Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/147 Esas
KARAR NO : 2022/357
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/03/2019
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili banka ile davalı borçlu … arasında 15/06/2015 tarihli 100.000,00-₺ bedelli genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalı … ile dava dışı …’nın genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, müvekkili banka ile davalı borçlu … arasında akdedilen 26/01/2017 tarihli 1.000.000,00-₺ bedelli genel kredi sözleşmesinin davalı … tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, kredilerin ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından borçlulara … 3. Noterliği’nin …tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, ihtarnamenin 23/11/2018 tarihinde borçlulara tebliğ edildiğini, tebliğe rağmen borcun ödenmemesi üzerine … 8. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalı borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalıların süresi içerisinde takibe itiraz etmesi nedeni ile icra takibinin durduğunu belirterek davanın kabulü ile davalıların inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkillerinin ikametgahı sayılan yerlerdeki icra dairesinin yetkili olduğunu belirterek genel yetki kuralı gereğince davaya konu takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, bu sebeple davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkillerine kredi borcunun taksitle ödenmesi için yeniden yapılandırılması hususunda hak tanınmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile alacaklı tarafın icra takibi ile talep ettiği %40 faiz oranına itiraz ettiklerini, uygulanması gereken faiz oranının %19,50 olduğunu belireterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce … 8. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı …Bankası A.Ş. tarafından borçlular …Tic. Ltd. Şti. ile … aleyhine genel kredi sözleşmesi ve ihtarname daynaak yapılarak 1.266.231,94-₺ asıl alacak, 21.330,08-₺ %40 işlemiş faiz, 1.066,04-₺ işlemiş faizin %5’i gider vergisi olmak üzere toplam 1.288.628,06-₺’nin asıl alacak kısmına takip tarihinden itibaren %40 oranında işleyecek temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsili talebi ile 19/12/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebinde ve ödeme emrinde borçlu …’un asıl borcun 850.000,00-₺’lik ipotek limiti dışında kalan kısmından sorumlu olduğunun belirtildiği, yasal süresinde borçlular vekilinin müvekkillerinin adresinin …’da olduğunu, bu sebeple Sakarya icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine, borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
HMK 50/1 md. uyarınca 6100 sayılı HMK’daki yetki hükümleri (HMK md. 6-18) ilamsız icradaki yetki hakkında kıyasen uygulanır. Dava konusu icra takip dayanağı genel kredi sözleşmesinin ticari nitelikteki sözleşmelerden olduğu, davalı şirket ile davacı banka arasında akdedilen sözleşmeyi davalı …’un kefil olarak imzaladığı, sözleşmede İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğuna ilişkin hüküm bulunduğu, HMK’nun 17. maddesine göre yapılan yetki sözleşmesinin tarafları bağladığı, sözleşmedeki bu yetki şartının 6102 sayılı TTK’da hükme bağlanan teselsül karinesi ve kefaletin fer’iliği ilkesi gereği kefil olan davalıyı da bağlayacağından davalı tarafın icra dairesinin yetkisine itirazı kabul edilmemiştir.
Uyuşmazlığın kredi ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, davacı bankanın alacağının belirlenebilmesi için dayanak sözleşmeler, icra dosyası, banka kayıtları incelenerek ve tarafların sunduğu kayıt ve belgeler de nazara alınarak, davaya konu icra takibi nedeni ile davalıların davacıya borcu bulunup bulunmadığı, kefalet limit ve sorumluluğu da nazara alınarak varsa icra takip tarihi itibari ile alacak ve faiz miktarının tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 22/10/2019 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda özetle; “1.Davacı Banka … Şubesi tarafından davalı şirkete 13.01.2017-10.09.2018 tarihleri arasında 3 adette toplam 205.300,00 TL.lık iskonto, 8 adette toplam 1.635.000,00 TL.lık taksitli kredi olmak üzere toplam 1.840.300,00 TL muhtelif vade ve faiz oranlarında kredi açılmış, ancak açılan kredilerin taksitlerinin ödenmediği, 2-Davalılara Davacı Banka tarafından … 3.Noterliğinden … tarihinde … yevmiye sayılı ihtarnamenin keşide edildiği, davalıların bu ihtarnameye herhangi bir itiraz edilmediği, davalıların 23.11.2018 tarihinde temerrüde düştüğü, 3-Bu süre içinde davalı şirketin borca karşılık toplam 78.674,53 TL ödeme yaptığı, 4-Davacı Banka tarafından davalı şirket hakkında … 8.İcra Müdürlüğünden toplam 1.288.628.06 TL üzerinden takibe geçtiği, Davalılar tarafından takibe itiraz edildiği, 5-Davalılarca … 3.Noterliğinden …tarihinde … yevmiye sayılı ihtarname keşide edilerek borçlarının yapılandırılmadığını, kolaylık gösterilmesini istediği, davacı Banka tarafından davalıya yeniden yapılandırma için ihtarnameler gönderildiği, 6-Davacı Banka ile Davalı şirket arasında imzalanan Genel Kredi sözleşmesinde müşterinin temerrüde düşmesi halinde temerrüt tarihinde Bankanın kredilere uyguladığı en yüksek faizin % 50 fazlası üzerinden faiz yürütüleceğinin kabul edildiği, buna göre Davacı Banka tarafından sözleşmeye göre yıllık » 75 oranında faiz uygulanması mümkün iken takipte yıllık %40 temerrüt faizi uygulanacağının kabul edildiği, 7-Dolayısıyla Davacı Bankanın … 8.İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle 1.253.149,38 TL asıl alacak, 27.001,40 TL işlemiş faiz, ve 1.350,07 TL Gider vergisi olmak üzere -Davalıların Davacı Bankaya toplam 850.000,00 TL. ipotek teminatı verdiğinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla- toplam 1.281.500,852 TL alacağının hesaplandığı, takibin bu alacak tutarı üzerinden devamı gerektiği, 8-Davacı Banka tarafından 1.253.149,38 TL asıl alacağın kabul edilmesi halinde takip tarihinden itibaren yıllık % 40 oranı üzerinden temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi yürütülebileceği, 9-Talep edilen İcra İnkar Tazminatının Yüce Mahkemenin takdirinde bulunduğu, 10-Davalı şirketin takipten sonra rapor tarihine kadar toplam 1.055.109,35 TL ödeme yaptığı bu tutarın infazda dikkate alınması gerektiği” yönünde görüş belirtilmiştir. Davalı …’un 100.000,00-₺ tutarla düzenlenen sözleşmeyi ve 1.000.000,00-₺ tutarla düzenlenen sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, bilirkişi raporunda asıl alacak tutarının takip tarihi itibari ile 1.253.148,38-₺ olarak tespit edildiği ve bu rakam üzerinden işlemiş faiz hesabı yapıldığı, ayrıca takipten sonra dava tarihinden önce 3 ayrı tarihte ödemenin yapılmış olduğunun belirtildiği anlaşılmakla davalı …’un kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğu asıl alacak ve işlemiş faiz miktarının denetime elverişli şekilde hesaplanması ve takipten sonra dava tarihinden önce, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin kim tarafından yapıldığının ve bu ödemelere ilişkin davacı vekilinin 25/10/2019 tarihli dilekçesinde yer alan beyanlarının incelenip değerlendirilmesi kaydı ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. 09/03/2020 UYAP giriş tarihli bilirkişi heyeti 1. ek raporunun sonuç kısmında “…1-Davalı …’un Davacı Bankanın düzenlediği 100.000 TL ve 1.000.000 TL tutarları sözleşmelerdeki kefalet limiti toplamı 1.375.000,00 TL olduğundan takip tarihine göre belirlenen 1.253.149,38 TL asıl alacak, 27.001,40 TL işlemiş faiz, ve 1.350,07 TL Gider vergisi olmak üzere -Davalıların Davacı Bankaya toplam 850.000,00 TL. ipotek teminatı verdiğinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla- toplam 1.281.500,852 TL alacaktan sorumlu olduğuna ilişkin tespitte herhangi bir değişiklik olmadığı, 2-Takipten sonra yapılan tahsilatlar incelendiğinde 975.919,58 TL tutarın KGF tarafından ödendiği anlaşıldığından bu tutarın infazda düşülmemesi gerektiği, 3-Davalı şirketin takipten sonra yaptığı ödeme toplamının 94.525,47 TL olduğu ve bu tutarın infazda dikkate alınması gerektiği, 4-Kök raporda Diğer Davalı… Şti dahil yapılan diğer tespitlerde herhangi bir değişiklik olmadığı…” yönünde görüş belirtilmiştir. Takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce davalı tarafça yapılan ödemelerin mahsubu ile dava tarihi itibari ile takibin devam edeceği tutarın belirlenmesi ve taksitli ticari kredi yönünden; davacı bankaca fiilen uygulanan faiz dikkate alınmak sureti ile davacı bankanın alacağına uygulanacak temerrüt faiz oranının hesaplanması için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. 10/03/2021 tarihli bilirkişi heyeti 2. ek raporunun sonuç kısmında “…1-Sunulan temerrüt tarihindeki temerrüt faiz oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucu, Davacı Bankanın … 8.İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle 1.253.149,38 TL asıl alacak, 20.968,68 TL işlemiş faiz, ve 1.048,43 TL Gider vergisi olmak üzere -Davalıların Davacı Bankaya toplam 850.000,00 TL. İpotek teminatı verdiğinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla- toplam 1.275.161,19 TL alacağının hesaplandığı, 2-Davalıların yaptığı ödemeler dikkate alınarak Davacı Banka tarafından dava tarihi itibariyle 1.235.418,60 TL asıl alacak, 120.267,26 TL işlemiş faiz ve 6.013,36 TL Gider vergisi olmak üzere -Davalıların Davacı Bankaya toplam 850.000,00 TL. ipotek teminatı verdiğinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla- toplam 1.361.699,23 TL alacağının hesaplandığı, Davacı Bankanın takip tarihinde tespit edilen 1.253.149,38 TL asıl alacağın kabul edilmesi halinde takip tarihinden itibaren yıllık %30,50 oranı üzerinden temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi yürütülebileceği, 4.Davacı Bankanın dava tarihinde tespit edilen 1.235.418,60 TL asıl alacağın kabul edilmesi halinde dava tarihinden itibaren yıllık %30,50 oranı üzerinden temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi yürütülebileceği, 5-Dava tarihinden sonra yapılan toplam 76,800,00 TL tutarın infazda dikkate alınması gerektiği…” yönünde görüş belirtilmiştir. Bilirkişi 2. ek raporunda takip tarihinden sonra dava tarihine kadar davalı tarafça toplam 17.725,47-₺ ödeme yapıldığı belirtilerek bu tutarın takibe konu borç tutarından mahsubunun yapıldığı ancak geriye kalan tutarın takibe konu borç tutarından daha fazla olduğu görülmekle bu hususun incelenmesi kaydı ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. 03/09/2021 tarihli bilirkişi heyeti 3. ek raporunun sonuç kısmında “…1-Davacı Bankanın … 8.İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle 1.253.144,07 TL asıl alacak, 20.968,68 TL işlemiş faiz ve 1.048,43 TL Gider vergisi olmak üzere -Davalıların Davacı Bankaya toplam 850.000,00 TL.. İpotek teminatı verdiğinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla- toplam 1.275.161,18 TL alacağının hesaplandığı, 2.Davacı Bankanın takip tarihinde tespit edilen 1.253.144,07 TL asıl alacağın kabul edilmesi halinde takip tarihinden itibaren yıllık Y 30,50 oranı üzerinden temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi yürütülebileceği, 3-Takip tarihinden sonra yapılan toplam 17.725,47 TL ile Dava tarihinden sonra yapılan toplam 76,800,00 TL tutar olmak üzere toplam 94.525,47 TL.nin infazda dikkate alınması gerektiği…” yönünde görüş belirtilmiştir. 03/09/2021 tarihli bilirkişi heyeti 3. ek raporunun sonuç kısmında takip tarihinden sonra yapılan toplam 17.725,47-₺ ile dava tarihinden sonra yapılan toplam 76.800,00-₺ olmak üzere toplam 94.525,47-₺’nin infazda dikkate alınması gerektiği belirtilmiş ise de takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılmış olan 17.725,47-₺’nin takibe konu borç tutarından mahsubu gerektiğinden bu hususta bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. 04/01/2022 tarihli bilirkişi heyeti 4. Ek raporunun sonuç kısmında “…1-Davacı Bankanın … 8.İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle 1.253.144,07 TL asıl alacak, 20.968,68 TL işlemiş faiz ve 1.048,43 TL Gider vergisi olmak üzere -Davalıların Davacı Bankaya toplam 850.000,00 TL. İpotek teminatı verdiğinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla- toplam 1.275.161,18 TL alacağının hesaplandığı, 2.Davacı Bankanın takip tarihinde tespit edilen 1.253.144,07 TL asıl alacağın kabul edilmesi halinde takip tarihinden itibaren yıllık 6 30,50 oranı üzerinden temerrüt faizi ve faizin Yo 5 gider vergisi yürütülebileceği, 3-Takip tarihinden sonra yapılan (toplam 17.725,47 TL) ödemeler dikkate alınarak yapılan hesaplamada, dava tarihi itibariyle 1.235.418,60 TL asıl alacak, 119.968,93 TL işlemiş faiz ve 5.998,45 TL Gider vergisi olmak üzere -Davalıların Davacı Bankaya toplam 850.000,00 TL. ipotek teminatı verdiğinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla- toplam 1.361.385,97TL alacağının hesaplandığı, 4.Davacı Barıkanın dava tarihinde tespit edileri 1.235.418,60 TL asıl alacağın kabul edilmesi halinde dava tarihinden itibaren yıllık 4 30,50 oranı üzerinden temerrüt faizi ve faizin Yo 5 gider vergisi yürütülebileceği, 5.Dava tarihinden sonra yapılan toplam 76,800,00 TL. tutarın infazda dikkate alınması gerektiği…” yönünde görüş belirtilmiş olup, iş bu bilirkişi heyeti 4. ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı banka ve davalı … arasında 15/06/2015 tarihli 100.000,00-₺ bedelli ve 26/01/2017 tarihli 1.000.000,00-₺ bedelli genel kredi sözleşmeleri akdedildiği, 15/06/2015 tarihli sözleşmenin davalı … ile dava dışı … tarafından, 26/01/2017 tarihli sözleşmenin ise … tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığı, sözleşmelerde kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin yazılı olduğu, kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 586. maddesindeki yasal koşulları kapsadığı, davalı …’un imza tarihinde davalı asıl borçlu şirketin yetkilisi olduğu, bu durumda eş muvafakatinin aranmayacağı anlaşılmıştır. Davacı banka tarafından hesap kat edilerek … 3. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiği, 21/11/2018 tarihinde davalılara tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda 23/11/2018 tarihi itibari ile davalıların temerrütlerinin gerçekleştiği anlaşılmıştır. Takibe konu kredi sözleşmeleri nedeni ile takip tarihi itibari ile borç miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması gereğince taksitli ticari kredi yönünden davacı bankanın alacağına uygulanacak temerrüt faiz oranının davacı bankaca davalıların temerrüt tarihinde fiilen uygulanan faiz dikkate alınmak sureti ile hesaplama gerekmekte olup, bilirkişi raporunda bu hususa dikkat edilerek hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Yüksek Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre düzenlenen ve mahkememizce benimsenen bilirkişi heyeti 4. ek raporunda yer alan tespitlerden takip tarihinden sonra dava tarihine kadar davalı şirket tarafından toplam 17.725,47-₺’lik ödeme yapıldığı anlaşılmakla bu kısım yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığından bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davalı şirket tarafından dava tarihinden sonra toplam 76.800,00-₺’lik ödeme yapıldığı anlaşılmış ise de dava tarihinden sonra yapılan ödemenin infazda nazara alınması gerekmekte olup, buna göre 1.235.418,60-₺ asıl alacak, 21.330,08-₺ işlemiş faiz, 1.066,04-₺ işlemiş faizin %5 gider vergisi üzerinden ve asıl alacağa %30,50 oranında temerrüt faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına karar vermek gerektiği anlaşılmıştır. Diğer yandan davalı asıl borçlu …Tic. Ltd. Şti. yönünden 850.000,00-₺’lik ipotek düzenlendiği, İİK 45. maddesi uyarınca alacaklı bankanın kredi sözleşmesinin ve borcun teminatı olarak düzenlenen ipoteğin limiti dışında kalan alacağı için ilâmsız takip yapabileceğinden davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin somut olayda 850.000,00-₺ olan ipotek limiti dışında kalan alacak bölümü yönünden mahkememizde görülen iş bu davada sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçluların itirazlarında haksız olduklarının anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Somut olayda icra takibinde kısmen haklı çıkan davacı/alacaklının bakiye kısım için icra takibinde kötü niyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden reddedilen kısım yönünden davacı banka aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine; davalıların … 8. İcra Müdürlüğü’nün .. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazlarının kısmen iptali ile;
Tahsilde tekerrür olmamak, davalı …’un kefalet limiti ile sınırlı olması ve davalı … Ltd. Şti.’nin 850.000,00-₺’lik ipotek sınırını aşan kısımdan sorumlu olması kaydı ile; takibin 1.235.418,60-₺ asıl alacak, 21.330,08-₺ işlemiş faiz, 1.066,04-₺ işlemiş faizin %5 gider vergisi ile asıl alacağa dava tarihinden itibaren yıllık %30,50 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’si üzerinden devamına,
Dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına,
Takip tarihinden sonra, dava tarihinde önce yapılan toplam 17.725,47-₺’lik kısım yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığından 17.725,47-₺’lik kısım yönünden davanın reddine,
Hüküm altına alınan asıl alacak 1.235.418,60-₺ ve işlemiş faiz miktarı olan 21.330,08-₺’nin toplamı olan 1.256.748,68-₺’nin %20’si üzerinden hesaplanan 251.349,74-₺ icra inkar tazminatının (81.349,74-₺’sinden davalı … Şti.’nin sorumlu olması kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 85.921,32-₺ nispi harçtan peşin alınan 15.563,41-₺ harcın mahsubu ile bakiye 70.357,91-₺ nispi karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (22.811,78-₺’sinden davalı … Şti.’nin sorumlu olması kaydı ile) hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca Hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilen 17.725,47-₺ dava değeri üzerinden alınması gereken 80,70-₺ maktu karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 2.700,00-₺ bilirkişi ücreti, 153,50-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.853,50-₺ üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.785,27-₺ ile 15.614,21-₺ harç gideri olmak üzere toplam 18.399,48-₺ yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (5.965,57-₺’sinden davalı …Ltd. Şti.’nin sorumlu olması kaydı ile) davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca esastan kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 76.823,52-₺ nispi vekalet ücretinin (24.908,09-₺’sinden davalı … Ltd. Şti.’nin sorumlu olması kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca esastan reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 5.100,00-₺ maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara mütesaviyen verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2 maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 2.658,82-₺ vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara mütesaviyen verilmesine,
9-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-₺ arabuluculuk ücretinin taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (31,56-₺’sinden davacı tarafın, 1.288,44-₺’sinden davalıların (417,74-₺’sinden davalı … Ltd. Şti.’nin) sorumlu olmaları kaydı ile) hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi gereğince ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/04/2022
Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza