poliçesiyle sigortalı olduğunu, davalı şirkete kazanın 15/04/2017 tarihinde bildirildiğini, 04/05/2017 tarihinde, davalı tarafından “Belirtilen dosyamız incelenmiş olup, yapılan araştırma sonucu tarafınıza herhangi bir hasar tazminatı ödenmeyeceği hususunda bilgilerinizi rica ederiz.” şeklinde dönüş yapıldığını, ancak red sebebi hakkında hiç bir gerekçe bildirilmediğini, taraflarınca davalıdan talep edilen evrakların taraflarına ulaştırılmadığını, bu sebeple ilgili evraklar davalıdan celbedildikten sonra tüm itiraz haklarını saklı tuttuklarını, eksper raporu ve hasar dosya örneğinin davalı sigorta şirketinden müzekkere ile celbini talep ettiklerini, ekspertiz raporu ve hasar dosyası davalıdan celbedildikten sonra gerektiğinde araç üzerinde yerinde inceleme de yapılmak sureti ile araçta kaza sebebiyle meydana gelen hasarın ve hasar bedelinin tespitini talep ettiklerini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL’nin davalı sigorta şirketine yapılan hasar bildirim tarihinden (davalı sigorta şirketinin temerrüte düştüğü tarihten) işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahisiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlık konusu kazanın 14.04.2017 tarihinde gerçekleştiğini, mal sigortalarından olan kasko sigortasından kaynaklanan uyuşmazlıklar için Türk Ticaret Kanununda iki yıllık zamanaşımı süresi öngörüldüğünü, kazanın gerçekleştiği tarih ile dava açılan tarih arasında geçen süre değerlendirildiğinde talebin zamanaşımına uğradığını, uyaşmazlık konusu kazada olay yeri terk mevcut olduğunu, kasko poliçesi A.5.5. maddesi uyarınca zorunlu haller dışında olay yerinin terk edilmesi halinin teminat dışı olarak kabul edildiğini, bu sebeple müvekkili sigorta şirketinin ilgili hasrdan kaynaklı sorumluluğunun bulunmadığını, davacı sigortalının doğru beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, rizikonun gerçekleşmesi halindeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, araçta meydana gelen hasar miktarının belirlenmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tek taraflı trafik kazası nedeniyle meydana gelen araç hasar bedelinin kasko poliçesi kapsamına sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir.
Davalı nezdinde tutulan hasar dosyasının celbi ile; davacıya ait … plakalı hususi aracın davalı nezdinde 24/08/2016-2017 tarihleri arasında geçerli kasko poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Mezkur Kanun’un 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara dair davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Kanun’un görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceğine değinilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine dair olduğu, 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı olduğu ve 115. maddesi uyarınca mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; tüketici konumunda olan davacının açtığı iş bu davaya konu araç hasar bedelinin tahsili talebinin tüketici işlemi niteliğinde olması sebebiyle mezkur yasal düzenlemeler kapsamında iş bu davada Mahkememizin görevsiz olduğu, görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/10/2019

Katip
E-imza

Hakim
E-imza