Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/976 E. 2023/144 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/976 Esas
KARAR NO : 2023/144

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…Davalı borçlu şirket ile müvekkil şirket arasında tarafların serbest iradesi ile … Sözleşmeleri imzalanmıştır. İşbu sözleşmelerin suretlerini işbu dilekçemiz ekinde sunuyoruz. Taraflar arasında imzalanan Abonelik Sözleşmelerine istinaden davalı şirkete hatlar tahsis edilmiş ve kendisine müvekkil şirket tarafından hizmet sağlanmıştır. Davalı – borçlu firmanın, yukarıda bahsi geçen faturadan kaynaklı borcunu süresinde ödemeyi gerçekleştirmemesi üzerine bu kez tarafımızca alacağın tahsilini teminen, … 37. İcra Müdürlüğü’ nün …E, Sayılt dosyası ile aleyhine icra takibi başlatılmıştır. Davalı borçlu tarafından, borcun tamamına, faize ve diğer tüm ferllerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilmiştir. İtiraz üzerine icra takibi durmuştur. Müvekkil şirket tarafından davalı şirkete sağlanan hizmetlerin karşılığı olarak düzenlenen faturalara illşkin davalı — borçlu aleyhine girişllen icra takibine yapılan itiraz hukuki dayanaktan yoksundur. Söyle ki ; Müvekkil şirket ile borçlu arasında imzalanan sözleşme ve protokoller gereğince, müvekkil Şirket defter ve kayıtları doğrultusunda yapılan hesaplamalar uyarınca takibe geçilmiştir. Sayın Mahkemenizce gerekli görüldüğünde, davacı müvekkil şirket ticari defter kayıtlarında yaptırılacak bilirkişi incelemesi ve bilumum delillerle davalı borçlunun takibe haksız yere itiraz ettiği ortaya çıkacaktır. Bu nedenlerle, davalının itirazının iptali gerekmektedir. Sonuç olarak, haksız ve hukuki dayanaktarı yoksun itiraz sonucunda duran takibin devamına karar verilmesi için huzurdaki davanın açılması zorunluluğu hasıl olmuştur. Bu nederile davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak Üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini tatep ediyoruz.. İtirazın İptaline , Takibin devamına ,%20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “… Ödeme emrinde borcun sebebi olarak iddia edilen faturalar veya suretleri ödeme emri ekinde bulunmadığı için İİK’nın 58. maddesinin 3. fıkrası gereğince ödeme emrine itiraz edilmiştir.Aynı zamanda ödeme emrinde tarih ve seri numaraları belirtilen faturaların tarafımıza tebliğ edilmediği kalan bakiyesinin de belirtilmediği görülecektir. Davacı ödeme emrinde belirtmiş olduğu alacaklara ilişkin bir bilgi vermemiş olup, alacağın söz konusu menfi tespit davası kapsamında kalıp kalmadığı hususunu bilinmemektedir. Bu kapsamda HMk119-ğ “Açık bir şekilde talep sonucu.” Gereğince davacının taleplerini açıkca ifade etmesi söz konusu alacağın müvekkile daha önce kesilen ve menfi tespit davasına konu edilen fatura kapsamında kalıp kalmadığı bildirilmelidir. 2 yıllık taahhüt süresi boyunca abonelik sözleşmesinin feshedilmemesini müvekkilimiz taahhüt etmiştir. 30.04.2018 tarihinde sona erdiğinden müvekkilimiz taahhüt süresinin sona erdiği fatura döneminin sonunda numaraları başka bir operatöre taşımıştır. Davalı operatör 25.04.2018 tarihinde sözleşmenin feshini kabul ettiği hatta bu kapsamda fesih nedeni ile ceza tahakkuk ettirmesi hususu ile de açıktır. Ödeme emrinden anlaşıldığı kadarıyla müvekkilimizin hizmet almadığı döneme ilişkin bir bedel talep edilmiştir. Söz konusu talebin iptal bedeli mi kullanım bedeli mi olduğu açıkca görülmemektedir. Müvekkilmizin söz konusu hukuka aykırı herhangi bir ücret yansıtılabileceği durumuyla karşılaşabileceğini öngörerek davacı taraf ile mail yazışması yapmış, İş bu yazışmada 24.03.2018 tarihinde kampanya yenilenmesi konusunda …’de yetkili kişiden mail gelmiş ve müvekkilimiz sözleşme ve ya kampanya yenilemesi düşünüp düşünmediği konusunda yenileme düşünmediğini belirtmiştir. Hatta sürpriz bir ödeme çıkmasını istemediğini iletmiştir. Menfi tespit dosyamızda da ifade edildiği üzere velevki iş bu istenen bedel sözleşmenin feshinden kaynaklı bir bedel olsun davalı kurumun işbu fesihin süre sonunda yapılmasından dolayı doğmuş bir zararı da bulunmamaktadır. Kaldı ki müvekkilimizin ana sözleşmesi ve eki olan taahhütnamelerdeki süre ve fatura taahhütlerinin tümü eksiksiz yerine getirilmiştir. Müvekkilimizin bir kullanımı olmadığı ve davacının icra müdürlüğünde talep ettiği hizmete ilişkin fatura kesilmesi mümkün olmadığı aynı zamanda söz konusu faturaların tebliğ edilip edilmediği hususunda da bir bilgi bulmadığını da belirtmek isteriz. Davanın Reddine,Müvekkilimizin borçlu olmadığının tespitine,
Davalı icra takibi açmış ise kötü niyetli olması sebebiyle %20’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; sözleşme ve faturadan kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
Bilirkişiden alınan 18/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”…Takdir Sayın Mahkemenin olmak üzere, dava dosyası ve ekinde yer alan (… 37. İcra Müdürlüğü … E. Dosyası) her türlü bilgi, belge, tüm deliller üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde , Tüm Hukuki Görüşler dışarıda bırakılarak ; Tarafların ticari defter ve cari hesap yönünden bir itilafının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Teknik tespitler sonucunda Davacı tarafından tanzim edilen faturanın usulüne uygun olarak düzenlendiği izahı ile , … A.Ş. şirketinin , … A.Ş. adına düzenlemiş olduğu 07.05.2018 — tarihli … fatura no ,ve 25.03.2018-24.04.2018 dönemine ait 10.470,32 TL fatura tutarı için talepte bulunulabileceği, Görüş ve Kanaatine varılmıştır …” rapor edilmiştir.
Bilirkişiden alınan 10/12/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;”…Takdir Sayın Mahkemenin olmak üzere, dava dosyası ve ekinde yer alan (… 37. İcra Müdürlüğü … E. Dosyası) her türlü bilgi, belge, tüm deliller üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde , Tüm Hukuki Görüşler dışarıda bırakılarak ; Davacı şirketin cezai şart bedeline ilişkin Davalı şirkete düzenlemiş olduğu 07.05.2018 tarih 10.470, TL tutarındaki faturanın Davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve faturanın Davalı şirkete tebliğinin ispata muhtaç kaldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Teknik tespitler sonucunda Davacı tarafından tanzim edilen faturanın, inceleme ve değerlendirme bölümünde belirtilen sözleşmeler üzerinden GSM hatlarına ait olduğu ve fatura ekinde bulunan fatura kullanım detayları içerisinde bu hatların aktif olduğu ve kullanımların faturalandırıldığı , ayrıca sözleşmeden vazgeçildiği sebebi ile faturaya cayma bedeli olarak 4.503,90 TL (cayma bedeli ; sözleşme içeriğinde kampanya dahilinde , normal tarife ücretinden indirim yapılmış olan fark ucreti) yansıtıldığı sebebi ile ,detay bilgilerinden Hukuki görüş olmamak ile birlikte teknik olarak kullanım bedeli olarak fatura eklerinden görülmesi sebebi ile fatura düzenlendiği , … A.Ş. şirketinin , … A.Ş. adına düzenlemiş olduğu 07.05.2018 tarihli , … fatura no ,ve 25.03.2018-24.04.2018 dönemine ait 10.470,32 TL fatura tutarı için talepte bulunulabileceği…” rapor edilmiştir.
Bilirkişiden alınan 25/04/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;”… Davacının dava konusu fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunun kabul edilebilmesi için taraflar arasındaki sözleşmeler uyarınca davacının davalıya vermeyi taahhüt ettiği hizmetleri tam ve gereği gibi ifa etmiş olduğunu ve faturanın da sözleşmeye uygun olarak düzenlendiğini, karşı tarafa tebliğ edildiğini geçerli delillerle kanıtlaması gerektiği, Yapılan teknik inceleme sonucunda, davalının abonelik sözleşmelerini süresinden önce feshettiği dolayısıyla sözleşmelerde belirtilen cezai şart tazminatını ödemesi gerektiği, bu bakımdan dava konusu faturanın sözleşmelere uygun olarak düzenlendiği hususlarının tespit edildiği, dolayısıyla davacının alacak talebinin yerinde olduğu, Dava konusu faturanın davalıya tebliğ edilmiş olması, davalının bu faturaya süresi içinde itiraz etmemesi, davacının ticari defterinin delil niteliği dikkate alındığında da davacının dava konusu alacak oranında alacaklı olduğunun kabul edilmesi gerektiği, Davacı açısından icra inkar tazminatı talep etme şartlarının da oluştuğu, Sonuçve kanaate varmış bulunmaktadır…”rapor edilmiştir.
Bilirkişiden alınan 03/01/2023 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;”… Daha önce sunmuş olduğumuz raporlarda da ifade etmiş olduğumuz üzere, davalı taraf, taraflar arasındaki sözleşmeyi süresinden önce feshettiğinden, sözleşmede kararlaştırılan dava konusu cayma bedelleri ile ödenmeyen fatura bakiye bedellerinin ödenmesi gerekmektedir. Her ne kadar cayma bedellerine ilişkin faturanın davalıya tebliğ edilmediği hususu sehven raporumuzda belirtilmiş ise de, faturanın davalıya kargo ile yollandığı ancak davalının kargoyu teslim almadığı tutmuş olduğumuz 02.11.2021 tarihli tutanakla tespit edilmiştir. Dolayısıyla faturanın davalıya tebliğ edildiğinin ve davalının temerrüdünün faturada belirtilen ödeme tarihi itibariyle oluştuğunun kabulü gerekir. Bu bakımdan davalının faturanın tebliğ edilmediği dolayısıyla da faiz talep edilemeyeceği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı kanaatindeyiz.Her iki tarafın tacir olduğu ve taraflar arasındaki sözleşmede ayrıca bir faiz oranı belirtilmediği dikkate alındığında, davacının ticari faiz talebi yerinde olmaktadır. Yine, dava konusu alacak fatura bedeline dayandığından, düzenlenen fatura özel iletişim hizmetine ilişkin olduğundan, KDV ve ÖİV’nin de talep edilmesinin yerinde olduğu kanaatindeyiz…” rapor edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket ile davalı arasında … Sözleşmesi’nin imzalandığı ve abonelik sözleşmesine istinaden davalı şirkete hatlar tahsis edildiği; verilen hizmete ilişkin olarak davacı tarafça takibe ve davaya konu faturaların tanzim edildiği; davacı tarafça faturalın ödenmemesinden kaynaklı olarak davalı aleyhine … 37. İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğu; mahkememizce hükme esas alınan ve denetlenebilir bilirkişi kök ve ek raporuna göre; davacı yanın takibe konu ettiği fatura alacak bakiyesi toplamının 10.470,32 TL olduğu, bu tutarın 4.503,90 TL’lik kısmının ” paket iptal, cayma bedeli ücreti ” 1.144,40 TL işlemiş yıllık faiz, 191,63 TL işlemiş faizin KDV’si, 74,48 işlemiş faizin OIV’si alacağı olarak talep edildiği; davalı tarafın sözleşme bitim tarihinden önce sözleşmeyi fesih ettiğinden cayma bedelinden de sorumlu olduğu, davacının talebe dayanak bilgi ve belgelerin dosyaya ibraz edildiği, davalının takibe konu faturalara ilişkin borçlu olmadığının tespitine ilişkin … 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile açılmış davanın reddedildiği ve faturalar yönünden borçlu olduğu yönünde ayrıca tespitin yapıldığı , bu sebeplerle davacının icra takibine konu talepler yönünden alacaklı olunduğunun ispat edildiği anlaşılmakla takibe yapılan itirazın yerinde olmadığı ve iptalinin gerektiğine karar verilmiş, alacağın faturadan kaynaklanın likit bir alacak olması nedeniyle alacak miktarı üzerinden % 20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalının, … 37. İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip talebindeki hal ve şartlar ile devamına,
2-Alacağın %20’si olan 2.094,064TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 715,23-TL harçtan peşin alınan 126,15-TL’nin ve davacı tarafça icra dosyasına yatırılan 52,23TL harçların toplamı olan 178,38-TL’nin mahsup edilerek bakiye 536,88-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 126,15 TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı gideri toplamı olan 162,05-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince dava değeri olan 10.470,30-TL üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 5,20-TL vekalet harcı gideri, 4.368,00-TL tebligat, posta gideri,bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.373,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı kesin olarak karar verildi. 07/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır