Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/461 E. 2018/1064 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/354 Esas
KARAR NO : 2018/1111

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ : 13/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin 19/04/2018 tarihli dava dilekçesi özetle: Davacının alacağının sağlanması amacıyla … 9. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası ile davalı borçlu hakkında ilamsız icra yolu ile icra takibi yapıldığını, takibin dayanağının 12/07/2017 tarihli 3.540,00-TL bedelli, 01/08/2017 tarihli 2.000,00-TL bedelli, 02/10/2017 tarihli 2.000,00-TL bedelli, 05/09/2017 tarihli 2.000,00-TL bedelli, 01/11/2017 tarihli 2.000,00-TL bedelli, 01/12/2017 tarihli 2.000,00-TL bedelli, 02/01/2018 tarihli 2.000,00-TLİ bedelli, 01/02/2018 tarihli 2.000,00-TL bedelli ve 01/03/2018 tarihli 2.000,00-TL bedelli 9 adet fatura alacağına ilişkin olduğunu, davalı-borçlunun itirazının haksız ve kötüniyetli, hukuki dayanaktan yoksun olup itirazın iptali gerektiğini, davalı tarafın takibe konu faturalara ilişkin olarak davacıya yapılan hiçbir ödemesinin bulunmadığını, bu sebeplerle, davanın kabulü ile haksız itirazın iptaline, duran takibin devamına, davalı aleyhine %20den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekilinin 25/06/2018 tarihli cevap dilekçesi özetle: davalı şirketten yapılan sözleşme gereği hastane otomasyon sistemi satın alındığını, davalının programın sağlıklı kurulması için gerekli tüm ortamı sağladığını, kullanılan sistemdeki davalının talep ettiği yapılması zorunlu hale gelen iyileştirme çalışmalarını yapmayı kabul etmesine rağmen yapmadığını, programı güncellemediğini, sistemi iyileştirecek çalışmaları davacıya bildirilmesine rağmen yapacağını sözlemesine rağmen yapmadığını, acil durumlarda sisteme girilememesi yüzünden hastaların ve davalının mağdur olduğu davacıya iletilmesine rağmen sistemin aksaklıklarını gidermediğini, davalı firma gerekli hizmetleri alamayınca hastanedeki sağlık hizmetlerinin yürüyebilmesi için İntermedia isimli firma ile anlaşmak zorunda kaldığını, davalının yeni sözleşme imzalamak zorunda kalmasından dolayı yaklaşık 25.000-TL zararı olduğunu, davalının 01/03/2018 tarihinde yeni firma ile anlaşmak zorunda kaldığını, davacı tarafın davalının verdiği hizmetleri sekteye uğratacak şekilde hasta sonuçlarını geriye dönük görmeyi engelleyerek kapattığını ve davalı firmada çalışan doktorlar ve laboratuvar hastaların geçmişe dönük sonuçlarını göremediğini, bunun sonucunda davalının verdiği hizmetleri SGK’ya ve anlaşmalı kurumlara fatura edememeye başladığını, davalının maddi zararının ancak sistem açılıp bilirkişi incelemesi yapılırca anlaşılabileceğini, davacının bu kusurdu davranışının davalıyı her ay 50.000 ile 60.000-TL zarar etmesine sebep olduğunu, bu sebeplerle, davalı hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkememizin 13/11/2018 tarihli duruşmasında; taraflar karşılıklı sulh olduklarını, taleplerinden feragat ettiklerini, karşı taraftan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmişlerdir.
Sulh; HMK 313-315 md. hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısı ile davayı sona erdiren ve kesin bir mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran taraf işlemidir. Hukuksal niteliğince davanın sulh ile sonuçlandırabilecek davalardan olması halinde mahkemece sulhe göre karar verilmesi gerekmekte olup, somut olayda dava niteliği itibari ile sulh ile sonuçlandırılabilecek dava türüdür. Taraf vekillerinin vekaletnamelerinde sulh yetkisinin olduğu anlaşılmış olup, tarafların sulh olmaları nedeni ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar kanunu 22. maddesi uyarınca karar ve ilam harcının 2/3’ünün alınması gerekmekte olup, buna göre hesaplanan 1.149,55 TL harçtan peşin alınan 203,30 TL harcın mahsubu ile kalan 946,25 TL ilam harcının sulh protokolü gereği davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, davalı tarafça yapılan yargılama giderinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Talep olmadığından vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/11/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza