Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/436 E. 2018/1212 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/436 Esas
KARAR NO : 2018/1212

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Vekâlet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 04/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 17/05/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle : müvekkil şirketin yetkilisi ve %25 oranında hissesine sahip olan davalı taraf, şirket yetkilisi olmasını suistimal ederek, 12/04/2010-07/04/2016 tarihleri arasında toplamda 2016.827,00-TL tutarındaki meblağı banka yoluyla herhangi bir açıklama belirtmeksizin kendi hesabına geçirdiğini, müvekkil şirket tarafından durum fark edilerek davalı taraftan izahat talep edilmesi halinde de davalı taraf hesabına geçirdiği meblağları borç olarak aldığını ve geri ödeyeceğini beyan etmişse de davalı taraf mevcut borcunu ödeme bir yana geri ödeme vaadiyle müvekkil şirket hesabından para çekmeye devam ettiğini, süreç içerisinde müvekkil şirket tarafından şirket hesabından çekilen paraların geri ödenmesi müteaddit defalar şifahen davalı taraftan talep edilmiş ise de davalı taraf ödeme yapacağı bahanesiyle müvekkil şirketi oyaladığını, bunun üzerine müvekkil şirket … 27. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini gönderdiğini, davalı şirketin hiçbir şekilde cevap vermediğini, müvekkil şirket bunun üzerine, … 6. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalı taraf bu takibe, borcu olmadığı gerekçesiyle kötüniyetli şekilde itiraz ettiğini, bu nedenlerle; davanın kabulü ile davalı tarafından takibe, asıl alacağa ve fer’ilerine ilişkin yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibin devamına, davalı tarafın takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 06/09/2018 Tarihli cevap dilekçesini özetle; Müvekkilin, davacı şirket ve diğer ortaklarına karşı, ortaklıktan ayrılma ve ortaklık payının tahsiline dair İstanbul 13. Asliye Ticaret mahkemesi 2017/123 Esas sayılı doya üzerinden açıtığı davada bilirkişi raporu düzenlendiğini, rapora göre “şirketin aktif ve pasifleri nazara alınarak şirket ortaklarının şirketten alacak veya borçlarının olmadığı” yönünde görüş bildirildiği, bu incelemenin, şirketin ticari defterlerinin incelenerek yapıldığını, müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığını, deliller ile ispat edildiğini bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacı şirketin iddia da bulunduğu “şirket yetkilisi olmasını suistimal ederek paraları hesabına geçirdiği, paraları bizzat kendisinin hesabına geçirdiği” yönündeki iddiaları cevaplamak gerekirse, şirkette muhasebe, para giriş çıkışı ile ilgili işlemleri takip eden ortak … olduğunu, bu nedenle şirket hesabını internetten veya cep şubeden kullanan kişi ortak olduğunu, bu ortak, bahse konu havale işlemlerini … nolu şahsına ait cep telefonu ile yaptığını, bu ortağın şuan işbu davanın açılmasına talimat verdiği düşünüldüğünde, davanın haksız olarak açılmasındaki kötü niyetin ve ayrıca müvekkilin hissedar olmasını suistimal ederek hesabına bizzat para geçirdiği iddiasındaki davacı tarafın kötü niyetinin görülmesi gerektiğini, bu iddianın tespiti için … Bankası Genel Müdürlüğüne yazı yazılarak davacı şirkete ait hesabın 07/04/2016 tarihine kadar hangi cep telefonu numarasına gelen şifre ile kontrol edildiği veya cep uygulamasının hangi telefon numarası üzerinden kontrol edildiğinin sorulması durumunda iddianın gerçekliğinin görüleceğini, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, şirketin haksız alınan karı geri alma hakkı, paranın alındığı tarihten itibaren beş yıl, iyiniyetin varlığında iki yıl sonra zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin diğer ortaklarına müvekkilin ortaklıktan ayrılacağını belirttikten sonra taraflar arasında uyuşmazlıklar oluştuğunu, bunnu üzerine müvekkilin davacı şirket ve diğer ortaklarına karşı … 13 ATM deki ortaklıktan ayrılmaya ilişkin davayı açtığını, fakat şirket ortakları bu sureçte sahte imza kullanarak müvekkili kefil göstermek suretiyle kredi çektiklerini, kredinin çekildiği dönemde müvekkilin yurt dışında olduğundan müvekkilin bu kredi için imza vermiş olmasının mümkün olmadığını, bu durumun tespit edilmesi üzerine şirketin diğer ortakları hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numaralı dosya üzerinde şikayette bulunulduğunu, soruşturmanın devam etmekte olduğunu, halen dava açılmadığını, bu nedenle davacının kötüniyet tazminatına çarptırılmasının gerektiğini, açılan davanın öncelikle zamanaşımına uğraması nedeniyle reddi gerektiğini, davanın esastan reddi gerektiğini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/123 Esas sayılı dosyası getirtilip incelenmesinde; davacının …, davalıların … Teknolojileri San. Tic. Ltd. Şti. Olduğu, dava konusunun davacı yanın davalı şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine ve şirket ortaklık bedelinin ödenmesi istemli alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Birleştirme talebine konu davada, uyuşmazlığın aynı taraflar arasında ve aynı hukuki sebeplere (vakıalara) dayanıldığı, davanın daha önce açılmış olduğu görülmektedir. Her iki davanında aynı hukuki sebepten kaynaklanmış ve delillerin ortak olması, biri için verilecek hükmün diğeri içinde önem taşıması nedeni ile; HMK.nun birleştirmeye yönelik 166/1 maddesi hükmü gereğince aynı mahkemede görülmekte olan davalar aralarında bağlantı bulunması halinde davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir. 14/02/1992 gün 1999/3 Esas ve 1992/2 karar sayılı YİBK gereğince bir yargı çevresinde kurulmuş aynı düzeyde birden fazla mahkeme, davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılır. Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında bağlantı olduğu kabul edilir. Bu nedenle HMK nun 166/1 maddesi gereğince tarafları ile dava konusu itibarıyla ve yukarda belirtildiği üzere aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle iş bu dava dosyası ile İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/123 Esas sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Ön inceleme aşamasının tamamlanmış olduğu anlaşılmakla HMK’nun 140. maddesi uyarınca aşamasına geçilmesine,
1-Mahkememizin 2018/436 esas sırasında kayıtlı iş bu dava ile İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/123 esas sırasında kayıtlı dava arasında hukukî ve fiilî bağlantı bulunması nedeniyle her iki davanın BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamaya İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/123 esas sayılı davası üzerinden devamına,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı nihai karar ile birlikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/12/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır