Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/390 E. 2019/716 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/390 Esas
KARAR NO : 2019/716

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2018
KARAR TARİHİ : 10/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Borçlu … Ltd. Ştl. ile müvekkili şirket … Tic. A.ş, aralarında süregelen bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, borçlu taraf müvekkili şirketle 2015 ve 2016 yılları ve devam eden yıllarda birçok ticari iş yaptıklarını, ancak davalı şirket bu yapılan ticari işler neticesinde borçlarını ödemediğini, davalı şirketin müvekkili şirketten cari hesaptan kaynaklı borcu sebebiyle … 21. icra Müdürlüğü … takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açtığını, fakat borçlu şirket tarafından 06.07.2017 tarihinde icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, icra takibinin 06.07.2017 tarihinde durdurulduğunu, borçlu şirket itiraz dilekçesinde; “Şubat 2015 tarihinde gönderilen malların alacak miktarına tekabül eden miktarın firmadan istenilen evsafta gönderilmediğini, yanlış mal gönderildiği anlaşıldığını ve firmaya bu hususta bilgi verdiğini, yanlışlıkla ilgili o zaman firma müdürü … ve firma ortağı …’ın bilgisi olduğunu, dolayısıyla bu yapılan takipte istenilen miktar, firmalarınca yapılan hatalı teslimat sonucunda doğduğunu, bu nedenle yapılan takibe itiraz ettiklerini, Irakta yapılan hatalı teslimin iadesi için ihraç edilen firmaya ulaşmaya, malların iadesini sağlamaya veya malları orada satılarak bedelinin iadesi için çalışmakta olduklarını” belirttiklerini, borçlu şirketin bu soyul ve hukuki açıdan geçerliliği olmayan iddiaların hiç birini kabul etmediklerini, tümüne itiraz ettiklerini, davalı tarafın firma yetkilileri olarak belirttiği … ve …’a herhangi bir görüşme yapılmadığını ve iddia edilen hatalı teslimata ilişkin bilgi de verilmediğini, borçlu şirkette müvekkili şirketi arayarak Irak’a ihraç kayıtlı olarak satış yapmak istediğini müvekkili şirket yetkililerine ilettiğini, borçlu tarafın bu talebi üzerine de müvekkili şirket istenilen ürünleri istenilen miktarda hazırlayarak borçlu şirkete teslim ettiğini, bu teslime ilişkin irsaliyeli fatura ve faturalar düzenlenip davalı şirkete yollandığını, müvekkili şirketin davalı tarafa yaptığı teslimat kayıtsız ve şartsız olarak borçlu şirket tarafından kabul edildiğini, bu teslimata ilişkin herhangi bir şekilde müvekkili şirketin aranmadığını ve iddia edildiği gibi … ve …’a bilgi verilmediğini, müvekkili şirket tarafından yapılan ihraç kayıtlı teslimden sonra borçlu şirkete fatura kestiğini ve bu faturaları borçlu şirketin muhasebesine gönderdiğini, TTK 21. maddesi faturanın alındığı tarihten itibaren içeriğine (8) gün içinde itiraz edilebileceğini, aksi takdirde faturanın içeriği yanlış bile kabul etmiş sayılacağım açıklandığını, bu 8 günlük sürenin tespitinin önemli olduğunu, 8 günlük sürenin belgelerle tespit edilmesinin gerektiğini, müvekkili firmaya davalı şirket tarafından iddia olunan ayıplı ifaya ilişkin ayıp ihbarında bulunulmadığını, ayrıca müvekkili tarafından düzenlenen faturalarda kayıtsız şartsız olarak borçlu şirketçe imzalandığını, faturalara ilişkin herhangi bir itiraz da bulunulmadığını, belirtilen nedenlerle, borçlunun haksız olan itirazının iptalini ve takibin devamını, borçlunun kötü niyetli itirazı nedeniyle %20 icra inkâr tazminatı ile cezalandırılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce … 21. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş tarafından, borçlu … Şti., aleyhine 12.998,91-TL asıl alacak, 1.724,40-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.723,31-TL’nin icra takip tarihi olan 23/06/2017 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9,00 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 23/06/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır
Dosya, davacı tarafça sunulan deliller, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere bilirkişiye tevdii edilmiş, 16/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında ticari ilişki mevcut olduğu, dava konusu faturalara ilişkin yasal süresi içerisinde davalı tarafından yapılmış bir itiraz olmadığı, davalının bir kısım malların ayıplı olduğuna ilişkin yönündeki herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında davalı şirket adına 12.998,91-TL cari hesap alacağı kaydedildiği, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 12.998,91-tl alacak talebinde bulunabileceği görüş ve kanaatinde bulunmuşlardır.
Davacı tarafın itirazları doğrultusunda, davacı ve davalı şirketin 2015-2016 yılları arasını içeren BA-BS formlarını sunulması için ilgili vergi dairelerine müzekkere yazılmış olup, müzekkere cevabında gönderilen formlar ile birlikte davacı tarafın itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor alınmak üzere dosya tekrar bilirkişiye tevdi edilmiştir. Dosyaya sunulan 10/07/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; tarafların vergi dairelerinden gelen BA ve BS formlarında davacı yan tarafından düzenlenen tüm faturaların kendi BS formunda satış olarak, davalının kendi BA formunda alış olarak beyan edildiği, dolayısıyla davalının faturaları kabul ederek ticari defterlerine kaydettiği, bu anlamda davacının takip talebinin yerinde olduğu kanaatine varılması neticesi, görüş ve kanaati rapor edilmiştir. Sunulan rapor taraflara tebliğ edilmiş, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki faaliyet kapsamında davacı şirket tarafından tanzim edilen faturaların davalı tarafa teslim edildiği, söz konusu faturalara karşı davalı tarafından yasal süresi içerinde itiraz edilmediği, davalı tarafça dava konusu malların davalı tarafa teslim edilmediğine dair herhangi bir itirazın bulunmadığı, davalının iddia ettiği üzere dava konusu malların ayıplı olduğuna dair davacıya ayıp ihbarına bulunduğuna dair belge ve bilgi bulunmadığından davalının davacı tarafa usul ve kanuna uygun ayıp ihbarında bulunmadığının anlaşıldığı, dosyaya sunulan davalı ve davacı şirketin 2015-2016 yılları arasında vergi dairelerine sunmuş olduğu BA-BS formlarının incelenmesinde, davacı şirketin davalı şirket adına 12.998,91-TL cari hesap alacağı kaydettiği, yine davalı şirket tarafından davacı şirket 12.998,91-TL borç kaydettiği ve böylece tarafların defterlerinin birbirini doğruladığı görülmüş olup; davacı tarafın davalı taraftan 12.998,91-TL fatura alacağının bulunduğunun sabit olduğu anlaşılmıştır. Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-DAVANIN KABULÜNE;
1-Davalının … 21. İcra dairesinin … esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin aynı koşullarda devamına,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 2.599,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 887,95-TL’den peşin alınan 221,99 harcın mahsubu ile kalan 665,96 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.300,00TL bilirkişi ücreti, 90,20 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.390,20-TL yargılama gideri ile 263,09-TL ilk harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/09/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza