Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/366 E. 2019/177 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/366 Esas
KARAR NO : 2019/177

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : … Sigorta AŞ’ye … kasko poliçe numarasıyla sigortalı müvekkilinin malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 07/01/2018 tarihinde kazaya karıştığını, bu kaza neticesinde meydana gelen hasar miktarı kasko ekspertiz raporu ile kdv dahil olarak 37.001,15-TL tespit edildiğini, hasar miktarının fazla olması sebebyil emüvekkiline ait araç … olarak kayda geçtiğini, pert kaydının neticesinde müvekkilinin aracının rayiç değeri her ne kadar 110.000,00TL olarak tespit edilmişse de bu bedelin çok düşük olarak belirlediğini, bu sebeple müvekkilinin maddi zarara uğratıldığının açık olduğunu, davalı … şikkerit ile müvekkilinin arasında imzalanan mutabakatname ile aracın 73.000,00-TL bedelle dva dışı üçüncü bir şahısa satıldığını, kalan 37.000,00-TL davalı şirket tarafından müvekkilinin hesabına ödendiğini, piyasa araştırmaları ve … Hiz. Ltd. Şti. Tarafından tanzim ettirilen bilirkişi mütalaası ile müvekkiline ait aracın gerçek rayiç bedelinin 134.666,00-TL olduğu anlaşıldığı, söz konusu rapor içein 236,00-TL ücret ödendiğini, hasar sebebiyle ödenen bedel ile aracın gerçek rayiç değeri arasındaki 24.666,00-TL bedelin ve tespiti için ödenen 236,00-TL eskpertiz ücretinin ödenmesi için sigorta şirketine 22/03/2018 tarihinde ihtarname gönderildiğini, ancak ihtara cevap verilmediğini ve ödeme yapılmadığını, kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacağının en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmeme durumunda ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizili ile davalıdan tazminini, espertiz ücretinin ve yagırlama giderlerinin davalı tarafından müvkkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı … ile yapılan mutabakatname ile taraflar arasında akdedilen Kasko poliçesi 9. Maddesi “Rayiç değer Tespiti” bölümünde “Sigortalı araca ait rayiç değer; araç satışı yapılan internet siteleri, gazete ilanları, araç galeri satışları ve ikinci el yetkili satışları nezdinde yapılacak rayiç değer çalışması neticesinde, sigortalı aracın kilometresi, önceki hasar durumları, mekanik, kaporta ve boya/değişim onarım durumları da gözetilerek ve eksper raporu da dikkate alınarak … Sigorta tarafından belirlenecektir” hükmü düzenlendiğini, müvekkili şirket tarafından rayiç değerin tespit edilerek ödeme yapıldığını, … tarafından imzalanan mutabakatname ile “….. SİGORTA A.Ş ‘nin bu kazadan dolayı her ne adla olursa olsun hiçbir alacağımızın kalmadığını ve her türlü hukuk ve iddialardan vazgeçtiğimizi ve şirketin borcunu geri dönülmemek üzere kendi rızamla tamamen ibra eylediğimizi ve söz konusu hasar sebebiyle akte dayanılarak veya yasalar gereğince kendilerinden tazminat istemeğe hakkım olan-gerçek ve tüzel kişilere karşı sahip olduğum hakları … SİGORTA A.Ş’den S.S. tahsil ettiğim tazminat miktarına kadar devir ve temlik ettiği..” belirtildiğini, davacı tarafından imzalanan mutabakatın geçerli olduğunun açık ve net olduğunu, somut olayda yukarıdaki düzenlemelere uygun olarak müsteşarlıkça usul ve esasları belirlenen Eksper Atama ve Takip Sistemi üzerinden bir ekspertiz görevlendirilmesi yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından usulüne uygun şekilde görevlendirilen eksper tarafından hazırlanan raporda, davacının da kabulü ile hasar bedeli ve rayiç bedel belirlendiğni ve buna göre ödeme yapıldığını, davacı tarafından talep edilen 24.666-TL’lik hasar bedeli gerçeği yansıtmadığını, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından ödenen ekspertiz ücretinin makul giderler arasında yer alabilmesi için eksper veyahut bilirkişi atamasına ilişkin bilgilerin atama yapılmadan önce sigorta kuruluşu ile paylaşılması gerektiğni, tüm bu hususlara istinaden herhangi bir bildirimde bulunmaksızın doğrudan eksper raporu aldıran ve sigortacılığın temel ilkesi olan iyi niyet kurallarını ihlal eden başvuranın, eksper ücretinden sorumlu olacağı, izahtan vareste olduğunu, yapılan ödeme ile zarar karşılanmış olması nedeniyle haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
GEREKÇE
Dava 17.01.2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta sözleşmesine dayalı tazminat davasıdır.
28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Mezkur Kanun’un 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara dair davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Kanun’un görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceğine değinilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine dair olduğu, 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı olduğu ve 115. maddesi uyarınca mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davanın açıldığı 25.04.2018 tarihi itibariyle 6502 Sayılı Kanun’un yürürlükte olduğu, davacının tüketici olarak davalı ile sigorta sözleşmesi akdettiği ve iş bu sözleşmeye dayanarak davalıdan talepte bulunduğu, belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115//2. Maddelerine göre usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul TÜKETİCİ Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre yetkili ve görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılması yönünde karar ittihazına,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.12/03/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza