Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/709 E. 2020/149 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/709 Esas
KARAR NO : 2020/149

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin proses kontrol ve endüstriyel otomasyon çevre kirliliği izleme ve kontrol sistemleri konusunda satış, servis ve teknik danışmanlık hizmetleri veren bir şirket olduğunu ve Amerika’da faaliyet gösteren … firmasının Türkiye distribütörlüğünü yaptığını, davalının … şirketinden satın alman ürünleri Amerika’da teslim alarak Türkiye’ye taşınmasını gerçekleştirdiğini, müvekkili ile davalı arasında yapılan 03/10/2017 ve 04/10/2017 tarihli yazışmalar uyarınca müvekkilince …’dan sipariş edilen 01/12/2017 tarih ve … sayılı faturadaki ürünlerin Türkiye’ye taşınması için süre ve fiyat yönünden anlaştıklarını, bu anlaşmaya istinaden, göndericisinin … alıcısının davacı müvekkilinin olduğu … nolu konişmento gönderisinin 04/12/2017 tarihinde davalıya teslim edildiğini, gönderinin kararlaştırılan taşıma süresi sonunda müvekkiline teslim edilmemesi üzerine davalıyla irtibata geçildiğini, davalıca 20/12/2017 tarihinde gönderilen e-posta ile konunun hasar ve sigorta departmanına devredildiği bilgisinin verildiğini, 25/12/2017 tarihinde gönderilen e-posta ile ise … Talep Formunun doldurularak gönderilmesinin istendiğini ve müvekkilince 29/12/2017 söz konusu formun doldurularak davalıya gönderildiğini, gönderinin davalının nezdindeyken ve taşıma sırasında onun sorumluluğundayken kaybolması sebebiyle müvekkilinin müşterisine hizmetini geç ifa etmek zorunda kaldığını ve kaybolan ürünün yenisini 6.483,59-USD bedel ile 29/12/2017 tarihinde tekrar sipariş vermek zorunda kaldığını, böylece maddi zarara uğradığı gibi itibar kaybına da uğradığını, müvekkilinin tazmin taleplerine olumlu bir cevap verilmemesi üzerine … 24.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek zararlarımn tazmininin ihtar edildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine … 31. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerinde takibin durduğunu, davalının borca itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, zira gönderinin davalının sorumluluğundayken kaybolduğunun dilekçe ekindeki yazışmalar ve davalının yazılı kabulüyle sabit olduğunu, açıklanan nedenlerle davalı borçlu aleyhine takip konusu 6.483,59-USD (31.644,46TL) alacağın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faizinin ve takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının ödenmesine hükmedilmesini, davanın kabulü ile … 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında mübrez bulunan itirazın iptali ile takibin devamını, takip konusu alacağın ihtarname tarihinden başlayacak faizi ile birlikte müvekkili davacıya ödenmesini, %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davaya konu gönderinin … numaralı havayolu yük senedi kapsamında …’den İstanbul/Türkiye’ye taşınmasına karar verildiğini, bu taşımada taşıyıcı firmanın … (…) olduğunu ve … sayılı uçuşla taşınacağını, bu taşımada … Unvanlı şirketin ise taşıyıcı firmanın acentesi olarak hareket ettiğini; bu taşımada müvekkili firmanın gerek taşıyıcı gerekse acente sıfatıyla hareket etmemesi sebebiyle doğrudan husumet yönlendirilemeyeceğini, işbu taşımada acente sıfatına haiz olan … ile müvekkili arasında acentelik ilişkisi olduğunu, … açılacak bir davanın doğrudan müvekkiline karşı açılamayacağını, müvekkiline ancak izafeten dava açılabileceğini, dolayısıyla husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin Montreal Konvansiyonu gereğince sorumluluğunun olmadığını, davacının zararını nakliye sigortasından karşılaması gerektiğini, davaya konu taşımada müvekkilinin taşıyıcı veya taşımayı organize eden olmadığını, zira emtia kaybının henüz… havayolu taşıması başlamadan yükün havalimanına ulaşmadan karayolu taşıması sırasında vuku bulduğunu, bu kara taşımasının müvekkili şirket tarafından organize edilmediğini, dosyaya ibraz edilen belgelerden ve yazışmalardan yükün teslimine ilişkin herhangi bir bilgi bulunmadığını, davacının yükün kaybolduğunu iddia edildiği sırada taşıma sorumluluğunun kimde olduğunun kanıtlanması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davaya konu taşımaya ilişkin kesilmiş bir fatura ve tahsil edilmiş bir ücret bulunmadığını, bununda müvekkilinin gerek taşıyıcı gerekse acente olarak taşımada yer almadığını ortaya koyduğunu, hiçbir surette sorumluluğu kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için müvekkili şirketin yaşanan olayın sorumlu olduğu düşünülse bile, müvekkilinin sorumluluğunun taşıma ve kayıp ABD karayollarında vuku bulması sebebiyle CMR’ye tabi olduğunu ve CMR m. 23 uyarınca kayıp dolayısıyla ödenecek tazminatın yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamana göre hesaplanacağını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan zararın tahsili amacıyla başlatılan icra takibe yapılan itirazın iptali istemlidir.
Mahkememizce … 31. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu … aleyhine 6.483,59-USD asıl alacağın 17/04/2018 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %7 oranında 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi hükmünce fili ödeme günündeki TCMB’nin efektif döviz satış kuru karşlığı olan TL yönünden faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 17/04/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının Mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları incelenerek rapor hazırlaması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 31/05/2019 tarihli kök raporun sonuç kısımnda, dosya kapsamındaki mail yazışmaları ve claim talep formundan davalı …’ın davacının ABD’den ithal ettiği ürünleri taşımayı üstlendiğini, 12/06/2017 tarihli … numaralı … ile dava dışı … 12/4/2017 tarihinde havayolu ile taşınmak üzere teslim alınan 8 kg yükün hava taşıması sırasında kaybolduğunu, dava konusu taşımaya … hükümlerinin uygulanacağı ve kayıp halinde taşıyıcı sorumluluğunun m.22/3’e göre kg başına 19 SDR ile sınırlı olduğunu, taşıyıcının sorumluluğunun 8 kg X 19 SDR =152 SDR olduğunu ve rapor tarihi itibariyle TL karşılığının da 1.229,16TL olduğu, davacı gönderilenin /alıcının kayıp olan yük için değil, onun yerine ikame olarak sipariş verdiği 6.483,59-USD (26.644,31-TL) için takip başlattığını, Montreal Konvansiyonuna göre kayıp olan kargo için öngörülen sınırlı sorumluluk miktarı dışında taşıyıcıdan ikame zararların istenemeyeceği, taşıma konusu emtianın havayolu ile taşıma sırasında değil de öncesinde karayolu ile taşımada kaybolduğu kabul edilirse, davalı taşıyıcının sorumluluğunun CMR Konvansiyonu hükümlerine göre tespit edileceğini, CMR m. 17/1 uyarınca kayıptan taşıyıcının sorumlu olduğunu ve CMR m+ 23/1 uyarınca taşıyıcının sorumlu olduğu tutarın kaybolan emtianın değeri olan 6.309,29 USD (takip tarihi İtibariyle 25.902,15TL) olduğu; eşyanın kaybı ağır kusur teşkil ettiğinden sınırlı sorumluluk hesabı yapılmasına gerek olmadığı, dosya kapsamından tarafların karayolu, havayolu ve tekrar karayolu ile taşıma şeklinde karma taşıma yapılması konusunda anlaştıklarının kabul edilmesi durumunda, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası bir konvansiyon bulunmaması sebebiyle MÖHUK md 29/2 uyarınca TTK’daki karma taşımalarla ilgili hükümlerin uygulama alanı bulacağı, TTK m. 903-h atfi gereğince TTK m. 880/1 uyarınca taşıyıcının kayıp sebebiyle eşyayı taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değeri olan 6.309,29 USD’yi (takip tarihi itibariyle 25.902,15TL) tazminat olarak ödemekle yükümlü olduğu, taşınmak üzere teslim alınan eşyanın kaybının taşıyıcı için ağır kusur teşkil etmesi sebebiyle sınırlı sorumluluktan yararlanma hakkını kaybettiği (TTK m. 886), CMR ve TTK md 1 de zıya, hasar ve gecikme durumunda taşıyıcının doğrudan zararlardan sorumlu olduğunun açıkça düzenlendiği, dolayısıyla doğrudan zararlar dışındaki dolaylı zararların istenemeyeceği, davacının da bu kapsamda kaybolan ürünü yerine aldığı yeni ürünün değerini talep edemeyeceği sonuç ve kanaati rapor edilmiş, söz konusu rapor taraflara tebliğ edilmiş, tarafların rapora itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Dosyaya sunulan 18/12/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak, kök rapordaki kanaat tekrarlanmıştır. Sunulan rapor hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacı şirket …’nin, dava dışı Amerika’da faaliyet gösteren … firmasının Türkiye distribütörlüğünü yaptığını, davacı ile davalı arasında yapılan 03/10/2017 ve 04/10/2017 tarihli yazışmalar uyarınca davacı şirket tarafından dava dışı …’dan sipariş edilen …tarih ve … sayılı faturadaki ürünlerin Türkiye’ye taşınması için süre ve fiyat yönünden davalı şirket ile anlaştıklarını, bu anlaşmaya istinaden, göndericisinin dava dışı … alıcısının davacı şirket olduğu … nolu konişmento gönderisinin 04/12/2017 tarihinde davalıya teslim edildiğini, gönderinin kararlaştırılan taşıma süresi sonunda davacıya teslim edilmediğini iddia ettiği, davalı şirketin ise davaya konu gönderinin … numaralı havayolu yük senedi kapsamında …’den İstanbul/Türkiye’ye taşınmasına karar verildiğini, bu taşımada taşıyıcı firmanın…(…) olduğunu ve … sayılı uçuşla taşınacağını, bu taşımada … Unvanlı şirketin ise taşıyıcı firmanın acentesi olarak hareket ettiğini, bu taşımada davalı firmanın gerek taşıyıcı gerekse acente sıfatıyla hareket etmemesi sebebiyle doğrudan husumet yönlendirilemeyeceğini, davalıya ancak izafeten dava açılabileceğini, dolayısıyla husumet yönünden davanın reddi gerektiğini iddia etmiştir. Her ne kadar davalı şirket tarafından husumet itirazında bulunulmuş ise de; dosyada örneği bulunan 29/12/2017 tarihli … Talep Formunda … numaralı … (hava yük senedi) referans verilerek davacı şirket tarafından davalı şirkete hasar ihbarında bulunulduğu ve davalı şirketin dava konusu yükü kendi ad ve hesabına yüklendiği ve aksinin davalı şirket tarafından ispatlanamadığı anlaşıldığından, davalı şirketin husumet itirazının reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde her ne kadar davacı tarafından dava konusu emtianın kendisine teslim edilmemesi nedeniyle dava dışı … firmasına sipariş olarak verdiği yeni ürünün değeri olan 6.483,59 USD için davalı taşıyıcı şirket aleyhine takip başlatmış ise de davalı taşıyıcının sorumluluğu … Konvarsiyonu 22/3 madde ile sınırlı tutulduğundan, davalı taşıyıcı şirketin ikame zarardan sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmıştır. Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda; taşıma konusu emtianın havayolu ile taşıması sırasında ayrı, kara yolu ile taşıması sırasında kaybolması sırasında ayrı hesaplama yapılmış olup, dava konusu taşıma sözleşmesi önce karayolu taşımacığını daha sonra havayolu taşımacılığını konu alan karma nitelikte bir sözleşmedir. Dosya içerisinde bulunan sevkiyat teyit yazısı ve dosya içerisindeki taraf beyanlarından anlaşılacağı üzere, taşıma konusu emtianın karayolu ile taşınması sırasında kaybolduğu kanaatine varılmış olup, bu durumda davalı taşıyıcının sorumluğunun CMR Konvansiyonu hükümlerine göre tespit edilmesi gerektiği, CMR 17/1 maddesi gereğince taşıma konusu emtianın kayıp olmasından davalı taşıyıcının sorumlu olduğu, CMR 23/1 maddesi uyarınca davalı taşıyıcının sorumlu olduğu tutarın kaybolan emtianın değeri olan 6.309,29 USD olduğu ve eşyanın kaybının ağır kusur niteliğinde kabul edildiğinden sınırlı sorumluluk hesabının yapılmasına gerek olmadığı anlaşıldığınından, kaybolan emtia değeri olan 6.309,29 USD’nin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE;
-… 31. İcra dairesinin … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 6.309,29-USD yönünden asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/A maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli USD mevduata verdiği en yüksek faiz oranı ile birlikte takibin devamına,
-Hüküm altına alınan alacağın %20’ı üzerinden hesaplanan 5.180,43-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.769,37-TL harçtan peşin alınan 427,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.342,32-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.885,30TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.400,00TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 700,00TL bilirkişi ücreti ve 113,00TL sair masraf olmak üzere toplam 813,00TL’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 642,27TL ile peşin olarak ödenen harç 462,95TL olmak üzere toplam 1.105,22TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı olarak bilirkişi için 350,00TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 73,5 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/02/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza