Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/376 E. 2019/776 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/376 Esas
KARAR NO : 2019/776

DAVA : İflas
DAVA TARİHİ : 27/04/2018
KARAR TARİHİ : 19/09/2019

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin son yıllarda gerçekleştirmeyi planladığı projelerde yaşadığı ekonomik kriz nedeni ile başarısız olduğunu, borç altına girdiğini, TTK 376 maddesi uyarınca borca batık duruma gelmiş olup öz varlığını kaybettiğini, iflas isteme kararının genel kurul toplantısında karara bağlandığını belirterek müvekkili şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, borca batık olduğunu iddia eden davacı şirketin İİK md. 179 hükmüne göre iflasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
İİK 181 maddesi uyarınca İİK 166/2 maddesi gereğince Ticaret Sicil Gazetesi ve Türkiye genelinde yayınlanan trajı en yüksek 5 büyük gazetede iflas talebine ilişkin iş bu davanın açıldığı hususu ve duruşma günü ilan edilmiştir.
İİK 160 maddesi gereğince davacı tarafça iflas avansı mahkememiz veznesine yatırılmıştır.
2004 sayılı İİK’nun 179 maddesinde “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Türk Ticaret Kanununun 377 nci ve 634 üncü maddeleri ile 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 63 üncü maddesi hükmü saklıdır” düzenlemesi yer almaktadır. Borca batıklığın sermaye şirketleri ve kooperatifler bakımından zorunlu iflas sebebi olarak ön görülmesinin sebebi sermaye şirketi ve kooperatiflerin borçlarından dolayı sorumluluklarının şirketin sermayesi ile sınırlı olması, alacağını şirketin mevcudundan alamayan şirket alacaklısının şirket ortaklarına müracaat hakkının bulunmamasıdır (Rüzgar Esen, Cumhur, İflas Sebepleri, Ankara, 2011, s.554). Borca batıklık halinde İİK md. 179 uyarınca doğrudan doğruya iflâs gündeme gelecektir fakat buradaki borca batıklık aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanmış bilançoya göre söz konusu olmalıdır. Bu bağlamda oluşturulacak bilançoda defter değerleri değil bilanço kalemlerinin olası satış değerleri esas alınır. Burada satış fiyatı ile mevcudun içinde yer alan unsurların bilançonun yapıldığı tarihteki cari olan fiyatları kast edilmektedir. Somut olayda mahkememizce davacı şirketin sicil dosyası getirtilmiş, İİK md. 179 uyarınca dava dilekçesi ekinde sunulan yönetim kurulu kararı, bilanço, ticari defter bilgileri, gelir tablosu vs. deliller incelenmiştir. Davacı şirketin borca batık durumda olup olmadığının tespiti için davacı şirketin ticari defter ve tüm mâli kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 24/05/2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…iflasını talep eden şirketin 30/09/2018 tarihli bilançosuna göre sermayesi ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı, iflasını talep eden şirketin 30/09/2018 tarihi itibari ile kaydi değerler üzerinden raporlanan öz kaynakları toplamının (-)58.230.449,85-TL olduğu, bir başka anlatımla şirketin kaydi değerlere göre borca batık durumda bulunduğu, şirketin borca batık olup olmadığının tespiti için rayiç değerler üzerinden varlık ve borç rakamlarının güncellenmesi gerekmekle birlikte iflasını talep eden şirketin bilançosuna bakıldığında kaydi ve rayiç değerleri arasında farklılık olabilecek hesap gruplarında oldukça sembolik miktarda değerler bulunduğunun görüldüğü, örneğin rayiç bilançoda değerinde değişiklik olabilecek maddi duran varlıklarda 6.289,97-TL maddi olmayan duran varlıklarda ise 809,60-TL tutarlarının yer aldığı, bu hesap grupları bakımından teknik bilirkişi incelemesi yapılması durumunda belirlenecek rayiç bedellerin -58.230.449,85-TL tutarındaki borca batıklığı kaldırmasına imkan bulunmadığı, hatta bilakis maddi olmayan duran varlıkların kural olarak rayicinin olmadığı şirketin maddi duran varlıklarında ise demirbaş bulunduğu ve demirbaşların değerinde bir artış meydana gelmeyeceği göz önüne alındığında bu incelemenin yapılması durumunda şirketin borca batıklığının daha da artacağının aşikar olduğu, bu sebeple, kaydi değerler üzerinden -.58.230.449,85-TL borca batık olan şirketin rayiç değerler üzerinden de borca batık olduğu konusunda kuşku bulunmadığı…” yönünde görüş bildirilmiş olup, ayrıntılı, denetime elverişli bilirkişi raporunda davacı şirketin borca batık durumda bulunduğu anlaşılmakla İİK 179 maddesi uyarınca iflasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı … A.Ş.’nin iflasına,
2-İflasın 19/09/2019 günü saat 13:49 itibari ile açılmasına,
3-İflasın açıldığının İstanbul İflas Müdürlüğü’ne ve … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere ile bildirilmesine,
5-İflas kararının iflas müdürlüğü tarafından ilanına,
6-İflas avansının iflas müdürlüğüne aktarılmasına,
7-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL’den peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile kalan 8,50-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı kararın davacı tarafa tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2019

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza