Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/948 E. 2019/1215 K. 20.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/948 Esas
KARAR NO : 2019/1215

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 20/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekili ile davalı … Tic AŞ ile arasında ticari ilişki olduğunu damlama sulama borusu ve benzeri tarımsal aletler alındığını, davalı şirketten satın aldığı sulama borularının bir kısmını 3. Kişi …’ya sattığını, davacı müvekkili tarafından …’ya satılan sulama borularının sulama yapmaması sebebiyle ekmiş olduğu ürünlerinin zarar gördüğünü, zararın giderilmesi için davalı … Sulamaya bu durumun bildirildiğini, dava dışı …’nın … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …-… EK sayılı kararı ile dava açtığını ve davada boruların ve eklentilerin hatalı ayıplı olması nedeniyle mahkemenin tazminata hükmettiğini, Yargıtay’ın bu kararı onaması üzerine …’nın bu parayı ödediğinden bahisle müvekkili şirketin 3. Kişi …’ya sattığı sulama borusu ve eklentilerinin bedelini davalı … Sistemleri’ne ödemesine rağmen iade bedel için taraflarına geri ödeme yapılmadığını, 25.000,00-TL olan ürün bedellerinin 08/06/2016 tarihinden başlamak üzere en yüksek ticari faizi hesaplanarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının talebinin açıklaması ve dava konusunu belli ederek hangi ürünler nedeniyle dava açtığını bildirmesi gerektiğini, davacının bedelini talep ettiği ürünlerin …’ya satışından itibaren 10 yılı aşkın bir süre geçtiğinden davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı mal dolayısıyla mal bedelinin, kendisine ödemeyip sebepsiz zenginleşen üretici davalıdan tahsili istemlidir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı şirketin davalı şirketten sulama boruları satın aldığı, bu boruların bir kısmını dava dışı 3. Kişi …’ya sattığı ve 25/03/2010-01/06/2010-01/06/2010 tarihli 3 adet fatura düzenlediği, söz konusu boruların ayıplı olduğu iddiasıyla dava dışı … tarafından … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile söz konusu boruların ayıplı olduğunun tespit edildiği, bu tespite dayanarak dava dışı … tarafından davacıya ve davalıya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ayıplı mallar nedeniyle tazminat davası açıldığı, bu dava sonucunda … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ..-… EK sayılı kararıyla 10/12/2014 tarihinde davanın kısmen kabulüne, davacı ve davalıdan 61.600,50TL’nin müştereken ve müteselsilen tahsili ile dava dışı 3. Kişi Murat Karacaya verilmesine karar verildiği, bu kararın temyiz edildiği, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/20970-2016/14620 EK sayılı ilamıyla hükmün onanmasına 08/06/2016 tarihinde karar verildiği, davalının davacıya sattığı ayıplı borular nedeniyle davalının haksız fiilinin olduğu ve sebepsiz zenginleştiği iddiasıyla davacı vekili tarafından bu onama kararına dayalı olarak davalıdan satın aldığı borular için dava dışı …’ya ödediğini iddia ettiği bedelin davalıdan tahsilini talep ettiği, davacının dava dışı …’ya hangi tarihte ne kadar tazminat ödediğine dair dosyaya bilgi ve belge sunmadığı fakat Yargıtay ilamının kesinleşme tarihi olan 08/06/2016 tarihinden itibaren 25.000,00TL’nin ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı tarafından davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığı, davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiği beyan edilmiştir. Dava konusu alacak haksız fiil nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye dayandığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 82. Maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmeden doğan taleplerde süre hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 2 yıldır. Davaya konu ilamın Yargıtay tarafından onama tarihi olan 08/06/2016 tarihinin kesinleşen kararın tespiti niteliğinde olduğu, kesinleştirme kararının inşai niteliğinde olmadığı üst merciinin nihai olarak verildiği tarihinin kesinleşme tarihi olduğu, davacının en geç bu tarihte geri isteme hakkı olduğunu öğrenmiş olduğu anlaşıldığından, davanın 18/10/2018 tarihinde açıldığı ve 2 yıllık zamanaşımna uğradığı anlaşıldığından, açılan davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 426,94 TL harçtan düşümü ile bakiye 382,54 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.750,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 38,40 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/12/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza