Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/43 E. 2019/1063 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/43 Esas
KARAR NO : 2019/1063

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 01/09/2015
KARAR TARİHİ : 20/11/2019

Dosya öncelikle Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/05/2015 tarih 2014/758 esas ve 2015/303 karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiş, mahkememizin 2015/853 esas 2017/141 karar sayılı ve 21/02/207 günlü verilen kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2017/789 esas 2017/875 karar sayılı ve 27/12/2017 günlü kararı ile kaldırılmasına karar verilerek dosya tekrar mahkememize iade edilmiş, mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılamaları sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : müvekkili şirketin imza ayakkabı işletme adı ile uzun yıllar ticaret yapan bir esnaf olduğunu, 10/10/2010 tarihinde davalı banka müvekkili firmayla yapmış oldukları sözleşmeyi tek taraflı olarak feshederek sözleşme gereğince müvekkili firmaya tahsis etmiş olduğu POS cihazını hukuken hiçbir gerekçe göstermeden geri aldığını, davalı bankanın hiçbir araştırma yapmadan, hangi alış verişi dayanak gösterdiğini bilmeden müvekkili şirkete kendini savunma imkanı sunmadan müvekkilinin POS cihazı ile gerçekleştirdiği işlemin “fiktif işlem” olduğunu Merkez Bankası’na bildirdiğini, banka ise bankalardan gelen bu tür bilgileri halk arasında” kara liste” diye adlandırılan veri tabanına kaydettiğini, diğer bankalar tarafından da görülebilen Merkez Bankası tarafından tutulan böyle bir veri tabanında ismi yer alan müvekkili şirket ile diğer tüm bankaların sözleşmelerini feshedip POS cihazlarını geri almışlardır. Müvekkili hukuka aykırı bu işlem yüzünden günümüz ticari hayatı için neredeyse zorunlu olan bu cihazı müşterilerine sunmaması nedeniyle zarar uğradığını, davalı bankanın POS cihazı sözleşmesini iptal etme sebebi hakkında kesin bir delil olmadığın, davalı bankanın varsayıma dayalı olarak sözleşmeyi feshettiğini, davalı bankanın müvekkili şirket hakkında POS cihazı ile ilgili olarak amaca aykırı kullanım ya da fiktif işlem şeklindeki olumsuz bildiriminin öncelikle hiçbir somut ve hukuken kabul edilebilir bir delil sunulmadığı gerekçesiyle aksi halde yasal düzenlemede öngörülen sürenin dolmuş olması sebebiyle veri tabanından silinmesine, ve davalı bankanın bu durumu Bankalararası Kart Merkezi, Merkez Bankası ve ilgili gerekli kurum ve kuruluşlara bildirmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka üye iş yeri birimi tarafından, davacının pos hesabına başka bankalara ait kredi kartları ile nakit yaratma, usulsüz puan kazanma ve aile bireyleri arasında nakit akışını sağlama amacıyla müvekili banka posunu kullandığı şüphesi taşıyan işlemlere rastlandığını, bu nedenle müvekkili banka, davacının pos cihazını amaç dışı kullanım sebebiyle davacı ile olan üye işyeri sözleşmesini feshettiğini, davacıya iadeli taahhütlü posta aracılığıyla ile yazı gönderilerek 21/10/2010 tarihinde tek taraflı fesih hakkı kullanılarak sözleşme feshedildiğini, davacının yazıyı teslim aldığını, müvekkili banka diğer bankalar gibi BDDK’nın çok sıkı denetimine tabi olup, tahsis ettiği kart ve POS’lardan yapılan işlemlerde amaç dışı kullanım olup olmadığını denetlemekte yükümlü olduğunu, tespit edilen işlemler nedeni ile davacıya tahsis edilmiş olan POS cihazından nakit karşılığı fiktif işlemler yapıldığından şüphelenildiğini, şüpheli işlem olarak değerlendirilen işlemlerin, mal veya hizmet satışından değil de nakde yönelik işlem olduğu düşünüldüğünde; kar hamili, müvekkili bankaya olan borcunu yine müvekkili bankanın parası ile ödeyerek borcu borçla kapatmış olmakta , belli bir yerde bu zincir kopmakta ve bu aşamada müvekkili bankanın büyük zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle müvekkili banka davacı ile olan üye işyeri sözleşmesini feshettiğine beyanla iş bu davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
DELİLLER:
1-Sözleşme Suretleri, BKM’ye bildirilen fesih Bildirimi, Hesap Açılış Formu.
2-POS cihazından yapılan işlem hareket suretleri, Üye İş Yeri Evrakları.
3-HSBC Genel Müdürlüğünün … tarih … Ref. No yazısı.
4-Mahkememizce atanan bankacı bilirkişi … tarafından sunulan 19/07/2019 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı banka tarafından davacıya verilen pos makinesinde fiktif(muvazalı) işlemler yapılmadığı iddiasına dayalı, fiktif işlem bildiriminin veri tabanından silinmesi ve bunun Bankalar Arası İşlem Merkezi ile Merkez Bankasına bildirilmesi talebidir.
Davacı ve davlaı taraf delilleri toplanmış ve mahkemizce dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir. Davalı banka davacıya ait işyerine tesis ettiği POS cihazından nakit temimine yönelik harcamalar yapıldığı gerekçesi ile sözleşmeyi feshettiğini ve POS cihazını geri aldığını, davalı banka nakit teminine yönelik olduğunu tespit ettiği harcamalar ile ilgili belgeleri dosyaya ibraz ettiğini, iptal gerekçesini belgelendirdiğini, POS cihazından tahsil edilen miktarların kesilen faturalar ile ilişkili olduğu davacı firmaca belgelendiğini, ancak …, eşi …, …, … ve … dışında POS cihazından yapılan harcama tutarlarının genellikle 100,00-TL’nin altında olduğunu, firma sahibi … ile kardeşi … ve eşi ile diğer harcamayı gerçekleştiren …’ın aynı sektörde faaliyet gösteren firma sahibi/yetkilileri olmaları, bu kişilerin karşılıklı olarak birbirlerinin firmalarından kredi kartı ile yüksek miktarlarda harcama yaptığını, “…”(…), “…”(…), “…”(…), bu harcamaların bir kısmının kredi kartı, ödeme tarihlerine veya yakın tarihe gelmesi, yüksek harcama yapan diğer iki kişinin de (…-…) yaptığı harcamaların ödeme günlerinde kuyumculuk alışverişlerinin bulunbası nedenleri ile nakit teminine yönelik olduğu izlenimi vermesi nedenleriyle her ne kadar POS tahsilatlarının faturaya dayandığı tevsik edilmesine rağmen POS cihazından yapılan alışverişlerin para teminine yönelik olduğuna dair birden fazla kanıt olması, kanıtların belgelerinin sunulmasını, davacı firma sahibi …’un da kredi kartının kanit teminine yönelik kullandığının görülmesi nedenleri ile davalı bankanın tespitinin ve KKB yaptığı bildirimin genel bankacılık prensip ve ilgili yönetmeliklere uygun olduğunu, yapılan bildirim ve tesis edilen olumsuz kaydın tesis tarihinin açık ve her üye tarafından görülebildiğini, yasaklı sürenin 1 yılmasına karşılık bu süre sonunda POS tahsis edip etmemesi bankaların şahsi tasarrufu olması nedenleri ile davacının talebinin haklı bir talep olmadığına dair görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın davacının yapmış olduğunu iddia ettiği nakit teminine yönelik iddiasını belgelendirildiği, kredi kartı ile yapılan çekimlerin firma yetkilileri tarafından veya yakın akrabalar tarafından yapılmış olması, genel olarak kredi kartı işlemlerinin davacının faaliyet gösterdiği perakende satışı nedeniyle, yapılan ayakkabı satışına bağlı olarak 100 TL altında olması makul ve beklenilecek olan iken ve genel olarak bazı işlemler haricinde böyle olduğu tespit edilmiş iken , yakın akraba ve firma yetkilerinin çekimlerinin yüksek miktarlarda ve kart ödeme tarihlerine yakın olmasının ve bunun aylara sari şekilde gerçekleşmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve ayakkabı satın almakla açıklanamayacağı anlaşılmakla, davalı bankanın şüphesinde haklı olduğu ve yapılan işleminde tespit edilenin dışında olduğunun açıklanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 25,20-TL harçtan düşümü ile bakiye 19,20-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/11/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza