Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/387 E. 2018/1381 K. 31.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/552 Esas
KARAR NO : 2018/1351

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 21/06/2018
KARAR TARİHİ : 28/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müflis …. ‘den 102.290,84 alacaklı olduğunu, alacağının iflas masasına kaydının talep edildiğini, talebin reddedildiğini iflas idaresinin kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek reddedilen alacağının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın İİK 235. Maddesi uyarınca hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından öncelikle usulden reddi gerektiğini 23/07/2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanan; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’ nun 22/07/2016 tarih ve 6947 sayılı kararı ile …’ nin 21/07/2016 tarih ve 9029 sayılı yazısında yer alan talebi üzerine 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ nun 107. Maddesinin son fıkrası hükmü çerçevesinde ….’ nin faaliyet izinin kaldırılmasına karar verildiğini bunun üzerine … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin… Esas sırasında … tarafından açılan iflas davasında 5411 sayılı kanunun 106. Maddesi uyarınca bankanın iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin …’ nün 2017/14 iflas sayılı dosyası üzerinden … tarafından önerilen ve İcra Hakimliği’ nce atanan iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, davacının müflis bankadan alacaklı olduğu gerekçesiyle alacak kaydı talebinde bulunduğunu, alacak talebinin usul ve yasaya uygun görülmediğinden reddine karar verildiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava Kayıt Kabul talebine ilişkindir.Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’ nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Mahkememizce 1. İflas İdare Müdürlüğünün müzekkere cevabı, davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, sıra cetveli, tebligat ve ilana ilişkin belgeler getirtilip incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamından; ….’ nin BDDK’ nın ve Fon Kurulu’ nun 29/05/2015 tarihli kararları doğrultusunda fona devredildiği 27/07/2016 tarihli BDDK kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ nun 107. Maddesi uyarınca faaliyet izninin kaldırıldığı ve bu kararın 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığı Fon Kurulu’ nun 22/12/2016 tarihli kararı ile 5411 sayılı yasanın 106/3 maddesi uyarınca bankanın doğrudan iflasın mahkemeden talep edilmesine karar verildiği ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … esas sırasında açılan davada 16/11/2017 tarih 2017/41-942 E.K. Sayılı karar ile 5411 sayılı yasanın 106. Maddesi uyarınca …. ‘ nin iflasına karar verildiği anlaşılmıştır.5411 sayılı yasanın 106/5 maddesinde ”Fon bu kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İİK ‘nun 166., 218., 219., 234., 236., 249., 251., 254. Maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas dairesi , alacaklılar toplantısı iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye eder.” hükmü yer almaktadır. Diğer yandan “Faaliyet İzni Kaldıralan Bankalardaki Sigortalı Mevdiat ve Sigortalı Katılım Fonunun Ödenmesi ile Bu Bankaların İflas ve Tasfiyesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik” in ,”İflas Yoluyla Tasfiye” başlığını taşıyan 4. Bölümünde bankacılık yasası uyarınca iflasına karar verilen bankaların iflas ve tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.Somut olayda … Fon Kurulunun 17/11/2011 tarihli 2017/289 sayılı kararı ile 5411 sayılı yasanın 110. Maddesinin yollaması ile, 106/5 maddesi gereğince 1. Alacaklılar Toplantısı yerine kaim olmak üzere ilgili yönetmeliğin 20. Maddesi gereğince iflas tasfiyesinin yürütülmesi bakımından iflas idare memuru adaylarının isimlerinin belirlendiği, … 15. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 2017/7-6 E.K. Değişik İş nolu 24/11/2017 tarihli kararı ile fon tarafından önerilen …, … ve …’ nun iflas idare memuru olarak atanmasına karar verildiği Hasan Köroğlu’ nun 21/03/2018 tarihinde görevinden istifası nedeniyle … 8. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 2018/5-5 E.K. Değişik İş nolu 27/03/2018 tarihli kararı ile fon tarafından önerilen …’ ün iflas idare memuru olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere iflas idare memurlarının tamamı fonun gösterdiği adaylardan oluşmaktadır. Müflis ….’ nin iflas tasfiyesi 5411 sayılı yasanın 106. Maddesi ve ilgili yönetmelik çerçevesinde fon tarafından yürütülmekte olup iflas idare memurları tarafından düzenlenen sıra cetvelinin …’ nin bankacılık kanunu uyarınca tek yanlı olarak aldığı idari nitelikte bir işlem olduğu kabul edilmelidir.Nitekim benzer bir olayda Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’ nin 2015/4757-2016/1217 E. K. Sayılı 29/02/2016 tarihli ilamında ”…tüzel kişiliğe haiz fon tarafından İİK hükümlerinden yararlanılarak düzenlenen ve idari işlem niteliğinde bulunan sıra cetvelinin dava konusu edildiği davalı … A.Ş. ‘ nin iflas idaresinin … adına tasfiye yürüttüğü gerçek hasmın … olduğu bu cetvelde davacının alacağı ile ilgili alınan kararın iptalini amaçlayan davacının alacağının bulunup bulunmadığı alacağı varsa cetvelin davacı alacağı ile ilgili kısmının iptali ile ilgili inceleme yapıp karar vermenin adli yargının görevi dahilinde olmadığı anılan kararın iptali üzerine idarece yeni bir karar alınarak davacının alacağının cetvele kayıt ve kabulüne karar verileceği gözönünde bulundurulup HMK ‘nun 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği …” yönünde karar verilmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’ nin 2014/7272 – 2015/3936 E .K. Sayılı 26/05/2015 tarihli, 2015/7876-2016/650 E.K. Sayılı 10/02/2016 tarihli, 2015/4750-2016/1217 E.K. Sayılı 29/02/2016 tarihli, 2015/7940- 2017/2722 E.K. Sayılı 17/10/2017 tarihli emsal ilamlarıda bu yöndedir. Tüm bu sebeplerden dolayı iş bu davanın idari yargının görev alanında bulunduğu anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nun 114/b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK’nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın, HMK’nun 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Karar ve ilam harcı 35,90 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekili lehine takdir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza