Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/615 E. 2022/388 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/615 Esas
KARAR NO : 2022/388

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/07/2018
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : “….Olay günü olan 19.12.2015 tarihinde, müvekkilim… Cendere Caddesi’nden karşıya geçmek isterken kaldırıma yaklaşık 2 metre kala plakasını alamadığı beyaz renkli, … model bir araç, ticari taksinin arkasından hızla çıkarak ve şerit değiştirerek üzerine doğru geldiğini ve müvekkilline hızla çarpıp olay yerini terk ettiğini, bu olayın sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı müvekkili söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, … Hastanesi’nde tedavi altına alındığını ve ameliyat olduğunu, ayrıca müvekkiline ait 13.09.2017 tarihli … Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından verilen adli kurul raporunda ; ”asgari beden çalışma gücü azalma oranının (işgücü kaybı) %3.3 olduğu ve tıbbi iyileşme sürecinin 6 aya kadar uzayabileceği” kanaatine ulaşıldığını, vuku bulan bu olay neticesinde; …Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … Soruşturma Numarası ile soruşturma başlatıldığını ve meçhul şüpheli hakkında daimi arama kararı çıkarıldığını, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı Güvence Hesabı’ndan karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı Güvence Hesabı’na 02.08.2016 tarihinde başvurulduğunu ve ödeme yapılması için tüm evraklar davalı kuruma teslim edildiğini, başvuru dilekçesinde 15 gün içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde dava yoluna gidileceği ihtaren bildirildiğini, Güvence Hesabı’na 16.09.2017 tarihinde taraflarınca gönderilen mail ile müvekkiline ait %3.3 oranlı Adli Kurul Raporu iletildiğini ve maluliyet hususunda bu raporun esas alınması talep edildiğini, ancak Güvence Hesabı’nın 03.10.2017 tarihli cevabi yazısında medikal danışmanlık firması, müvekkilinin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkında Yönetmeliği çerçevesinde herhangi bir vücut fonksiyon kaybının olamayacağı hususunda görüş bildirilerek talebin değerlendirilmediğini, fakat müvekkilinin sağ el baş parmağında hareket kısıtlılığı mevcut olup , sol bacağında parçalı kemik kırığı mevcut olduğunu, sol bacağındaki kemik yanlış kaynadığından müvekkili tekrar ameliyat geçirecek ve bacağına platin takılacağını, müvekkilinin mağduriyeti her geçen gün artmakta olup başvuruya Güvence Hesabı tarafından verilen cevabın talebi karşılamaması nedeni ile işbu davayı açma zaruriyeti hasıl olduğunu, müvekkili 10.06.1998 doğumlu olup kaza tarihi itibariyle 17 yaşında ve öğrenci olduğunu, müvekkilinin 2918 sayılı yasadan kaynaklanan söz konusu kaza dolayısı ile işgücü kaybından doğan daimi sakatlık ve geçici iş göremezlik tazminatını alabilmesi için iş bu davayı açma zarureti doğduğunu, davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 3.500,00-TL daimi maluliyet(sakatlık) ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.600,00 -TL’nin davalı Güvence Hesabına başvuru tarihi olan 02.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle:”….Plakası tespit edilemeyen araçların sebebiyet verdiği kazalar nedeni ile açılan davalarda öncelikle tespit edilemeyen aracın varlığının ve bu aracın kazaya sebebiyet verdiğinin somut delillerle ispatlanması gerektiğini, davacı … 08.01.2018 tarihinde 2018.E.1585 sayılı dosya ile Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yaptığını, söz konusu başvuru sonrası Uyuşmazlık Hakem Heyeti 2018.K.21564 sayılı dosya ile söz konusu kazaya ilişkin evrak sunulmaması ve kusur oranlarına yönelik değerlendirme yapılmadığından bahisle somut delil yetersizliğinden reddedildiğini, bu aşamada müvekkili kurumun sorumluluğundan bahsedebilmek için işbu kazanın faili meçhul olduğuna dair kuşkuya yer bırakmayacak şekilde somut bir delil olup olmadığı, kazaya başka bir aracın sebebiyet verip vermediği ve kazaya sebebiyet veren aracın plakasının tespit edilip edilemediği iddiaları kesinleşmeli ve ardından esasa geçilmesinin gerektiğini, aksi durumda müvekkili kurumun sorumluluğundan bahsedilemeyeceğinden, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacının geçici ve daimi iş görmezlik tazminatı talebidir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 28/02/2019 tarih 12030 karar sayılı raporunda: olaya ait trafik tespit tutanağının bulunmadığı, rapor tanzimi yapılabilmesi için trafik tespit tutanağı, kaza fotoğraflarının asıllarının, varsa olay anı kamera görüntülerinin, sürücülerin ve tanıkların beyanlarını içeren dosyanın tümüyle fiziki olarak gönderilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Mahkememizce atanan trafik bilirkişi tarafından düzenlenen 11/07/2019 tarihli raporda özetle:”:..Dava konusu meydana gelen trafik kazası olayında sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, yaya…’ın kusurunun olmadığına…”dair görüş bildirilmiştir. İstanbul Adlı Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin 26//09/2019 tarih …karar sayılı raporunda: Plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen sürücü, idaresindeki araç ile seyir halinde iken, yola gereken dikkati verip görüş alanını kontrol altında bulundurarak seyrini sürdürmesi, kavşak başını kullanarak karşıdan karşıya geçiş yapan yayayı fark edip yayaya karşı etkili fren tatbikinde bulunarak gerekli önlemi alması, kavşak başında yayaya ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu hususa riayet etmemiş, karşıdan karşıya geçişini tamamlamakta olan yayaya çarpmış olduğu anlaşılmakla olayda; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile asli kusurludur. Davacı yaya …, kavşak başını kullanarak karşıdan karşıya geçişini tamamlamak üzereyken, seyir halinde olan vasıtanın sadmesine maruz kaldığı olayda; kusursuzdur. Olayda, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen sürücünün %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ ın kusursuz olduğu..”dair rapor tanzim edilmiştir.
İstanbul Adlı Tıp Kurumu Başkanlığı Adlı Tıp Kurumu Başkanlığı 2.İhtisas Kurulunun 18/03/2020-… karar sayılı maluliyet raporunda özetle: …’ın 19.12.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde, Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğine…”dair görüş sunulmuştur.
Dosyanın hesap bilirkişisine tevdii ile davacının talep edeceği tazminat miktarının belirlenerek rapor sunulmasının istenilmesine, bilirkişice sunulan 06/12/2021 tarihli raporda özetle:”… Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 04.02.2021 T., 2020/11295 E., 2021/780 K. sayılı kararı dikkate alındığında maddi zarar hesabına esas sakatlıklarının “Özürlülük Sınıflandırması ve
Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe Göre” tespit edilmesi
gerektiğinin belirtildiği; Sayın mahkemece Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre de rapor alındığından takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 2 seçenekli olarak davacının maddi zararının hesaplandığını, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 11.597,74 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararı yönünden;
1. seçenek: % 0 oranındaki tüm vücut engellilik oranına göre davacının talep edebileceği
sürekli iş göremezlik maddi zararı bulunmadığını, 2. seçenek: %3,3 oranındaki meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre 58.206,11 TL
olduğunu, temerrüt başlangıcının 10.07.2018 dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğuna…”dair görüş sunulmuştur.

Davacı vekilinin UYAP üzerinden sunduğu ıslah dilekçesinde: Davacı müvekkili… için toplam 11.597,74-TL maluliyet (sakatlık) tazminatının davalı Güvence Hesabı’ndan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TBK’nın 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 19.12.2015 tarihinde meydana gelen kazada plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 26//09/2019 tarihli raporuna göre kazanın meydana gelmesinde sürücü %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın kusursuz olduğu, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 18/03/2020- tarihli rapora göre kaza neticesinde davacıda % 0 oranında maluliyetinin oluştuğu ve iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, kaza neticesinde davacıda meydana gelen iyileşme süreci dikkate alınarak, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile 11.597,74 TL’nin, 10/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının maluliyetinin olmaması nedeniyle davacının sürekli iş göremezlik talebinin reddine, fazlaya ilişkin talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacının 11.597,74-TL geçici iş göremezlik tazminatı talebinin 10/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,
2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 792,24-TL harçtan peşin alınan 105,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 686,34-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 5.100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.500,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan üzere toplam 3.813,45-TL(posta/tebligat/bilirkişi/ATK rapor bedelleri/keşif araç ücreti)’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 2.929,40-TL ile 775,00-TL (ilk harç ve masraflar/keşif harcı/tamamlama harcı) olmak üzere toplam 3.704,40-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/05/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza