Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/632 E. 2021/632 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/759 Esas
KARAR NO : 2021/748

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/09/2017
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesine özetle; Davalı … şirketine … nolu ZMM Trafik poliçesiyle sigortalı, sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 01.12.2016 tarihinde … istikametinden … ilçesi istikametine seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada, …’un sevk ve idaresindeki araçta yolcu olan müvekkili …’un yaralandığını geçirdiği trafik kazası neticesinde sakat kaldığını, … İli … Devlet Hastanesi’ne ait 04.04.2017 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporu’nda müvekkilinin %64 oranında sakat kaldığının belirtilmiş olduğunu, … plakalı araç sürücüsü …’un kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu kaza tespit tutanağı ve … Cumhuriyet Başsavcılığı …soruşturma sayılı dosyası ile sabit olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra uzun süre tedavi girmek zorunda kaldığını, tedavi süresi boyunca müvekilinin sakatlığının %100 olarak kabul edilerek buna göre hesap yapılmasını talep ettiğini, kazadan sonra müvekkilinin dava konusu taleplerine ilişkin olarak 07.08.2017 tarihinde davalı … şirketine başvurulmuş ve fakat tarafına bugüne kadar herhangi bir cevap verilmediğini, davalı şirketin dava açılmasına sebebiyet verdiği için kazadan dolayı sorumluluğu ve faiz sorumluluğunun devam ettiğini, bu nedenle faizin başlangıç tarihi belirttiğimiz üzere olay tarihinden hesaplanması gerektiğini, aksi düşünce oluşması halinde ise davalı … şirketine müracaat edildiği tarihten 8 iş günü sonrasından faizin başlatılması gerektiğini, iş bu nedenle müvekkili için sürekli geçici bakım gideri, sürekli sakatlık tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatının tahsili için huzurdaki davayı açmak gereği hâsıl olduğunu,fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik, müvekkili için geçici iş göremezlik tazminatı olarak 500,00 TL, geçici bakım gideri tazminatı olarak 500,00 TL ve sürekli sakatlık tazminatı olarak 2.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL tazminatın (davalı … şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesine özetle;… plakalı araç, 05.03.2016-05.03.2017 vadeli, … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile Müvekkili Şirkete sigortalı olduğunu, Poliçede verilen şahıs başı sakatlanma ve ölüm teminatı 310.000-TL ile sınırlı olduğunu, poliçede teminat limitinin gösterilmesi bu rakamın mutlak surette ödeneceği anlamına gelmediğini, Müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu, Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince “ Karayolu’nda meydana gelen zararların azami poliçe teminat limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, sigortacı, sigortalısının kusur oranına isabet eden zarardan sorumlu olduğundan, izafe edilecek kusur oranının tespitinin gerektiğini, bu açıdan, kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumu Başkanlığından rapor alınmasını talep ettiklerini, sigortalı araç sürücüsünün kazada kusuru olmadığı için müvekkili şirketin sorumluluğu da bulunmadığını, Davacının taleplerinin kabul edilebilmesi için kalıcı bir maluliyetinin sözkonusu olup olmadığı ve tespit edilen sakatlık ile dava konusu kaza arasında illiyet bağının sözkonusu olup olmadığı hususunun tespit edilmesinin gerektiğini, davacının bakıcı gideri talepleri yönünden ise bakıcı gideri faizi hesaplanması gereken bir tazminat türü olmadığını, kişinin maluliyeti sonucunda bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağının tespit edilmesinin gerektiğini, tedavi giderleri ise sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacak olup, sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, aktüer hesaplamaları özel bilgiyi gerektiren bir ihtisas kolu olduğundan uluslar arası kurallar çerçevesinde hesaplama yapabilecek aktüerya uzmanı bir bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, meydana gelen kazada ölenlerin yakınlarına ödenebilecek destek tazminatı miktarının tespiti amacıyla aktüerya uzmanı olan bir bilirkişiden rapor alınmasını ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini, davacının kalıcı sakatlığından dolayı herhangi bir sosyal kurumdan ve sigorta şirketinden tazminat alıp almadığının araştırılmasını talep ettiğini, müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından temerrütün gerçekleşmediğini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddi gerektiğini, sigortalı araç özel otomobil olup, bu nedenle yasal faize hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davacı tarafından 26.11.2021 tarihinde sunulan feragat dilekçesi ile tarafların karşılıklı sulh olduğunu, bu nedenle davadan feragat edildiğini ve yargılama gideri talebinin bulunmadığını belirttiği anlaşılmış; feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸

Hakim …
¸