Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/624 E. 2018/1284 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/624 Esas
KARAR NO : 2018/1284

DAVA : Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 11/03/2013
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili Davalı-Borçlu İle Akdetmiş Olduğu Sözleşme gereğince, Otelin Tüm Alçıpan İşlerini Yaptığını, Davalı-borçlu ile müvekkili arasında 08.10.2008 tarihli sözleşme akdedildiğini, müvekkilinin bu sözleşme gereğince, davalı-borçlu şirket adına inşa edilen … Hotel …’ın projede belirtilen tüm alçıpan işleri (alçı tavan, alçı duvar, alçı göbek, kartonpiyer, saten alçı kısacası alçıpanla ilgili tüm işleri ); su izolasyon işleri, boya ve sair işlerini yaptığını, Müvekkilinin eser sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini eksiksiz şekilde yerine getirdiğini ve davalı-borçluya bu nedenle usulüne uygun şekilde faturalar düzenlediğini ve tebliğ ettirdiğini, Davalı-borçlunun faturalara her hangi bir itirazda bulunmadığını ve ödeme de yapmadığını, bu nedenle davalı-borçluya … 37. Noterliği vasıtasıyla … tarihli ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi tebliğ ettirildiğini, Davalı-borçlu müvekkilinin ödeme yapmasına ilişkin ihtarlarına tutarlı ve geçerli her hangi birbeyanda bulunmadığını, borcu inkâr etmediğini, ödeme yapmaktan devamlı surette ve haksız olarak kaçtığını, Davalı-borçlunun müvekkiline olan borcunu ödememesi üzerine davalı-borçlu aleyhine … 36. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı-borçluya ödeme emri tebliğ edildiğini, ödeme emrine 08.05.2012 tarihinde itiraz ederek takibi durdurdurduğunu, Müvekkili tarafından tamamlanan işlerin davalı tarafından teslim alındığını, işin yapılmış olduğu otelin açıldığını ve hizmete sunulduğunu, halen kullanılmakta olduğunu, Müvekkilinin edimlerinin karşılığı olan ödemelerin yapılması için davalı ile defalarca iletişime geçtiğini, ancak borcun ödenmediğini, takibe kötü niyetli olarak İtirazda bulunulduğunu, bu nedenle itirazın iptali ve takibin devamına ve % 40’tan az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili şirkete karşı ifa etmiş olduğu hizmetlerin müvekkili şirketin ticari defterlerinde yer alan faturalar konusu hizmetler olduğunu, bu faturalar dışında davacı tarafın müvekkili şirkete karşı ifa etmiş olduğu hizmet bulunmadığını, Müvekkili şirketin söz konusu hizmete ilişkin bedelleri davacı tarafa ödediğini, davacının aksi yöndeki iddialarının somut belgeler ve kayıtlar incelendiğinde haksız olduğunun ortaya çıkacağını, davacının haksız olarak tanzim ettiği 03.10.2011 tarihli 156546 no.lu ve 840.898,28 TL bedelli fatura sebebi ile müvekkili şirketin borcu olmadığını, Müvekkili şirketin davacı tarafa sözleşmeden ve müvekkili şirket ticari defterlerinde yer alan faturalardan kaynaklanan tüm borçlarını eksiksiz olarak ödendiğini, ancak davacı tarafın … 37. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye no.lu ihtarnamesini keşide ederek ” Müvekkili şirketin 08.10.2008 tarihli sözleşme kapsamında davacıya 1.932.692,57 TL borcunun olduğunu, bu bedelin 840.898,29 TL tutarındaki kısmının ihtarname ekinde gönderilen 03.10.2011 tarihli 156456 seri numaralı faturadan kaynaklandığını ” belirttiğinik ve 1.932.692,57 TL’nin ödenmesini ihtar ettiğini, Davacı tarafından keşide edilen işbu ihtarnameye … 38. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, Somut olayda da davacının haksız olarak düzenlediği bu faturanın davacının alacak iddiasını ispatlamayacağını, Müvekkili şirketin davacının edimleri ile ilgili tüm borçlarını eksiksiz ödediğini, davacının haksız kazanç sağlama gayesi ile sözde alacağına ilişkin mesnetsiz faturayı düzenlediğini, Davacı tarafın müvekkilinin kendi borçlusu şirket olmadığını bilerek müvekkiline ödeme emri gönderdiğini ve icra takibine yaptıkları itirazda ve bahse konu ihtarnamede durumu açıklamalarına rağmen müvekkili şirket aleyhine dava ikame etmekle kötü niyetini ortaya koyduğunu, mahkemece yapılacak yargılama neticesinde haksız ve mesnetsiz surette açılan işbu davanın reddine, İcra takibinin haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle asıl alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere davalı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … 36. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … Aleyhine 1.932.692,57 TL asıl alacak, 260.913,50 TL işlemiş faiz olmak üzere 2.193.606,07 TL cari hesap alacağı nedeni ile icra takibi başlattığı, borçlunun yasal süresi içerisinde takibe itirazı nedeni ile takibin durduğu, iş bu davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde mahkememizde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 2013/79-2015/513 E.K. sayılı 16/09/2015 tarihli karar ile “1-Davanın KISMEN KABULÜNE, … 36. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında , 1.031.356,65 TL asıl alacak , 86.005,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.117.361,85 TL miktar üzerinden itirazın iptali ile takibin asıl alacak 1.031.356,65 TL ye takip tarihinden itibaren değişken oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, İcra takip tarihi de nazara alınarak, hükmolunan miktar üzerinden hesaplanan % 40 icra inkar tazminatı olan 446.944,74 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davalının kötü niyet tazminat talebinin şartlar oluşmadığından REDDİNE” karar verilmiş olup, iş bu karar Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2017/2677-2018/1895 E.K. sayılı bozma ilamı ile “…Sözleşmeler hukukunun en temel ilkelerinden birisi olan sözleşmelerin nispiliği kuralı gereği sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. Bu nedenle, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları aynı zamanda sözleşmenin taraflarıdır. Yargıtay içtihatları ve öğretide bu durum taraf sıfatı olarak adlandırılmaktadır. Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacılık sıfatı, dava konusu hakkın sahibini; davalılık sıfatı ise, dava konusu hakkın yükümlüsünü ifade eder. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti; davalı sıfatı ise, pasif husumeti karşılayacak şekilde kullanılmaktadır. Dava konusu değer üzerinden kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise davanın o kişi veya kişilere karşı açılması gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının önemli özelliği, def’i niteliğinde olmayıp itiraz olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebilmesi ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile bu hususun mahkemece re’sen nazar alınmasıdır. Dairemizin 12.06.2014 tarih, 2013/6679 Esas ve 2014/4107 Karar sayılı ilâmında da bu husus açıkça vurgulanmıştır. Alacağın devri (temliki) ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, 183. maddenin birinci fıkrasında kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklının borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebileceği kabul edilmiştir. Borcun kaynağı ne olursa olsun, alacaklının, alacağını bir başkasına (üçüncü kişiye) temlik etmesi bir ihtiyaç olarak ortaya çıkabilir. Alacaklı, alacağının tamamını bir üçüncü kişiye devrettiğinde, borç ilişkisinde alacaklı tarafın bir hukuksal işleme dayanan değişimi söz konusu olacaktır. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temellük eden) almaktadır. Somut olayda, davalı temyiz dilekçesinde icra dosyasındaki alacağın itirazın iptâli davası devam ederken 09.07.2014 tarihinde Deniz Kemaloğlu isimli kişiye temlik edildiğini ileri sürmüştür. Gerçekten icra dosyasında yapılan incelemede, davacı yüklenici şirketin … 36. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki alacağını 09.07.2014 tarihinde … 37. Noterliği’nin “alacağın devri” başlıklı onaylama şeklindeki işlemi ile Deniz Kemaloğlu’na temlik ettiği anlaşılmaktadır. Temlik almasına rağmen mahkemece temlik değerlendirimemiş, temlik eden ve alacak ile ilgisi kalmayan davacı adına hüküm kurulmuştur. Dava konusu olayda takip alacaklı yüklenici şirket tarafından başlatılmış, dava da alacaklı tarafından açılmıştır. Dava devam ederken alacak temlik edildiğine göre ve temlik alacaklısı Deniz Kemaloğlu 09.10.2017 tarihinde verdiği dilekçe ile davayı takip iradesini ortaya koyduğuna göre temlik edilen borç ile ilişkisi kalmayan ve davacı sıfatı olmayan davacı hakkında hüküm kurulması hatalı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA” karar verilmiştir. Mahkememizce usul ve yasya uygun görülen bozma ilamına uyulmuştur.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında akdedilen inşaat sözleşmesi gereği yapılan işlere ilişkin hakedişler düzenlendiği, 15/12/2008 tarihli 1. Nolu hakediş bedelinin KDV dahil toplam 418.744,82 TL,- 06/02/2009 tarihli 2 nolu hakediş bedelinin KDV dahil 143.015,72 TL-12/03/2009 tarihli 3 nolu hakediş bedelinin 205.883,60-TL olduğu toplam, 3 hakediş bedelinin KDV dahil 767.644,14 TL olduğu, 08/10/2008 tarihli sözleşme gereği başlanılan inşaatlarda imalatları denetleyen ve hakediş bazında inceleyen denetim elemanları tarafından hakedişlerin altında açıklaması yapılan imalatlarla ilgili imalatların hakedişe bağlandığı, bu imalatlar içinde çelik taşıyıcı sistemin de bulunduğu, kontrol elemanı ve davalı tarafından hakedişlere bu yönde şerh düşülmediği, yapılan imalatların Fen ve Sanat kurallarına, proje esaslarına uygun olarak yapılmış olduğu, eksiklik ve ayıp bulunmadığı anlaşılmış olup, davacı tarafından … Hotel için yapılan imalatlar toplam alacağının 5.422.379,00 TL olduğu, sözleşme dışı yapılan imalatlar tutarının ise 272.424,00-TL olduğu, toplam olarak davacı yüklenicinin 5.694.803,00-TL toplam alacağı olup, davalı tarafından yapılan ödemeler toplamının ise, 4.663.446,35 TL olduğu, hernekadar davalı tarafından bilirkişi raporlarına karşı yapılan itirazlarda elden yapılan 250.000,00-TL’lik ödemenin bilirkişi raporunda ele alınmadığı ileri sürülmüş ise de, nakit yapıldığı ileri sürülen bu ödemenin hem davacı tarafın ticari defterlerinde hemde davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu bilirkişiler tarafından yapılan hesaplamalarda ticari defterlerdeki kayıt olan borç alacak durumunun tespit edildiği ve ödeme olarak dikkate alındığı anlaşıldığından davalının bu itirazlarını değer verilmemiş yine Anadolubank Tan gelen çek listesi ve banka dekontlarına göre, davalı tarafından fark tutarlarının da ödendiği anlaşılmış olmakla, ödenen bu miktarın, toplam alacaktan düşülmesi sonucu davacının alacağının 1.031.356,65 TL olduğu, davacı tarafından davalı tarafa ödeme konusunda keşide olunan ihtarnamenin 31/10/2011 tarihinde davalı tarafa tebliğ olunduğu, ihtarnamede yer alan 3 günlük ödeme süresinin ilavesi ile 04/11/2011 tarihinde temerrütün oluştuğu, temerrüt tarihi olan 04/11/2011 tarihi ile takip tarihi olan 02/05/2012 tarihi arasında hesaplanan işlemiş faiz tutarının ise 86.005,20 TL olduğu anlaşılmıştır.Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın taktiren %40 si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca temlik alan davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne,
… 36. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında , 1.031.356,65 TL asıl alacak, 86.005,20-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.117.361,85 TL miktar üzerinden itirazın iptali ile takibin asıl alacak 1.031.356,65 TL ye takip tarihinden itibaren değişken oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hükmolunan miktar üzerinden hesaplanan %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak temlik alan davacı Deniz Kemaloğlu’na ödenmesine,
Davalının kötü niyet tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 76.326,99-TL nispi karar harcından peşin alınan 3.596,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 72.730,24-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.499,60-TL bozmadan önceki masraf (2.100,00-TL bilirkişi ücreti ve 393,00-TL sair masraf) ile 6,60-TL tebligat posta gideri üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.273,23-TL gider ile 3.843,70-TL harç gideri olmak üzere toplam 5.116,93-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile temlik alan davacıya verilmesine, kalan kısmın temlik alan davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 172,75-TL bozmadan önceki masraf (tebligat posta gideri) üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 84,76-TL yargılama giderinin temlik alan davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden temlik alan davacı vekili lehine hesaplanan 57.470,86-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile temlik alan davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 56.237,33-TL nisbi vekalet ücretinin temlik alan davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi gereğince ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/12/2018

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza