Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/735 E. 2022/749 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/735 Esas
KARAR NO : 2022/749

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :
“…Davalı aleyhine müvekkilin alacağını tahsil amacıyla … 31. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup davalı/borçlunun takibe vaki itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davalının icra takibine itirazı tarafımıza tebliğ edilmemiş olup 12.08.2018 tarihinde icra dosyasında yaptığımız inceleme esnasında davalı/borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazından haberdar olmuş bulunmaktayız. Müvekkil şirket, mobilya yapım, tamirat, montaj kaplama ve ahşap konularında faaliyetini sürdürmektedir. Davalı taraf ise; cafe restaurant ve gıda satış işi yapmaktadır. … tarihli … Sıra Nolu 206.500,00 TL bedelli faturanın bakiye 21.500,00 TL’si ile 31,01.2018 tarihli … Sıra Nolu 136.703,00 TL bedelli faturanın tamamına ilişkin alacağımızın tahsiline yöneliktir. Müvekkil şirket ile davalı şirket muhtelif kaplama, ahşap ve mobilya yapımı konusunda anlaşmışlardır. Tarafların anlaşması doğrultusunda müvekkil üzerine düşen edimi yerine getirerek anlaşma konusu iş ve işlemleri yapmıştır. Müvekkil, daha sonra davalı tarafa ilk işin faturası olarak; … Sıra Nolu 206.500,00 TL. belli faturayı tanzim ederek faturayla birlikte … Sıra nolu sevk irsaliyesini … imzasına 25.12.2017 tarihinde teslim etmiştir. Bu faturaya iliklin davalı taraf 185.000,00 TL ödeme yapmış olup bu faturadan bakiye 21.500,00 TL borcu kalmıştır. Davalı/borçlu tarafça 05.04.2018 1tarihinde icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde bu hususa ilişkin itiraz olmayıp yapılan iş ve işlemler davalı tarafın kabulündedir. Davalı/borçlu taraf, gerçekleştirilen iş ve işlemlerden sonra müvekkil şirket ile yeni bir çalışma yapmak istemiş olup bu defa taraflar 31.01.2018 tarihli … Sıra nolu 136.703,00 TL bedelli fatura konusu muhtelif kaplama, mobilya ve tadilat işlemleri için anlaşma yapmışlardır. Müvekkil şirket, yapılan iş ve işlemlere karşılık olarak … Sıra Nolu faturayı tanzim ederek faturayla birlikte … Sıra nolu sevk irsaliyesini … imzasına 31.01.2018 tarihinde teslim etmiştir.Davalı taraf 31.01.2018 sevk tarihinde kendilerine teslim edilen faturaya 6102 sayılı TTK’nın 21/f.2 maddesi uyarınca kanuni 8 günlük sürede itiraz etmemiş olup fatura içeriğini kabul etmişlerdir.Ayrıca davalı taralin ticari ilişkiye itirazı olmayıp afaki ve ödemeyi geciktirmek bakımından ikinci fatura bedelinin miktarında karşılıklı anlaşarak faturanın kesilmediğinden bahisle faturayı iade ettiklerinden söz etmişlerdir.Kısaca; … Numaralı 25.12.2017 tarihli ilk faturadan müvekkilin 21.500,00 TL bakiye alacağı vardır ve bu husus davalının kabulündedir. …. Numaralı 31.01.2018 tarihli ikinci fatura ise davalıya 31.01.2018 sevk tarihinde teslim edilmiş olup davalı taraf kanuni süresinde itiraz etmediğinden fatura içeriği kesinleşmiştir. Bu faturanın bedeli ise 136.703,00 TL”dir. Böylece müvekkilin yukarıda belirtilen 21.500,00 TL * 136.703,00 TL— 158.203,00 TL toplam bakiye alacağı vardır. İcra takibine daval/borçlu tarafça yapılan haksız itiraz Davalı tarafın müvekkil şirkete olan bakiye borcu ödememesi nedeniyle hakkında … 31. İcera Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. Davalı/borçlu taraf 21.500,00 TL ihtilafsız olan bakiye borcu ödemediği gibi ikinci fatura konusu 136.703,00 TL tutarlı ikinci fatura bedeline de kötüniyetli olarak itiraz ederek takibin tümüyle durmasına sebebiyet vermişüir. Bu husus dahi davalının itirazının doğru ve samimi olmadığının açık göstergesidir. … sıra nolu fatura ve … sıra nolu irsaliyeye karşı davalı taraf ttk md. 21/2 uyarınca süresinde itiraz etmemiştir. Davalı/borçlu taraf icra takibine sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde; “32.01.2018 tarih … numaralı 136.703,00 TL fatura ve ihtarnamesi ile iade edilmiş… ” ifadesini kullanmıştır. Davalı tarafından müvekkile gönderilen ve icra itiraz dilekçesine konu edilen … 6. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtamamesi davalı tarafça 14.02.2018 tarihinde keşide edilmiştir. İhtarname içeriğinde; “Tarafımıza 31/01/2018 tarih, … Fatura Numarası ile kesmiş olduğunuz toplam 136.703,00 TL’sı faturanın yapılan işlerin karşılığı olarka fahiş fiatta olduğunu, karşılıklı anlaşarak faturanın kesilmediğini, faturayı ve ekindeki sevk irsaliyesini kabul etmediğimizi ve faturanın orjinalini iade ettiğimizi beyan ederim.” İfadesi yer almaktadır. Davyalının itiraz ettiğini belirtmiş olduğu fatura ve irsaliye; … sıra nolu fatura ve … sıra nolu irsaliye olup davalı tarafça bu belgelere TTK Md. 21/2 kapsamında süresinde itiraz edilmemiştir. Şöyle ki; …. Nolu 136.703,00 TL bedelli faturanın düzenleme tarihi 31.01.2018 “dir. Faturanın eki niteliğindeki … Nolu Sevk İrsaliyesi’nin düzenleme ve sevk larihi 31,01.2018’dir. … Nolu Fatura ve … Nolu Sevk İrsaliyesi fiili sevk tarihi olan 31,01.2018 tarihinde … imzasına teslim edilmiştir. Davalı tarafça müvekkil şirkete gönderilen … 6. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesi ise 14,02.2018 tarihinde davalı tarafça keşide edilmiştir.Sayın Mahkemenizce de takdir olunacağı üzere davalı taraf, kanunda belirtilen süreden sonra noter ihtarnamesi keşide ederek fatura ve irsaliyeyi iade etmiştir. Şu halde, davalının süresinden sonra yapmış olduğu haksız itiraz sebebiyle fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağı kanun gereğidir. Kaldı ki; davalının keşide ettiği … yevymiye nolu ihtarname incelendiğinde fatura ve irsaliye içeriğine dair davalının hiçbir itiraz ının olmadığı açık olup fatura ve irşaliye içeriği kesinleşmiştir. Davalı tarafça müvekkile ayıp ihbarında bulunulmamış olup davalı taraf icra takibine itiraz ederek ve süresinden sonra mahkemeden tespit talebinde bulunarak basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlüğünü ihlal etmiştir. Davalı taraf … 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin… D. İş sayılı dosyası ile 22.05.2018 tarihinde tespit talebinde bulunarak “anlaşmaya göre işin ifa edilip edilmediği, yapılan işin miktarı ve bedelinin tespit edilmesini” talep etmiştir. Sayın Mahkeme ise taleplerin kısmenini reddederek sadece mevcut durumun tespitinin yapılmasına karar vermiştir. İnceleme neticesinde mahkemece bilirkişi taporu tanzim ettirilmiş olup yapılan işler sıralarmış ve tespil edilmiş, 13 adet masadan adedidin bozuk olduğu yönünde bilirkişice hatalı ve eksik tespit yapılmıştır. Bu rapora kanuni süresi içinde itiraz edilmiştir. Rapora itiraz dilekçemizde belirttiğimiz gibi; hatanın ve bozukluğun aradan bunca zaman geçtikten sonra kullanım hatasından kaynaklandığı, kaldı ki teslim irsaliyesinden sonra bozukluk konusunda herhangi bir ayıp bildiriminde bulunmadığı bilirkişi raporuna derç edilmemiştir. Arz ettiğimiz üzere davalının, kanun hükümleri çerçevesinde süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı sabittir. Nitekim huzurdaki davaya konu faturaların tanzim ve teslim tarihleri 25.12.2017 ve 31.01.2018 olup davalının yaklaşık 5 ay sonra tespit talebiyle mahkemeye başvurmuş olması dinlenebilir ve samimi olmayıp ayıp ihbarı ya da tespiti olarak kabulü de mümkün değildir. Nitekim; 6098 Sayılı TBK’nın “Ayıbın belirlenmesi” başlıklı 474, Maddesinin 1. Fıkrasında “İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır” hükmü amirdir. Yine, 6098 sayılı TBK’nın “Eserin Kabulü” başlıklı 477. Maddesinin 2. Fıkrasında “İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır.” denilmek suretiyle bildirimin yapılmadığı durumlarda alıcı/işsahibinin eseri ve işi kabul etmiş sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Ticarete konu emtianın ayıplı olmasına ilişkin TTK’nın 23. Maddesi’nde ise “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” denilmek suretiyle emtianın ayıplı olması halinde tacirler bakımından uygulanacak usul belirtilmiştir. Ârz olunan normlar uyarınca emtianın ayıplı olduğu iddiasının olması halinde süresinde ihtarda bulunulması gerektiği, aksi halde fiili durumdan emtiayı kabul anlamının anlaşılacağı açıktır. Borçlu şirketin icra itirazında atıfta bulunduğu … yevmiye numaralı fatura iade nmoter ihtarnamesi içeriği incelendiğinde davalının hiçbir ayıp ihbarında da bulunmadığı açıkça görülmektedir Şu halde, 6102 sayılı TTK’nın “Tacir olmanın hükümleri” başlıklı 18. Maddesinin 2. Fıkrasında “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir” ifadesi uyarınca davalının basiretli bir iş adamı gibi hareket etmediği sabittir…. 31. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe davalı/borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazının iptali ile takibin 158.203,00 TL tutar üzerinden devamı ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile tarafımıza ödenmesine, Borçlu tarafça takibe sırf alacağının tahsilini geciktirmek ve sürüncemede bırakmak amacıyla kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden davalı/borçlu aleyhine dava konusu miktarın 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini…”talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesini özetle;
“…Müvekkilimiz hakkında … 31.İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası üzerinden girişilen icra takibine vaki borca itirazımız üzerine, davacı-alacaklı tarafından açılmış bulunan işbu itirazın iptali davası, usule ve yasaya aykırı olduğundan davanın reddini talep ediyoruz. Şöyle ki; … İli … Mah. … Cad. No:39/7 de bulunan … Restoranın içinin yapımı için davalı Şirket ile sözlü olarak anlaşma sağlanmıştır. Anlaşmaya göre duvar kaplaması, kapılar, dolaplar, askı ünitesi, ayak, süpürgelikler, masalar, sandalyeler, ahşap kaplama gibi daha birçok faturalarda arz edilen işlerin yapımını davacı alacaklı şirket 206.500,00 TL karşılığında yapmayı üstlenmiştir. Yapılan işler karşılığında davacı alacaklı Şirkete 186.500,00 TL ödeme yapılmış 20.000,00 TL alacakları mevcuttur. Anlaşma sağlanan işler dışında aynı süreç içerisinde ilave işler de yaptırılmış buna ilişkin tarafımıza 136.703,00 TL’LİK fatura kesilmiştir. Dolayısıyla davacı alacaklının dilekçesinde belirtmiş olduğu sanki ikinci yeni bir iş gibi anlaşma sağlanması değil yapılan işlerin devamı niteliğinde olan eksik görülen ilave işler yapılmıştır. Ancak bu durum dava dilekçesinde ikinci kesilen faturaya ilişkin olarak yeni ve farklı süreçte yapılmış ikinci bir iş olarak gösterilmiştir. Müvekkil yapılacak olan iş için 206.500,00 TL anlaşmış iken yapılan ilave işlere kesilen fahiş miktardaki fatura tamamen kötü niyetli olarak müvekkili ödemek zorunda bırakmak adı altında yüksek bedeller üzerinde kesilmiştir. Müvekkilde kesilen faturaya itirazı ve iadesi doğrultusunda ilgili icra takibine itirazda bulunmuştur. Davacı Alacaklının kötü niyeti karşısında Müvekkil yapılan tüm işin miktarında şüpheye düşmüş olup kandırıldığını düşünerek … 12.Sulh Hukuk Mahkemesi …D.İş sayılı dosyası ile yapılan işin bedelinin tespitini istemek zorunda kalmıştır. Çünkü bahse konu anlaşma yapılırken 206.500,00 TL’LİK işin yapımına ilişkin yapılan ilave işler neredeyse ödenecek olan ana para miktarına yakın bir bedel olarak faturaya yansıtılmıştır. Müvekkilin böyle bir talepte bulunması zaten kanun tarafından kendisine tanınmış olup müvekkilin ödeme yapmama ya da ödemeyi geciktirme gibi dava dilekçesine yansıtılması davacı alacaklının kötü niyetini ortaya koymaktadır. Asla kabul etmemekle birlikte bir an için Müvekkilin dava dilekçesinde belirtilen ödememe ya da ödemeyi geciktirme gibi bir amacı olsa idi ilk etapta yapılan 186.500,00 TL’lik ödeme taraflarına yapılmazdı. Ancak Müvekkilim basiretli bir tacir gibi üstüne düşen ödemeyi yapmış ilerleyen süreçte iyi niyetinin suistimal edilmesi karşısında kesilen fahiş miktardaki faturaya ve icra takibine itirazda bulunmuştur. … 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında yapılan tespitte eksik inceleme yapılmış davacı alacaklı tarafından yapılan işin bedeli hesaplanmamıştır. Bunun karşısında ilgili rapora eksiklikten dolayı itiraz edilmiş ve taleplerimiz doğrultusunda tekrar rapor alınması istenmiştir. Yapılacak olan tespitte çıkacak olan bedel davacı alacaklının talep etmiş olduğu bedel olduğu takdirde Müvekkil zaten ilgili ödemeyi yapacaktır. Ancak davalı alacaklının talep etmiş olduğu bedel haksız olup hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğinden talep edilen faturaya ilişkin ödemeyi Müvekkil kabul etmemektedir. Açıklanan nedenlerle icra takibine konu edilen faturaların fahiş miktarlarda kesilmesi ve ödemenin talep edilmesi tamamen hakkaniyete aykırı ve kötü niyetli olup iş bu davanın reddini gerektirmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, müvekkilimiz hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının, davalının iş yerinde kaplama ve mobilya yapımı yaptığı ve düzenlediği fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediği iddiasıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 madde uyarınca iptali talebidir.
İcra dosyasının celp edilip incelenmesinde özetle şöyledir;
“…23.03.2018 icra takip başlangıç tarihli 158.203,00 TL asıl alacak üzerinden açıldığı
görülmüştür. Takibe borçlu davalı tarafından borca yasal süresi içerisinde kısmen itiraz edildiği için 10.04.2018 tarihinde icranın durdurulduğu .” anlaşılmıştır.
Tanık …’ın beyanı;
“…Ben davacı şirkette 16 yıldır muhasebe ve sevkiyat elemanı olarak çalışmaktayım, ürünleri iki parti olarak teslim edildi ben ikinci parti masa tesliminde vardım, ürünleri teslim alan Hakan Beydir, irsaliyeleri imzalayıp malı teslim ettik, malı teslim ederken Hakan bey malı inceledi, itirazda bulunmadı, bana herhangi bir itirazlarını duymadım, ilk fatura bedelinden eksiği var ikinci fatura bedelini hiç ödemedi, dedi. Beyanı okundu. İmzasıyla onayladı.Davacı vekilinden soruldu : …’in soyismi nedir, faturaların konusu nelerdir bilginiz var mı, dedi, Tanıktan soruldu: hakan beyin soyismi irsaliyede yer almaktadır, hatırlayamadım, faturaların içeridiğinde dava konusu masa sandalye dolabın bedeli ve ayrıca 3Aralık şirketinin girişte sağ ve sol kaplamalı özel bir ayna yaptık ve bunu faturaya yansıttık dedi.Davalı vekilinden soruldu: Bizim firmamızla ilgili sözleşme yapılıp yapılmadığı hakkında bilgisi varmı dedi. Tanıktan soruldu: bildiğim kadarıyla taraflar arasında sözleşme yok, davalının mimarları fiyat teklifinde bulundu biz de kabul edip ürünleri teslim ettik dedi…”şeklinde tanıklık yapmıştır.
Tanık …’in beyanı;
“…Ben davacı şirkette yaklaşık 19-20 yıldır yönetici olarak çalışmaktayım, davalı şirket bizden mobilye yapmamızı istedi aramızda sözleşme olmadan bizde mobilyaları yapıp teslim ettik, önce davalı işyerinin tavanlarını boyattık daha sonra sabit mobilyaları montajladık, en son taşınabilir olan sandalye ve masaları teslim ettik, bunlar teslim edilirken bütün mobilyalar ve dekorasyon beğenildi, daha sonra montaj devam ederken bazı yerlerin projede boş olduğu davalı taraf tarafından belirtildi, bu talep doğrultusunda duvarlara ayna yapıldı mutfak bölümüne kapı ilave edildi, küçük oda içine vestiyer vs. İstendi bu ilaveleri yaptıktan sonra bunlarda beğenildi, teslim alan olarak … Bey, Mimar olan … ve … Hanım vardı, … Bey vardı, ilk başta avans aldık, ilk fatura kesildi ilk fatura eksik ödendi ikinci fatura ödemesi yapılmadı, iade faturası düzenlenmedi itirazda bulunulmadı dedi. Beyanı okundu. İmzasıyla onayladı.Davacı vekilinden soruldu: faturaları teslim ettiğiniz kişileri hatırlıyormusunuz dedi. Tanıktan soruldu: malları teslim ederken faturaları teslim ettik, oradaki belirttiğim yetkililere teslim ettik dedi. Davalı vekilinden soruldu: 2 faturaya karşı noter ihtarı ile ilgili bilgisi olup olmadığı hakkında bilgisi olup olmadığı sorulmasını talep ederiz dedi. Tanıktan soruldu: biz mobilyaları ve tamiratı yaptıktan 2 hafta sonra ihtarname geldi ondan haberim var dedi…”şeklinde tanıklık yapmıştır
Tanık …’un beyanı;
“…Ben davalı şirkette 15 yıldır ön muhasebe elemanı olarak çalışmaktayım, davacı şirket çalıştığım şirkette ahşap ve duvar kaplaması yapıldı, bizim şirketteki mimar … Bey ve … Hanım davacı şirkete teklifte bulundu aracı oldu, daha sonra davalı şirket gelip mobilya ve dekorasyon yapıldı, askı ünitesi kapı dolap masa sandalye ile dekorasyon yapıldığını hatırlıyorum, ben Levent şubesinde çalışıyorum bu tamiratlar ve teslimler Nişantaşı Şubesinde oldu, bildiğim kadarıyla sandalye ve masaların kötü yapıldığını ve bunun karşı tarafa daha sonra telefonla bildirildiğini duydum, dedi. Beyanı okundu. İmzasıyla onayladı davalı vekilinden soruldu: birden fazla sözleşme varmıydı şirketle, diye sorulmasını talep ederiz dedi. Tanıktan soruldu: ben taraflar arasında sözleşme olmadığını biliyorum, dekorasyon ve mal bedellerinin toplam bedelinin 206.500,00-TL olduğunu biliyorum, davacının eksik işlem yaptığını daha sonra bunu tamamladığını fakat bunun için ek fatura düzenlediğini biliyorum, biz ödemeyi 4 adet çekle toplam 155bin tl çek bedeli ve 35bin tl kredi kartı yoluyla ödeme yapıldığının biliyorum dedi…”şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …’nin beyanı;
“…Ben 5-6 yıldır davalı şirket 3 aralık organizasyonda personel şefi olarak çalışmaktayım, davaya konu satıştan haberim var, biz mobilya, kapı, masa ve ayna yapılması ile ilgili davacı şirketle sözlü anlaşıldığını, davacı şirketin bir kısımnı teslim ettiğini fakat teslim sırasında eksikliklerin davalı şirket adına bizim bildirmemize rağmen eksiklikler giderildikten sonra eksiklikler için ayrıca fatura düzenlendi, davalı şirket bu faturayı kabul etmemektedir, dedi. Beyanı okundu. İmzasıyla onayladı.Davacı vekilinden soruldu : aleyhe hususları kabul etmiyoruz beyanda bulunacağız dedi. Davalı vekilinden soruldu: yapılan işte eksiklik varmıydı şeklinde soru yöneltilmesini talep ederiz dedi.Tanıktan soruldu: yapılan mobilyalarda eksiklikler dışında bozuk mobilyalarda vardı mesela sandalyeler 1 ay içinde deforme oldu, asansörlü masalar bozuldu, biz bu bozuklukları davacı şirkete bildirdik fakat dönüş yapılmadı dedi…” şeklinde tanıklık yapmıştır.
11/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“…Davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle, talebi gibi 158.203,00 TL bakiye iş bedeli alacağı bulunduğu; bu alacağın talep gibi takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği…” görüşü sunulmuştur.
29/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
“…Kök rapordaki değerlendirme ve kanaatlerimizde bir değişiklik olmamıştır…” görüşü sunulmuştur.
29/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
“…Tablolarda herhangi bir hesap hatası bulunmadığı görülmüş ve Kök rapordaki değerlendirme ve kanaatlerimizde bir değişiklik olmamıştır…” görüşü sunulmuştur.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda: davacı şirket ile davalı şirket arasında “… İli … Mahallesi … Caddesi No:… ” adresinde bulunan işyerinde restoranın yapım işleri nedeniyle anlaşma sağlamışlardır. Davacı taraf anlaşmaya uygun olarak malların imalatını gerçekleştirerek davalı şirkete ait işyerinde kullanıma hazır hale getirme yükümlülüğünü üstlenmiştir. Bu anlaşma 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 maddesinde tanımlanan eser sözleşmesi niteliğindedir. Eser sözleşmesinde kural olarak yüklenici, yükümlendiği imâlatı fen ve sanat kurallarına, sözleşmeye ve iş sahibinin amacına uygun tamamlayarak teslim etmek zorundadır. İmâlatın ayıplı olması halinde iş sahibinin hakları TBK’nun 475 maddesinde sayılmıştır. Buna göre eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteyebilir. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteybilir. Ayrıca iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici, iş bedelinin ödendiği ve varsa ayıplı imâlat yapıldığı savunmasını iş sahibi ispatlamak zorundadır. Somut olayda taraflar arasında akdedilen sözleşmeye istinaden davacı tarafından imal edilen malların davalıya teslim edildiği sabittir. Davalı taraf yapılan işten fazlasının fatura edildiği, davacı tarafından işletmede faturaya konu nitelikte mal teslimi yapılmadığı iddiasındadır .Davacı taraf yapılan iş karşılığında … tarihli … numaralı , …tarih … numaralı faturaları keşide ederek davalı şirkete tebliğ etmiştir. Davalı taraf … 6. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 31.01.2018 tarihli faturayı iade etmiştir. Davalı tarafça Ödemenin yapılmaması üzerine iş bu davaya konu icra takibi açılmıştır. Davalı, anılan sözleşme gereği teslim edilen ürünlerin bir kısmının ayıplı olduğunu cevap dilekçesinde ileri sürmemiş, davanın aşamalarında beyan etmiştir. Davalı tarafça ayıp bildirimine ilişkin belgede sunulmamıştır. Bu suretle davacıya ayıp ihbarında bulunulduğu ispat edilememiş ve değişen ayıp savunmasına itibar edilmemiştir. Tüm bu hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasında akdedilen sözleşmeye istinaden davacı tarafından imal edilip teslim edilmiş olan malların ayıplı olduğunun davalı tarafından ispat edilemediği, yine davacıya yasal süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulduğunun ispat edilemediği mahkememizce kabul edilmiştir. Dosya tüm deliller ve kül halinde davacı ile davalının iddialarının değerlendirilmesi açısından bilirkişiye verilmiş yapılan tespit ve değerlendirmelerde davacı faturalarında geçen tadilat , tamirat ve mal tedariklerinin sevk irsaliyeleri ile fatura da yer aldığı, yapılan işin gerçek değerinin faturada yazılı miktara uygun olduğu ticari defterlerin delil niteliğinde değerlendirilebileceği yönünde kanaat bildirilmiştir.
Bu durumda davalının bakiye borcunu davacıya ödemekle yükümlü olduğu, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre davacının takip tarihi itibari ile 158.203 TL asıl alacak talebinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır. İİK 67/2 maddesi uyarınca icra takibine konu alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatına, reddedilen kısım yönünden davacı/alacaklının takibe geçmede kötü niyetli olduğu kabul edilerek davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KABULÜNE, … 31. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaliyle takibin takip talebindeki şartlarla devamına,
Alacağın %20’si olan 31.640,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 10.806,84TL harçtan peşin alınan 1.910,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.896,13 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 24.730,45-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 1.951,81TL ilk harç ve masraflar, 5.037,00-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 6.988,81- TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır