Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/630 E. 2019/73 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/630 Esas
KARAR NO : 2019/73

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/07/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Mahkememiz 2010/144 esas ve 2014/110 karar numaralı dosyasının 27/05/2014 tarihli Yargıtay’ın 17. Hukuk Dairesinin 2015/5084 esas, 2018/891 karar sayılı ilamıyla bozulmuş olup mahkememizde 2018/630 esas numarasını aldığı görüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Davalı sürücü …, sevk ve idaresindeki … plakalı araçla, Alaplı istikametinden … istikametine seyir halindeyken … no.’lu … Devlet Karayolu … mevkiinde karşı yönden gelmekte olan … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın şeridine girerek çarpışması ve … istikametinden gelen … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonun da her iki araca çarpması sonucunda ölümlü, yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, Kaza sonucunda müvekkili sigorta şirketi … sigortalısı …’ın olay yerinde vefat ettiği, kaza sonrası düzenlenen Kaza Tespit Tutanağına göre davalılardan …’ın 2918 sayılı KTK’nun 84.maddesinde yer alan sürücü asli kusurlarından olan ‘şerit ihlali’ ve m.52/1. b hükmünde yer alan ‘araçların hızını aracın yük ve teknik özellikleriyle, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak’ kurallarını ihlal etmiş bulunduğundan kazanın meydana gelişinde asli derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği, aynı Tutanağa göre, … plakalı aracın sürücüsü …’in 2918 sayılı KTK m.56/lc hükmünde öngörülen ‘önde giden aracı güvenli ve yeterli mesafeden takip etmeme’ kusurunu işlediğinden kazanın oluşumunda tali derecede kusurlu olduğu ve … plakalı aracın sürücüsü müteveffa …’ın ise kazanın meydana gelişinde herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, Kaza sonrasında davalılar … ve … hakkında … Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2006/105E. sayısı ile Ceza Davası açıldığı, Müvekkili …, sigortalısının vefatı nedeniyle eşinin destekten yoksun kalması üzerine toplam 97.632,47Euro tutarında dul aylığı ödemesi gerçekleştirdiğinden sigortalısına yaptığı ödeme tutarını T.T.K.m.1301 hükmü çerçevesinde hukuki sorumluluğu bulunan davalılardan rücuan talep ettiği, davalılardan … sevk ve idaresindeki … plakalı araç, diğer davalı Saadet Kumbas adına kayıtlı olup; davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … no/lu poliçe ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile, ve yine … Sigorta A.Ş. tarafından … no/lu kasko sigortasına bağlı ihtiyari mali mesuliyet sigortası poliçesi ile sigorta teminatı altına alındığı, diğer davalılardan kusurlu sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ise davalılardan … adına kayıtlı olup … Sigorta Şirketi tarafından … no/lu poliçe ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile ve yine … Sigorta A.Ş. tarafından … no/lu Kasko Sigortası Poliçesi’ne bağlı ihtiyari mali mesuliyet sigortası ile sigorta teminatı altına alındığı,Kazanın meydana gelişinde … Sigorta A.Ş ‘nin sigortalısına ait aracın sürücüsü asli derecede ve … Sigorta Şirketi’nin sigortalısına ait aracın sürücüsü ise tali derecede kusurlu bulunduğu, kaza sonrasında davalılardan … Sigorta A.Ş’ne söz konusu trafik kazası nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararların giderilmesi için 05.05.2008 tarihli İhtarname ile başvuruda bulunulduğu ancak talebin davalı sigorta şirketinin 11.05.2008 tarihli yazısı ile reddolunduğu, davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, KTK m.88 uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından, müvekkili sigortalısının eşine ödemiş olduğu toplam 97.632,47Euro tutarındaki dul aylığının şimdilik 50.000 Euroluk kısmını ödeme yükümlülüklerinin bulunduğu, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 97.632,47 Euro’luk ödemenin 50.000 Euroluk kısmının olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi, yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın … mahkemelerinde açılması gerektiğini ileri sürmüş ve davanın zaman aşımına uğradığını, davacının şahsi hukukuna göre taraf sıfatına sahip olduğunu ispatlaması gerektiğini, ölen şahsın eşine ödenen dul maaşının müvekkilinden talep edilmesinin haksız olduğunu, kazada araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: hak sahibi … ‘a 2.130,00 TL nin ödendiğini her ne kadar kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmekte ise de sigortalının haklarına halef olabilecek bu talebin haksız olduğu, müvekkili şirkete yöneltmiş olduğu rücu talebi de bulunmadığından dava tarihinden önce bir tarihten itibaren faiz talebinin mümkün olmadığını savunmuştur.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkillerinin adresleri … olduğu, olayın … olduğunu bu nedenle yetki itirazında bulunulduğunu, ayrıca görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın zaman aşımı süresi geçtikten sonra açıldığını bu nedenle reddi gerektiğini,ayrıca davacının teminat göstermek zorunda olduğundan usuli eksikliğin tamamlanması gerektiğini, davacı tarafından yapılan ödemelere ve diğer davalılar tarafından sunulacak delil ve belgelere ve davaya karşı esas yönünden itirazları saklı tutularak davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin …’ta oturduğunu, fiilin … meydana geldiği nedeni ile davanın ya ikametgah adresinde yada fiilin meydana geldiği yer mahkemesinde açılması gerektiği, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, ceza davasının henüz kesinleşmediğini, bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı tarafın talep ettiği paranın ne gerekçe ile kime verildiği ve ne gerekçe ile kendilerinden talep edildiğinin açıklanmadığı, böyle bir para talebinin usul ve yasalara aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE
Mahkememizce bozmadan önce ; “Meydana gelen trafik kazasının iş kazası niteliğinde bulunmadığı, Türk Sosyal Güvenlik Mevzuatına göre de iş kazası veya meslek hastalığı sonucu olmayan ölüm sebebiyle bağlanan dul aylığı için rucü edebilme hakkının mevcut olmadığı, bu aylığın sigortalı işçinin belli bir süre prim ödemiş olmasının karşılığında olduğu, TTK’nın 1301. Maddesine göre de sigortalısına tazminat ödeyen sigortacının ödediği tazminat miktarı kadar sigortalısının haklarına halef olduğundan, zarar verenlere karşı rucü hakkını kullanarak ödediği tazminatın tahsilini isteyebilmekte ise de; arada hukuken geçerli bir sigorta sözleşmesi bulunmadığı ve halefiyet şartlarından olan tazminatın ödendiğini gösteren bir belgenin sunulmadığı, davacının halefiyet şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir. Söz konusu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay’ın 17. Hukuk Dairesinin 2015/5084 esas, 2018/891 karar sayılı ilamıyla mahkememiz kararı bozularak; ‘5510 sayılı Yasa 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olup bu yasa ile Sosyal Sigortalar Başkanlığı, Bağkur Genel Müdürlüğü ve T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü ortadan kaldırılıp bu kurumlar yerine Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı kurularak sosyal güvenlik kurumları tek çatı altında toplanmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumunun uygulayacağı yasa 5510 sayılı yasa olup anılan yasanın 101. Maddesinde yasanın uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemelerince çözümlenebileceği ön görülmüştür.Dosya kapsamına göre davacı … (…), Almanya’nın resmi SGK’sı olduğundan bu davanın da iş mahkemesinde görülmesi gerektiğinden dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği’ belirtilmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamı incelendiğinde; somut olayda dava, davacı Alman SGK’sı olan KBS’ye sigortalı olan …’ın … meydana trafik kazası sonucu vefatı sonucunda eşine bağlanan dul aylığının davalılardan rucüen tahsili talebine ilişkin olup, davacı … (…) Almanya’nın resmi SGK’sı olduğundan, Sosyal Güvenlik Kurumunun uygulayacağı yasa 5510 sayılı yasa olup anılan yasanın 101. Maddesinde yasanın uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemelerince çözümlenebileceği ön görülmüştür. Mahkememizce bozma ilamına uyularak, davanın HMK 114/1(c) maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle 115//2. Maddesi gereğince davacı şartı yokluğundan usulden REDDİNE karar varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115//2. Maddelerine göre usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre yetkili ve görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılması yönünde karar ittihazına,
Dair; davacı ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip
e-imza

Hakim
e-imza