Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/52 E. 2020/75 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/52 Esas
KARAR NO : 2020/75

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/01/2018
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalı şirket ile dava dışı … Tic. A.Ş. Arasında 06/03/2000 tarihinde madeni yağ bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, … Tic. A.Ş. İle müvekkili şirketin 11/10/2001 tarihinde birleşmeleri nedeniyle anılan tarihten itibaren söz konusu sözleşmenin tarafının müvekkili şirket olduğunu, davalı şirketin sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerine karşılık yıllık asgari ürün satın alma taahhüdünü yerine getirmediğini gibi müteaddit defalar uyarılasına rağmen müvekkili şirket markası dışında başka marka madeni yağları servisinde bulundurmak, kullanmak ve satmak sureti ile sözleşme kapsamındaki taahhütlerini ve münhasırlık şartını ihlal ettiğini, davalı tarafın sözleşmeyi haksız sebeple feshettiğini, müvekkili şirket tarafından bayilik sözleşmesinin haksız feshi kapsamında sözleşmenin 10/1 maddesi uyarınca 175.000,00-USD tutarındaki cezai şartın ihtarnamenin tebliğini müteakip 3 gün içerisinde müvekkili şirkete ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen borçlarını ödemeye ilişkin bir girişimde bulunulmaması üzerine … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile 175.000,00-USD cezai şart alacağının şimdilik 5.000,00-USD’sinin tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, davalının sözleşmeyi haksız feshettiğinin anılan dosyada verilen karar ile kesinleştiğini, mahkeme kararına dayanarak … 29. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine 07/10/2017 tarihinde haksız olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek davanın kabulü ile … 29. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalının takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili, şirketin adresinin Bakırköy Adli Yargı çevresi içerisinde yer aldığını, davacı şirketin daha önce dava konusu etmediği sözleşme ve sözleşmeden kaynaklanan tüm hak ve taleplerinin zamanaşımına uğradığını, talep edilen cezai şartın kanuna aykırı olduğunun rekabet kurulu kararları ile sabit olduğunu, cezai şartın sözleşmenin akdedildiği ve feshedildiği tarihte yürürlükte olan eski BK md. 19-20 uyarınca iptali gerektiğini, fahiş cezai şartlarda hakim indiriminin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, cezai şart bedelinin tahsiline ilişkin takibe itirazın iptaline iilişkindir. Taraflar arasında 06/03/2000 tarihinde akdedilen “Madeni Yağ Bayilik Sözleşmesi”nin 12.6. maddesinde ihtilaf halinde İstanbul, Sultanahmet Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili kılındığı görülmüştür. Davalı genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri icra dairesi ve mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. HMK 50/1 md. uyarınca 6100 sayılı HMK’daki yetki hükümleri (HMK md. 6-18) ilamsız icradaki yetki hakkında kıyasen uygulanır. HMK’nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için sözleşmenin ifâ edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir. Ayrıca 6098 sayılı TBK’nun 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcunun alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. HMK ile yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’un 22. maddesinde tarafların yetki sözleşmesi yapmak sureti ile yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri öngörülmüştür. Tarafların sözleşmede yetkili mahkemeyi kararlaştırmış olmaları genel ve özel yetkili bulunan mahkemelerin yetkilerini kaldırmaz. Dolayısı ile dava, davacının seçimine göre genel veya özel yetkili mahkemede de açılabileceğinden davalı tarafın yetki itirazı kabul edilmemiştir. Davaya konu alacak taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine dayandığından akit tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu (mülga) 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımına tabîdir. Somut olayda anılan sözleşmenin davalı tarafından feshine ilişkin 18/12/2007 tarihli ihtarnamenin davacıya 25/12/2007 tarihinde tebliğ edildiği, feshe bağlı hüküm ve sonuçların ihtarnamenin muhatabına tebliğ tarihinden itibaren geçerli olduğu, bu durumda sözleşmenin sona erme tarihi olan 25/12/2007 tarihinden icra takip tarihi olan 05/10/2017 tarihine kadar olan süre içerisinde 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmamış olduğundan davalı tarafın zamanaşımı itirazı kabul edilmemiştir.
Mahkememizce … 29. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlular …Tic. A.Ş. aleyhine … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/02/2013 tarih ve …-… E.K. sayılı ilâmına dayanarak 170.000,00-USD asıl alacak, 65.853,81-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 235.853,81-USD’nin 05/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek %4,5 oranında USD mevzuata kamu bankalarınca fiilen uygulanan azami yıllık faiz ve değişen oranlardaki faizi ile tahsili talebi ile 05/10/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlular vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …-… E.K. Sayılı dosyası getirtilmiş olup, incelenmesinde; davacı …Ş. Tarafından davalı … Tic. A.Ş. aleyhine taraflar arasında akdedilen Madeni Yağ Bayiilik Sözleşmesi’nin davalı tarafından haksız feshedildiği iddiasına dayalı olarak 520.850,00-USD kar mahrumiyeti alacağının şimdilik 5.000,00-USD’sinin 175.000,00-USd cezai şart alacağının şimdilik 5.000,00-USD’sinin, demirbaşları iade etmekte geciktiği gün karşılığı sözleşme gereği hesaplanan 12.500,00-USD cezai şart alacağının şimdilik 5.000,00-UİSD’sinin, davalıya ariyet olarak bırakılan demirbaşların davacıya iadesine, ,iadesinin mümkün olmaması halinde ariyetli demirbaşların bedeli olan 26.984,00-USD’nin ihtar tarihi olan 28/02/2007 tarihinden itibaren yabancı paraya işletilecek, en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, … Laboratuvarına davacı şirket tarafından ödenen 6.991,50-TL analiz ücretinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebi ile alacak davası açılmış olduğu, yargılama aşamasında alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporunda davacının davalıdan dava tarihi itibari ile toplamda talep edebileceği alacak tutarının kâr mahrumiyeti + ceza-i şart bedeli + ariyet bedeli olarak verilen eşya bedeli + analiz ücretinin 84.630,00-USD + 175.000,00-USD (cezai şart) + 18.889,00-USD + 6.991,50-TL olarak hesaplanmış olduğu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu ve ek rapor ile birlikte taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve davacı vekilinin yaptırmış olduğu kesinleşen tespit raporu birlikte değerlendirilmek sureti ile 5.000,00-USD cezai şart, 5.000,00-USD kâr kaybı ve 18.889,00-USD ariyet mal bedeli (45 adet demirbaş) için toplam 28.889,00-USD’nin temerrüt tarihi olan 07/03/2008 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının 1 yıl vadeli USD’ye ödenen en yüksek mevduat faizi uygulanmak sureti ile USD’nin ödeme tarihindeki efektif satış kuru üzerinden BK 83 md. Uyarınca ve TBK 99 maddesi gereğince ödeme tarihindeki TL karşılığı davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verildiği, iş bu kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/10136-18152 E.K. sayılı ilâmı ile onanmasına karar verilerek 21/05/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalının bağlı olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden davalının 06/03/2000-15/01/2018 yıllarına ilişkin vergi beyannameleri, BA/BS formları talep edilmiş olup, ilgili vergi dairesince cevabi yazı ekinde davalı şirkete ait BA/BS formları, KDV beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, kurumlar vergisi beyanları gönderilmiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşme ile kararlaştırılan cezai şartın ekonomik yönden davalı şirketin yıkımına sebep olup olmayacağı ve dolayısı ile TTK 22 ve BK 182 maddesi uyarınca indirim gerekip gerekmediği konusunda davalının ticari defter kayıtları ve dosyaya celp edilen bilançoları üzerinde inceleme yapılarak ekonomik durumunun tespitine karar verilmiştir. 04/12/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…4. SONUÇ 4.1. Taraflar ticarî defter ve defter ve belgelerini ibraz etmedikleri Konu hakkında takdir ve değerlendirme yetkisi sayın mahkemeyi ait olduğu 4.2. Davalı şirketin en son mali bilançosuna (2018 mali bilanço ) göre ödenmiş sermayesi 3.000,000,00.-TL ve öz varlığı 6.957.311,49.-TL i olduğu ve Davalı şirketin ödenmiş sermayesinin %231 fazlası kadar Öz varlığı! sahip olduğu, 4.3. Davacının davalıdan … 29. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına göre talep ettiği tutar 170.000,00-USD asıl alacak + 65,853,81 .-USD işlemiş faiz olmak üzere toplamda 235.853.81.-USD oldjrğu Takip tarihi itibariyle (05.10.2017) bu tutarın TL olarak karşılığı 830.205,41 .-TL olmakta ve dava tarihi itibariyle bu tutarın 237.991,62 USD karşılığı tufan olan 894.681,90 -TL olduğu, 4.4. Davalı tarafından yapılacak ödemenin (zarar, tazminat cezai- şart bedeli vb.) şirketin mahvına (yıkımına) neden olmayacağı zira ödemenin 894.681,90.-TL değerlendirildiğinde ve öz varlığın 6.957.311,49.TL olduğu tespit edildiğinde ödemenin davalı şirketin öz varlığı olumsuz etki yaratmayacağı ve davalı şirketin ekonomik yönden mahvına neden olmayacağı 4.5. Davalı tarafın 6.957.311,49.-TL tutarındaki zarara kadir (zarar, tazminat cezai- şart bedeli vb.) şirketin mahvına ( yıkımına) neden olmayacağından davalı tarafından ödenecek olan 894.681,90.-TL ödeme tutarı şirketin mahvına sebebiyet vermeyeceği gibi ödenebilecek tutardan da (zarar, tazminat cezai-şart bedeli vb.) indirim gerekmeyeceği degerlendirilmekle birlikte nihai kararın mahkemeye ait olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Davalı vekili müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde de inceleme yapılmasını talep etmiş ise de bilanço, gelir tablosunun davalı şirketin ticari defterlerinin sonucu olarak ortaya çıkması ve Yüksek Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin de cezai şart talebine ilişkin davalar yönünden anılan kayıtlar üzerinde incelemeyi yeterli görmesi hali nazara alınarak usul ekonomisi yönünden davalı vekilinin müvekkilinin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması yönündeki talebi kabul edilmemiştir. Bilirkişi kök raporunda 07/03/2008 olan temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar olan dönem için işlemiş faiz miktarının hesaplanmamış olması görülmekle işlemiş faiz miktarı hesabı yönünden bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda davacının alacağını 07/03/2008 olan temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar olan dönem için 69.291,03-₺ faiz hesaplanmıştır. Bilirkişi kök ve ek raporu bilimsel, gerekçeli, denetime elverişli ve kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davalı şirket ile dava dışı … Tic. A.Ş. arasında 06/03/2000 tarihinde madeni yağ bayiilik sözleşmesi akdedildiği, …Tic. A.Ş. ile davalı şirketin 11/10/2001 tarihinde birleştiği, bu nedenle anılan sözleşmenin tarafının davacı şirket olduğu, yukarıda incelenen İstanbul 13. ATM’nin 2008/234-2013/31 E.K. sayılı ilâmı ile davalı şirketin anılan sözleşmeyi haksız feshettiği ve sözleşmede düzenlenen 175.000,00-USD cezai şart tutarından sorumlu olduğunun kesin hüküm halini aldığı, … 13. ATM’nin …-… E.K. sayılı dosyasında dava konusu edilen cezai şart bedelinin saklı tutulan kısmı olan 170.000,00-USD tutarındaki cezai şart alacağı ile bu alacağın temerrüt tarihi olan 07/03/2008 tarihinden itibaren işlemiş faizinin tahsili talebi ile davacı tarafından davalı şirket aleyhine … 29. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında ilâmsız icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itirazı neticesinde takibin durduğu sabittir. Uyuşmazlığın çözümü için anılan sözleşme ile kararlaştırılan cezai şartın ekonomik yönden davalı şirketin yıkımına sebep olup olmayacağı ve dolayısı ile TTK 22 ve TBK 182 uyarınca indirim gerekip gerekmediğinin tespiti gerekmektedir. Yukarıda yazılı olan ve mahkememizce benimsenen bilirkişi raporundan davalı şirketin en son mâli bilançosuna (2018 yılı mâli bilanço) göre ödenmiş sermayesi 3.000.000,00-₺ ve öz varlığı 6.957.311,49-₺ olduğu ve davalı şirketin ödenmiş sermayesinin %231 fazlası kadar öz varlığa sahip olduğu, … 29. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında talep edilen 170.000,00-USD asıl alacak + 65.853,81-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 235.853,81-USD’nin takip tarihi olan 05/10/2017 tarihi itibari ile -₺ karşılığının 830.205,41-₺ olduğu, anılan tutarın dava tarihi itibari ile karşılığının ise 894.681,90-₺ olduğu ve takibe konu tutarın davacıya ödenmesinin davalı şirketin öz varlığına olumsuz etki etmeyeceği ve şirketin ekonomik yönden mahvına neden olmayacağı kanaatine varılmakla davanın kabulü ile takibin devamına karar verilmiştir. Cezai şart sözleşmede belirlendiğinden ve davalı/borçlunun itirazında haksız olduğu kabul edildiğinden hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalının … 29. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
Hüküm altına alınan alacak (170.000,00-$ asıl alacak, + 65.853,81-$ işlemiş faiz) 235.853,81-$’nin takip tarihi itibari ile -₺ karşılığı olan 830.205,41-₺’nin %20’si üzerinden hesaplanan 166.041,08-₺ icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 60.739,12-₺ nispi karar harcından peşin alınan 10.968,67-₺ harcın mahsubu ile bakiye 49.770,45-₺ karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.000,00-₺ bilirkişi ücreti, 203,35-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 1.203,35-₺ ile 11.009,77-₺ harç gideri olmak üzere toplam 12.213,12-₺ yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 61.508,44-₺ nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/02/2020

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza