Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/737 E. 2020/508 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/737 Esas
KARAR NO : 2020/508

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/08/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2020

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili banka ile dava dışı … … A.Ş. arasında 17/04/2015 tarih ve 1.610.000,00-₺ bedelli, 17/02/2017 tarih ve 1.000.000,00-₺ bedelli, 14/02/2018 tarih ve 3.160.000,00-₺ bedelli 3 adet genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalıların anılan sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, borçlunun kredi hesaplarının … 24. Noterliği’nin …tarih ve …-… yevmiye numaralı ihtarnameleri ile … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnameleri ile kat edildiğini, borcun süresi içerisinde ödenmediğini, asıl borçlu şirketin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyasından konkordato mühleti talepli dava açtığını, davalılar hakkında … 23. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların borca, borcun faizine ve takibe itirazı neticesinde icra takibinin durduğundan bahisle borçluların itirazının iptaline, haklarında başlatılan icra takibinin devamına, davalıların inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; asıl borçlu iddia edilen … Tic. A.Ş.’nin münakit hangi anlaşmanın hangi maddesinin ihlal edildiğinin anlaşılamadığını, müvekkillerine gönderilen ihtarnamede belirtilen 24 saatlik sürenin borç ödemek için makul bir süre olmadığını, müvekkillerinin bilgi alma ve ödeme yapmalarına ilişkin taleplerinin davacı tarafça yerine getirilmediğini, müvekkillerinden 6098 sayılı kanunun 583. Maddesi gerğeince şekil şartlarına uygun kefalet beyanı alınmadığını, şekil şartının gerçekleşmediğini, davacının 6098 sayılı kanunun 586. Maddesine aykırı hareket ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce … 23. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlular …, … Ltd. Şti. aleyhine … 24. Noterliği’nin … tarih ve …-… yevmiye numaralı ihtarnameleri ve kredi sözleşmelerine dayanarak 664.654,40-₺ asıl alacak, 96.285,18-₺ KMH kredi alacağı, 8.730,87-₺ işlemiş faiz, 436,54-₺ BSMV olmak üzere toplam 770.106,99-₺’nin 24/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tahsili talebi ile 24/07/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlular vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın kredi ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, davacı bankanın alacağının belirlenebilmesi için dayanak sözleşmeler, icra dosyası, banka kayıtları, davalı şirketin dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtları incelenrek ve tarafların sunduğu kayıt ve belgeler, davalı kefillerin kefalet limiti ve sorumluluğu da nazara alınarak davalıların takibe dayanak kredi sözleşmesi nedeni ile takip tarihi itibari ile borçlu olup olmadıkları, borçlu iseler asıl borç ve işlemiş faiz miktarı ve uygulanacak faiz tür ve oranının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 28/08/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunun sonuç kısmında “davacı banka ile davalı asıl borçlu … Şti. arasında 17/04/2015 tarihinde 1.610.000,00-₺, 14/02/2018 tarihinde 3.160.000,00-₺ limitli olmak üzere toplam 4.770.000,00-₺ bedelli genel kredi sözleşmeleri akdedildiği, akdedilen sözleşmeler kapsamında davalı asıl borçluya krediler kullandırılması nedeni ile ticari bir ilişkinin doğduğu anlaşılmaktadır. Davalı kefil …’ın da söz konusu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan tüm borçlardan 4.770.000,00-₺’yi aşmamak kaydı ile temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu, davalıların temerrüt tarihlerinin aynı olduğu, takip tarihi itibari ile yapılan hesaplama tutarı davalı kefilin kefalet limiti dahilinde kaldığı, bu nedenle davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefilden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibari ile 730.327,12-₺ alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere 96.285,18-₺ asıl alacak KMH tamamen ödeninceye kadar yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, takip tarihinden başlamak üzere 664.558,91-₺ asıl alacak taksitli spot tamamen ödeninceye kadar yıllık %36,36 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, davalı asıl borçlu yönünden davacı bankanın takip tarihi itibari ile 2.096.400,00-₺ depo talebinde bulunabileceği, ancak takip tarihinden sonra 1.050.000,00-₺’lik mektubun tazmin olduğunun bildirildiği, kefil yönünden; taraflar arasında imzalanan sözleşmede çek ve teminat mektubu depo talebine ilişkin net bir ifadeye rastlanılamadığı, kefilin gayrinakti kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeni ile Yargıtay içtihatları doğrultusunda davacı bankanın teminat mektubu ve çek depo talebinin yerinde olmadığı, mahkemece kabul edilmemesi halinde takip tarihi itibari ile 2.096.400,00-₺ depo talebinde bulunabileceği, ancak takip tarihinden sonra 1.050.000,00-₺’lik mektubun tazmin olduğunun bildirildiği…” belirtilmiştir. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi kaydı ile bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış olup 17/02/2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunun sonuç kısmında “…Davacının itirazlarının kök raporda değerlendirildiği, kök raporda taraflar arasında 2 adet GKS’den bahsedildiğini ancak taraflar arasında 17/04/2015 tarihli 1.610.000,00-₺ bedelli, 14/02/2018 tarihinde 3.160.000,00-₺ bedelli, 17/02/2017 tarihinde 1.000.000,00-₺ bedelli olmak üzere toplam 5.770.000,00-₺ bedelli genel kredi sözleşmeleri akdedildiği, iş bu akdedilen sözleşmeler kapsamında davalı asıl borçluya krediler kullandırılması nedeni ile ticari ilişkinin doğduğu anlaşılmıştır. Davalı kefillerin söz konusu anlaşmaları müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarından doğan tüm borçlardan 5.770.000,00-₺’yi aşmamak kaydı ile temerrütlerinin hukuki sonuçlarından sorumlu oldukları, davalı itirazları içerisinden; davalılara gönderilen ihtarnameye 1 ay içinde itiraz edildiğine dair dosya içeriğinde herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı, bu nedenle en son gönderilen hesap kat ihtarı ile talep edilen alacağın kesinleşmiş sayılabileceği, banka tarafından gönderilen ihtarname ekinde hesap ekstresinin sunulduğu, eş rızasının kök raporda değerlendirildiği…” belirtilmiş olup, dosya kapsamına uyan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı banka ve dava dışı … Tic. A.Ş. arasında17/04/2015 tarih ve 1.610.000,00-₺ bedelli, 17/02/2017 tarih ve 1.000.000,00-₺ bedelli, 14/02/2018 tarih ve 3.160.000,00-₺’lik genel kredi sözleşmeleri akdedilmiş olup, davalıların anılan genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, sözleşmelerde kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin yazılı olduğu, kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 586. maddesindeki yasal koşulları kapsadığı anlaşılmıştır. Davalı …’ın akit tarihinde borçlu şirketin ortağı olduğu, bu durumda TBK 584 maddesi uyarınca eş muvafakatinin aranmayacağı anlaşılmıştır. Davacı banka tarafından hesap kat edilerek … 24. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, davalılara 16/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda davalıların temerrüdünün 18/07/2018 tarihinde başladığı anlaşılmıştır. Taksitli ticari kredi yönünden Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması gereğince davacı bankanın alacağına uygulanacak temerrüt faiz oranının davacı bankaca davalıların temerrüt tarihinde fiilen uygulanan faiz dikkate alınmak sureti ile hesaplanması gerektiği halde ispat yükü kendisinde olan davacı banka dosyaya bu yönde belge sunmadığından akti faiz oranı esas alınarak bilirkişi raporunda hesaplama yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan KMH kredisinde uygulanacak faiz oranı kredi kartları için uygulanacak faiz oranı ile aynı olup TCMB tarafından saptanır, bu oran ise temerrüt tarihi itibari ile bilirkişi raporunda belirlenen oran olup, bu oran esas alınarak bilirkişi raporunda hesaplama yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda yapılan ve mahkememizce benimsenen hesaplamaya göre takip tarihi itibariyle davacı bankanın ihtiyaç kredisi alacak tutarı yönünden; asıl alacak 664.558,91-₺ asıl alacak (kredi asıl alacağı), 96.285,18-₺ (KMH kredi alacağı), 8.730,87-₺ işlemiş faiz, 436,54-₺ BSMV alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçluların itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Somut olayda icra takibinde kısmen haklı çıkan davacı/alacaklının bakiye kısım için icra takibinde kötü niyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden reddedilen kısım yönünden davacı banka aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmemiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile (tahsilde tekerrür olmamak ve kefil olan davalının kefalet limiti kapsamında sorumlu olması kaydı ile) davalıların … 23. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile 664.558,91-₺ asıl alacak (kredi asıl alacağı), 96.285,18-₺ (KMH kredi alacağı), 8.730,87-₺ işlemiş faiz, 436,54-₺ BSMV üzerinden takip tarihinden başlamak üzere 96.285,18-₺ asıl alacak (KMH kredi alacağı) tamamen ödeninceye kadar yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanmak sureti ile takip tarihinden başlamak üzere 664.558,91-₺ asıl alacak (kredi asıl alacağı) tamamen ödeninceye kadar yıllık %36,36 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanmak sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hüküm altına alınan alacağın [664.558,91-₺ asıl alacak (kredi asıl alacağı) + 96.285,18-₺ (KMH kredi alacağı) + 8.730,87-₺ işlemiş faiz = 769.574,96-₺] %20’si üzerinden hesaplanan 153.914,99-₺ icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Gayrinakit alacak (teminat mektubu)na ilişkin talebin davalı şirket yönünden kabulüne, teminat mektubu tutarı olan 2.096.400,00-₺’nin davalı şirket tarafından davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine, teminat mektubunun takip sırasında tazmin edilmesi halinde ise tazmin edilen tutarlar yönünden tazmin tarihinden itibaren davalı şirketin tazmin bedeli ve tahsiline kadar işlemiş temerrüt faizi (%36,36) ve faizin %5 gider vergisinden sorumlu olması kaydı ile takibin devamına,
Gayrinakit alacak (teminat mektubu)na ilişkin talebin davalı kefil yönünden reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 52.569,66-TL nispi harçtan peşin alınan 13.151,51-TL harcın mahsubu ile bakiye 39.418,15-TL nispi karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 205,90-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.605,90-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.604,10-TL ile 13.233,71-TL harç gideri olmak üzere toplam 15.837,81-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 55.528,75-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi 13/2 maddesi uyarınca reddedilen dava değeri olan 95,49-₺ üzerinden davalılar vekili lehine hesaplanan 95,49-₺ vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/10/2020

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza