Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/88 E. 2019/433 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/868 Esas
KARAR NO : 2019/397

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/08/2016
KARAR TARİHİ : 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete … numaralı İşyerim Paket Poliçesiyle sigortalı, … adresinde, davalı … Ticaret Merkezi Yönetimi’nin sorumluluğunda bulunan … Ticaret Merkezi’nin içinde faaliyet gösteren işyerinin 19.10.2015 günü, işyerinin giriş kapısı önünde bulunan file kepenkinin asma kilit halkalarının sert bir cisim yardımıyla kesilmek suretiyle kilitlerin çıkarılarak kepenkin açıldığını, ardından işyerinin camlı alüminyum kapısının da sert bir cisim yardımıyla zorlanmak suretiyle açılarak birtakım kişiler tarafından işyerinin içine girildiğini, işyerine giren birtakım kişilerin işyerinin sağ tarafındaki tezgâhın arkasında bulunan sigara standından muhtelif sigaraları koli ve kutulara doldurarak ve bir adet sigara standını da alarak araçlarına yüklediklerini, işyerinin üst katında bulunan iki kapaklı çelik kasayı da sürükleyerek araçlarına yüklediklerini, sigortalı iş yerinde muhtelif emtiaya da zarar verilmek suretiyle işbu huzurdaki dava konusu olaya sebebiyet veren hasarın gerçekleştiğini, sigortalının müvekkili şirkete yönelttiği hasar bildirimi üzerine, oluşan hasar sonucunda müvekkili şirket tarafından … numaralı hasar dosyasının açıldığını, dava konusu hasara sebebiyet veren olay sonrasında … Polis Merkezi Amirliği ifade tutanaklarının tutulduğunu, açılan hasar dosyası kapsamında 20.10.2015 tarihli Ekspertiz Raporunun düzenlendiğini, davalı tarafça … Ticaret Merkezi Yönetimi bünyesinde bulunan işyerlerinin güvenliğini sağlamak üzere özel güvenlik hizmetinin de verildiğini, davalı ticaret merkezi yönetiminin bünyesinde bulunan sigortalı işyerinin güvenliğini sağlayamadığını, sigortalı işyerindeki muhtelif emtianın çalınmasından ve hırsızlık olayından kaynaklanan hasarların oluşmasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen hasara ve zarara istinaden müvekkili şirketin sigorta poliçesi kapsamındaki 12.524,40-TL olan zarar karşılığı miktarı sigortalısına 08.01.2016 tarihinde ödediğini, müvekkili şirketin sigortalısına yaptığı ödemeye istinaden zararın oluşmasında sorumluluğu bulunan davalıdan rücuen tazminat alacağının doğduğunu, müvekkili şirket tarafından genel haciz yolu ile 20/07/2016 tarihinde davalı aleyhine … 37. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından icra takibine itiraz ederek herhangi bir borcu bulunmadığı yönünde iddiada bulunduğunu, söz konusu itirazın ve iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ödeme tarihinden itibaren işleyen faiziyle beraber 13.123,51-TL’nin borca karşılık davalı borçlunun yaptığı itirazını kabu etmediklerini, davanın kabulü ile borçlunun haksız ve kötü niyetle icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından açılan … 37. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ödeme emrinin taraflarına 04/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu ödeme emrinde borç ile ilgili herhangi bir açıklama bulunmadığı gibi ödeme emri ekinde de borcun konusu hakkında hiçbir belge bulunmadığından müvekkili kooperatif kayıtlarında yaptıkları incelemede davacı tarafa böyle bir borçlarının olmadığını, icra takibine konu borca işleyen ve işleyecek faize, vekalet ücretine ve takibin bütün ferilerine karşı 10/08/2016 tarihinde itirazda bulunulduğunu, müvekkilli kooperatifin hali hazırda yapı kooperatifii olarak faaliyet gösterdiğini, işletme kooperatifi statüsüne henüz dönüşmediğini, tapuya şerh verilen Toplu Yapı Yönetimi Planı’nın 10. maddesinin 5. fıkrasının 3. bendinin ” Güvenlik görevlilerimiz bölgelerinde gözlemci olarak bulunarak olumsuz ve şüpheli olayları izlemek, olaydan emniyet birimlerini anında haberdar ederek müdahale edilmesini sağlamakla yükümlüdür. Güvenliğin genel görevi genel anlamda tüm sahadaki işyerlerini koruma ve gözetmek ve oluşacak olayları önlemede caydırıcı rol almaktır.güvenliğimiz ve site yönetimimiz oluşacak hırsızlık, zarar ve ziyandan sorumlu tutulamayacağı gibi çalınan mal, eşya ve oluşan zarar ve ziyanı da tazmin etmekle yükümlü değildir.” şeklinde düzenlendiğini, hırsızlık olayının vuku bulunduğu … Ticaret Merkezinde 7200 adet işyeri bulunduğunu, pazar günü, resmi ve dini bayramlar dışında her gün 06:00-21:00 saatleri arasında kamuya açık bir iş merkezi olduğunu, sitenin kamuya açık olduğu saatlerde giriş kapılarında herhangi bir kayıt tutulmadığını, üyeler, kiracılar, müşteriler ve sitenin merkezi noktada bulunması nedeniyle transit geçiş yapanlar çalışma saatlerinde giriş çıkış yaptıklarını, kamuya açık saatlerde yaşanan yoğun trafiğe çözüm bulmak amacıyla Mayıs 2016 tarihinde … onayı ile yola kapanlar konularak tek yön uygulamasına geçildiğini, sitenin 21:00’da kamuya kapatıldığını, giriş ve çıkışların bu saatten sonra 11 nolu kapıdan yapıldığı ve sadece acil işi olan site içerisinde faaliyet gösteren üyeler ve kiracıların kayıt altında alınarak içeri alındığını, ticaret merkezinin kamuya açık olduğu saatlerde özel güvenlik görevlilerinin belirli noktalarda görev yaparak dükkanların olduğu adaların gezildiğini, rucü davasına konu edilen hırsızlık olayının 19/10/2015 tarihinde saat 19:20 sıralarında … tarafından yaya olarak yaptığı bölge kontrolleri esnasında tespit edildiğini ve kendisini tarafından telsizle anons edilerek tüm birimlere bildirildiğini, güvenlik görevlilerinin ekip araçları ile hırsızlıkta kullanılan araç arasında kovalamaca yaşandığını, hırsızlıkta kullanılan araçtan çelik para kasası ve sigaraların düştüğünü, bu süreçte kolluk kuvvetlerinin arandığını ve işyeri sahibine … numaralı telefondan kendisine bilgi verildiğini, polis ekipleri ve işyeri sabihi olay yerine geldiğini, çelik kasayı ve sigaralarının kendisine teslim verildiğini, rucü davasına konu edilen hırsızlık olayında müvekkili kooperatife atfedilecek kusur bulunmadığını, aksine güvenlik görevlileri olayı tespit ettiği andan itibaren müdahalede bulunduğunu ve olayın en az zararla neticelenmesini sağladıklarını, haklı itirazlarının kabulü ile davacının haksız ve mesnetsiz davasının tüm talepler yönünden reddine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-… 37. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası.
2-… adına kesilen 13 adet sigara detaylı fatura listesi, … adına sunulan Bayi Satış Raporu, cari hesap ekstresi detayları, stok durumlarını gösterir listeler, 08/01/2016 işlem tarihli … internet bankacılığı aracılığıyla yapılan 12.524,00-TL bedelli tazminat ödemesini gösterir dekont, iş yeri fotoğrafları, olay yeri inceleme raporu, 04/12/2015 tarihli ekspertiz raporu, İş Yerim Paket Poliçesi, toplu yönetim planı,
3-Tanık … ve …’ın beyanları.
4-Mahkememizce atanan Güvenlik Uzmanı …, İTÜ Makine Fakültesi Öğr. Üyesi … ve Sigorta Tahkim Komisyonu Hakemi … tarafından sunulan 22/01/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile Güvenlik Uzmanı …, İTÜ Makine Fakültesi Öğr. Üyesi …, Sigorta Tahkim Komisyonu Hakemi … ve Kamu Gözetim Kurumu Bağımsız Denetçi & Mali Müşavir … tarafından sunulan müşterek ve 04/12/2018 tarihli sunulan müşterek bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sigortacının dava dışı sigortalısına, aralarındaki sigorta poliçesi gereğince ödediği bedelin 6102 Sayılı TTK’nın 1472-1481.maddeleri uyarınca sorumlulardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK 67. maddesine göre iptali talebidir. Mahkememizce davacı ve davalı taraflarca bildirilen deliller toplanmış tanıklar dinlenilmiştir.
Tanık … 17/10/2017 tarihinde mahkememizde alınan beyanında: …’ta hırsızlık olayının meydana geldiği tarihte güvenlik amiri olarak çalıştığını, …’ta 17 tane nizamiye kapısı bulunduğunu, bu kapıların her birinde sürekli halde güvenlik görevlisi bulunmadığını, bu kapıların sabah saat 06:00’da açılıp akşam 21:00’de kapandığını, bu saatler arasında giren çıkanın kontrol edilmeyeceğini edilmesinin de mümkün olmadığını, 21:00’den sonra tek bir kapının açık olduğunu, giriş ve çıkış olacaksa bu kapıdan sağlandığını, güvenlik personelinin sürekli kapıda beklemek şeklinde değil de devriye usulü ile alan güvenliğini sağladığını, dava konusu hırsızlık olayının 19/10/2015 tarihinde saat 19:30 sularında meydana geldiğini, devriye gezen güvenlik görevlilerinin dava konusu işyerinin kepenklerinin kanırtılarak kaldırıldığını görünce etrafta yaptıkları tarama sonucu hırsızlık şüphelilerini kovaladıklarını, hatta bir kısım çalınan sigara paketlerini hırsızların düşürdüğünü, daha sonra olayın derhal emniyet güçlerine haber verildiğini beyan etmiştir.
Tanık … 17/10/2017 tarihinde mahkememizde alınan beyanında: Dava konusu hırsızlık olayının meydana geldiği …’ta güvenlik görevlisi olduğunu, …’ta 17 tane nizamiye kapısı bulunduğunu, bu kapıların her birinde sürekli halde güvenlik görevlisi bulunmadığını, bu kapıların sabah saat 06:00’da açılıp akşam 21:00’de kapandığını, bu saatler arasında giren çıkanın kontrol edilmeyeceğinii edilmesinin de mümkün olmadığını, 21:00’den sonra tek bir kapının açık olduğunu, giriş ve çıkış olacaksa bu kapıdan sağlandığını, güvenlik personelinin sürekli kapıda beklemek şeklinde değil de devriye usulü ile alan güvenliğini sağladığını, dava konusu hırsızlık olayının 19/10/2015 tarihinde saat 19:00 sularında meydana geldiğini, kendisinin devriye gezerken dava konusu dükkanın kilitlerinin kesilmiş, kepenkin yukarıda ve kapısının açık vaziyette gördüğünü, bunu görünce vardiya amirine anons geçtiğini, kendilerinin vardiya arabasıyla güvenlik görevlisi motorize ekiplerinin hırsızların peşine düştüğünü, hırsızlar o anda yakalanamadığını ama bir kısım çalınan sigara paketlerini hırsızların düşürdüğünü, daha sonra olayın derhal emniyet güçlerine haber verildiğini beyan etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümü uzmanlık ve hesap bilgisi gerektiğinden dosya bilirkişiler Güvenlik Uzmanı … ile İTÜ Makine Fakültesi Öğr. Üyesi … ve Sigorta Tahkim Komisyonu Hakemi …’e tevdi edilmiş olup bilirkişiler tarafından 22/01/2018 tarihli sunulan bilirkişi raporunda özetle; …’in işlettiği … adresinde bulunan Vizyon Büfe isimli işyeri davacı şirkete sigortalı olarak bulunduğunu, 19/10/2015 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayının sigorta poliçesi teminatı altında olduğunu, davalı … bünyesindeki güvenlik personelleri aracılığıyla davacıya sigortalı iş yerinin de içinde olduğu … Ticaret Merkezine güvenlik hizmetini verdiğini, davacı sigorta şirketinin talebinden özel güvenlik hizmeti veren davalının sorumlu olduğu, bilirkişi heyetinin uzmanlık alanları gereği davacıya sigortali işyerinden çalınan emtianın tutarı ve değer konusunda bir değerlendirme yapamadıklarına dair müşterek bilirkişi raporu tanzim edilerek mahkemeye sunulmuştur.
Mahkememizin 20/02/2018 tarihli celsenin 2 nolu arar karar gereği “Dosyanın bir önceki bilirkişi heyetine Mali Müşavir de dahil edilmek üzere tevdii ile tarafların itirazlarının tek tek karşılanmasının istenilmesine, ayrıca meydana gelen hırsızlık olayında davalının tamamen mi kusurlu olduğu, yoksa belli bir oranda mı kusurlu olduğu, belli bir oranda kusurlu ise atfi kabil kusur oranının % kaç olduğu, dosyaya fatura ve belgeleri sunulan ve çalındığı beyan edilen malların değerinin toplam ne kadar olduğu, bu zararın bedel olarak ne kadarından davalının sorumlu tutulabileceği hususunda nihai rapor aldırılmasına,” karar verildiğinden ara karar gereğince; dosyada önceki bilirkişi heyeti tarafından sunulan 22/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda çalınan emtianın tutarı ve değer konusunda bir değerlendirilme yapılamadığından bilirkişi heyetine Mali Müşavir … atanmıştır. Dosya önceki bilirkişi heyeti Güvenlik Uzmanı … ile İTÜ Makina Fak. Öğr. Üyesi … ile Sigorta Tahkim Komisyonu Hakemi … ve Mali Müşavir …’ye tevdii edilmiş olup, bilirkişi heyetince sunulan 04/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tarafların iddia, talep ve savunmaları, sunulan delil ve belgeler, icra dosyası kapsamı ve dayanağı belgelerin incelenmesi sonucunda, davalı yanın %100 kusurlu olduğu kanaatine varılarak, davalı yanın davacı yandan 12.524,40-TL asıl, 599,11-TL yasal faiz olmak üzere 13.123,51-TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak müşterek bilirkişi raporu mahkemeye sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan işyerinin davalı kooperatifin yönetim ve sorumluluğunda bulunan … Ticaret Merkezi’nde bulunduğu, 19/10/2015 tarihinde davalının güvenlik hizmetini de sağladığı sigortalı işyerinde hırsızlık olayının meydana geldiği, davacıya sigortalı işyeri sahibinin hırsızlık olayının gerçekleşmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacıya sigortalı işyeri sahibince gerekli güvenlik önlemlerinin alındığı, davacıya sigortalı işyeri sahibinin davalı kooperatife güvenlik hizmeti ile ilgili gider kalemine istinaden aidat ödediği, hırsızlık olaylarını önleme yükümlüğününün davalıda olduğu, davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmeyerek hırsızlık olayının yaşanmasında tamamen kusurlu olduğu, davacının sigortalısı işyerine hırsızlık olayının meydana gelmesi nedeniyle 08/01/2016 tarihinde 12.524,40-TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü amir olup kusur kasıt ya da ihmal şeklinde ortaya çıkabilir. Kast, kişinin söz konusu hukuka aykırı davranışını bilerek ve isteyerek yapmasıdır. İhmal ise, kişinin zararlı sonucu istememesine rağmen bunun gerçekleşmemesi için gerekli dikkat ve özeni göstermemesidir. Davalının sorumluluğu haksız fiil sorumluluğu olduğundan davacı sigorta şirketince ödeme yapılan tarihte davalı temerrüde düşmüştür. Bu nedenle davacı takipte talep ettiği faiz miktarı yerinde bulunmuştur. Davalı, icra dosyasına yapmış olduğu itirazda kötü niyetli olduğu kanaatine varılmadığından ve davalının sorumluluğunun tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KABULÜ İLE davalı borçlunun … 37. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin aynen devamına, icra inkar tazminatına ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 896,46-TL harçtan peşin alınan 158,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 737,96-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 2.725,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 192,00-TL dava açılış harçları, 2.300,00-TL bilirkişi ücreti, 156,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.648,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. – 14/05/2019

Katip
E-imza

Hakim
E-imza