Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/162 E. 2019/611 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/162 Esas
KARAR NO : 2019/611

DAVA : İflas (Doğrudan Sermaye Şirketleri İle Kooperatiflerin İflası (İİK 179))
DAVA TARİHİ : 21/03/2019
KARAR TARİHİ : 04/07/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin dava dilekçesi ekinde sunulan 19/03/2019 tarihli ara bilançodan anlaşılacağı üzere borca batık durumda bulunduğunu, yine 19/03/2019 tarihli ara bilançonun da sunulduğunu belirterek sunulan tüm evraklar kapsamında TTK’nun 376 maddesi gereğince karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, 2004 sayılı İİK’nun 179. Ve TTK 376 maddesine dayalı olarak açılmış iflas bildirim talebine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 376 maddesinde “…(1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar. (2) Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer. 3) (Değişik: 26/6/2012-6335/16 md.) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini yandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur.” düzenlemesi yer almaktadır.
Öncelikle HMK’nun 74 ve TBK’nun 504 maddeleri uyarınca vekilin iflas talebinde bulunabilmesi için vekaletnamasinde bu konuda özel yetki bulunmalıdır. Dilekçe ekindeki vekaletnamede “iflas” yetkisinin yer almadığı görülmekle usul ve yasaya uygun vekaletnamenin ibrazı için davacı-vekiline 1 haftalık kesin süre verilmiş olup, bu süre içerisinde geçerli vekaletname belgesi dosyaya ibraz edilmemiştir. Diğer yandan yukarıda yazılı olduğu üzere TTK 376/3 maddesi uyarınca iflas isteminin bildirimine yönelik yönetim kurulu kararının dosyaya ibrazı için davacı-vekiline 1 haftalık kesin süre verilmiş olup bu süre içerisinde yönetim kurulu kararı dosyaya ibraz edilmemiştir. Ayrıca İ.İ.K’nun 181 maddesi delaleti ile aynı yasanın 158. maddesi gereğince ilk alacaklılar toplantısına kadar yapılacak harcamalara karşılık 2019 yılına göre belirlenen iflas avansı tutarı olan 15.000.00-TL iflas avansı ile 1.000,00-TL ilan giderini yatırmak üzere davacı tarafa 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, bu süre içerisinde iflas avansı ile ilân gideri dosyaya yatırılmamıştır. Sayılan tüm bu hususlar dava şartı olup, açıklandığı üzere yerine getirilmediğinden HMK 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine,
2-Harç peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2019

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza