Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/412 E. 2019/1281 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/343 Esas
KARAR NO : 2019/1107

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ : 05/12/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 01/11/2017 tarihinde “…” isimli dizi film projesine ilişkin yapımcılık sözleşmesi akdedildiğini, dizinin ilk 8 bölümünün yapımcılığının müvekkili tarafından üstlenildiğini, 20/12/2017 tarihinde Devir Protokolü ile müvekkili tarafından yapımcılık devrinin gerçekleştirildiğini ancak sözleşme devrine rağmen yapımcılık bedelinin ödemesinin davalı tarafça tamamlanmadığını, ödenmemiş tutara ilişkin alacak talebi ile müvekkili tarafından … 1. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve … 1. Noterliğ’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek davalıya tebliğine rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığını, bu nedenle … 26. İcra Müdürlüğü’nün …esas ve … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyaları üzerinden toplam 3.161.169,69-TL tutarındaki alacağın tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrini tebellüğ eden davalının yasal süresi içerisinde 09/03/2018 tarihinde 2.789.364,40-TL tutarında müvekkili şirket hesabına haricen ödeme yaptığını, 12/03/2018 ve 14/03/2018 tarihlerinde de borcun tamamına ve tüm fer’ilerine itirazda bulunarak takiplerin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, haricen yapılan ödemeye ilişkin banka dekontunda “…Cari hesaba mahsuben…” yönünde genel bir ifade kullanılması ile yetinildiğini, ödemenin hangi dosya borcuna hangi oranda mahsuben yapıldığına dair açıklama yapılmadığını, davalı tarafından yapılan harici ödemenin müvekkili tarafından ilk olarak 05/03/2017 tarihinde başlatılan … 26. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyasında mahsup ettirilerek dosyanın infaz edildiğini, kalan tutarın … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından mahsup edildiğini, bakiye 605.059,76-TL üzerinden iş bu davayı açma zarureti oluştuğunu, tüm bu sebeplerden dolayı davalı borçlu tarafından … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile borçlu tarafından haricen yapılan kısmi ödeme mahsup edildikten sonra kalan 605.059,76-TL’lik tutar üzerinden takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacı tarafın yapım sözleşmesine müstenit ticari ilişkide uymadığı yükümlülüklerin, sözleşmeye aykırı davranışların, sözleşmenin devir edilmesine rağmen sözleşmesel yükümlülükler ile sözleşmeye bağlı oyunculuk sözleşmelerinin devredilmemesi ve oyuncuların alacaklarının dahi ödenmemesi sureti ile müvekkilinin zor durumda bırakıldığını, davacı tarafın müvekkilinin ticari itibarını sarsmayı amaçladığını, taraflar arasındaki taahhütlere rağmen müvekkilinin yazılı izni olmadığı halde imza yetkililerinin değiştirildiğini ve müşterek imza ile yönetilen şirketin münferit imza ile sevk ve idare edilir hale3 getirildiğini, davacı …’ın taahhüdüne rağmen şirket idaresinde yaptığı değişikliklerin davacını yapım sözleşmesine ve yükümlülüklerine uyma çabasının bulunmadığını gösterdiğini, bu ödemelerin davacı tarafın sorumluluğunda olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli tutumunu ve itibar kaybı tehlikesi ile dizinin yayınına devam edememe şüphesini gören müvekkili şirketin davacı tarafça ödenmesi gerekirken ödenmeyen 360.635,60-TL’nin dizi oyuncularına müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalındığını, takip tarihi itibari ile davacı tarafın müvekkilinden alacağı bulunmadığını, davacı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takiplerinde takip konusu borçların sebeplerinin belli olmadığını, davacının icra dosyalarında kendisinin mahsuplaşma yapmasının usule uygun olmadığını, takip öncesi faiz kalemlerinin nasıl hesaplandığının belirsiz olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen 01/11/2017 tarihli “…” isimli dizi-film projesine ilişkin yapımcılık sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacı ile açılan icra takiplerine vâki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce dava konusu … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası esas sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine borç sebebi “2.550.000,00-TL’lik 01/11/2017 tarihli yapımcılık sözleşmesi, faturalar, mutabakat gereği … Dizisi Şubat ayı yapımcılık bakiye bedeli (asıl alacak)” açıklaması ile 2.550.000,00-TL asıl alacak, 5.257,19-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.555.257,19-TL alacağın asıl alacak kısmına takip tarihinden itibaren işleyecek %10,75 oranında temerrüt faizi ile tahsili talebi ile 07/03/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, dava ile ilgili olan … 26. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine borç sebebi “01/11/2017 tarihli sözleşmeye dayalı 600.000,00-TL tutarındaki … dizisinin Ocak ayı yapımcılık bedeli” açıklaması ile 600.000,00-TL asıl alacak, 5.912,50-TL 31/01/2018-05/03/2018 arasında işlemiş yıllık %10,75 faiz olmak üzere toplam 605.912,50-TL alacağın asıl alacak kısmına takip tarihinden itibaren işleyecek %10,75 oranında temerrüt faizi ile tahsili talebi ile 05/03/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın sözleşme ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, davacının alacağının belirlenebilmesi için dayanak sözleşme, icra dosyası, tarafların dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtları incelenerek ve tarafların sunduğu kayıt ve belgeler nazara alınarak davalının takibe dayanak yapım sözleşmesi nedeni ile takip tarihi itibari ile borçlu olup olmadığı, borçlu ise asıl borç ve işlemiş faiz miktarı ve uygulanacak faiz tür ve oranının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 23/03/2019 tarihli bilirkişi kurulu kök raporunun sonuç kısmında “…Davacı şirketin 20 17-2018 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari deflerlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirketin 2017-2018 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtlartn düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacının 07.03.2018 takip tarihi itibariyle davalıdan 3.150,000 TL alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra Davalı şirketin 09.03.2018 tarihinde 2.789.364,40 TL ödeme yaptığı ve davacının halen davalıdan 360.635,60 TL alacaklı durumda olduğu, taraflar arasındaki ( 3.150.000 – 2.780.364,40 = ) 360.635,60-TL,lık farkın, davalı şirketçe 16.02.1018 tarihinde farklı miktarlarda ve toplamda 360.635.60 TL’lik ödemenin davacı adına farklı kişilere ödenmesinden kaynaklandığının anlaşıldığı…” yönünde görüş bildirilmiştir. Davadan önce yapılan ödeme nedeni ile öncelikle takip tarihi itibari ile asıl alacak ve işlemiş faiz miktarının tespiti gerekmektedir. Bilirkişi raporunda işlemiş faiz miktarı yönünden inceleme yapılmadığı görülmüştür. Bu nedenle … 26. İcra Müdürlüğü’nün … ile … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyalarında takip tarihi itibari ile asıl borç ve işlemiş faiz miktarının hesaplanması için yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. 27/09/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…1. Davacı ve davalı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMKmd.222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, 2. Taraflar arasındaki defter kayıtlarına göre takip tarihleri itibari ile mutabakatsızlığın 360.635,60 TLr si olduğu, İş bu mutabakatsızlığın davalı tarafça davacı adına yapıldığı iddia edilen 3. Kişi ödemelerinden kaynaklandığı, iş bu 3. Kişi ödemeleri haricinde taraflar arasında defter kaytlarına göre takip tarihi itibari ile herhangi bir mutabakatsızlığın bulunmadığı, davacının davalı adına yaptığı takiplerin 05.03-2018 ve 07.03.2018 tarihli olduğu, davalıya ödeme emirlerinin 07.03.2018 ve 09.03.2018 tarihlerinde tebliğ edilmiş olduğu, davalının ödemesinin 09.03.2018 tarih 16.42.01 saatinde olduğu dikkate alındığında davalının ödemelerinin davacının icra takiplerinin tebliği sonrasında olduğunun kabulünün gerektiği, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının icra takipleri ile ilgili 09.03.2018 ödeme tarihî itibari ile kapak hesaplamasının yapılması gerektiği kanaatine ulaşıldığı, rapor içeriğinde kapak hesaplamalarının 3. Kişilere davalı tarafça yapılan ödemelerin mahsup edilip edilemeyeceği ile ilgili takdir ve hukuki değerlendirme Mahkemeye alt olmak üzere yapılmış olduğu, 3. Davalının 360.635,60-TL’lik dava dışı gerçek kişilere yaptığı ödemelerin davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği kanaatine ulaşılması durumunda davacının 09.03.2018 ödeme tarihi İtibari ile davalı taraftan TBK 100 maddesine göre 205.636,54 TL’ si borçlu olacağı, 4. Davalının 360.635,60 TL’lik dava dışı gerçek kişilere yaptığı ödemelerin davacı alacağından mahsup edilmemesi gerektiği kanaatine ulaşılması durumunda davacının 09.03.2018 ödeme tarihi itibari İle davalı taraftan TBK 100 maddesine göre 582.973,12 TL’ si alacaklı olacağı, 5. Davacı ile ilgili sayın mahkeme tarafından hükmedilecek asıl alacağa davacı talebi doğrultusunda 09.03.2018 son ödeme tarihinden itibaren 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince T.C Merkez Bankası tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01.01.2017-30.06,2018 arası %9,75; 01.07.2018 sonrası %19,50) üzerinden basit usulde(3095 Sy.K.m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı, 6. davacı tarafça talep edilen %20 oranında İcra İnkar Tazminatının ve Davalı tarafça talep edilen %20 oranında Kötüniyet Tazminatının mahkemenin takdirinde bulunduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporu ayrıntılı ve denetime elverişli kabul edilmiştir.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Dava, taraflar arasında akdedilen 01/11/2017 tarihli “…” isimli dizi-film projesine ilişkin yapımcılık sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacı ile açılan icra takiplerine vâki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı, dizinin ilk 8 bölümünün tamamlanarak anılan sözleşme ve ek protokoller uyarınca yapımcılık devrinin gerçekleştiğini ancak dizinin Ocak ve Şubat ayları yapımcılık bedelinin ödemesinin davalı tarafça tamamlanmadığını iddia etmiş, davalı, anılan sözleşme uyarınca dizinin ilk 8 bölümünün karşılığı olarak davacı tarafından 9.027.000,00-TL (KDV Dahil)’lik fatura düzenlendiğini, bu faturalara karşılık ilk etapta yapılan 5.862.543,00-TL ödeme ile 14.457,00-TL tutarındaki damga vergisi yansıtması düşüldükten sonra geriye 3.150.000,00-TL ödenmesi gereken tutar kaldığını, oyuncularına ödeme yapmayan davacı adına oyunculara yapılan 360.635,60-TL ödemenin davacının bu alacağından mahsup edildiğini ve davacı tarafın bakiye 2.789.364,40-TL alacağının 09/03/2018 tarihinde ödenerek câri hesabın kapatıldığını, bu ödemeden sonra müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu kalmadığını savunmuştur. Somut olayda taraflar arasında 01/11/2017 tarihli dizi-film projesine ilişkin yapımcılık sözleşmesi akdedildiği, davacı tarafça anılan sözleşme ilişkisine dayalı olarak yukarıda yazılı … 26. İcra Müdürlüğü’nün … esas sırasında ve … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sırasında icra takibi başlatıldığı, her iki takipte asıl alacak ve işlemiş faiz talep edildiği, takip tarihlerinden sonra 09/03/2018 tarihinde davalı tarafça davacının banka hesabına 2.789.364,40-TL ödeme yapıldığı sabittir. Davacı vekili yapılan bu ödemeden ilk önce … 26. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu borcun mahsup edildiğini, kalan miktar üzerinden … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında mahsup işlemi yapıldığını, geriye kalan 605.059,76-TL’lik kısım üzerinden iş bu davanın açıldığını beyan etmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü için öncelikle takip konusu Ocak, Şubat ayı yapımcılık bedelinin davacıya ödenip ödenmediğinin, davalının savunmasında geçen oyunculara yapılan ödemeler nedeni ile “vekaletsiz iş görme”nin kabulünün, bu nedenle davalı tarafın davacıya rücu edip edemeyeceğinin, anılan ödemelerin davacı alacağından mahsubu koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti gerekmektedir. Başkasının borcunu ödeyen kişi borçlu kendisine yetki vermemiş olsa bile borçlunun temsilcisi sıfatı ile hareket etmiş olacağından borçluya karşı vekaletsiz iş gören sıfatı ile istemde bulunabilecektir. “Vekaletsiz iş görme” TBK 526 vd. Maddelerinde düzenlenmiştir. TBK 529. maddesinde “…İş sahibi işin kendi menfaatine yapılması halinde iş görenin durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masraflarını faizi ile ödemek, gördüğü iş dolayısı ile üstlendiği edimlerini ifâ etmek ve hakimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır. İş görenin vekaletsiz iş görmeden kaynaklanan alacak hakları işi görülenin haksız iktisabı sayılmaz. Bu alacak hakları TBK’nun 147. maddesinde sayılanlardan da değildir. Somut olayda davalı tarafça taraflar arasında akdedilen sözleşmeye konu dizinin oyuncularına 16/02/2018 tarihinde farklı miktarlarda toplam 360.635,60-TL tutarında ödeme yapıldığı sabittir. Her ne kadar davacı, davalının oyunculara ödeme yapmasına muvafakat etmediklerini, bu hususta davalıya ihtarname gönderdiklerini öne sürmüş ise de anılan ihtarnamede “ödemeden men” ibaresine rastlanmamıştır. Bu durumda davalı tarafça dizi oyuncularına yapılan ödemelerin TBK 526 vd. maddelerinde düzenlenen vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince istenebileceği, dolayısı ile davacı alacağından mahsubu gerektiği kanısına varılmıştır. Mahkememizce benimsenen yukarıda yazılı 27/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda davalının 360.635,60-TL’lik dava dışı dizi oyuncularına yaptığı ödemelerin davacı alacağından mahsup edilmesi halinde davacının neticeten 205.636,54-TL alacaklı olduğu tespit edilmekle bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında kabul edilen dava değeri üzerinden alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması zorunlu olup, davacı şirketin alacağının varlığı ve miktarı ancak yargılama sonucunda belirlendiğinden alacağın likit olmadığı gözetilerek davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında reddedilen dava değeri üzerinden borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için davacı-alacaklının takibe geçmede ve itirazın iptali davasını açıp yürütmekte kötü niyetli olduğunun davalı borçlu tarafından ispat edilmesi gerekmekte olup, somut olayda davacı-alacaklının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 205.636,54-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa işleyecek temerrüt faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Yasal koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminat talebinin reddine,
Yasal koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 14.047,03-TL nispi harçtan peşin alınan 13.790,11-TL harcın mahsubu ile bakiye 256,92-TL nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 332,50-TL tebligat posta gideri üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 113,00-TL ile 13.872,31-TL harç gideri olmak üzere toplam 190,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 2.400,00-TL bilirkişi ücreti ile 18,00-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.418,00-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.596,21-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 18.288,19-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 29.915,39-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesi¨ne,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.05/12/2019

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza