Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/807 E. 2019/858 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/807 Esas
KARAR NO: 2019/858

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :13/09/2018
KARAR TARİHİ : 08/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 28/08/2017 tarihinde meydana gelen kazada hasar gören … plaka sayılı araç işleteninin olayda tamamen kusursuz olduğunu, araç hasarı ve onarılması nedeniyle meydana gelen değer kaybının tahsili için müvekkili şirkete temlik yoluyla yetki verdiğini, araçta meydana gelen değer kaybının bilirkişi tarafınca tespit edilmesi sonrasında artırılmak üzere şimdilik 50-TL değer kaybının olayda kusurlu bulunan sürücü Akın Kocatürk yönetimindeki … plaka sayılı aracın ZMSS olduğu davalı … Sigortadan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: … plakalı araç müvekkili şirket … Sigorta tarafından 04.08.2017/2018 vadeli … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, sigortalı aracın dava konusu kazaya karıştığının davacı yan tarafından ispatlanmasının gerektiğini, davaya konu talebin zamanaşımına uğramış olduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, müvekkili şirket tarafından … plakalı aracın kasko sigortacısına 12.218 TL maddi hasar ödemesi yapıldığını, yine davacı yanın başvurusu üzerine davacıya da 4.695,69 TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, davaya konu temlikname geçerli olmadığını, talebin teminat kapsamı dışında olduğunu, temliknamenin geçerli olmaması nedeniyle davanın reddini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, haksız fiilden kaynaklanan ve alacağın temlikine dayalı değer kaybı tazminatı davasıdır.
Mahkememizce bilirkişi heyetinden aldırılan 26/07/2017 tarihli raporun sonuç kısmında; dava konusu … plakalı araçta meydana gelen hasarlı kesimlerin onarılmasından sonra meydana gelen değer kaybının 4.870,02-TL değer kaybı meydana geldiğini, davalı sigorta nezdinde ZMSS olan araç sürücüsünün olayda %100 kusurlu olması nedeniyle davacının aracında meydana gelen değer kaybının tamamını davalı sigortadan talep etme hakkı olduğu, davalı tarafın 02/11/2018 tarihinde davacıya ödediği 4.695,69-TL’nin bu araçla ilgili ise bakiye alan alacak miktarının 174,33-TL olarak hesaplandı, görüş ve kanaati rapor edilmiştir.
Davacı vekili UYAP üzerinden dosyaya sunduğu 07/08/2019 tarihli dilekçesi ile talepleri olan 50-TL’yi 124,33 -TL arttırarak toplamda 174,33-TL’nin dava tarihi olan 18/11/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesini talep eden ıslah dilekçesi göndermiş, harcını ikmal etmiş, ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Buna göre; sigorta şirketi değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabilecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E., 2013/712 K. sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir’ şeklinde belirtildiği üzere, alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Zira temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmayan yazılı şekil şartına uyarak yapılan temlik sözleşmesinin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirilmesi neticesinde; dava dışı temlik edene ait … plakalı araç ile davalı nezdinde 04/08/2017-04/08/2018 tarihleri arasında geçerli ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç arasında 28/08/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle … plakalı araçta hasar oluştuğu, bu hasar nedeniyle aracın değer kaybına uğradığı, değer kaybı bedelinin davacıya temlik edildiği, söz konusu kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün bilirkişi raporunda tespit edilen kazanın oluş şekli itibariyle Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/h, 57/a, 57/c-2 ve 52/a maddeleri uyarınca %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin KTK’nın 91. maddesi gereği poliçe limiti dahilinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile davacıya vermiş olduğu doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, teknik bilirkişi tarafından raporda Yargıtay içtihatları uyarınca yapılan tespite göre değer kaybının 4.870,02-TL olduğu, davalı tarafında 02/11/2018 tarihinde davacı tarafa 4.695,69-TL ödeme yapıldığı, poliçe tanzim tarihi itibariyle değer kaybının Yargıtay içtihatları uyarınca tespitinin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekili tarafından zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, KTK’nın 109. maddesi uyarınca trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinde zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu ancak kazanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması halinde ceza zamanaşımı sürelerinin uygulanacağı, dava konusu kazayı meydana getiren fiilin niteliği itibariyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Türk Ceza Kanunu’nun 151. maddesindeki mala zarar verme suçunun zamanaşımı süresi mezkur kanunun 66. maddesine göre 8 yıl olduğu, davanın bu süre içerisinde açıldığı ve zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından, davalıya yapılan başvuru tarihinden 8 gün sonra gerçekleşen temerrüt tarihinden itibaren ve sigortalı aracın hususi araç olması sebebiyle işleyecek yasal faiziyle 174,33-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş verilmiştir.

HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE,
-Davacının değer kaybına ilişkin talebinin ıslah edilmiş hali 174,33 TL değer kaybının temerrüt tarihi 20/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 44,40-TL’den peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile kalan 8,50-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 650,00 TL bilirkişi ücreti, 135,40-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 785,40-TL yargılama gideri ile 77-TL ilk harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 174,33-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi.

Katip
e-imza

Hakim