Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/789 E. 2019/174 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/789 Esas
KARAR NO : 2019/174

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2018
KARAR TARİHİ : 18/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : müvekkili firma ile davalı arasında davalının işletmesinde bulunan … AVM-… Restorant’ın havalandırma sistemlerinin bakımı ve aktif karbon filtre değişimi konusunda sözleşme akdedildiğini, firma ile şirket arasında mailleşilerek anlaşma yapıldığını, davalı firma yetkilisinin cevabının müvekkilimizin icabına karşılık bir kabul olduğunu, davalı firma yetkilisi faturada kullanılmak üzere firmanın bilgilerini maille gönderdiğini, davalı firmanın müvekkilimizce düzenlenecek fatura için kendi bilgilerini paylaşmış olmasının müvekkiline karşı borçlandığını gösterdiğini, davalı firmanın gönderdiği bilgiler üzerine müvekkili 21/05/2018 tarihli, … nolu faturayı günün döviz kuru üzerinden tanzim ederek davalı firmaya ilettiğini, davalı firma tarafından gönderilen e-posta müvekkiline ödeme yapılacağı konusunda açık bir onay ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin kendi görevlerini ifa ettiğini, davalı firmanın müvekkili firmanın verdiği hizmetin bedelini bir türlü ödememesi üzerine … 19. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra yoluna başvurduklarını, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu, davalının borcu sözleşme bedelinden kaynaklı olduğundan likit olduğunu, davanın kabulünü, haksız itirazın iptalini, icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı firmanın sunduğu mail yazışmalarında ifa edildiği iddia edilen ve bu hizmetten faydalanan tarafın müvekkili şirket olmadığını, sunulan maillerde müvekkili şirketçe borcun kabul edildiğine ve ödeneceğine ilişkin hiçbir beyan bulunmadığını, davacı tarafın yazışmaların bazı kısımlarını aldığını, bazı kısımlarını almadığını, mahkemeyi yanıltmaya gayret ettiğinin görüldüğünü, zira yazışmalarda geçen cümlelerin tamamının müvekkili şirketin faaliyet konusu olan denetim işiyle ilgili olduğunu, davacı tarafın sunmuş olduğu tek taraflı olarak düzenlenmiş olan faturalardan müvekkili şirketin hiçbir şekilde bilgisi bulunmadığını bu faturalar müvekkili şirkete tebliğ de edilmediğini, yine davacının hizmetin ifa edildiğine ilişkin sunmuş olduğu teknik servis formları ile müvekkili şirketin hiçbir ilgisi bulunmağıdını bu formun altında müşteri olarak yer alan şahısların müvekkili şirketle hiçbir bağlantısı bulunmadığını, ilgili imzalar hizmeti alan dava dışı “… Restoran” şirketinin çalışanlarının olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, davacı tarafın hizmetin ifa edildiğine ilişkin iddiaları doğruysa, bu borcun muhatabı dava dışı 3. Şahıs olan … RESTORAN şirketi olduğunu, dava dışı … Restoran’ın davaya ihbarını ve borçla ilgisi bulunmayan müvekkili şirket bakımından da husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini kötü niyetli olarak takip başlatan davacı taraf aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, … 19. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takibinin iptalini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE
Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye dayalı düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin davadır.
Davacı vekili 12/03/2019 tarihli duruşmada “sulh olduk, karşı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz yoktur şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili 12/03/2019 tarihli duruşmada “sulh olduk, karşı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz yoktur’ şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sulh; HMK 313-315 md. hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısı ile davayı sona erdiren ve kesin bir mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran taraf işlemidir. Hukuksal niteliğince davanın sulh ile sonuçlandırabilecek davalardan olması halinde mahkemece sulhe göre karar verilmesi gerekmekte olup, somut olayda dava niteliği itibari ile sulh ile sonuçlandırılabilecek dava türüdür. Taraf vekillerinin vekaletnamelerinde sulh yetkisinin olduğu anlaşılmış olup, tarafların sulh olmaları nedeni ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Tarafların sulh olması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar kanunu 22. maddesi uyarınca karar ve ilam harcının 1/3’ünün alınması gerekmekte olup, buna göre hesaplanan 284,38-TL harçtan peşin alınan 152,19-TL harcın mahsubu ile kalan 132,19-TL ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, davalı tarafça yapılan yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Talep olmadığından vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.12/03/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza