Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/54 E. 2019/435 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/54 Esas
KARAR NO : 2019/435

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2018
KARAR TARİHİ : 22/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından “…” açıklaması ile düzenlenen 09/05/2016 tarihli A seri 181187 sıra nolu hizmet faturasına ilişkin bedelin davalı tarafından ödenmediğini, davalıyla ödemeye ilişkin defalarca görüşme sağlanmışsa da olumlu bir sonuç alınamaması üzerine aleyhine … 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı taraf vekilinin 08/03/2017 tarihli dilekçesi ile davalının, müvekkiline borcu olmadığı gerekçesiyle borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini, bu itiraz soncunda icra müdürlüğü tarafından 10/03/2017 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafından seslendirme ve stüdyo hizmeti alınmasına ve faturaya ilişkin herhangi bir ihtirazi kayıt da bulunmamasına rağmen işbu fatura bedelinin ödenmediğini, davalının müvekkili şirketten hizmet aldığının sabit olduğunu beyanla davalının … 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacıya, mezkur dosyada belirtilen tutarda borcunun bulunmadığını, davacı tarafça her ne kadar takip dosyası ile toplam 10.215,26 TL tutarındaki alacağın % 9,75 oranında avans faizi ile birlikte tahsili talep edilmişse de müvekkili tarafından yapılan araştırmada davacı şirkete bu tutarda bir borcun bulunmadığının tespit edildiğini, bu kapsamda öncelikle müvekkilinin bir borcu mevcut ise bu borcun bilirkişi marifetiyle tespiti gerektiğini, öte yandan hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle beraber bir an için farz-ı muhal dava konusu alacağın mevcut olduğu kabul edilse dahi söz konusu tutara işleyecek faizin de takip talebi ile istenen faiz oranı üzerinden ve tarihinden hesaplanamayacağını, davanın süresinde açılıp açılmamış olduğuna dair zamanışımı itirazlarını icra dosyasının celbi ve söz konusu evraklar taraflarına tebliğ edilene dek saklı tuttuklarını beyanla davanın reddine, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere karşı icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce … 3. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından, davalı aleyhine 09/05/2016 tarihli A seri 181187 sıra nolu, 10.215,26 TL bedelli faturaya dayanılarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 02/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 08/03/2017 tarihli dilekçesi ile davacıya herhangi bir borcunun olmadığından bahisle borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterleri ile dosya kapsamı üzerinde Mali Müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş, davalı taraf verilen süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Bilirkişi tarafından davacı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde sunulan raporda özetle; davacının incelemeye konu ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş oldukları, davacının defterlerine göre hesap bakiyesi olarak davalıdan 10.215,26 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Davacı tarafından sunulan e-mail yazışmalarının, tarafına ait olup olmadığı hususunda beyanı alınmak üzere davalı tarafa isticvap davetiyesi çıkarılmış, davalı şirket yetkilisi duruşmada yazışmaların kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafından icra takibine konu edilen faturanın tek başına alacağı ispat etmeyeceği, davacı tarafından fatura konusu hizmetin verildiğinin ve alacaklı olduğunun ispat edilmesi gerektiği, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş oldukları ve defterlere göre davacının takibe konu miktar kadar alacaklı olduğu, her ne kadar davacının ticari defterleri tek başına alacağın ispatı konusunda kesin delil teşkil etmez ise de sunulan ve içeriği kabul edilen e-maillerde davalı yetkilisi tarafından faturanın kabul edilerek ödeme yapacaklarının beyan edildiği ve ödeme yapıldığına dair herhangi bir delil de ibraz edilmemiş olduğundan davacının alacaklı olduğu ve tarafların tacir olmaları sebebiyle takipte talep edilen faiz oranının haklı olduğu anlaşıldığından itirazın iptaline, takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının, hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜ ile davalının … 3. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına itirazının İPTALİ ile takibin talep edildiği şekilde DEVAMINA,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan 2.043,05 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 697,80 TL’den peşin alınan 123,38 TL harcın mahsubu ile kalan 574,42 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 166,85 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 766,85 TL yargılama gideri ile 159,28 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/05/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza