Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/799 E. 2019/784 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/799 Esas
KARAR NO : 2019/784

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı şirkete sigortalı … Tic. Ltd. Şti.nin maliki ve işleteni olduğu … plakalı araç 20/07/2018 tarihinde …’a ait … plakala araca çarparak hasarlanmasnıa sebebiyet verdiğini, davalı sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, … plakalı araç … nolu ZMM poliçesiyle davalıya sigortalı olduğunu, davalı değer kaybından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, … plakalı araçta değer kaybı oluştuğunu, … davalı sigorta şirketinden alacağını hukuka uygun olarak müvekkili … Tic. Ltd.Şti.ye devredildiğini, davalı sigorta şirketine değer kaybı bedelinin alacağı temlik alan taraflarına ödenmesi için 28/09/2017 tarihinde başvuru yapıldığnı, davanın açıldığı güne kadar ödeme yapılmadığını, 08/10/2017 tarihinde temerrüde düştüğünü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100-TL değer kaybı bedelinin temerrüt tarihi olan 08/10/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu kazaya ilişkin … plakalı araç müvekkili şirket tarafından … no.lu Ekstra Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı oduğunu, teminat limiti ile sorumluluklarının bulunduğunu, kazanın meydana gelmesinde şirket nezdinde sigortalı … plakalı aracın kusuru bulunmadığını, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, dava konusu olayın gerçekleşme tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan davanın reddini, yetkili mahkeme davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin olduğunu, davanın yetki yönünden reddini, dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, davacı tarafından alınan ekspertiz raporunun gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından araç malikinden temlikname alınarak dava açıldığını, TBK’nın 183/1. Maddesinde “kanun, sözleşme ve işin niteliği engel olmadıkça…” alacağın temlikine cevaz verdiğini, dava konusu olayda kusur durumu, hasar miktarı ve illiyet bağı hususları belirlenmeden temlikname alınmasının bir sigortacılık faaliyeti olduğunu, zira temlik edenin mal varlığındaki azalmayı tazmin riski devam ettiğini, bu durumda davacının sigorta şirketi gibi çalıştığını, davacının sigorta şirketi gibi hareket etmesi 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na aykırı olduğunu, davacının da anonim bir sigorta şirketi olmadığını, temlik alma işleminin gerçekleştirilemeyeceğini, bu sebeple davacının husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu meydana geldiği iddia olunan araç değer kaybı bedelinin, karşı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce, davalı nezdinde sigortalı … plakalı aracın poliçesi, davacı tarafından alınan ekspertiz raporu, dava dışı temlik eden …’a ait … plakalı araç ile sigortalı aracın trafik sicil kayıtları ve davacıya ait aracın daha önce uğramış olduğu kaza olup olmadığına tramer kayıtları celp edilerek dosya, kazadaki kusur durumu ile davacının aracında kaza nedeniyle değer kaybı oluşup oluşmadığı, varsa değer kaybının tutarı hususunda rapor düzenlemek üzere teknik bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; ‘Dava konusu araç sürücüsü (… plaka sayılı … marka/tip, 2012 model otomobil sürücüsü) dava dışı …’ın kusursuz olduğu, Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü dava dışı (… plaka sayılı araç sürücüsü) …’nun %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, 20/07/2018 tarihinde meydana gelen kazaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, … plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, davalı Sigorta Şirketi tarafından %100 kusurlu olan, sigortalısı … plakalı araç için tanzim edilen ve kaza tarihi olan 20/07/2018 gününde geçerli, … nolu, başlangıç ve bitiş tarihi 12/07/2017-12/07/2018 olan poliçe bulunduğu, “Karayolları Motorlu Araçlar Z.M.S. Sigortası Genel Şartları” tebliği ekindeki tabloya göre yapılan hesaplamada; Davacı tarafın … plaka sayılı … marka/tip, 2012 model aracı ile ilgili “Karayolları Motorlu Araçlar Z.M.S. Sigortası Genel Şartları” tebliği ekinde yer alan tablo kullanılarak yapılan hesaplamada değer kaybı tutarı 534,54 TL hesaplanmış olup, hesaplamaya göre değer kaybının: [(534,54 TL Değer Kaybı) x %100 kusur oranı] = 534,54 TL olabileceği, Sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında ve azami poliçe limiti dahilinde değer kaybı zararından sorumluluğu bulunduğu, Hasar tespiti ile ilgili “Başar Ekspertiz” kaşeli, tarihsiz ve PF-2430 Fatura Nolu, “Ekspertiz Ücreti-Bilirkişi Ücreti” açıklamalı (KDV dahil) 354,00 TL tutarlı Fatura fotokopisinin dosyada bulunduğu, ekspertiz ücreti ile ilgili takdirin mahkemede olduğu’ yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili UYAP üzerinden dosyaya sunduğu 05/09/2019 tarihli dilekçesi ile talepleri olan 100-TL’yi 434,54-TL arttırarak, toplamda 534,54-TL’nin temerrüt tarihi olan 08/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesini talep eden ıslah dilekçesi göndermiş, harcını ikmal etmiş, ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2002/130-E 2002/4512-K sayılı ilamında “…tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba, tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir…” denilmektedir.
KTK 90. Md. hükmüne göre ; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.„ şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Buna göre; sigorta şirketi değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabilecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E., 2013/712 K. sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir’ şeklinde belirtildiği üzere, alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır. Zira temlik esnasında henüz sigorta tazminatı kesin olmayan yazılı şekil şartına uyarak yapılan temlik sözleşmesinin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirilmesi neticesinde; dava dışı temlik edene ait … plakalı araç ile davalı nezdinde 12/07/2017-12/07/2018 tarihleri arasında geçerli ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç arasında 20/07/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle … plakalı araçta hasar oluştuğu, bu hasar nedeniyle aracın değer kaybına uğradığı, değer kaybı bedelinin davacıya temlik edildiği, söz konusu kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün bilirkişi raporunda tespit edilen kazanın oluş şekli itibariyle Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/h ve 75/c-2 maddeleri uyarınca %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin KTK’nın 91. maddesi gereği poliçe limiti dahilinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile davacıya vermiş olduğu doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, teknik bilirkişi tarafından raporda Yargıtay içtihatları uyarınca yapılan tespite göre değer kaybının 534,54-TL olduğu, poliçe tanzim tarihi itibariyle değer kaybının Yargıtay içtihatları uyarunca tespitinin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekili tarafından zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, KTK’nın 109. maddesi uyarınca trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinde zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu ancak kazanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması halinde ceza zamanaşımı sürelerinin uygulanacağı, dava konusu kazayı meydana getiren fiilin niteliği itibariyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Türk Ceza Kanunu’nun 151. maddesindeki mala zarar verme suçunun zamanaşımı süresi mezkur kanunun 66. maddesine göre 8 yıl olduğu, davanın bu süre içerisinde açıldığı ve zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından, davalıya yapılan başvuru tarihinden 8 gün sonra gerçekleşen temerrüt tarihinden itibaren ve sigortalı aracın hususi araç olması sebebiyle işleyecek yasal faiziyle 534,54-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş verilmiştir.
Ekspertiz ücreti talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; 26/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliğinin “Motorlu araç sigortalarında sigortalı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişi tarafından, her aşamada eksper atanabilir.” şeklindeki 7/1. maddesi ile ücret başlıklı ve “atanan eksperin ücreti, atamayı yapan tarafça ödenir” şeklindeki 11 /4- 7 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, davalıdan talep edilemeyeceği anlaşıldığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE,
Davacının değer kaybına ilişkin talebinin ıslah edilmiş hali 534,54-TL değer kaybının temerrüt tarihi 10/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının ekspertiz ücretine ilişkin talebinin reddine,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 534,54-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 650,00 TL bilirkişi ücreti, 156,70-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 806,70-TL yargılama gideri ile ilk harç 77,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi. 24/09/2019

Katip
e-imza

Hakim