Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/511 E. 2022/898 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/511 Esas
KARAR NO : 2022/898

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/06/2018
KARAR TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “01.03.2008 tarihinde, … ilinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında, Müvekkilim …’ın kızı ve desteği olan…yaralanmış, bir süre yaşam desteği ile hayatını sürdürmesine karşın, 07.06.2009 tarihinde yaşamını yitirmiştir. Kaza tarihi ile vefat tarihi arasında süre geçmiş olmasına rağmen, Müteveffanın meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaşamını yitirdiği, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu tarafından 14.04.2010 tarihinde tanzim edilen raporda oybirliği ile tespit edilmiştir.Kazaya neden olan plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsü, Müteveffaya çarptıktan sonra kaçmıştır. Müteveffaya çarpıp kaçan sürücünün tam ve asli kusurlu olarak tespit olunmuştur. Müteveffaya ise hiçbir kusur atfedilmemiştir. Kazaya ilişkin her ne kadar soruşturma başlatılmışsa da … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … Soruşturma No.lu dosyada “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” verilmiştir.Asli ve tam kusurlu sürücünün kullandığı araç ve sürücüsü tespit edilememiş olduğundan, mevzuat hükümleri uyarınca … Hesabının sorumluluğu söz konusudur. Bu nedenle destekten yoksun kalan Müvekkilimin hak kazandıkları destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi istemi ile ekte yer alan başvuru evrakı tanzim edilmiş ve davalıya başvurulmuştur. Söz konusu başvurumuz 04.04.2018 tarihinde davalıya teslim edilmiştir. Davalı tarafından ekte yer alan yazılı ret cevabı ile, Müvekkilime hiçbir tazminat ödemesi yapılmayacağı tarafımıza bildirilmiştir. İşbu davanın açıldığı tarihe dek tarafımıza hiçbir tazminat ödemesi de yapılmamıştır. Fazlaya ilişkin haklarımızın talep ve dava hakkı, munzam zarar ve manevi tazminat talep haklarımız mahfuz kalmak kaydıyla, şu an için miktarı belirsiz olan Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatının miktarının belirlenmesini ve şimdilik Müvekkilim için 100,00TL (yüzTürkLirası) destekten yoksun kalma tazminatının, davalının temerrüt tarihinden itibaren, her artışı kapsayacak şekilde, ticari temerrüt (avans) faizi uygulanarak davalıdan tahsiline karar verilmesini;
Mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin de her bir Müvekkilim için ayrı ayrı hesaplanmak suretiyle davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “… Hesabı Yönetmeliği’nin 15. maddesi uyarınca davacıya yapılan ödeme ile hesap borçtan ve yükümlülükten kurtulmuştur. 01.03.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan … için müvekkil kuruma başvuru yapılmış ve bu başvuruya istinaden poliçe teminatının tamamı olan 100.000 TL tazminat 18.12.2008 tarihinde velayeten annesi …’ye ödenmiştir. poliçe teminatının tamamı ödenmiş olduğundan, …’ın 07.06.2009 tarihinde ölümü nedeniyle bir tazminat alacağı kalmamıştır. bu nedenle davanın reddi gerekmektedir. Davacının dava konusu kazadan kaynaklanan zararları, kamu kurumu niteliğinde olan müvekkil Kurumca işin uzmanı olan sorumlu aktüer bilirkişilere usul ve yasalara uygun olarak tespit ettirilmiş ve poliçe limitinin tamamı davacıya ödenmiştir. Bu ödeme kapsamında Kurumun sorumluluğu ortadan kalkmıştır. Ancak, somut olayda, davacı haksız olarak kendilerine tanınan teminattan daha fazlasını kazanmayı talep etmektedir. Buna hukuk yoluyla sebebiyet verilmesi diğer zarar görenlerin haklarının çiğnemesi anlamına geleceğinden mümkün değildir.
Sair hususlar hakkındaki beyan haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davaya cevaplarımızın sunumu ile davanın usul ve esasa ilişkin olarak sunduğumuz gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya tahmil edilmesini…” savunmuştur.
Davacı vekili dava değeri arttırım dilekçesinde özetle; “Her türlü fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak koşulu ile bilirkişi raporundaki aleyhe hususları kabul etmediğimizi, lehimize olan hususları ise kabul ettiğimizi beyan eder, bilirkişi raporu ve bedel artırım dilekçemiz doğrultusunda ve yine her türlü fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne karar verilmesini, Her türlü fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak koşulu ile Müddeabihi 45.540,39 T.L. daha artırarak toplam tazminat talebimizi 45.640,39 T.L.’ye yükselttiğimizi ve artırımda bulunduğumuzu, artırım talebimizin kabulü ile dilekçemizin bir örneğinin davalıya tebliğine karar verilmesini masrafın gider avansından karşılanmasını, Artırılan miktara ilişkin (45.540,39 T.L.) Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi tazminat davası Harçlar Kanunu md. 28 hükmü uyarınca, ilaveten ödenmesi gereken harcın hesaplanarak tarafımıza bildirilmesini, Mahkeme masraflarının, harçların ve avukatlık ücretlerinin de artırılan yeni alacak üzerinden hesaplanarak davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, Sayın Mahkemeniz tarafından uygun görülmesi halinde, bir sonraki celse tarihi olan duruşmada sözlü yargılama yapılmak üzere davalı tarafa ihtaratlı davetiye gönderilmesini, Artırım öncesi 100,00 T.L.’lik tutara ve artırılan 45.540,39 T.L.’lik tutara yani toplam 45.640,39 T.L.’ye, davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek her artışı kapsayacak şekilde, ticari temerrüt (avans) faizi uygulanarak davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini…” talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ölümlü trafik kazasından kaynaklı olarak destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurumu’ndan alınan 10/09/2021 tarihli raporda özetle; “Kimliği tespit edilemeyen sürücü sevk ve idaresindeki araçla meskun mahalde seyri sırasında görüş alanını kontrol altında bulundurarak müteyakkız seyretmesi, karşıdan karşıya geçiş yapan müteveffa yayaya karşı zamanında ikazla birlikte zamanında etkili tedbir alması gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek müteveffa yayaya çarptığı anlaşılmakla; kazada tali kusurludur. 2000 doğumlu müteveffa yaya … kaplama üzerinden geçiş yapmadan evvel seyir halinde olan araçların seyir durumlarını yeterince kontrol etmesi, ilk geçiş hakkını araç sürücüsüne vermesi, gerekli ve yeterli kontroller akabinde geçişini tamamlaması gerekirken tüm bu hususlara riayet etmeyerek dikkatsiz ve kontrolsüz geçişi ile kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmakla; yaşı nedeniyle davranış faktörleri sonuç üzerinde asli derecede etkendir.
Kimliği tespit edilemeyen sürücünün %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu, 2000 doğumlu müteveffa yaya …’ın yaşı nedeniyle davranış faktörleri sonuç üzerinde %75 (yüzde yetmiş beş) oranında etken olduğu…” rapor edilmiştir.
Bilirkişiden alınan 15/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “01.03.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının %25 kusur oranındaki sorumluk durumuna göre, bu olay sonucu 07.06.2019 tarihinde vefat eden …’ın geride kalan hak sahiplerinden; Davacı Baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 57.250,85 TL, Dava dışı Anne …’nin destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 68.188,16 TL olduğu, Tüm hak sahiplerinin destek zararı toplamı davalının zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden kaza tarihi itibariyle sorumlu olduğu 100.000,00 TL’lik ölüm teminat limitini aşması nedeniyle davalının limit ile sınırlı olarak sorumlu olacağı ve bu tutarın davacı ile birlikte her bir hak sahibinin payına isabet eden tutarlarının aşağıdaki gibi olduğu, poliçe limiti ile sınırlı olarak hak sahipleri talep edilebilir destek zararı davacı baba … 45.640,39 TL, dava dışı Anne … 54.359,61TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL, Başvuru tarihine göre temerrüdün 17.04.2018 tarihinde gerçekleşmiş olacağı, Kazaya neden olan aracın plakası belirlenememiş olduğundan ve buna göre de kullanım şeklinin ticari olduğuna dair bir belge bulunmadığından ticari faiz talebine ilişkin takdir Sayın Mahkemeye ait olduğu…” rapor edilmiştir.
Davacı vekili, Uyap üzerinden sunduğu ıslah dilekçesi özetle :”…Davacı müvekkili … için talebini 45.540,39 TL daha arttırarak 45.640,39 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Hesabı’ndan temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı … Hesabı’na yükletilmesine karar verilmesini…”talep etmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 01.03.2008 tarihinde davacının oğlu …’a karşıdan karşıya geçmek isterken plakası ve sürücüsü belirlenemeyen aracın çarpması üzerine vefat ettiği, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 10/09/2021 tarihli raporuna göre müteveffanın kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu , plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün mevcut kazada %25 oranında kusurlu olduğu, kazaya karışan aracın tespit edilememesi nedeniyle davalı … Hesabı’nın Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca davacının uğradığı destekten yoksun kalma zararından sorumlu olduğu, alınan ve itibar edilen 15.02.2022 tarihli aktüerya bilirkişi raporuna göre davacı baba …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 45.640,39 TL olduğunun belirtildiği anlaşılmakla davalı … Hesabına yönelik açılan davanın 17.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davacı … için 45.640,39TL destekten yoksun kalma tazminatının 17.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hesabından alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 3.117,60TL harçtan peşin ve ıslah harcı olarak alınan 195,90TL harcın mahsubu ile bakiye 2.921,70TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 3.173,50TL (bilirkişi ücreti, posta gideri, ATK faturası, keşif harcı) ile başvuru harcı ve ıslah harcı olmak üzere 237,00TL harç olmak üzere toplam 2.936,50TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/12/2022

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza