Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/727 E. 2022/890 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/727 Esas
KARAR NO : 2022/890

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2018
KARAR TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil davacı … A.Ş, Katma Değer Vergi Kanunu’nun 11/1-b maddesiyle düzenlenen istisna hükmü gereğince; Katma Değer Vergisi 83 ve S1 seri no’lu Genel Tebliğleri doğrultusunda Maliye Bakanlığı’ndan almış olduğu ‘Yetki Belgesi” ile Türkiye’de ikamet etmeyen yolcuların Türkiye’deki izin belgeli satıcılardan satın alarak yurtdışına çıkardığı mallara ödedikleri Katma Değer Vergisi’nin iade edilmesi konusunda yetkllendirilmiştir. Bahsedilen yetki çerçevesinde borçlu şirket ile müvekkilim şirket arasında 04.12.2012 tarihinde “Türkiye’de İkamet Etmeyen Yolculara Yapılan Satışlarda Katma Değer Vergisi İstisnası … Sözleşmesi” imza edilmiştir. Belirtilen sözleşme ile borçlu şirketin Türkiye’de ikamet etmeyen müşterilerinin satın almış oldukları Mal bedellerinin KDV’si müvekkil tarafından peşin olarak ödenmiş ve borçlu Şirket de bu bedelleri KDV beyanından düşmüştür. Ancak Imzalanan sözleşme gereğince borçluya ödenen faturalarda yer alan bedeller toplamı 12.485,35 TL KDV müvekkil Şirkete ödenmemiştir. Borçlu şirket anlan bu faturaları usulüne uygun olarak tebliğ almıştır. Davalı borçlu aleyhine, … 32. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişilmiştir. Davalı şirket, müvekkil davacının 12.485,35 TL alacaklı olduğunu kabul ederek, içra dosyası hesabına bu bedeli ödemiştir. Ancak bakiye alacağımız yönünden takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz etmiştir. Borçlu davalının … 32. İcra Müdürlüğüne yapılan itirazının iptali ile takibin devamına, Borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine; Yargılama giderleri ve ilam vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “davacı, icra takibinin dayanağını “12.485,35 TL ve 206,50 TL tutarındaki faturalar” olarak göstermiştir. Ancak, bu faturalar takibe eklenmediği gibi, tarafımıza da bu içerikte davalı tarafından gönderilmiş bir fatura mevcut değildir. Dava dilekçesi ekindeki müvekkile gönderildiği iddia edilen fatura, 206,50 TL’liktir. Dava ve icra dosyasına başka bir fatura sunulmamıştır. Ayrıca, yine dava dilekçesi ekinde yer alan icmaldeki değerle takibe konu edilen tutar da birbirinden farklıdır. Dolayısıyla öncelikle bu nedenle davacı, takibin dayanağını ortaya koyamamış ve davasını ispat edememiş olduğundan takibe itirazımızın haklılığının tespiti ve davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
talebe dayanak yapılan 7. maddesindeki faiz şartı açıkça hukuka aykırı ve geçersiz olup, kanuni sınırların çok üstünde talep edilen günlük %1 (yıllık %365) temerrüt faizi talebi kabul edilemez.
Davacı/takip alacaklısı, icra takinde itirazımıza konu günlük %1 faiz temerrüt faizi oranını takip tarihine kadarki dönemle sınırlı olarak uygulamış; sonraki dönem içinse yıllık %10,5 oranında ticari temerrüt faizi uygulanmasını talep etmiştir.
davacı icra takibinde temerrüt faizini anaparaya ekleyerek toplam tutar üzerinden faiz yürütülmesini talep etmiştir. Bu uygulama da açıkça kanuna aykırı olduğundan kabul edilmesi mümkün değildir. Haksız davanın reddine,
Takipte haksız ve kötüniyetli olan davacının İcra ve İflas Kanunu md. 67/2 uyarınca %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine,
Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde : Dava taraflar arasında 04.12.2012 tarihinde Türkiye’de ikamet etmeyen yolculara yapılan satışlarda katma değer vergisi istisnası … sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibinde yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce … 32.İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş. tarafından, borçlu … A.Ş. aleyhine 12.485,35TL fatura, 74.207,70TL faiz+ KDV olmak üzere toplam 86.693,05TL’nin icra takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %10,5 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK.m.67 hükmü uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 08/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı ile davalı arasında akdedilen Türkiye’de ikamet etmeyen yolculara yapılan satışlarda KDV istisnası “…” sözleşmesi nedeniyle kurulan ticari ilişki nedeniyle fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki fahiş faiz uygulandığı iddiasıyla kısmi itirazın İİK. 67. Madde doğrultusunda iptali talebi mahiyetinde olduğu, Davacı firmanın incelemeye sunulan 2016-2017 yıllarında E-defter mükellefi olduğu görülmüş olup, defter beratlarının usulüne uygun ve süresinde verildiği görüldüğü, Davalı şirkete gerek mail yolu ile gerekse telefon ile aranarak ticari defterlerin incelenmesi gerektiği yönünde bilgilendirmeler yapılmış olmasına rağmen davalı yan tarafından bu zamana (05.12.2019 tarihine kadar) kadar ticari defterlerin hazır olduğu ile ilgili tarafımıza bilgi verilmediğinden davalı yana ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılamadığı, Diğer yandan HMK. 219/1,2 maddesi gereği davalı taraf dava konusu olan defterlerin (Raporumuzun 4.3 Maddesinde belirtilen) ilgili sayfalarının onaylı örneklerini dilekçe ile dava dosyasına sunması halinde incelemenin bu boyutta da yapılabileceği, Tarafımızdan yapılan incelemeler doğrultusunda, davacı yanın davalı yandan takip tarihi (05.06.2018) tarihi itibariyle 12.485,13 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, tespit edilmiş, davalı yan tarafından davacı yanın 12.485,35 TL alacaklı olduğunu kabul ederek, icra dosyası hesabına bu bedeli takip tarihinden sonra ödemiş olduğu, 12.485,35 TL tutarlı asıl alacağına takip tarihi (05.06.2018) tarihi itibariyle 5.697,98 TL temerrüt faiz talep edebileceği, yani takip tarihi itibariyle 5.697,98 TL tutarında temerrüt faizi alacağı bulunduğu; bileşik faizi yasağı nedeniyle bu alacağı takip tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilemeyeceği…” rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyetinden 14/03/2022 tarihli alınan ek raporunda herhangi bir görüş değişikliği olmamıştır.
Davacı taraf sözleşme gereğince üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, davalı tarafa faturalar tebliğ ettiğini iddia etmesi üzerine tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmesine karar verilmiş, düzenlenen usul ve yasaya uygun denetime elverişli bilirkişi raporundan davacı şirketin incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunun, davalı şirketin defterlerini incelemeye sunmadığını , taraflar arasında Türkiye’de ikamet etmeyen yolculara yapılan satışlarda katma değer vergisi istisnası … sözleşmesinin akdedilmiş olduğu, davacının kendi ticari defterlerinde takip tarihi itbiari ile davalıdan 05.06.2018 tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklanan 12.485,13 TL asıl alacak yönünden alacaklı olduğunu , sözleşmenin 7. Maddesindeki günlük %1’lik faiz oranı dikkate alındığında davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 63.023,06 TL işlemiş faiz ödemesi gerektiği yönünde kanaat bildirilmiştir. Davalı taraf davacı tarafından hizmet sunulmadığı yönünde bir itirazı bulunmamaktadır. Davalı taraf takibe konu faturaların kendisine tebliğ edilmediği iddiasındadır . Davalı taraf kendisine çıkartılan ihtara rağmen ticari defterlerini ibraz etmemiş, davacı tarafın ticari defterlerinde yapılan incelemede takibe konu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. HMK 222 maddesi gereğince davacı tarafın ticari defterlerine üstünlük tanınmış ve takip konusu hizmetin sunulduğu faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği mahkememizce kabul edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 8. Maddeye göre ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir hükmü gereği taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen sözleşmesel faiz oranı mahkememizce kabul edilerek davacının davalıdan 12.485,13-TL asıl alacaklı olduğu, taraflar arasında sözleşme serbestisi gereği kararlaştırılan günlük %1’lik faiz oranı üzerinden 63.023,06 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline karar verilmiş , alacağın likit olmaması nedeniyle davacı tarafından talep edilen icra inkar tazminatının reddine karar verilmesi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur .
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının …. 32. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, icra takibinin toplam 12.485,35-TL asıl alacak, 63.023,06 TL işlemiş faiz üzerinden takip talebindeki koşullar dairesinde devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İcra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden reddine,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 5.157,90TL harçtan peşin alınan 640,50TL harcın mahsubu ile bakiye 5.798,40TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 12.081,35TL nısbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.154,20TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti)’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 1.876,27TL ile 681,60TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam 2.557,87TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/12/2022

Katip

¸e-imza

Hakim

¸e-imza