Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/122 E. 2019/589 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/122 Esas
KARAR NO : 2019/589

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/03/2019
KARAR TARİHİ : 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili …, 22/09/2018 tarihinde … plaka sayılı aracı ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin pert işlemi uygulanan … plaka sayılı aracının maliki olduğunu, söz konusu aracın 22/09/2018 kaza tarihi itibariyle, … numaralı poliçe ile davalı sigorta şirketi nezdinde kasko poliçesi ile koruma altına alındığını, müvekkilince davalı sigorta şirketine gönderilen evraklar ile hasar dosyasının oluşturulduğunu, davalı sigorta şirketince kazaya konu aracın perte çıkacağına kanat getirildiğini ve müvekkiline 35.000,00-TL teklif edildiğini, müvekkilinin ise araştırmalarına göre aracının emsallerinin rayiçlerinin altında olduğunu beyan ettiğini ve davalı sigorta şirketi teklif edilen meblağı tekrar değerlendirmeye aldığını ve müvekkiline birkaç teklifin sonunda en son 38.500,00-TL teklif edildiğini, müvekkili tarafından aracının emsallerinin rayicinin tarafına ödenmeyeceğine kanaat getirdiğini ve fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutmak kaydıyla teklifi kabul ettiğini ve toplamda müvekkiline 38.500,00-TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemeden sonra eksik ödemenin tamamlatılması adına talep dilekçesi ile davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak davalı sigorta şirketi süresinde ödeme yapmadığı gibi taraflarına cevap da vermediklerini, müvekkiline ait pert işlemi uygulanan aracın rayiç değerinin altında ödeme yapılması nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve sair haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi itibaren uygulanacak avans faiziyle davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, mahkeme masrafları ve ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı vekilinin dava dilekçesinde 22/09/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirtitği … plakalı aracın 01/03/2018- 23/11/2018 bitişi tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile davacı adına müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, davacı tarafın taleplerinin yerinde olmadığını sigortalı aracın işbu davaya konu 22/09/2018 tarihli kaza tarihi itibari ile rayiç değeri 38.500,00-TLolarak değerlendirildiğini, sigortalı aracın uğradığı hasar dikkate alınarak 38.500,00-TL rayiç değer üzerinden 11.700,00-TL sovtaj bedeli düşülerek davacı yanın hesabına 07/11/2018 tarihinde 26.800,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin sorumlu olduğu tutarın ödendiğini, usulüne uygun olarak yapılan değerlendirmeler ve ödeme sonrasında başkaca bir sorumluluklarının kalmadığını, davacı tarafın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinde yasal olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkli sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının maliki olduğu ve davalı sigorta şirketince kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı araç ile yapmış olduğu tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası sonucu pert işlemi uygulanan araca davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin zararı karşılamadığı ve eksik olduğu gerekçesiyle ödenmeyen eksik tutarın davalı sigorta şirketinden tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Toplanan delillere göre davaya konu … plakalı aracın malikinin davacı olduğu, aracın ruhsatında aracın kullanım amacının hususi olduğu, davacı ile davalı arasında aracın sigortalanması konusunda genişletilmiş kasko poliçesi düzenlendiği sabittir. Dolayısıyla davacı ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden tüketici konumundadır.
28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Mezkur Kanun’un 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara dair davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Kanun’un görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceğine değinilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine dair olduğu, 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı olduğu ve 115. maddesi uyarınca mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davanın açıldığı 05/03/2019 tarihi itibariyle 6502 Sayılı Kanun’un yürürlükte olduğu, davacının tüketici olarak davalı ile sigorta sözleşmesi akdettiği ve işbu sözleşmeye dayanarak davalıdan talepte bulunduğu, belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesine göre, görev kamu düzeninden olup resen nazara alınması gerektiğinden, aynı yasanın 115/2. maddesine göre davanın usulden reddine ve 20. maddesine göre dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.02/07/2019

Katip
E-imza

Hakim
E-imza