Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/204 E. 2019/363 K. 06.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/200 Esas
KARAR NO : 2019/410

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 25/11/2014
KARAR TARİHİ : 16/05/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas (eski dosya numarası: …) sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine kambiyo takibi yapıldığını, tebligat usulsüz şekilde yapıldığından müvekkilinin takipten haberdar olamadığını, icra takibi şekli anlamda kesinleştiğini, takip dosyası incelendiğinde; her 3 senedin 24.11.2009 düzenleme tarihli (borcun doğduğu tarih) ve vadelerinin 05.01.2010 olduğunun görüleceğini, müvekkilinin, takibe dayanak bonolardan dolayı borçlu olmadığını, müvekkilinin 21.11.1992 doğumlu olduğunu senetlerin düzenlenme ve vade tarihlerinde henüz reşit olmadığını, Senetlerin müvekkili adına vekaleten imzalayan annesine (…) verilmiş bir yetki ve vekaletname de bulunmadığını, takibe dayanak yapılan bonolardaki müvekkiline atfen atılan imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle söz konusu senetlerden dolayı müvekkilinin borçluluk sıfatını haiz olmadığını, müvekkilinin … 27. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile dava dışı … Sigorta şirketi aleyhine Sigorta tazminatından doğan alacaklarının tahsili için icra takibi yaptığını ve takibin kesinleştiğini, müvekkilinin bu icra dosyasında ki hak ve alacaklarına davalı şirket tarafından haciz konulduğundan, icra dosyasına yatırılan 75.137,39 TL nin 25/11/2013 tarihinde davalının alacaklı göründüğü icra dosyasına gönderildiğini ve 26/11/2013 tarihinde icra dosyasından tahsil edildiğini, böylece müvekkilinin alacağını tahsil edemediği gibi davalı tarafından haksız olarak bu paranın icra marifetiyle tahsil edildiğini, davalı şirketin basiretli bir tacir olarak senetleri alırken müvekkilinin reşit olup olmadığını, müvekkili adına vekaleten hareket eden kişinin gerçekten yetkisi olup olmadığı araştırmak zorunda olduğunu, Davalı şirket üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin haksız icra takibine maruz kaldığını davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, borçlu olmadığı halde haksız icra takibi nedeniyle davalıya ödenen 75.137,39.TL’nin ödeme tarihi olan 25.11.2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili şirket ile davacının vefat eden babası müteveffa … arasında Otomotiv Ürünleri Kredi ve Rehin Sözleşmesi imzaladıklarını, … ‘in ölümü üzerine mirası kabul eden eşi … ve … velayeten çocukları mezkur sözleşmelere taraf olduklarını ve sözleşme revize edilerek kaldığı yerden devam ettiğini, borçlarını ödemede temerrüde düşen davacı borçlu ve dava dışı borçlular aleyhine … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 3 adet senede istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe geçildiğini ve takibin kesinleştiğini ifade ederek davanın reddine karar verilmesine talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde verilen 2014/1389-2015/516 E.K. sayılı 16/09/2015 tarihli karar ile “…1-Davanın KABULÜNE, davacının … 9. İcra müdürlüğünün … E. ( eski no … E.) sayılı dosyasında takibe konu senetler nedeniyle BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, … 27. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından ödenen 75.137,39 TL nin 26/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, şartlar oluşmadığından tazminat talebinin REDDİNE…” karar verilmiş olup, iş bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/4357-2017/1226 E.K. sayılı 16/02/2017 tarihli ilâmı ile “…Dava konusu senetlerin düzenlenme tarihinde reşit olmayan davacıya vekaleten annesi olan … tarafından düzenlendiği ve davacının annesinin davacıya vekaleten kambiyo senedi düzenleme yetkisini de içeren vekaletname vererek vekaleten senetleri imzaladığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Dava konusu senetler tereke borcu nedeni ile düzenlenmiş olup, mirasın reddedilmemiş olduğu anlaşıldığından dava konusu senetlerin düzenlenmesinde usulsüzlük bulunmayıp, davacının senetlerden dolayı borçlu olduğunun kabulü gerekirken, somut olaya ve dosya içeriğindeki belgelere uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA…” karar verilmiştir. Mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmuş olup, bozma ilâmında belirtildiği üzere dava konusu senetlerin tereke borcu nedeni ile düzenlendiği, mirasın reddedilmemiş olduğu, senetlerin düzenlenmesinde somut olayda usulsüzlük bulunmadığı, bu nedenle davacının senetlerden dolayı borçlu olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. İİK 72/4 maddesi hükmüne göre menfi tespit davasının alacaklı lehine sonuçlanması halinde davacı borçlunun tazminattan sorumlu tutulabilmesi için mahkemece İİK 72 maddesi kapsamında verilmiş ve davacı tarafından teminatı yatırılmak sureti ile infaz edilmiş bir tedbir kararının bulunması gerekmektedir. Somut olayda tedbir kararı verilmemiştir. Bu nedenle davalı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmemiştir. Tüm bu nedenlerden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın reddine,
Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 6.119,60-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.075,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 27.450,55-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı hükmün tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/05/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza