Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/168 E. 2021/70 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/168 Esas
KARAR NO : 2021/70

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2018
KARAR TARİHİ : 24/02/2021

Dosyanın, İstanbul 10. Tüketici Mahkemesi’nin 2018/391as ve 2019/9Sayılı Görevsizlik Kararının kesinleşmesi üzerine, Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin, davalı şirketten satın aldığı … plakalı, … Model, … motor ve … şase numaralı … marka aracına, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre Gümrük Vergilerinin Eksik Ödenmesinden dolayı … 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasında vergi cezası çıktığını, vergi cezası belirli sürede ödenmez ise aracın müsadere edileceği ihbarının müvekkiline tebliğ olduğunu, bu durumun araç kaydına da tedbir şerhi olarak işlendiğini, müvekkilinin aracı satın aldığı şirkete başvurduğunu, ancak hiçbir yardım veya işbirliği göremediğini, müvekkilinin aracı müsadere edilmesin diye mecburen süresi içerisinde 12.936,00 TL ÖTV cezası ödediğini belirterek; ödenen 12.936,00 TL ÖTV bedelinin ödeme tarihi olan 17.7.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin galericilik yaptığını, söz konusu aracın … Ltd. Şti.’nden 30.11.2017 yılında satın alındığını, ithalatçı firmanın farklı olduğunu, müvekkililinin şirket ile yapılan sözleşmede taraf olmadığını, davanın öncelikle husumet yönünden usulden reddi gerektiğini, aracı satın alan şirket olduğundan görevsizlik karar verilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin de zamanaşımına uğradığını, davacının dilekçesinde bahsetmiş olduğu ceza davasında müvekkili şirket yetkililerinin taraf olarak bulunmadığını, şu anda davacının aracın ayıplı olduğu iddiasının yersiz olduğunu belirterek; ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasına, davanın öncelikle usulden ve zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava dilekçesi ile, davacının, davalı şirketten satın aldığı … plakalı, … Model, … motor ve … şase numaralı … marka aracına, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre Gümrük Vergilerinin Eksik Ödenmesinden dolayı … 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasında vergi cezası çıktığını, vergi cezası belirli sürede ödenmez ise aracın müsadere edileceğinin belirtilmesi neticesinde, aracın müsadere edilmemesi için mecburen süresi içerisinde 12.936,00 TL ÖTV cezası ödediğini belirterek; ödenen 12.936,00 TL ÖTV bedelinin ödeme tarihi olan 17.7.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı ise husumet itirazında bulunmuştur.
Dosyanın yapılan incelenmesinde, davaya konu aracın 2008 yılında davacının da ortağı olduğu …TİC.A.Ş adına fatura kesilerek satın alındığı ancak daha sonra hususi kullanım ile 03/06/2010 tarihinde davacının uhdesine geçtiği ve ruhsatın davacı adına kayıtlı olduğu, davaya konu ödemenin de 17/07/2017 yılında davacı tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda yapılan iş davacının ortağı olduğu şirkete ait olmayıp, davacının hususi kullanımında bulunan araca aittir.
Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra açılmış olup uyuşmazlık, davanın ticari dava niteliğinde olup olmadığı ve belirlenecek niteliğine göre davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemelerinden hangisi olduğu konularında toplanmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesine göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir.Bu nedenle ticari işlerle ilgili bütün davalar ticaret mahkemelerinin görev alanına sokulmamış, yalnızca uzmanlık gerektiren hususların ticaret mahkemelerince karara bağlanması esası getirilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar,
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Bu açıklamalara göre, dava konusu işin, ticari işletmeye ait olmadığı, davacının hususi kullanımında olan araca dair ödemenin, yine davacı tarafından yapıldığı ve buna göre, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılarak, davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115//2. Maddelerine göre usulden Reddine,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre yetkili ve görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılması yönünde karar ittihazına,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/02/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza