Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/652 Esas
KARAR NO:2020/358

DAVA:İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ :18/07/2018
KARAR TARİHİ:24/09/2020

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin işçilik alacaklarına ilişkin olarak tesis edilen …. İş Mahkemesi’nin …-… E.K. Sayılı ilamına dayanılarak … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalı şirket hakkında ilamlı icra takibi yapıldığını, borçlu tarafından ilama dayalı takibe itiraz edilmediğini, takibin kesinleştiğini, borcun ödenmediğini, bu nedenle çeşitli hacizlerin uygulandığını, borçluya karşı daha sonra takip türü değiştirilerek iflas yolu ile takibe geçildiğini ve iflas ödeme emri gönderilmiş olup, söz konusu ödeme emrine geçerli sebep olmaksızın kötü niyetle itiraz ettiğini, borçlu/davalının borca batık olup borçlarını ödeyecek durumda olmadığını belirterek davalı borçlunun itirazının kaldırılarak iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili … Fonu’nun ilgili şerhi ve 11/11/2014 tarihli yazısı dikkate alındığında iş bu dava ile alakalı hususların bizatihi … Fonunu ilgilendirmesi nedeni ile iş bu davaya dahil edilmesi için davanın ihbarına karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça henüz iflas avansının yatırılmadığını, müvekkilinin davacı tarafa dava konusu miktarda bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 2004 sayılı İİK’nun 156 maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılmış borçlunun itirazının kaldırılması ve borçlunun iflasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili 24/09/2020 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında tarafların sulh olduğunu, bu sebeple davadan feragat ettiklerini belirtmiştir. Davalı vekili 24/09/2020 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında taraflar sulh olduğundan davacı tarafın feragati nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep ederek davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını belirtmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri niteliktedir. HMK 307-315 maddeleri gereğince davadan feragat davaya son veren taraf işlemi olup hüküm ifade etmesi karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Dosyada mevcut vekaletnamede davacı vekilinin davadan feragat yetkisinin olduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeni ile reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
24/09/2020 tarihli duruşmada verilen kısa kararda sehven istinafa başvurma süresi “2 hafta” olarak yazılmış ise de davanın niteliği gereği istinafa başvurma süresinin “10 gün” olması nedeni ile HMK 304 maddesi gereğince; hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar mahkemece re’sen düzeltilebileceğinden istinafa başvurma süresi aşağıdaki şekilde düzeltilerek hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeni ile davanın reddine,
2-Harçlar Kanunun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 36,27-₺ karar harcından peşin alınan 35,90-₺’nin mahsubu ile kalan 0,37-₺ harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ve talep olmadığından davalı vekili lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
24/09/2020

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza