Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/833 E. 2022/34 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/833 Esas
KARAR NO : 2022/34

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 20/09/2018
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin 18.01.2018 tarihinde … nolu telefondan kendisine ait … nolu telefonun arandığı, arayan kişinin kredi kartları aidatlarını iade edeceklerini, bunun için cep telefonuna gelen kısa mesajları söylemesi gerektiğini belirttiğini, güvenlik görevlisi olan müvekkilin o gece mesai yapmış olması nedeniyle öğle saatlerinde uykusundan uyanarak görüşmeyi yaptığını, telefondaki kişinin müvekkilin kimlik bilgilerini söyleyerek ve konuşma süresince çeşitli bilgilerle oyalayarak müvekkilin ikna edildiği, bunun üzerine müvekkilinin cep telefonuna SMS yolu ile …bank’tan gelen şifreyi söylediğini, daha sonra işlemden şüphelenen müvekkilin yaklaşık 5 dakika sonra …bank müşteri hizmetlerini aradığında kendisine 40.000,00 TL tutarında kredi çıkarıldığı, intemet bankacılığı üzerinden bu paranın 39.000,00 TL’sinin … ve Ödeme Hizmetleri üzerinden havale ile transfer edildiğini öğrendiği, aynı gün … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, … tarafından harcama itirazı kapsamında olumsuz sonuçlandırıldığını, müvekkilinin 5 gün sonra yakınından aldığı borç ile 40.124.80 TL ödemek suretiyle dolandırıcılık yoluyla usulsüz çekilen krediyi kendisinin kapatmak zorunda kaldığını, Papara sisteminde müvekkili adına açılan hesaba havale edilen paranın … adında kişinin … bankasındaki hesabına havale gönderildiği ve bu kişi tarafından çekildiğini o dönemde müvekkilin asgari ücretle çalışan bir güvenlik görevlisi olduğu, bu olaydan çok önce müvekkilin aynı bankaya 15.000,00 TL tutarında bir kredi için başvurduğu ama asgari ücretle çalıştığı için bu kredi talebinin red edildiği, tek kullanımlık şifre ile 40.000,00 TL kredinin nasıl verildiğinin anlaşılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin yazılı bir kredi başvurusu olmadığını, … A.Ş ünvanlı davalının aynı bankalar gibi sorumluluğunun olduğunu, …’ün ise nihayet parayı çeken kişi olduğu öne sürülmekte ve 40.000,00 TL’nin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, 23.01.2018 ödeme tarihinden itibaren avans faizinden az olmamak üzere en yüksek banka mevduat faizine dair karar verilmesinin talep etmiştir.
Davalı … T.A.Ş vekili tarafından verilmiş davaya cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait işlemin sadece kendisinin bilgisinde olan şifrenin girilmesi suretiyle gerçekleştirildiği bankanın kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde kendisini arayan kişilere kişisel bilgilerini ve şifreleri kendi eli ile dolandırıcılara verdiğini açıkça ikrar ettiğini, davada şifrelerin banka sisteminden temin edilmediği, davacının 18.01.2018 tarihinde … no’lu telefondan arandığını ve kendisini arayan şahıslara cep telefonuna gelen şifreleri üçüncü şahıslarla paylaştığını beyan ettiğini, … no’lu hat ile müvekkil bankanın çağrı merkezine ait … numarasına pek benzemediği ne sürülmekte ve davanın red edilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili tarafından verilmiş olan cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda davacının kendisinin üçüncü kişilerle paylaştığı kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle ve davacı banka hesabından gelen havalede müvekkilin kanunen kendisine tanınan yükümlülükleri yerine getirdiği ve para havalesi işlemine yalnızca arıcılık ettiğini, davacıya ait banka hesabındarı bir başka hesaba veya doğrudan diğer davalı … hesabına havale yapılması ile müvekkil kuruluş aracılığı ile para gönderilmesi arasında bir fark bulunmadığını, nitekim, müvekkili kuruluş kullanılmadan da davacıya ait banka hesabından … hesabına EFT yapılabildiğini, müvekkili kuruluşun neden olduğu veya olabileceği herhangi bir zarar bulunmadığını, öne sürülmekte ve davanın reddedilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e dava dilekçesi 22.10.2018 tarihinde bizzat davalıya tebliğ edilmesine rağmen dosyada savunma ve talep dilekçesi bulunmamaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıdan telefonla aranarak bilgileri alınarak bankadan tarafına kredi açılarak hesabından para tahsil edildiği iddiasıyla tahsil edilen bu paranın davalılardan alınması talebidir.
Mahkememizce atanan bilirkişi tarafından sunulan 26/07/2019 tarihli raporda özetle;”…. Davaya konu işlem ile ilgili Yargıtay H.D.2016/446 esas 2016/6786 karar sayılı 19/04/2016 tarihli karar ilamında açık belirtildiği gibi dosyadaki bilgilerden ve özellikle davacının savcılıktaki ifadesinden davacının telefonla aranması sonucunda kişisel bilgilerini verdiğini ve cep telefonuna gelen şifrelerini de karşı tarafa bildirildiğinin anlaşıldığını, bankalar bir güven kurumu olduğundan mudilerinin kendilerine emanet ettikleri parayı korumakla yükümlü olduklarını, bu durumlarda hafif kusurlarından dahi sorumlu olduklarını, ancak somut olayda davacının kişisel bilgilerini ve şifreleri karşı tarafa kendisi bildirdiğinden ve bu bilgilere göre işlem yapıldığı anlaşıldığından davacı tam kusurlu ise de davalı … A.Ş. de bu denli az maaş olan bir kişiye herhangi bir mali ekonomik ve çalışma koşuları yönünden herhangi bir araştırma yapmadan krediye garantiye almadan yalnızca daha önceden imzalanan bankacılık hizmetleri sözleşmesine dayalı olarak davalının aldığı net maaaşının 1.717,29-TL ‘nin 23 katı 40.000,00-TL gibi fahiş büyüklükteki bir nakit kredi kullandırıldığını, riskin büyümesine sebebiyet verdiğini, dolayısıyla davacı ile davalı … A.Ş.’nin %50 oranlarında kusurlu bulunduğu kanaati ile nihai hukuki ve kusurluluk oranlarının değerlendirilmesinin mahkemenin takdirlerinde bulunduğunu, diğer davalılardan … A.Ş. tamamen davalı … T.A.Ş.’nin müşterisi davacı …’un verdiği kişisel bilgiler ile şifrenin kullanılarak elektronik olarak yapılan işlemlere aracılık yaptığı anlaşılmakla kusur durumunun bulunabileceği kanaatine varılamadığından bu kuruluşun elektronik sisteminin işleyiş biçimi, görevleri taraflarından net olarak bilinemediğinden dolayı bu konu ile uzman kişiler tarafından değerlendirebileceği veya mahkemenin takdirinde olduğunu, davalı …ise parayı … Bankasındaki hesabına aktarılması ve buradan bu tutarı çekmiş olması nedeniyle tam sorulu olabileceğini, mahkeme tarafından davalılardan herhangi birisinin veya birden fazlasının tam sorumlu olduğu kanaatine varılır ise ki raporda …tam kusurlu bulunabileceği kanaati ile davacı hesabından diğer davalı … A.Ş.’ye ve oradan da …’e aktarılarak davalılardan … tarafından çekilen 39.000,00TL’den davacı talebi ile bağlılık ilkesi gereğince 5.000,00-TL üzerinden ve yine davacı talebi olan 23/01/2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanması gerektiğini, davacı tarafça … A.Ş.’ye kullandırıldığı fahiş orandaki nakit kredi nedeniyle riskin büyümesine sebebiyet nedeniyle belirli oranda kusur ve sorumluluk bulunabileceğinin kanaatine varılmış ise sorumluluğu oranında belirlenecek tutar üzerinden faiz uygulanması gerekmekte ise de davacı talebi 5.000,00-TL üzerinden ve yine davacı talebi olan 23/01/2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanması gerektiğine…”dair görüş bildirilmiştir. Sunulan rapor taraflara tebliğ edilmiş, ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Mahkememizce atanan bilirkişi heyetince sunulan 13/12/2019 tarihli raporda özetle; davacının … T.A.Ş.’den ve davalı … A.Ş.’den olan alacak talebinin yerinde olmadığını, davacının davalı …’den 39.000,00-TL alacaklı olduğu noktasında hiçbir kuşkunun olmadığına dair görüş bildirilmiştir. Sunulan rapor taraflara tebliğ edilmiş, ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Mahkememizce atanan bilirkişi heyetince sunulan 05/04/2021 alındı tarihli raporda özetle: davacı …’un sosyal mühendislik dolandırıcılığına maruz kaldığı, sahte Çağrı Merkezi aracılığıyla yapılan dış arama sonucu kredi kartı aidatı geri alma vaadiyle kandırılarak 3.kişiler tarafından dolandırı!dığı, kişisel bilgilerini ve internet bankacılığına giriş için telefonuna gelen … olarak adlandırılan tek kullanımlık şifrelerini paylaştığı tespit edildiği, böylece gizliliği ve sorumluluğu davacıya ait bilgilerin kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirildiği sonucuna varıldığı, davacının bilgilerini paylaşması, şifre güvenliğini sağlayamaması sonucunda kötü niyetli kişilerce davaya konu işlemlerin gerçekleştirilmesinden hareketle davalı tarafından özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle ağır kusurlu olduğu, davalı … T.A.Ş tarafından davaya konu işlemde gerekli olan “kısa mesaj servisi ile sağlanan tek kullanımlık parolayı” aynı gün 18.01.2018 tarihinde davacının … numaralı cep telefonuna yasal düzenlemeye uygun olarak başarılı olarak gönderilmiş olması, kısa mesaj İçeriğinde “sizi arayan kişilere şifrenizi söylemeyin/tuşlamayın” ibaresi ile gerekli uyarıların yapılmış olması, internet bankacılığı üzerinden taksitli tüketici kredisi kullandırma sürecinde elektronik ortamda kullandırılan kredi akışının hukuksal düzenlemelere uygun olması hususlarından hareketle, davalı bankanın yükümlülüklerini yerine getirdiği ve davacının alacak talebinin yerinde olmadığı, davalı … A.Ş’in davaya konu para transferi işleminde verdiği hizmetin 6493 sayılı kanun kapsamındaki düzenlemeye uygun olduğu, davalı kuruluşun bu konuda yükümlülüklerini yerine getirdiği, bu süreçte herhangi bir yaptırım ve sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle davacının alacak talebinin yerinde olmadığı, davalı …’ün davacı ile arasında hiçbir ilişki bulunmadığını beyan etmesine rağmen, davacının dolandırılması sonucu hesabına gelen paranın alacağına karşılık geldiğini belirtmesi ancak bu alacağın kaynağı ile kimden alacaklı olduğunu açıklayan ve ispatlayan herhangi bir kanıt ortaya koyamaması nedeniyle davacının alacak talebinin yerinde olduğuna…”dair görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı banka nezdinde bulunan … iban nolu hesabının bulunduğu, davalı bankada kayıtlı bulunan “…” nolu cep telefonu üzerinden 18/01/2018 tarihinde telefonla arandığı, bu arama sırasında adına davalı bankada kredi talebi işlemlerinin başlatıldığı, kayıtlı telefonuna gelen mesajı arayan kişilere söylediği, bu sırada adına 40.000,00 TL kredi çekildiği, daha sonra bu paranın davacı adına diğer davalı … A.Ş.’de açılan hesabından diğer davalı …’ün … Bankası’ndaki hesabına 39.000,00 TL olarak yatırıldığı ve bu paranın davalılardan talep ettiği, … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından söz konusu kredi ve havale işlemlerinde rızası ve kusuru bulunmadığı iddia edilmişse de dosyaya sunulan bilirkişi kök ve ek raporlarından anlaşılacağı üzere, davacının sosyal mühendislik dolandırıcılığına maruz kaldığı, sahte Çağrı Merkezi aracılığıyla yapılan dış arama sonucu kredi kartı aidatı geri alma vaadiyle kandırılarak 3.kişiler tarafından dolandırıldığı, kişisel bilgilerini ve internet bankacılığına giriş için telefonuna gelen … olarak adlandırılan tek kullanımlık şifrelerini paylaştığı tespit edildiği, böylece gizliliği ve sorumluluğu davacıya ait bilgilerin kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirildiği sonucuna varıldığı, davacının bilgilerini paylaşması, şifre güvenliğini sağlayamaması sonucunda kötü niyetli kişilerce davaya konu işlemlerin gerçekleştirilmesinden hareketle davalı tarafından özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle ağır kusurlu olduğu, davalı … T.A.Ş tarafından davaya konu işlemde gerekli olan “kısa mesaj servisi ile sağlanan tek kullanımlık parolayı” aynı gün 18.01.2018 tarihinde davacının … numaralı cep telefonuna yasal düzenlemeye uygun olarak başarılı olarak gönderilmiş olması, kısa mesaj İçeriğinde “sizi arayan kişilere şifrenizi söylemeyin/tuşlamayın” ibaresi ile gerekli uyarıların yapılmış olması, internet bankacılığı üzerinden taksitli tüketici kredisi kullandırma sürecinde elektronik ortamda kullandırılan kredi akışının hukuksal düzenlemelere uygun olması hususlarından hareketle, davalı bankanın yükümlülüklerini yerine getirdiği ve davacının alacak talebinin yerinde olmadığı, davalı … A.Ş’in davaya konu para transferi işleminde verdiği hizmetin 6493 sayılı kanun kapsamındaki düzenlemeye uygun olduğu, davalı kuruluşun bu konuda yükümlülüklerini yerine getirdiği, bu süreçte herhangi bir yaptırım ve sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle davacının alacak talebinin yerinde olmadığı, davalı …’ün davacı ile arasında hiçbir ilişki bulunmadığını beyan etmesine rağmen, davacının dolandırılması sonucu hesabına gelen paranın alacağına karşılık geldiğini belirtmesi ancak bu alacağın kaynağı ile kimden alacaklı olduğunu açıklayan ve ispatlayan herhangi bir kanıt ortaya koyamaması nedeniyle davacının alacak talebinin yerinde olduğuna ve davalı …’ün tüm zararından sorumlu olduğu kanaatine varılarak, davanın davalılara … A.Ş. Ve … A.Ş. Yönünden reddi ile davalı … yönünden kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın, davalılar … A.Ş. ve … A.Ş. yönünden reddine,
2-Davanın, … yönünden kabulü ile, 40.000,00 TL’nin 23.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 2.732,40-TL harçtan peşin alınan 685,39-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.047,01-TL karar ve ilam harcının davalı …’den alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 6.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalı …’den alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı … T.A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 6.000,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı … ANONİM ŞİRKETİ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 6.000,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı yargılama gideri 726,49-TL ilk harç ve masraflar ile (bilirkişi/posta/tebligat) 3.121,60-TL olmak üzere toplam 3.848,09-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda karar verildi. 01/02/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza