Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/626 E. 2019/839 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/626 Esas
KARAR NO : 2019/839

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … adresinde faaliyet göstermekte olduğunu ve … tesisat numarası ile davalı kurumdan elektrik hizmeti aldığını, davalı kurum yetkililerinin rutin denetimi sırasında 21.05.2011 tarihli tutanak ile sayacın tetkik amacı ile laboratuvara gönderileceği ifade edilerek yerinden söküldüğünü, bir süre sonra 26.05.2011 tarihinde müvekkilinin temin ettiği sayacın davalı şirket yetkililerince takıldığını, bilahare davalı kurum yetkililerince yapılan 05.07.2011 tarihli muayenede sayaca müdahale edildiği ve kaçak işleminin uygulanmasının uygun olduğu şeklinde tutanak düzenlendiğini ve müvekkili şirkete kaçak kullanımdan bahisle … nolu, 08.08.2011 son ödeme tarihli ve 18.132,50 TL bedelli, … nolu, 08.08.2011 son ödeme tarihli ve 90.068,90 TL bedelli iki adet kaçak elektrik ceza faturasının tahakkuk ettirildiğini, davalı kurumun kaçak işlemi ile birlikte müvekkil şirket yetkilisi … hakkında kaçak elektrik kullanımı nedeni ile suç duyurusunda bulunduğunu, … 14 Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yürütülen davada müvekkili şirket yetkilisinin beraat ettiğini, zira mahkemece kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığına karar verildiğini, davalı kurumun kaçak işlemi uygularken mevzuata uygun hareket etmediğini ve Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13. maddesinde kaçak elektrik tüketiminin tarifinde “gerçek veya tüzel kişiler tarafından dağıtım sistemine veya sayaca veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale edilerek tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle elektrik enerjisinin eksik veya hatalı ölçülerek veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir” denildiğini, davalı kurumun mevzuatın aradığı şartlara uygun hareket etmeyerek müvekkil şirket hakkında haksız ve mesnetsiz olarak kaçak işlemi uyguladığını, müvekkil şirket kaçak elektrik kullanmamasına rağmen davalı kurumun tahakkuk ettirdiği … nolu, 08.08.2011 son ödeme tarihli ve 18.132,50 TL bedelli, … nolu, 08.08.2011 son ödeme tarihli ve 90.068,90 TL bedelli iki adet faturayı taksitlendirerek ödemeye devam ettiğini, iş bu davanın açılması sırasında müvekkili şirketin davalı kuruma kaçak elektrik faturası olarak düzenlenen faturalardan dolayı 102.478,08 TL ödemek zorunda kaldığını beyanla müvekkili şirket aleyhine tahakkuk ettirilen … nolu, 08.08.2011 son ödeme tarihli ve 18.132,50 TL bedelli, … nolu, 08.08.2011 son ödeme tarihli ve 90.068,90 TL bedelli iki adet faturanın iptali ile bu iki faturadan dolayı müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin iş bu dava tarihi itibari ile anılan faturalardan dolayı ödemek zorunda kaldığı 102.478,08 TL ile iş bu dava süresince ödemek zorunda kalacağı miktarların ödeme tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek reeskont faiziyle birlikte davalıdan istirdadına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili kurumun … numaralı tesisatından elektrik kullandığını, müvekkili kurumun elemanları tarafından 21.05.2011 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi No:49/A adresinde yapılan denetimde … tesisat numaralı davacı tesisatına bağlı olan … marka … seri numaralı aktif sayacın laboratuvar muayenesine gönderilmek üzere söküldüğünü ve aboneye geçici olarak ölçüsüz enerji verildiğini, bu durum ile ilgili olarak da 21.05.2011 tarih … seri numaralı tutanağın düzenlendiğini, sökülen sayaç ile ilgili olarak 21.05.2011 tarih ve … seri numaralı sayaç kaldırma ve ambar teslim formunun düzenlendiğini, davacının tesisatından sökülen sayacın yerine davacı tarafından temin edilen … seri numaralı başka bir sayacın takıldığını, laboratuvar muayenesine gönderilen … Marka … seri numaralı aktif sayaç ilgili Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nün 30.06.2011 tarih ve 8522 sayılı yazısı ekindeki Elektrik Sayaçları Kurşun Mühür Bilirkişi raporunda söz konusu sayacın mühürlerinin açılıp kapandığının belirtildiğini, müvekkilinin sayaç tamir ve bakım başmühendisliğince yapılan inceleme sonucu düzenlenen 05/07/2011 tarihli sayaç muayene talep ve sonuç formunda bahse konu sayacın içinde ölçü devresinde manyetik kontak bağlanarak sayacın isteğe bağlı olarak kayıt yapmaz hale getirildiğinin, gövde kapağı swichi yapıştırıldığının, kaçak işleminin yapılmasının ugun olduğunun belirtildiğini, buna dayanılarak … numaralı tesisattan elektrik kullanan davacıya 19.07.2011 tarihinde tutanak tarihi olan 26.05.2011 ile sayacın son okuma tarihi olan 10.05.2011 tarihleri arası hesaplanan 39.072 Kwh kaçak elektrik tüketimi nedeniyle 18.132,50 TL kaçak elektrik bedelinin tahakkuk ettirildiğini, son okuma tarihi olan 10.05.2011 ile tesisat mahallinin kiralanma tarihi olan 14.09.2010 tarihleri arası 238 gün için hesaplanan 284.546 Kwh tüketime 90.068,90 TL eksik tüketim bedelinin tahakkuk ettirildiğini, davacının sayaca müdahale etmediği iddiasının yerinde olmadığını, dava dilekçesinde sayaç değişim tarihinden önceki ve sonraki tüketimler kıyaslandığında ölçüm dışı kullanım olmadığını, geriye dönük olarak hangi aydan itibaren sayaca müdahale edilerek isteğe bağlı kayıt yapamaz hale getirildiği bilgisi kesin olarak belirlenemediği için geçmiş tüketim bilgileri ile yeni tüketim bilgilerinin karşılaştırılmasının kesin bir bulgu niteliğinde olmasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile düzenlenen faturalar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış ve yapılan yargılama neticesinde; “Mahkememizce yapılan yargılama sırasanda toplanan deliler ve getirtilen … 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından, dava konusu kaçak elektrik olayı nedeni ile davalı …’ın şikayeti üzerine davacı şirket yetkilisi … hakkında “Elektrik Enerjisi Hakkında Hırsızlık” suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, davacı şirkete ait işyerinde keşfen yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde, “ölçüm dışı elektrik kullanılmadığı” tespit edildiğinden sanığın “üzerine atılı müsnet suçu işlemediği anlaşıldığından” sanığın beraatine karar verildiği ve iş bu beraat kararının da müşteki …’a da tebliğ edildiği ve taraflarca temyiz edilmemesi nedeni ile 04.06.2012 tarihinde kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla, bu suretle davacı şirketin kaçak elektrik kullanmadığının kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğundan ceza mahkemesi kararının bu yönü ile bağlayıcı olduğu düşünülmekle davacı şirketin dava konusu olayda kaçak elektrik kullanmadığı, bu nedenle davalı … tarafından davacı hakkında düzenlenen … nolu 18.132,50 TL bedelli ve … nolu, 90.068,90 TL bedelli faturalardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığı” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, Mahkememiz kararının davalı tarafın vaki temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2013/14651 Esas, 2013/18167 Karar sayılı kararı ile “Somut olayda; dava konusu kaçak elektrik kullanımı ile ilgili olarak düzenlenen 26.05.2011 tarihli tutanaktan dolayı davacı şirket yetkilisi … hakkında yapılan soruşturma neticesinde, Elektrik Enerjisi Hakkında Hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı, … 14 Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sırasında keşfen bilirkişi incelemesi yapılmak sureti ile rapor alındığı, elektrik bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda; tutanak öncesi gerek 102 günde ve gerekse 253 günde tahakkuk eden sayaçtaki gerek 1898.04 kwh’lik ve gerekse 1187.35 kwh’lik ortalama günlük tüketim dönemine ait sarfiyat miktarının, tutanak sonrası 176 günde tahakkuk eden sayaçtaki 1103.97 kwh’lik ortalama günlük tüketim dönemine ait sarfiyat miktarına ve tutanak ile tespit edilen devreden çekilen akım gücüne göre normal bir sarfiyat olduğunun, bu durumda, her ne kadar sanık hakkında, idareye kayıtlı söz konusu sayacın ölçüler mühürlerinden sayaç içerisinden ölçüm devresine manyetik kontak bağlanarak sayacın isteğe bağlık kayıt yapmaz hale getirilerek eksik sarfiyat kaydetmesi sağlanmak sureti ile ölçüm dışı elektrik kullanılması sebebi ile kamu davası açılmış ise de, günlük tüketime ait sarfiyat miktarının normal bir sarfiyat olduğu bu nedenle sayacın eksik kayıt yapması sağlanarak ölçüm dışı elektrik kullanılmadığının belirtildiği ve ceza mahkemesince,bilirkişi raporu doğrultusunda, bahse konu yerde kaçak elektrik kullanılmadığı gerekçesiyle sanığın üzerine atılı suçu işlemediği anlaşıldığından beraat kararı verildiği ve hükmün temyiz edilmeden 04.06.2012 tarihi itibari ile kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ancak, davaya konu, davacıya ait tesisata bağlı olan … Marka … seri numaralı aktif sayacın laboratuvar muyenesine gönderilmek üzere 21.05.2011 tarihinde söküldüğü, sökülen sayaç ile ilgili olarak 21.05.2011 tarihli sayaç kaldırma ve ambar teslim formunun düzenlendiği ve davacıya ait tesisten sökülen sayaca ilişkin düzenlenen 05.07.2011 tarilhli Sayaç Muayene Talep ve Sonuç formunda, “ölçü mühürleri ile oynandığı, davaya konu sayac içerisinden ölçüm devresine manyetik kontak bağlanarak sayacın isteğe bağlı olarak kayıt yapmaz hale getirildiği, gövde kapağına swichi yapıştırıldığı, kaçak işlemin yapılmasının uygun olduğunun” belirtildiği görülmektedir.
Ne var ki, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13/a maddesine göre; ” Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi” kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde ceza mahkemesi tarafından verilen bu beraat kararının, hukuk mahkemesinde bağlayıcı olmadığı açıktır.
Tüm bu açıklama ve tespitler karşısında, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmek ve Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen beraat kararının hukuk davasında kesin delil olarak değerlendirilemeyeceği dikkate alınmak suretiyle, öncelikle dosyanın üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği alacak miktarının hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ceza mahkemesi kararına göre, eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, karar taraflara tebliğ edilmiş, bozmaya karşı beyanları alındıktan sonra usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak oluşturulan 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunda; davacının dava konusu mahalde kurulu tesisata bağlı sayaca müdahale ettiğini, mahalde kullanılan kaçak + eksik tüketim bedelinin 85.729,36 TL olduğunu, davacı tarafından söz konusu bedelin taksitlendirilerek 6 taksitinin ödendiğini, buna göre davacının davalıdan fazla ödeme nedeniyle 9.958,22 TL alacaklı olduğunu, ödemediği 7. ve 8. taksit tutarı olan 35.576,40 TL bedelden sorumlu bulunmadığını tespit etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar üzerine heyetten ek rapor alınmış, heyet ek raporunda kök rapordaki tespitlerini tekrar etmiş ancak miktarlar yönünden iki rapor arasında kısmi farklar oluşmuştur. Mahkememizce alınan rapor ile … 14. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu arasında çelişki oluşmuş olduğundan dosya yeniden oluşturulan 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilerek, davacının dava konusu sayaca müdahale ederek kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı ve bu kapsamda davalıdan istirdadı gereken bir bedel olup olmadığı konusunda rapor alınmıştır.
Heyet raporunda özetle; söz konusu sayaç için ortalama elektrik tüketimi açısından sayaç değişim tarihinden önceki en az 90 günlük ve sonraki en az 90 günlük sürede belirlenen günlük enerji tüketim miktarlarının kıyaslanmasıyla kaçak elektrik kullanımı olup olmadığı noktasında değerlendirme yapılması gerektiğinden, tutanak tarihinden geriye doğru 102 gün gidilmek suretiyle 21/05/2011-09/02/2011 tarihleri arasında tahakkuk ettirilen tüketim miktarının 3872 kw olduğunun tespit edildiğini, sayacın değiştirme tarihi olan 27/05/2011 tarihi ile 23/11/2011 tarihi arasındaki 176 günde tahakkuk edilen tüketim miktarının 3886 kw olarak tespit edildiğini, iki sarfiyat arasında olağan dışı bir fark bulunmadığından kaçak tüketim yapılmadığını, bu sebeple davacının dava konusu edilen faturalardan dolayı borçlu olmadığını tespit ve beyan etmiştir. Mahkememizce bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre davacının kaçak elektrik kullanmadığı kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Verilen kararın davalı tarafın vaki temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/15020 esas 2018/2883 karar sayılı kararı ile “Dava; kaçak tahakkukuna dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, yine 13. madde b bendinde; Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması, kaçak elektrik tüketimi olarak açıkça belirtilmiş; 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 29/12/2005 tarihli toplantısında; 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmış; yine aynı kurum tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği” nin yürürlüğe girmesine kadar hüküm icra etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; dava konusu borcun 05/07/2011 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı uyarınca tahakkuk ettirildiği, bilirkişiler tarafından 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği” hükümlerine göre hesaplama yapıldığı, mahkemece de bilirkişi raporunun hükme esas alındığı görülmektedir.
Dava konusu kaçak elektrik bedelinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan ve tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 Sayılı EPDK Kurul Kararı çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişi raporu bu yönü ile yönetmeliğe uygun değildir. Tutanak tarihindeki yönetmeliğe uygun olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden kaçak tahakkuku nedeniyle belirlenmesi gereken bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile 622 Sayılı EPDK Kurul Kararı çerçevesinde hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce karar taraflara tebliğ edilerek bozmaya karşı beyanları alındıktan sonra usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yeniden oluşturulan 3 kişilik bilirkişi heyetinden bozma ilamı doğrultusunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunda; davacı tarafın, dava konusu işyerini 14/09/2010 tarihinde devraldığını, işyerinde bulunan iş makinelerini aynen kullanmaya başladığını, bu durumun elektrik sarfiyatının bir anda yükseleceği anlamına gelmediğini, ceza dosyasında, davacı tarafın değişik dönemlerindeki tüketimleri mukayese edildiğinde belirgin fark görülmediğinden kaçak kullanım olmadığına karar verildiğini, davacının tüketim dönemleri ile ilgili oluşturulan tüketim evresi incelendiğinde işyerini devraldığı tarihten itibaren elektrik sarfiyatının kademeli olarak arttığını, 10/05/2011 tarihinden sonra ise 2 dönem için belirgin bir şekilde azaldığını, sayacın 21/05/2011 tarihinde söküldüğünü, tesisata yeni sayacın takıldığı 26/05/2011 tarihinden itibaren elektrik sarfiyatının belirgin bir şekilde yükseldiğini ve bir dönem bu şekilde seyrettiğini, dolayısıyla yapılan tespitlerin işyerinde kısa süreliğine kaçak elektrik kullanımı yapıldığını gösterdiğini, önceki bilirkişi raporlarında 3, 4 aylık tüketimler mukayese edildiğinden kısa süreli tüketim azalmasının tespit edilemediğini, yönetmeliğe göre yeni sayaç döneminde 2 dönem ortalaması ile kaçak tahakkukun yapılması gerektiğini, buna göre davalı tarafından düzenlenen 19/07/2011 tarihli 18.132,50 TL tutarlı kaçak elektrik faturasının olayın oluşuna, yönetmelik ve 622 sayılı EPDK kararına uygun olduğunu, 90.068,90 TL ek tahakkuk yönünden ise davacının, davalıya borçlu olmadığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davalı tarafından, davacının … adresindeki işyerinde bulunan elektrik tesisatına bağlı sayaca müdahale ederek kaçak elektrik kullandığından bahisle … nolu, 08/08/2011 son ödeme tarihli ve 18.132,50 TL bedelli, … nolu, 08/08/2011 son ödeme tarihli ve 90.068,90 TL bedelli iki adet fatura tanzim edildiği, davacının kaçak elektrik kullanmadığını ve söz konusu faturalar nedeniyle davalıya borçlu olmadığını iddia ettiği, fatura bedellerini taksitlendirerek bir kısmını ödediği ve ödediği bedellerin de istirdadını talep ettiği, alınan bilirkişi raporunda bozma ilamına uygun olarak değerlendirme yapıldığı ve Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar hakkında 622 Sayılı EPDK Kurul Kararı uyarınca, davacının dava konusu sayaca kısa süreliğine müdahale ederek kaçak elektrik kullandığının, bu nedenle davalı tarafça düzenlenen 18.132,50 TL tutarlı kaçak elektrik faturasının haklı olduğunun, 90.068,90 TL’lik kaçak elektrik faturası yönünden ise kaçak tüketiminin söz konusu olmadığının tespit edildiği, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davacının 90.068,90 TL tutarlı fatura yönünden kaçak elektrik kullanımının ve davalıya borçlu olmadığının tespitine, bu miktara dahil olan ve ödenen kısımların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile iadesine, 18.132,50 TL tutarlı fatura yönünden ise talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın kısmen kabulü ile davaya konu … numaralı 90.068,90 TL bedelli fatura nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ödenmiş olan 90.068,90 TL nin 41.000,00 TL sine 20/09/2011, 16.820,65 TL sine 20/12/2011, 16.724,15 TL sine 21/12/2011, 15.524,10 TL sine 03/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar ve ilam harcı 6.152,60 TL’den peşin alınan 1.606,80 TL harcın mahsubu ile kalan 4.545,80 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 190,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.190,00 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 113,40 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 5.103,40 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 4.235,82 TL ile ilk harç 1.627,95 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 182,00 TL yargılama giderinden davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 30,94 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.955,51 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.02/10/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza