Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/513 E. 2018/717 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/513 Esas
KARAR NO : 2018/717

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2018
KARAR TARİHİ : 03/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; ” Taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesi gereği davalının davacıya ait evde tadilat yapma eğimini üstlendiği, buna binaen 14.700,00-TL borçlandığını, müvekkilinin üzerine düşen edimini yerine gerçekleştirerek sözleşmeye konu tüm borçlarını zamanında ve vadesinde ödediğini, davalının ise edimini yerine getirmeyerek işi eksik bıraktığını, davalının buna rağmen müvekkili aleyhine icra takibi başlatarak haciz yaptırdığını, maaşından kesintilerin olduğunu, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %20 kötüniyet tazminatının ödeme tarihinden itibaren faizi alınarak müvekkiline verilmesini” talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, beyanları kabul etmediklerini davacının ödenmeyen borcundan dolayı icra takibi yapıldığından davanın reddini talep etmiştir.
İlgili icra dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmıştır.
Taraflar uhdesinde olan tüm delilleri ibraz etmişler olmayan deliller getirtilerek dosya içerisine alınmıştır.
Dava; dava konusu … 7. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra takibine konu senet ve takipten dolayı takibe konu edilen miktar kadar davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Taraflarca tüm deliller ibraz edildikten ve ilgili yerlerden getirtildikten sonra dosya teknik bilirkişiye tevdii edilmiş, teknik bilirkişiden ayrıntılı, tarafların itirazlarını da karşılar mahiyette rapor ve ek rapor alınmıştır.
Davacı vekilinin dilekçesi ile davalı tarafa yemin talebinde bulunduğu anlaşıldığından davalı şirket temsilcisi mahkememize gelerek, davacı vekilinin yönelttiği soruya binaen dava dilekçesi ekindeki suretleri ve kendisine okunan makbuzlara ilişkin davacı taraftan herhangi bir para veya para yerine geçen bir şey almadığına dair yemin etmiştir.
Mahkememizin 2014/985 Esas 2017/154 Karar 28/02/2017 tarihli kararında; ” davacı taraf davalı tarafa borcu olmadığını kat’i deliller ile (yemin) dahi ispat edemediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.” şeklinde hüküm kurmuştur. Söz konusu kararımız davacı vekili tarafından istinaf edilmiş davalı vekili tarafından cevap verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2017/889 Esas-2018/582 Karar nolu kararıyla; “Somut olayda sözleşmeye konu iş davacıya ait evde tadilat yapılması işi olup, davaya konu takip bonoya bağlı iş bedelinin tahsilinin talebine ilişkindir. Davacı gerçek kişi olup tacir olmadığından tarafların ve tacir ve işinde her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığından söz edilemez. Her ne kadar mahkemece davaya konu takip bonoya dayalı olup ve bononunda kambiyo senedi olarak TTK’ da düzenlenen hususlardan bulunması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesine yönelik davalı talebi reddedilmiş ise de uyuşmazlığın senedin metninden kaynaklanan itiraz ve ferilere ilişkin bulunmadığı hususu dikkate alınarak bu durumda taraflar arasındaki temel ilişkiye bakılarak yapılacak niteliğe göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Aksi halde kambiyo senedine bağlanmış her ihtilafta ihtisas mahkemesi olan ticaret mahkemeleri görevli hale gelir ki, bu da ihtisas amaçlı göreve ilişkin düzenlemelere uygun düşmeyeceğinden kabul edilemez. Görev kamu düzeninden olup ileri sürülmese de her aşamada kendiliğinden gözetilmelidir. O halde açıklanan nedenlerle dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde esas hakkında hüküm kurulmuş olması usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmadığından sair ihtilaf sebepleri incelenmeksizin yerel mahkeme kararı kaldırılarak, dosyanın gereği için mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” şeklinde ki kararıyla mahkememiz kararının kaldırılmasına kesin olarak karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi’nin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Ayrıntılı kararda gerekçesi açıklanacağı üzere;
1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde, dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3- Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 09/07/2018

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza