Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/499 E. 2020/640 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/499 Esas
KARAR NO : 2020/640

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/05/2018
KARAR TARİHİ : 01/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 04/04/2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … İli … ilçesi istikametinde seyir halinde iken önünde seyir halinde olan … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyona arkadan çarpması neticesinde çift taraflı ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkiller … ile …’nın kızları … vefat ettiğini, … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza tarihi ve saati itibariyle herhangi bir trafik poliçesi de bulunmadığını, kaza tarihi itibariyle … plakalı araca ait Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesine rastlanılmadığını, … hesabına iadeli taahhütlü usulde teminat limitleri içinde ödeme yapmaları ihtarı 7 adet ekiyle birlikte gönderildiğini, 14/05/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, dava açma haklarının saklı kalmak kaydıyla ve maddi zararın tam ve kesin olmak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere müvekillerinin …’nın desteğinden yoksun kalmaları sebebiyle şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat bedelinin, belirsiz alacak davasına ilişkin geçici taleplerinin, 25/05/2018 tarihlerinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61, 2918 sayılı KTK’ nın 85/1 ve Türk Borçlar Kanu’nun 163. maddeleri gereği tesessül hükümleri uyarınca davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile her bir davacı için ayrı ayrı hesaplanacak vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 6704 Sayılı Kanun gereği dava açılmadan önce sigorta şirketlerine başvuru şartı bulunduğunu, müvekkili kurumun sorumluluğundan bahsedebilmek için öncelikle kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli sigorta poliçesi olup olmadığının tespiti gerektiğini, Sayın Mahkeme tarafından … Hesabı aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir.
Kaza tarihi itibari ile murisin ve davacıların mâli-sosyal durumunun tespiti yönünde araştırma yapılmıştır. Davaya karışan … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza tarihi ve saati itibariyle herhangi bir trafik poliçesi bulunmadığı anlaşılmıştır.
Meydana gelen dava konusu trafik kazasında kusur durumunun tespit edilerek rapor hazırlanması için dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 29/03/2019 tarihli raporda; 04/04/2018 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nın kusursuz olduğu ve davacıların kızı …’nın … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu yönünde rapor sunulduğu görülmüştür.
Meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur durumu, davacıların davalıdan tazminat talebinde bulunup bulanamayacağı, bulunabilecekse miktarı, tespit edilerek rapor hazırlanması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 23/07/2020 tarihli son raporda; 04.04.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, dava dışı …’ın %100 oranında kusurlu olduğunu, dava dışı sürücünün %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı anne …’nın 82.794,21 TL ve davacı baba …’nın 73.279,88 TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararının olduğunu, davacıların davalı … Hesabı’na 14.05.2018 tarihinde başvuruda bulunmuş olması nedeniyle davalının 25.05.2018 tarihinde temürrüde düştüğü sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Mahkememizce bilirkişi raporu oluşa uygun, denetime elverişli, gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli kabul edilmiştir.
Davacı vekili UYAP üzerinden dosyaya sunduğu 05/08/2020 tarihli dilekçesi ile talepleri olan maddi tazminat taleplerine dair dava değerini arttırarak davacı … için 82.794,21 TL ve davacı … için 73.279,88 TL olarak arttırarak toplam 156.074,09 TL destekten yoksun kalma tazminatının 25.05.20218 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, dava masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep eden ıslah dilekçesi göndermiş, ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce Sosyal Güvenlik Kurumu’na davacıya 04.04.2018 tarihinde meydan gelen kaza nedeniyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, müzekkere cevabında davacılara dava konusu kaza nedeniyle ödeme yapılmadığı belirtilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; 04.04.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, dava dışı … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’nın kusursuz olduğu ve davacıların kızı …’nın … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu ve kaza nedeniyle vefat ettiği anlaşılmaktadır. Davacılar destekleri müteveffa …’nın ölümü nedeni ile 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 45. maddesi ve 6098 sayılı TBK 53 maddesine dayalı olarak destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Destekten yoksunluk tazminatı ölenin çalışıp kazanabileceği süredeki kazancı tutarından davacılara ayırıp ileride yapabileceği yardımının tutarının peşin ve toptan ödetilmesinden ibarettir. (YİBK., 06/03/1978 tarih 3 sayılı karar) Destekten yoksunluk tazminatı ileriye yönelik faraziyelere ve varsayımlara dayanarak tespit ve hesaplanmaktadır. Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşik içtihatlarına ve uygulamalarına göre müteveffa… bu olay sebebi ile ölmeyip sağ kalmış olsaydı davacılar … ve …’ya maddi yardım ve destekte bulunabileceği, onun ölümü nedeni ile davacıların onun desteğinden yoksun kaldığı kabul edilmiştir. Davacının yolcu olarak bulunduğu aracın kaza tarihini kapsayan trafik sigortasının bulunmaması nedeni ile Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereği zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde … Hesabı’nın zararı gidermekle sorumlu olduğu, ayrıca yargılama giderlerinden de limiti oranında sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/2414-3412 E.K. sayılı emsal ilâmı da bu yöndedir. Bu nedenlerle davanın ıslah edilen miktar yönünden kısmen kabulüne ve dava konusu … plakalı aracın kullanım amacının hususi olması nedeniyle temerrüt tarihi 25.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Güvence Hesabı’ndan tahsili ile davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosyada mübrez ifade tutanaklarından anlaşılacağı üzere davacının dava konusu araçta yolcu olarak bulunması ve davalı tarafın hatır taşıması iddiasında bulunduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/11077 esas 2016/6751 karar sayılı ilamında “… Öğretide hatır taşıması konusunda bir kavram birliği olmadığı gözlemlenmekte, ancak “hatır için ücretsiz taşıma” ve “aracı hatır için ücretsiz kullandırma” tamlamalarının benimsendiği görülmektedir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nın 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıması ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Hakim, tazminattan mutlaka belli bir oranda indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Mahkemece, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, 6098 sayılı TBK’nın 51. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılmalıdır” şeklinde karar verildiği, somut olayda davacının sürücü …’ın arkadaşı olduğu ve taşımanın ücretsiz, bir karşılık alınmadan yapıldığının kaza tespit tutanağı ve yargılama sırasındaki davacı ve dava dışı sürücünün ifadelerinden anlaşıldığı, bu nedenle davacı … için 82.794,21 TL ve davacı … için 73.279,88 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatından takdiren % 20 oranında indirim yapılmış ve davacı … için bakiye 66.235,378 TL ve davacı … için bakiye 58.623,90 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsili ile davacının davasının kısmen kabulüne dair takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurma gereği hasıl olmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacı anne … yönünden; 66.235,37 TL destekten yoksun kalma tazminatının 25.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Hesabı’ndan tahsili ile davacı …’ya verilmesine,
– Davacı baba … yönünden; 58.623,90 TL destekten yoksun kalma tazminatının 25.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Hesabı’ndan tahsili ile davacı …’ya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar ve ilam harcı 8.529,13 TL’den peşin alınan 35,90 TL ve ıslah harcı 499,00 TL’nin mahsubu ile kalan 7.994,23 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 127,50 TL posta ve tebligat masrafı, 314,50 TL ATK fatura bedeli olmak üzere toplam 1.842,00 TL yargılama giderlerinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.473,60 TL ile ilk harç 570,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 15.811,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/12/2020

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA