Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/205 E. 2021/357 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/205 Esas
KARAR NO : 2021/357

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/04/2019
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı … Ltd. Şti arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme gereğince müvekkili banka tarafından davalı şirkete taksitli ticari kredi açılıp kullandırıldığını, çek taahhüt kredisi kapsamında çek yapraklarının verildiğini ve şirket kredi kartının kullandırıldığını, diğer davalı …’un da akdedilen sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, yapılan tüm uyarılara rağmen, borçluların sözleşmelerden doğan borçlarını ödememesi üzerine borçlulara … 2. Noterliği’nin … tarihli, … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, borçluların müvekkili bankaya olan borçlarının varlığı, borçlulara keşide edilen fakat borçlular tarafından hiçbir şekilde itiraz edilmeyerek kesinleşen, hesap kat ihtarnamesi ile sabit olduğunu, borçluların, kendilerine tebliğ edilen hesap kat ihtarnamesine rağmen, borçlarını ödememeleri üzerine … 3. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalılar, haksız ve mesnetsiz olarak borca, faize, imzaya, borcun tüm fer’ilerine itirazda bulunarak icra takibini durdurduklarını, söz konusu itirazlar, takibi sürüncemede bırakmak ve müvekkili bankanın haklı alacağına kavuşmasını engellemek amacı ile yapıldığını son derece haksız ve kötü niyetli olduğunu, fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme haklarının saklı kalmak kaydı ile davalıların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalıların her birinin ayrı ayrı %20’ den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili yasal süresinde dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle: müvekkillerinin adreslerinin “…” ve “…” olarak yer aldığını, … ilçesi bakımından Bakırköy Mahkemesinin yetkili olduğunu, … ilçesi bakımından ise … Mahkemesinin yetkili olduğunu, usul ekonomisi gereği esasa girilmeden davanın yetkisizlik nedeniyle reddini talep ettiklerini, borçluya gönderilen ihtarın sonuçsuz kalması kanuni şartı tahakkuk etmeden kefil müvekkili … hakkında takip yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamayacağını, ancak alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hakim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hallerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabileceğini, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce asıl borçluya başvurulmadan müteselsil kefile gidilebilmesi mümkün iken TBK’nın anılan düzenlemesi ile bu artık mümkün olmamakta ve asıl borçluya başvurulmadan müteselsil kefile doğrudan doğruya başvurulamadığını, bu sebeple müvekkili … yönünden davanın esastan reddinin gerektiğini, davacının talep ettiği asıl alacak bakımından da bilirkişi tarafından yapılacak inceleme ile talebinde haklı olmadığının ortaya çıkacağını, davacı tarafından geçilen takipte talep edilen alacak, faiz – fer’iler de hukuka ve sözleşmeye aykırı olduğunu, müvekkili davalıların talep edilen borcunun olmadığını ve keza davacının muaccel olmayan alacak için takibe geçtiği de yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, esas bakımından haksız davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce … 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … Bank A.Ş. tarafından borçlular … ile … aleyhine … 2. Noterliği’nin … tarih …. yevmiye nolu ihtarnamesi ve kredi sözleşmesine dayanarak ve takipte ; 468.001,55-TL Asıl Alacak (İhtiyaç) % 50 ile 8.172,35-TL Uygulanmış Faiz ile 408,62-TL Bsmv ile 725,01-TL Masraf ile 104,85-TL asıl alacak (kredi kartı) % 33,12 ile 1,47-TL Uygulanmış faiz ve 0,08-TL Bsmv olmak üzere toplam 477.413,93-TL alacağın asıl alacaklara takip tarihinden itibaren belirtilen faiz oranları üzerinden işleyecek faizinin ve faizin %5,00 BSMV’sinin icra giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte B.K. 100’e göre tahsili talebi ile ve ayriyeten 4.420,00-₺ (gayrinakti riskin) talebi ile) 17/04/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlular vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
HMK 50/1 md. uyarınca 6100 sayılı HMK’daki yetki hükümleri (HMK md. 6-18) ilamsız icradaki yetki hakkında kıyasen uygulanır. Dava konusu icra takip dayanağı genel kredi sözleşmesinin ticari nitelikteki sözleşmelerden olduğu, davalı şirket ile davacı banka arasında akdedilen sözleşmeleri davalı gerçek kişinin kefil olarak imzaladığı, sözleşmelerde İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğuna ilişkin hüküm bulunduğu, HMK’nun 17. maddesine göre yapılan yetki sözleşmesinin tarafları bağladığı, sözleşmedeki bu yetki şartının 6102 sayılı TTK’da hükme bağlanan teselsül karinesi ve kefaletin fer’iliği ilkesi gereği kefil olan davalıları da bağlayacağından davalı tarafın mahkememizin yetkisine itirazı kabul edilmemiştir.
Mahkememizce, taraflarca delil olarak sunulan sözleşme, ihtarname vs. tüm deliller incelenmiş olup, uyuşmazlığın kredi ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, davacı bankanın alacağının belirlenebilmesi için dayanak sözleşmeler, icra dosyası, banka kayıtları incelenerek ve tarafların sunduğu kayıt ve belgeler, davalı kefilin kefalet limiti ve sorumluluğu da nazara alınarak davalıların takibe dayanak kredi sözleşmesi nedeni ile takip tarihi itibari ile borçlu olup olmadıkları, borçlu iseler asıl borç ve işlemiş faiz miktarı ve uygulanacak faiz tür ve oranının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 30/10/2019 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda özetle “davacı banka ile davalı asıl borçlu … arasında 19/08/2015 tarihinde 500.000,00-TL limitli 09/05/2017 tarihinde 1.000.000,00-TL limitli olmak üzere toplam 1.500.000,00-TL limitli 2 adet genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, işbu imzalanan sözleşme kapsamında davalı asıl borçluya krediler kullandırılması nedeniyle ticari bir ilişkinin doğduğunun anlaşıldığını, davalı kefil …’da söz konusu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsile kefil sıfatıyla imzaladığından doğan borçtan 1.500.000,00-TL kapsamında sorumlu olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin delil anlaşması başlıklı 27. Maddesinde taraflar banka ile müşteri borçlu taraf arasında kullandırılan kredi miktarı, ödemeler, faiz ve faiz oranları, muacceliyet temerrüt faiz oranı gibi krediye ilişkin konularda çıkan uyuşmazlıklarda bankanın defter ve kayıt ve belgelerinin HMK 193 gereği yazılı delil anlaşması niteliğinde olduğu kabul eder, hükmü uyarınca davalı banka vekili tarafından ibraz edilen kayıtların esas alındığı, taraflar arasında imzalan sözleşmenin 01/07/2021 tarihinden sonra imzalanması nedeniyle yeni TBK yürürlüğe girdikten sonra anılan yasaya bağlı olarak imzalandığının görüldüğü, yasaya uygun olarak davalı kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen ibarenin yazılı olduğunun görüldüğü, davalı kefilin sözleşmenin imzalandığı tarihte şirket yetkilisi olduğu, eşin rızasının aranmayacağı, davalı asıl borçluya sözleşmede yazılı olan adrese gönderilen ihtarnamenin 04/04/2018 tarihinde iade edildiği, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 28. Maddesi gereği tebliğ edilmiş sayılabileceğinin mahkemenin takdirinde olduğu, ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda temerrütlerinin 06/04/2018 tarihinde başlayacağı, davacı banka tarafından sunulan TCMB’ya bildirilen faiz oranları genelgesinde%44,16 temerrüt faiz oranını talep edebileceği, davaca bankanın davalı asıl borçlu ve kefilden sözleşme şartlarına göre çek depo talebinde bulunabileceği, 2018 yılı için her bir çek karnesi sorumluluk bedellerinin 1.600.00-TL adet çek karnesi için sözleşme şartlarına göre davalı asıl borçludan ve kefilden 1.600.00×3=4.800.00-TL çek depo talebinde bulanabileceği, ancak davacı banka takip talebinde 4.420,00-TL talepte bulunduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği talebiyle bağlı kalacağı, ancak davacı bankanın sözleşmenin kendisine tanıdığı bu bloka talep hakkını kullanırken MK 2 maddesinde belertilen iyi niyet kurallarına uygun hareket etmesinin gerekli olduğu, alacaklı banka tarafından asıl borçlu ile müteselsil kefil aleyhine … 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 468.001,55-TL asıl alacak, 8.172,35-TL, BSMV 408,62-TL, 725,01-TL masraf, 104,85-TL asıl alacak, 1.47-TL işlemiş faiz %50, BSMV 0,08-TL toplam 477.413,93-TL nakit alacak talebinde bulunduğu, davacı banka ayrıca davalı asıl borçlu şirket lehine verilen ancak bankaya iade edilmeyen ve halen müşteri elinde veya hamilde olan 4 adet çek yaprağından dolayı TCMB tarafından belirlenen ve her bir çek yargı için bankanın ödemekle yükümlü olduğu, banka sorumluluk tutarı olarak 4.420.00-TL’nin bankaya depo edilmesini talep ettiği, davacı banka ile davalı asıl borçlu … arasında 19/08/2015 tarihinde 500.000,00-TL limitli, 09/05/2017 tarihinde 1.000.000,00-TL limitli olmak üzere toplam 1.500.000,00-TL limitli 2 adet genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, işbu imzalanan sözleşme kapsamında davalı asıl borçluya krediler kullandırılması nedeniyle ticari bir ilişkinin doğduğunun anlaşıldığı, davalı kefil …’da sök konusu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığından doğan borçtan 1.500.000,00-TL kapsamında sorumlu olduğu, davalıların temerrüt tarihlerinin aynı olması, takip tarihi itibarı ile yapılan hesabın toplamı kefilin kefalet limiti kapsamında kalması nedeniyle davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefilden takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ticari taksitli kredi yönünden; asıl alacak talep 468.001,55-TL, hesaplanan 468.001,55-TL, talep edilebilecek olan 468.001,55-TL olduğu, işlemiş faiz talep 8.172,35-TL, hesaplanan 7.987,23-TL, talep edilebilecek olan 399,36-TL, BSMV talep 408,62-TL, hesaplanan 399,36-TL talep edilebilecek olan 399,36-TL olduğu, masrafın talep 725,01-TL, hesaplanan 725,01-TL ve talep edilebilecek olan 725,01-TL olduğu, taksitli ticari kredi kartı toplamı talebi 477.307,53-TL, hesaplanan 477.113,15-TL ve talep edilebilecek 477.113,15-TL olduğu, kredi kartı yönünden asıl alacak talep 104,85-TL, hesaplanan 104,85-TL, talep edilebilecek olan 104,85-TL olduğu, işlemiş faiz talep 1,47-TL, hesaplanan 1,41-TL, talep edilebilecek olan 1.41-TL, BSMV talep 0,08-TL, hesaplanan 0,07-TL talep edilebilecek olan 0,07-TL olduğu, kredi kartı toplamı talebi 106,40-TL, hesaplanan 106,33-TL ve talep edilebilecek 106,33-TL olduğu, TOPLAM; 413.413,93-TL olduğu, hesaplanan 477.219,48-TL, talep edilebilecek olan 477.219,48-TL olduğu, davacı bankanın davalı asıl borçlu şirket ile müteselsile kefilden takip tarihi itibariyle toplamda 477.219,48-TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere 468.001,55-TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %44,16 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceğin kredi kartından 104,85-TL’lik asıl alacak ise % 28,08 ve değişen oranlarda faiz ve faizin %5 GV talep edilebileceği, fazla taleplerinin yerinde olmadığı davacı bankanın davalılardan 4.420,00-TL çek depo talebinin de yerinde olduğu, tarafların masraf ve vekalet ücreti ile benzeri diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi kaydı ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 22/05/2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında; itirazların kabul edilmesi halinde takip tarihinden başlamak üzere 468.001,55-TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %50 oranında temerrüt faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, davacı bankanın davalıdan 4.420,00-TL çek depo talebinde bulunabileceği, tarafların masraf ve vekalet ücreti ile benzeri diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi kaydı ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 10/03/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında “Davalıların temerrüt tarihi itibari ile bankanın fiilen uyguladığı en yüksek ticari faiz oranı gösterir, … 2. Noterliğinin… tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve hesap özeti, … 2. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve hesap özeti, … 2. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve hesap özeti, … 2. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve hesap özeti, … 2. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve hesap özeti, davacı vekilinin cevabi dilekçesinde yukarıda dökümü yapılan ihtarnamelerin gönderildiği, oysaki mahkemece davalıların temerrüt tarihi itibari ile fiilen uygulanan en yüksek ticari faiz oranına ilişkin belgeleri dosyaya sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, dolayısıyla davacı vekili tarafından davalıların temerrüt tarihi tarihi ile fiilen uygulanan en yüksek ticari faiz oranına ilişkin belgeleri sunulmadığından bir önceki raporda yapılacak bir değişikliğin bulunmadığı…” yönünde görüş bildirilmiştir. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi kaydı ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 03/05/2021 tarihli bilirkişi heyeti 2. ek raporunun sonuç kısmında “Davacı bankanın davalı asıl borçlu müteselsil kefilden … 3. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasından 17/04/2018 takip tarihi itibari ile talep edebileceği alacağın taksitli ticari krediden dolayı 461.308,41-TL asıl alacak, 5.750,98-TL işlemiş temerrüt faizi (40,80) VE 287,55-tl %5 BSMV toplamı olan 467.346,94-TL alacak talep edebileceği, hesaplamadan (asıl alacak ve işlemiş faiz ve feriler yönünden) fazla taleplerin yerinde olmadığı, asıl alacağa takip 17/04/2018 tarihinden itibaren %40,80 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’si talep edebileceği, kredi kartı yönünden 104,85-TL asıl alacak 1,41-TL işlemiş faiz, 0,07-TL %5 BSMV toplamı olan 106,33-TL alacak talep edebileceği, hesaplanan fazla taleplerin yerinde olmadığı, 104,85-TL asıl alacak için takipten itibaren %28,08 ve TCMB tarafından her 3 aylık dönemlerde belirlenen ve değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV talep edebileceği, ayırca davacı bankanın asıl borçlu ve müteselsile kefilden gayri nakdi çek kredisinden kaynaklanan 4.420,00-TL banka sorumluluk bedeline ilişkin depo talebinin yerinde olduğu, davalı asıl borçlu şirket ile davalı müteselsil kefilin temerrüdü aynı tarihte gerçekleştiğinden takip tarihi itibariyle tespit ve hesaplanan borçtan tahsilde tekerrür olmamak üzere davacı bankaya karşı sorumlu oldukları, davacı banka alacağı olarak hesaplanan tutarın davalı müteselsil kefil …’un kefalet limiti içinde kaldığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı banka ve davalı asıl borçlu … arasında 19/08/2015 tarihinde 500.000,00-TL limitli, 09/05/2017 tarihinde 1.000.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmeleri akdedildiği, davalı kefil …’un anılan sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, anılan sözleşmelerde kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin yazılı olduğu, kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 586. maddesindeki yasal koşulları kapsadığı, sözleşmenin düzenlendiği tarih itibari ile davalı …’un davalı şirketin yetkilisi olduğu, bu durumda TBK 584/3 md. uyarınca eş muvafakatinin aranmayacağı anlaşılmıştır. Anılan sözleşmeler uyarınca davalı borçlu şirkete kredi kullandırıldığı, bir kısım geri ödemenin yapılmaması üzerine davacı banka tarafından hesap kat edilerek … 2. Noterliği’nin …tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin 04/04/2018 tarihinde davalı …’a tebliğ edildiği, davalı şirketin sözleşmede yazılı olan adresine gönderilen ihtarnamenin ise 04/04/2018 tarihinde iade edildiği, anılan sözleşmenin 28. maddesi gereği tebliğin yapılmış sayıldığı, ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda davalıların 06/04/2018 tarihinde temerrüde düştükleri anlaşılmıştır. Taksitli ticari kredi yönünden Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması gereğince davacı bankanın alacağına uygulanacak temerrüt faiz oranının davacı bankaca davalıların temerrüt tarihinde fiilen uygulanan faiz dikkate alınmak sureti ile hesaplanması gerekmekte olup, bilirkişi raporunda bu hususa dikkat edilerek hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce benimsenen yukarıda yazılı 03/05/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporundan ve tüm dosya kapsamından ticarî kredi yönünden; asıl alacak 461.308.41-₺, işlemiş faiz 5.750.98-₺, BSMV 287.55-₺, 725.01-₺ masraf ve asıl alacağa yıllık %40.80 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi, kredi kartı yönünden; asıl alacak 104.85-₺, işlemiş faiz 1.41-₺, BSMV 0.07-₺ ve asıl alacağa yıllık % 28.08 ve TCMB tarafından her 3 aylık dönemlerde deklare edilen değişen oranlarda temerrüt faizi ve bu faiz üzeinden %5 gider vergisi uygulanmak sureti ile takibin toplam 467.453,27-₺ üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçluların itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Somut olayda icra takibinde kısmen haklı çıkan davacı/alacaklının bakiye kısım için icra takibinde kötü niyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden reddedilen kısım yönünden davacı banka aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmemiştir. Diğer yandan icra takibinde harca esas değer 477.413,93-₺ + 4.420,00-₺ (gayrinakti risk) = 481.833,93-₺ olarak gösterilmiş olup, dava dilekçesinde ise harca esas dava değeri 477.413,93-₺ olarak gösterilmiştir. Bu nedenle takipte talep edilen 4.420,00-₺ gayrinakti tutar yönünden mahkememizce karar verilmemiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) davalıların … 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarının kısmen iptali ile takibin;
A-Ticarî Kredi yönünden; asıl alacak 461.308.41-₺, işlemiş faiz 5.750.98-₺, BSMV 287.55-₺, 725.01-₺ masraf ve asıl alacağa yıllık %40.80 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi,
B-Kredi kartı yönünden; asıl alacak 104.85-₺, işlemiş faiz 1.41-₺, BSMV 0.07-₺ ve asıl alacağa yıllık % 28.08 ve TCMB tarafından her 3 aylık dönemlerde deklare edilen değişen oranlarda temerrüt faizi ve bu faiz üzeinden %5 gider vergisi uygulanmak sureti ile takibin toplam 467.453, 27 TL üzerinden devamına,
Hüküm altına alınan alacağın (461,413.26-₺ asıl alacak toplamı +5752.39-₺ işlemiş faiz toplamı=467.165,65-₺) %20’si üzerinden hesaplanan 93.433.13-₺ icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Yasal koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 31.981,26-₺ nispi harçtan peşin alınan 8.153,04-₺ harcın mahsubu ile bakiye 23.828,22-₺ nispi karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 4.200,00-₺ bilirkişi ücreti, 335,50-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 4.535,50-₺ üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.447,76-₺ ile 8.244,94-₺ harç gideri olmak üzere toplam 12.692,70-₺ yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 40.458,91-₺ nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalılar vekili lehine hesaplanan 4.080,00-₺ nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara mütesaviyen verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın HMK 333 maddesi gereğince davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı taraf vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/06/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza