Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/186 E. 2023/158 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/186 Esas
KARAR NO : 2023/158

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2019
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…Müvekkil şirket … A.Ş’ye ait aşağıdaki çekler, müvekkil tarafından merkez şubeye gönderilmek üzere verilen … KARGO şirketi nezdinde hırsızlığa maruz kalmıştır. Hırsızlığa konu … seri numaralı … Bankası … Şubesi çeki için … Cumhuriyet Başsavcılığı’na … soruşturma numarası ile şikayet yapılmıştır. Müvekkil şirkete ait olan başka çekler de mevcuttur. (… Şubesi, 6.000 TL bedelli, … Seri Numaralı çek, …bank … Şubesi, 3.000TL bedelli,… Seri Numaralı çek gibi, bu çekler için de istirdat davası ikame edilmiştir) Bu akıbeti yaşayan ve müvekkil şirkete ait olan başka çekler de mevcuttur. Tüm bu çeklerin iptali amacı ile … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … E. Numarası ile tarafımızca dava ikame edilmiş olup dosya derdesttir.Bu çekler için ödeme yasağı kararı verilmiştir. Ayrıca …bank .. Şubesi, 6.000 TL bedelli, 28/09/2018 tarihli, … Seri Numaralı çekin ibraz günü geldiğinde müvekkil şirket yerine davalı şirket …’e, borçlu … tarafından ödeme yapılmıştır. Ödeme belgeleri ve çek fotokopisi ektedir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … E. Sayılı dosyasının 12/02/2019 tarihli celsesinde verilen 2 numaralı ara karara istinaden (öncelikle zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmıştır) huzurdaki İSTİRDAT DAVASI’nı açmak zorunluluğumuz doğmuştur.Borçlu tarafından müvekkil şirket yerine davalı …’e ödeme yapılmış olup dolayısıyla müvekkil şirket alacaklı olduğu hakkı olan parayı alamamıştır. Müvekkil adına çekin arkasındaki ciro zincirinde,imzanın … A.Ş’ye aitmiş görüntüsü oluşturulmuştur. Bu işlemin ne şekilde kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir.Çek arkasındaki … A.Ş kaşesine ve kaşe üzerindeki imzaya itiraz ediyor imza incelemesi yapılmasını talep ediyoruz. İmza incelemesi sonucunda bu imzaların şirket yetkilisi tarafından atılmadığı ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla ortada şüpheli bir durum olduğundan sahte imzaların kime ait olduğunun tespiti için hırsızlık günü çekleri taşıyan Aras Kargo personelinin … Kargo’ya müzekkere yazılarak tespitini, akabinde bu şahsın imzası ile söz konusu sahte imzaların karşılaştırılması amacı ile bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ediyoruz. – Her türlü şikayet hakkımız saklıdır- Bu kaşe ve imza müvekkil şirkete ait DEĞİLDİR. Sayın Mahkemenizce de takdir edileceği üzere bir kaşenin taklidini yapmak oldukça kolaydır. Bu kaşe müvekkil şirket tarafından basılmamıştır. İmzanın sahteliği herkese karşı ileri sürülebilir. İmzanın sahte olması ciro silsilesini bozmuştur.
Öncelikle imzalar müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığından ciro silsilesine atılan imza müvekkili bağlamayacaktır. müvekkil hakkı olan meblağı tahsil edemememiştir.
Çekler üzerindeki ciro zincirinde görülen … A.Ş ile müvekkil şirket … A.Ş arasında herhangi bir ticari veya hukuki ilişki bulunmamaktadır. Bu konuda müvekkil şirket ve adı geçen şirket …’ın şirket defterlerinin, taraflar arasında ticari ilişki olmadığına dair bilgi edinilebilecek her türlü belgenin incelenmesini talep ediyoruz.
Müvekkil şirket ihtiyati haciz tehdidi altında ödeme yaptığından işbu istirdat davası ikame edilmiş olup her iki çek bedelinin de mevduata uygulanan en yüksek ticari faizi ile müvekkil şirkete iadesini talep ediyoruz. Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Dava konusu çeklerin yetkili hamili müvekkil şirket … A.Ş’dir.Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Hiçbir ithamda bulunmamak kaydıyla …Tic. A.Ş’nin huzurdaki davada ağır kusurlu ve kötü niyetli şekilde çekleri iktisap ettiğini düşünüyoruz. Kendisine ödeme yapılmak zorunda kalınan … yetkili hamil değildir. … A.Ş çeki iade etmek ile yükümlü iken çekin tekrar ciro silsilesine girmesine neden olmuştur. … ve ciro silsilesinde ismi bulunan şahıs ve şirketlerin dava konusu çekten kaynaklanan hakları müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan oluşmamaktadır bu nedenle yetkili bir hamil de olamayıp müvekkil şirketin hele ki sahte imza atılarak oluşturulan bu illiyet bağı içermeyen sözde ciro silsilesi nedeni ile sorumlu olması ve ödemenin müvekkil şirket yerine davalı şirkete yapılması hukuka aykırıdır.Ayrıca diğer şahıs/şirketler arasındaki ticari ilişkiye dair belirtmek isteriz ki; ciro silsilesi sırasına göre incelendiğinde taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığının ortaya çıkacağını düşünüyoruz. Dava konusu çekler üzerindeki ciro silsilesinin geçerli olup olmadığının tespiti bakımından silsile sırasına göre taraflar arasındaki ticari ilişkilerin ve silsiledeki şirket/şahıslar ile müvekkil şirket arasında bir ticari ilişki olmadığının Bilirkişi marifeti ile tespitine, Çek arkasında ciro silsilesinde mevcut … A.Ş’ye aitmiş gibi atılan imzalara tarafımızca itiraz edildiğinden imza incelemesi yapılmasına, imzanın sahte olması halinde öncelikle sahte imza ile ticari alacak hakkı engellenen müvekkil şirketin çek bedelinin istirdat talebinin kabulüne,Geçersiz ciro silsilesi ve sahte imza vasıtasıyla müvekkil şirketin alacağı meblağ olan 6.000 TL’nin ticari işlere uygulanan en yüksek ticari temerrüt faizi ile -fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla- davalından istirdatına,Yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmisini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…Davacı çekin kargoda çalındığını,…2. Asliye Ticaret mahkemesinde çek iptal davasını açtığını ve bu malıkemenin kararı gereği çekin istirdatı davası açtiğını beyan etmiştir. Bu duruma göre davacı, çalınan çekin …(eski …)maddesine göre istirdatını falep etmektedir. TTK.nun “kaybedilen çek” başlıklı704.maddesi, çek, herhangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa ister hamiline yazılı bir çek bahis mevzuu olsun, ister ciro suretiyle nakledilebilen bir çek bahis mevzuu olup da hamil hakkını 702.maddeye göre ispat etsin. Çekleline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle mükellef olduğunu hükme bağlanmıştır. Davacı bu maddeye göre müvyekkilin kötüniyetli olduğunu yani iktisap anında çekin çalınıtı olduğunu bile bile bu çeki iktisap ettiğini, yazılı delil ile ispat etmelidir. % Somult olayda, çekin ciro yoluyla geçmesi nedeniyle müvekkilim çekin çalıntı olup olmq’dığı hususunda bir bilgisi yoktur. Bu nedenle müvekkilim, iyiniyetlidir. Dava dilekçesinin 4. Maddesinde müvekkil şirketin değil, dava dışı … A.Ş.nin kötüniyetliveya ağır kusurlu olduğu iddia edilmiştir. Davacı , müvekkilin kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunu iddia etmodiğiıje göre kanuni şart gerçekleşmemiştir. Bu nedenle çekin bedelinin istirdatınıtalep Sayın mahkemenin artık başkaca bir hususu incelemesine gerek kalmadan davanın relidine karar vermesi gerekir. Dava dilekçesinin 4. Maddesini 1, Paragrafındaki beyan ve talepler davacının içtığı diğer davalara ilişkin dava dilekçesindeki beyanları olup, dava konusu çekle ilgili dcğilpir. Zira dava konusu çek iki adet değil bir adet olup ödeyen ise davacı değil dava dışı … adlı cirantadır.. (dava dilekçesinin 1. Maddesinde belirtilmiştir) Davacı her ne kadar müvekkilin yetkili hamil olmadığı gerekçesiyle böyle bir dava aîmış ise de çek istirdatını düzenleyen …(eski 704)maddesine göre çekin istirdatı için yetkili hamil olup olmadığını değil, çekin kötüniyetle iktisap edilip edilmediğinin ispat edilmesini aramıştır. Bu nedenle yetkili hamil olmadığına ilişkin iddianın veya cirantalar arasındaki ticari bir ilişki bulunmadığı iddiasının araştırılmasında hukuki bir yarar yoktur. Müvekkil davalı … şirketinin dava konusu çekleri usulüne uygun elde etmiştir. Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin “Şirketlerin yapamayacakları iş ve işlemler” başlıklı 22.maddesine göre; “Şirketler; (2) Birinci fıkrada belirtilen hususlara ilave olarak faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler”. Dolayısıyla faktoring şirketlerinin devir aldığı alacak, bir kambiyo senedinden kaynaklahıyor olsa bile, alacağı doğuran temel ilişkiye ait fatura veya benzeri belgelerle bunu tevsik etmeleri gerekmektedir. Yönetmelik bunun dışında faktoring şirketine başkaca bir araştırma yükümlülüğü yüklememiştir. Somut olayda dava konusu çek de … Şüi’nin ciro imzası ile faktoring sözleşmesi kapsamında müvekkil faktoring eline geçmiştir.Çekteki alacağı tevsik eden faturayı temin eden müvekkil, faktoring yönetmeliğine uygun hareket etmiştir. Delili: Alacağı tevsik eden fatura, … Ltd. Şii ile müvekkil faktoring şirkeli arasında imzalanmış bulunan faktoring sözleşmesi, 29.06.2018 tarihli tevdi bordrosu/ödeme talimatı EK4 İmzaların istiklali prensibi gereği çekleki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmaması bu davanın kabulü için yeterli değildir…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava , davacı tarafın hamili olduğu çeklerin kargoda çalınması nedeniyle istirdadı talebine ilişkin istirdat davasıdır.
Bilirkişiden alınan 14/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”… İnceleme konusu…bank …Şubesi, … Keşide Yeri ve tarihli, 6.000 (altı bin) TL. bedelli, borçlusu … adına imzalı çek aslı metninde yer alan imzalar ile dosya kapsamından …’un mukayese belgelerindeki imza örnekleri arasında imzanın başlangıç ve bitiriliş çizgi ve hareketleri, iç gövde büklümleri, harf ve grama şekil ve biçimlendirilişi, bağlantı ve orantıları, imza eğim ve ölçüsü, genel görünüm ve tüm bunların oluşturduğu imza ritim ve formu ile ritim/form dengesi unsurları bakımından yapılan karşılaştırmada (Resim 1, 2, 3); Çek 1. Ciro imzasının yatayla 45 dereceye yakın bir eğimle atıldığı, harf formasyonu göstermediği, dar açıyla bağlantılı olarak zikzaklar oluşturarak yüksek ve farklı amplitütte sahip çizgiler tarzında grama örgüsünden ibaret olduğu (Resim 2 b), …’un mukayese imza örnekleri de (Resim 3) genel görünüşü itibarıyla benzer grama örgüsüne sahip olmakla birlikte, grama çizgilerinin daha dar açılı ve yakın olarak dizayn edildiği, imzanın başlangıç hareketlerindeki farklılığın yanı sıra, imza bitiriliş şekil ve biçimlendirilişinin farklılık içerdiği belirlendiğinden, … Tic. A.Ş. kaşesi üzerinde yer alan 1. Ciro imzasının …’un eli ürünü olmadığı, İnceleme konusu çekin keşideci imzası ve diğer ciro imzaları ile …’un imza örnekleri arasında (Resim 1, 2a, 3), kaligrafik ve grafolojik özellikler bakımından irtibatın olmadığı, kanaati bilgilerinize arz olunur…”rapor edilmiştir.Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Bilirkişiden alınan 28/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”… Davacı şirket ticari defterlerinin GİB onaylarının süresinde yapıldığı, e-defter kapsamında olmayan defterininde noter tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, Davalı şirket ticari defterlerinin GİB onaylarının süresinde Yapıldığı, e-defter kapsamında olmayan defterininde noter tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, Davacı şirket defter kayıtları ve belgelerinin inçelenmesinde; Davacının, dava konusu 28.09.2018 tarih ve 6.000,00 TL tutarındaki çeki müşterisi … firmasından 04.06.2018 tarihli fatura karşılığında aldığı, Davacı ticari defterlerinde, davacı şirket ile çekler üzerinde sırasıyla cirosu bulunan *…A.Ş, ve bu firma sonrası firmalar” firmalar arasında herhangi bir ticari ilişkiye rastlanılmadığı, Davalı …Ş.’nin, dava dışı … Şti. ile Faktoring Sözleşmesi düzenlemesi neticesinde dava konusu çeki ciro yoluyla almış olduğu, bu çekler karşılığında Davacı şirketin çek iadesi talebi hususunda davalı … şirketinin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun Zararına hareket edip etmediğine ilişkin dosyadaki delillerin nihai sayın mahkemenize takdir olduğu…”rapor edilmiştir.Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 25/08/2021 tarihli raporu özetle;”… İnceleme konusu çek arka yüzde atılı 1.ciro imzasının teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imza olması nedeniyle söz konusu imzanın aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere Ali Kemal KOPUZ’un eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği hususlarını bildirir Kanaat raporudur…”Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu …bank … Şubesine ait, … seri nolu, 28.09.2018 keşide tarihli, 6600,00 TL bedelli çekte davacı şirket adına atılan 1. Ciranta imzasının şirket yetkilisi …’un eli ürünü olmadığı belirlenmiştir. Davacı vekili bu çeklerin şirket merkezine gönderilmesi sırasında kargoda çalındığını , yapılan hırsızlık sonucunda çalınmak suretiyle elden çıkarıldığını, sahte ciro imzası atılarak tedavüle sunulduğunu keşideci tarafından çek bedelinin hamile ödendiğini ileri sürmüştür. Çek aslı incelendiğinde davacının “lehtar” sıfatının bulunduğu anlaşılmaktadır. “Lehtar” olan davacı adına atılan birinci ciranta imzasının şirke yetkilisine ait olmadığı bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olup, çekteki lehtara ait imzanın sahteliği ve elinden rızası hilafına çıktığı sabittir.
Davacının çekin rızası dışında elinden çıktığını ispat ettikten sonra, davalının çeki kötüniyetli ve kusurlu olarak iktisap ettiğinin ispatı gerekmektedir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, davalı … Şirketinin defterlerinin incelendiği, davaya konu çeki usulüne uygun Faktoring işlemi neticesinde iktisap ettiği ve alacağın fatura ile belgelendirildiğinin tespit edildiği görülmüştür. Keşideci tarafından borcun ödenmesi ile davalı tarafından çek bedelinin tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Ancak; lehtar tarafından yapılmış bir ödeme olmadıkça davacı lehtarın davalıdan istirdat talebine hakkı yoktur. Başka bir anlatımla istirdat ancak ödeme yapan tarafça istenebilir. (Aynı yönde Yargıtay 19.HD E.2016/5003, K. 2016/15759, T. 13.12.2016) Dava konusu çekteki görünürdeki şekli ciro silsilesine göre davalının yetkili hamil konumunda olduğu çek bedelinin de keşideci tarafından ödendiği anlaşılmaktadır. Çek bedeli lehtar değilde, keşideci tarafından ödendiğinden davacı lehtarın bedelin istirdadını talep etmeye hakkı bulunmadığı ve istirdatın ancak ödeme yapan tarafça istenebileceği dikkate alınarak, davacı tarafça, davalının çeki kusurlu ve kötüniyetli olarak iktisap ettiği de ispatlanamadığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar kısa kararda sehven yasa yolu açık bırakılarak hüküm verilmişse de , davaya konu çekin bedelinin 6.000 TL olduğu, mahkememizce verilen kararın miktar bakımından kesinlik sınırında kaldığı gerekçe yazım aşamasında anlaşılmış olup , hüküm kısmındaki yanlışlık bu halli düzeltilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 102,47-TL’nin mahsup edilerek bakiye 77,43-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinden bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince dava değeri olan 6.000,00-TL üzerinden hesaplanan 6.000,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin m.26 hükmüne göre Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere karar verildi. 14/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır