Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/601 E. 2019/72 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/601 Esas
KARAR NO : 2019/72

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : müvekkili … Tic. AŞ’nin, …’un bir çok semtinde şubeleri olan … hipermarketler zincirinin sahibi olduğunu, günlük satış hasılatının ertesi gün şubenin bulunduğu yerdeki bankamatikle şirketin çalışmış olduğu banka şubesindeki hesabına çalışanlar tarafından aktarıldığını, müvekkili şirketin …bank, … Şube, … hesap numarası ile çalıştığını, müvekkili şirketin … Şubesinde çalışan …’in 28/02/2018 tarihinde şubede toplanan 5.385-TL yi saat 13:40 da …bank’a ait ATM …-ATM … da … işlem no ile müvekkili şirket hesabına para yatıracakken yanlışlıkla … nolu hesaba yatırdığını, paranın yanlış hesaba yatırıldığı ortaya çıktıktan sonra banka ile temasa geçildiğini, paranın sehven yatırıldığı hesabın davalı şirketin hesabına ait olduğu öğrenildiğini, davalı şirketle temasa geçilemediğini, sehven yatırılmış olan paranın müvekkili şirkete de iade edilmediğini, şirketin parasının sebepsiz yere davalı şirket hesabında durduğunu, tebligat yapılmadan müvekkili şirketin alacağının tahsili için ve mağduriyetinin önlenmesi için söz konusu davalı şirkete ait 0867-138 hesap üzerine tedbir konulmasını, sehven yatırılan paranın ve vekalet ücretinin davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalıya Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesine göre tebligat yapılmış olmasına rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı tarafından; davacı şirketin … şubesinde toplanan 5.385-TL’nin 28/02/2018 tarihinde, davacı şirket çalışanı dava dışı … tarafından davacı şirketin …bank’a ait ATM …-ATM … nolu hesabına yatırılacakken sehven davalı şirketin 0867-… nolu hesabına yatırıldığını, dolayısıyla davalı şirketin sebepsiz zenginleştiğini belirterek söz konusu paranın sehven yatırıldığını ispat için tanık dinletme talebinde bulunmuştur.
TMK’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 190 maddesinde; ‘İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.’ şeklinde belirtilerek devamında 200. maddede, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belirli bir tutarı geçtiği takdirde senetle kanıtlanması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri, ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple belirli bir tutardan aşağı düşse bile senetsiz kanıtlanamayacağı bildirilmiş, 201. maddesinde, 202. madde uyarınca senetle kanıtlanması gereken konularda yukarıdaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati durumunda tanık dinlenebileceği, 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanmıştır.
Somut olayda; davacı tarafından dosyaya sunulan 28.02.2018 tarihli ATM fişi üzerinde herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Kural olarak ödeme bir borcun ödenmesine yönelik olarak yapılır. Bu durumda yapılan ödemenin sehven yapıldığının usulüne uygun delillerle kanıtlanması ve taraflar tacir olduğundan bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması gerekir.
Davacının delil olarak dayandığı 28.02.2018 tarihli ATM fişi üzerinde gönderilen paranın ne için gönderildiğine dair açıklama olmadığı gibi yukarıda belirtildiği şekilde sehven davalı şirket hesabına gönderildiği yolunda tek başına kanaat uyandırmaya elverişli değildir. Bu haliyle söz konusu fiş, iddiayı kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi yazılı delil başlangıcı olarak da kabul edilemez. Şu halde, davacının sehven ödemenin varlığını yemin delilinden başka bir delille ispat imkânı kalmamıştır. Dava dilekçesinin incelenmesinde, davacı tarafın yemin deliline dayanmadığı görülmüştür. Tüm bu nedenlerle subuta ermeyen davanın reddine, dair taktiren aşağıdaki şekilde hüküm kurma gereği hasıl olmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 35,90TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 91,97TL harçtan düşümü ile bakiye 56,07TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/02/2019

Katip …

Hakim …