Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/613 E. 2022/901 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/613 Esas
KARAR NO : 2022/901

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/07/2018
KARAR TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı … adına kayıtlı ve kullandığı ve hiçbir sigorta şirketince sigortalanmamış bulunan … plakalı araç ile müvekkil …’e 08/05/2017 tarihinde kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı gibi … mevkiinde, yanlış ve hatalı sola dönüş esnasında müvekkilin kullanmış oluğu … plakalı motora ve müvekkile süratli bir şekilde çarpmıştır. Çarpmanın etkili ile müvekkil 23 metre yerde sürüklenerek yaralanmış ve hemen … Devlet Hastanesi’ne götürülerek oluşan beyan hasarı nedeniyle ameliyat edilmiş, müvekkilde devam eden kalıcı hasar nedeni ile 08/04/2018 tarihinde … Üniversitesi’nde tekrar beyan ameliyatı yapılmış olup, halen tedavisi …Devlet Hastanesi’nde devam etmektedir. Müvekkilin beyninde oluşan kalıcı hasar nedeniyle şu anda konuşmakta zorlanmakta, geçici hafıza kaybı yaşamakta ve tam olarak yaşamsal faaliyetlerini sürdürmekte zorlanmakta olup, eski çalıştığı işyerinde hatır nedeniyle asgari ücretle yeni çalışmaya başlamıştır. Ekte sunduğumuz kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı gibi araç sürücüsü davalı … kusurlu olup, müvekkil davalıdan şikayetçi olması neticesi … Cumhuriyet Savcılığı’nca … 8.ACM’nin …E.sayılı dosyası ile kamu davası açılmıştır. Davalının aracının sigortası bulunmaması nedeniyle …’na yaptığımız yasal başvuruya 05/04/2018 tarihinde ret yatını verilip tarafımıza ödeme yapılmamıştır. Müvekkilde meydana gelmiş/gelecek geçici ve kalıcı iş göremezlikten efor kaybından veya estetik zararlardan dolayı oluşacak maddi zararların tespiti ile fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilin kazandan dolayı yaşadığı ve yaşayacağı manevi tahribatın bir nebze hafifletilebilmesi için 50.000,00TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihinden işleyecek faiziyle tahsiline, müvekkil bir çocuk babası evi kira olup, asgari ücretle geçinmeye çalışmaktadır. Dava harç ve masraflarını ödeyecek gücü bulunmamaktadır. Müvekkilin zor durumu dikkate alınarak adli yardım talebimizin kabulünü, … plakalı araç kaydına ve davalı … adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul tespiti ile tedbir konulmasına karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; “Dava dilekçesinde bulunması gereken HMK.119/1-b ( davacının adresi) bulunmamaktadır. Ayrıca söz konusu olayın vuku bulduğu yer ve davalı …’ın ikametgahının Kocaeli olması nedeniyle açılan davada yetkili mahkeme, … Mahkemeleridir. Açılan davaya süresi içerisinde yetki yönünden itiraz ediyoruz. Dava dilekçesinde müvekkil …’ın yanlış ve hatalı dönüş esnasında davalı …’in kullanmış olduğı …plakalı motora ve davalı …’e süratli bir şekilde çarptığı ve bu hususun 08.05.2017 tarihli kaza tespit tutanağından anlaşılacağı belirtilmiştir. Söz konusu kaza tespit tutanağına yönelik itirazlarımızı müvekkil … hakkında … 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan … E. Numaralı dosyaya sunmuş bulunmaktayız. 08/05/2017 tarihinde trafik kazası sonucunda polis memurları tarafından tutulan eksik kaza tespit tutanağına göre açılan tazminat davasının miktarının müvekkilime yüklenmesi hakkaniyete aykırı olacaktır. Söz konusu kaza tespit tutanağın davacı …’e atfedilebilecek kusurlardan ari şekilde düzenlenmiş olup bu hususlara dikkat edilmesi halinde kusur oranının önemli derecede değişeceğini ve bu kusur oranından sonra müvekkil …’ dan talep edilen tazminat miktarının haksız olduğu anlaşılacaktır. Çünkü Müvekkil …, KYT Kanunun 53/1b( sola dönüş kurallarına uymama) kusurunu işlediği her ne kadar belirtilmiş olsa da kaza tespit tutanağı yeniden düzenlendiğinde müvekkil …’ın … Sokaktan … Caddesine çıkarken KYT Kanunun 53/1b. Maddesinde belirtilen tüm hususlara uyduğu anlaşılacaktır. Müvekkil … sola dönüş işareti vermiş, yolun gidişe ayrılmış olan kısmının soluna yaklaşmış ve hızını azaltıştır. Söz konusu olayda kusuru göz ardı edilen davacı … ise hızını azaltması gerektiği yerde aşırı hız yapmış, görme duyusunun gözlük takmasına rağmen en fazla %38 olmasıyla birlikte motosiklet kullanırken takması zorunlu olan kaskı takmamıştır. Ve en önemlisi söz konusu sürücünün soruşturması yapıldığında ehliyetsiz olduğu anlaşılmıştır. Ehliyetsiz bir şekilde motorsikler sürerek kendisini ve diğer araç kullanıcıların hayatını tehlikeye atan, ayrıca gözlüklü olması halinde %38 görme yetisine sahip …’in kusursuz kabul edilip tüm kusurun müvekkile atfedilmesi ve buna rağmen tazminat istemli dava açılmasının akıl ve mantık sınırları çerçevesinde izahı bulunmamaktır. Gerek davaya konu kazanın yapıldığı yer gerekse davalı Müvekkilin yerleşim yeri olmasından dolayı, ayrıca davacının da dava dilekçesinde HMK hükümlerine aykırı olarak adres bildirmemesi göz önünde bulundurularak yetki itirazımızın kabulüne,
… 8. Asliye Ceza Mahkemesi … E. sayılı dosyasının Bekletici Mesele Yapılmasını, Yukarıda gerek usulen gerekse esas yönden belirtmiş olduğumuz nedenler çerçevesinde davanın reddedilerek vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini…” savunmuştur.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; “6704 sayılı kanunun 5’nci maddesi, tazminat talebinde bulunacak zarar görenlerin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta şirketine yazılı başvuru yapması şartını getirmiştir. Buna göre, zarar görenler sigorta kuruluşu 15 gün içerisinde bir yanıt vermez veya karşılıklı anlaşma sağlanamazsa, dava açma veya Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurma hakkına sahip olacaktır. İşbu sebeple müvekkil kuruma geçerli bir başvuru yapılmaksızın huzurdaki dava ikame edilmiş olup, 6704 sayılı kanun gereği başvuru şartı yerine getirilmeksizin açılan işbu davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddini talep ederiz.Davacının ekonomik durumuna ilişkin belgelerin dosyaya dahil edilmesiyle davacının adli yardım talebine ilişkin şartların var olmadığının tespiti halinde; davacıya harç ve posta ücretlerinin tamamlanması için süre verilmesi ve belirtilen eksikliğin süresi içinde tamamlanmadığı tespit edildiğinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ederiz. Huzurdaki davada davacı yanın kusur oranının tespiti tazminat hesaplaması bakımından elzemdir.
Açılan bir ceza davasının soruşturma ya da kovuşturma safhasında, savcılık ya da ceza mahkemesi tarafından belirlenen kusur oranı hukuk mahkemesi için bağlayıcı değildir. Söz konusu duruma ilişkin olarak TBK’nın Ceza Hukuku ile ilişkisini düzenleyen 74. maddesi gereği ceza hâkiminin yahut cumhuriyet savcısının, kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı, hukuk hâkimini bağlamamaktadır. Bu nedenle Sayın Mahkemece kusur durumuna ilişkin rapor alınmalıdır. Davacı vekili tarafından davaya konu trafik kazası sonucu müvekkillerinin sakat kaldığı belirtilerek sürekli bakıcıya muhtaç olduğu ve bu sebeple sürekli bakıcı gideri tazminatı talebinde bulunulmuştur.
Öncelikle davacının geçici maluliyete ilişkin maddi tazminat talebinin … kapsamında olmaması sebebiyle reddi gerekmektedir. Müvekkil …’nın sorumluluğu, kapsamında bulunan zorunlu sigortaların sağladığı teminatlara ilişkin olarak; sigortalının belirlenememesi, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli sigortanın bulunmaması veya çalınmış veya gasp edilmiş araçlarla kazaya sebebiyet verilmesi durumlarında; kazalarda zarar gören 3. kişilerin, sigorta güvencesinden yoksun kalmaları nedeniyle uğrayacakları bedeni zararların karşılanmasından ibarettir. Yargılamaya konu somut olayda, davacının motosiklette sürücü olarak bulunduğu sabittir. Kaza tespit tutanağından da anlaşıldığı üzere davacı KASK önlemi almadan aracı sevk ve idare etmiştir.
Kazanın meydana gelmesini/artmasını önlemek için davacının gerekli güvenlik önlemlerini aldığı (ehliyet kemeri, koruyucu tertibat, KASK vd. takma) davacı yan tarafından ispat edilememiş olup Yargıtay içtihatları gereğince hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerekmektedir.Davanın sürücü ve işletene ihbarına,
Başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine,
Usulü eksikliklerin giderilmesine,
Haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan reddine,
Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına,
karar verilmesini…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan cismani zararlar kapsamında sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 05/12/2019 tarihli raporunda özetle; “Sürücü …, idaresindeki araç ile seyir halinde iken, yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, olay yeri kavşak mahallinde sola dönüşe geçmeden önce yolu yeterli ve gerekli şekilde kontrol etmesi, solundan bölünmüş yolu takiben yanaşan ilk geçiş hakkına sahip araçların varlığı halinde bu araçlar geçişlerini tamamladıktan sonra kontrollü bir şekilde dönüşünü gerçekleştirmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek, solundan bölünmüş yolu takiben yanaşan ilk geçiş hakkına sahip araca rağmen kontrolsüzce kavşağa girip dönüşe geçmesi sonucu meydana gelen olayda, asli kusurludur.Sürücü …, idaresindeki araç ile seyir halinde iken, yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, kavşak mahalline yaklaşırken kontrollü ve her an tedbir alabilecek vaziyette seyrini sürdürmesi, sağından tali yolda çıkışa geçen aracı gördüğünde zamanında ikazla birlikte etkili fren ve direksiyon tedbirine başvurarak kazayı önlemeye çalışması gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek, meydana gelen olayda, tali kusurludur. Raporumuzda olayın oluşu değerlendirilmiş olup, motosiklet sürücüsünün kaskının takılı olmamasının takdiri indirim sebebi olup olmadığı (zararı arttırıcı sebep olup olmadığı) veya hangi oranda indirim yapılması gerektiği hususu Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2016/7756 Esas ve 2019/3800 karar sayılı ilamı gereğince Mahkemeniz takdirinde olduğundan, bu husus tarafımızca değerlendirilmemiştir. Sürücü …’ın, %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu,
Sürücü …’in, %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu, olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.” şeklinde rapor edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan alınan …tarihli maluliyet raporunda özetle; “… oğlu, 1985 doğumlu …’in 08/05/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: E cetveline göre %13.1 (yüzdeonüçnoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme(iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor edilmiştir.
Bilirkişiden alınan 31/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 10.310,94 TL, b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait %13,1 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 138.516,86 TL. Olduğu, c)Davacının yukarıda belirlenen maddi zararları sakatlık teminat limiti içinde kalmakta olup, Manevi tazminat taleplerinin zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında bulunmaması nedeniyle Sayın Mahkemece takdir edilecek manevi tazminattan sadece davalı araç sürücüsünün sorumlu olacağı, d)Başvuru tarihine göre davalı … bakımından temerrüt tarihi 24.08.2017 olarak belirlenmiş olup, Davalı araç sürücüsü bakımından temerrüdün 08.05.2017 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı, e)Sigorta poliçesi bulunmayan aracın kullanım şeklinin hususi olduğu…” rapor edilmiştir.
Yukarıda sırasıyla açıklanan raporların tamamı denetime elverişli, dosya kapsamına uygun bulunarak bu raporlarla yetinilmiş, usulüne uygun şekilde taraflara tebliği sağlanmıştır. Gelinen aşamada davacının sürekli ve geçici maluliyet nedeniyle uğradığı zarar sebebiyle talep edebileceği tazminat tutarı dosya kapsamıyla sabittir.
Davacı vekilinin 16/09/2021 tarihinde UYAP üzerinden sunduğu bedel arttırım dilekçesinde:”… 138.516,86 TL sürekli işgöremezlik tazminatı 10.310,94 TL geçici iş göremezlik maddi tazminatı …’ndan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine dair, karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, 108.05.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının kaza nedeniyle malul kaldığı, meydana gelen kazada, sigortasız araç malikinin %80 oranında kusurlu olduğu, aracın ZMM sigortasının bulunmadığı ve …nın sorumluluğun bulunduğu anlaşılmakla, SGK ‘nı rücuya tabi ödemelerinin düşülmesi suretiyle 1.103,52 TL geçici iş görmezlik,138.516,86 TL sürekli iş görmezlik olmak üzere toplam 139.620,38 TL üzerinden davanın kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, motorsiklet sürücüsü davacının kaza neticesinde kafa kemiklerinde kırıklar oluştuğu ve %13.1 oranında maluliyet bulunduğu hususu dikkate alınarak 2918 s. KTK hükümlerine göre kullanması gerekli koruyucu (kask, dizlik vs.) ekipman kullanmadığının tespit edildiği, bu minvalde hükmedilen tazminatta TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmakta olduğunda resen müterafik kusur indirimi değerlendirilmiş Ve %20 oranında indirim yapılmasına karar verilmiştir. Müterafik kusur nedeniyle indidim yapılan tutar üzerinden karşı yan vekalet ücreti taktir edilmemiş bedel arttırım dilekçesindeki reddedilen miktar üzerinden karşı yan vekalet ücreti taktir edilmiştir.
Manevi tazminat yönünden ise, TBK’nın 56/1 maddesinde, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü bulunmaktadır. Manevi tazminata hükmedilmesi için kusur şart değilse de manevi tazminat miktarının tespitinde kusur göz önünde tutulur.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; zarar ve eylem arasında illiyet bağının bulunduğu tespit edildiğinden hakkaniyet gereği manevi tazminat verilmesinin uygun olacağı değerlendirilmiş, davalı … plakalı aracın asli kusurlu olduğu, davacının kaza nedeniyle nitelikli yaralandığı anlaşılmakla, aracın sürücüsünden tahsil edilmek üzere, manevi tazminat talebinin 22.000 TL olarak kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DAVANIN KISMEN KABULÜNE, 139.620,38 TL maddi tazminatın ( 138.516,86 TL sürekli iş görmezlik, 1.103,52 TL geçici iş görmezlik) %20 oranında mütefarik kusur olan kusur indirimi uygulanmak suretiyle 111.696,304TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine (Davalı … yönünden 24.08.2017 tarih ve poliçe limiti olan 330.000 TL sorumlu olmak kaydıyla , diğer davalı … yönünden kaza tarihi olan 08.05.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,)
2-MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Davalı … yönünden davanın kısmen kabulü ile 22.000,00-TL manevi tazminatın 08.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.629,90TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat talebi yönünden davacı vekil ile temsil edildiğinden davanın kısmen kabul edilen 111.696,304TL üzerinden hesaplanan yürürlükte bulunan AAÜT gereği takdir olunan 17.754,45TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat talebi yönünden müterafik kusur indirimi uygulandığı gözetilerek davalılar lehine vekalet ücreti takdir olunmasına yer olmadığına,
6-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.502,80TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Manevi tazminat talebi yönünden davacı vekil ile temsil edildiğinden davanın kısmen kabul edilen 22.000,00TL üzerinden hesaplanan yürürlükte bulunan AAÜT gereği takdir olunan 9.200,00TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden davalı vekil ile temsil edildiğinden davanın kısmen red edilen 28.000,00TL üzerinden hesaplanan yürüklükte bulunan AAÜT gereği takdir olunan 9.200,00TL’nin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
9-Tüm talepler yönünden davacı tarafından yapılan 315,30TL tebligat, posta giderinden kabul ve red durumuna göre 283,20TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Tüm talepler yönünden adli yardım talebinin kabul olduğu gözetilerek devlet tarafından karşılanan 1.300,00TL bilirkişi gideri ile 1.643,00TL ATK fatura bedeli olmak üzere toplam 2.943,00TL yargılama giderinden kabul ve red durumuna göre 2.643,70TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, bakiye 299,30TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
11-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda karar verildi.

Katip

¸e-imza

Hakim

¸e-imza