Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/348 E. 2022/577 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/348 Esas
KARAR NO : 2022/577

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/04/2018
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Davalı/Borçlu aleyhine … 28. İcra Müdürlüğü’nde … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatılmış olup işbu takibe davalı/borçlu tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz üzerine takip durmuştur. Davalı borçlunun itirazı haksız olup itirazında kötü niyetlidir. Davalı/borçlunun esasa ve fer’ilerine ilişkin yapmış olduğu itirazlarını kabul etmediğimizi belirtmek isteriz. Şöyle ki; Davalı/ borçlunun, … numarasına kayıtlı tesisatın bulunduğu adreste kaçak elektrik kullanımı yaptığı tespit edilmiştir. İşbu kullanımlar neticesinde bir (1) adet kaçak kullanım tahakkuk etmiş ve faturalandırılmıştır. İşbu faturalandırılan tahakkuk davalı borçlu tarafından tahsil edilmediğinden, faturaların tahsili amacıyla 25.04.2016 tarihinde … 28.İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi açılmıştır. Ancak Davalı/ borçlu tarafından takibe, borca itiraz edilmiş olup borcun tahsili sebebiyle açılan takip durmuştur. Ayrıca Davalı/ Borçlunun itiraz dilekçesi tarafımıza tebliğ edilmemiş olup, ilgili icra dosyasının incelenmesi sırasında itiraz dilekçesi tespit edilmiştir. Davalı borçlu TTK kapsamında Limited Şirket olduğundan işbu itirazın iptali davasında görevli mahkeme Ticaret Mahkemeleridir. Borçlu itirazında haksız olup kötü niyetlidir. İcra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz etmiştir. Sayın mahkemeniz takdiri ile oluşturulacak Bilirkişi heyet incelemesi neticesinde de, müvekkil şirket kayıtları incelenecek ve davamızın haklılığı sabit olacaktır. Bu nedenle usul ekonomisi gereğince biran evvel dosyanın Bilirkişi’ye tevdiine, borçlunun itirazının iptaline (asıl alacak ve faize itirazının iptaline), takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep zorunluluğu hasıl olmaktadır.
–fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla- davamızın kabulüyle, davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz eden boçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini….”talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap sunmamış olup, ancak icra takip dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi özetle şöyledir:
“….Öncelikle borç zamanaşımına uğramıştır. Zamanaşımı iddiasında bulunuyoruz. Adresimiz …’de olup adı geçen elektrik aboneliğini nedeniyle İstanbul icra dairelerinin ve icra mahkemelerinin yetkisini kabul etmiyoruz, yetkili irca dairesi Bakırköy icra dairelerinin olduğunu, o deneme ilişkin alacaklıya herhangi bir enerji bedeli borcunun bulunmadığını, borca ve ferilerine açıkça itiraz ettiklerini, talep edilen faiz oranı çok fahiş olup işletilen ve talep edilen faiz oranı ve miktarına itiraz ediyoruz…” şeklinde itirazda bulunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik tüketim bedelinden kaynaklanan tüketim borcunun tahsili ile başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.67.maddesine göre iptali talebidir.
İcra dosyasının celp edilip incelenmesinde özetle şöylerdir:”…Alacaklısı …A.Ş. tarafından, borçlu …Ltd. Şti., aleyhine 2.886,48-TL enerji bedeli, 2.704,82-TL gecikmiş gün faizi , 486,87-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 6.078,17-TL’nin icra takip tarihi olan 25/04/2016 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %16,80 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 25/04/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, duran icra takibin yapılan incelemede davacıya tebliğ edilmediği, davacının dava açtığı tarihte takibe itirazı öğrendiği kabul edilerek iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır….”
02/07/2019 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:”:…Davalı tarafından tutanağa konu adreste 28/09/2010 tarihinde sözleşmesiz elektrik kullandığı gerekçesiyle dava konusu tutanak tanzim edilmiştir. Tutanak içeriğinden sayacın kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında kaçak elketrik kullanım şartlarının oluşmadığı kullanılan elektriğn usulsüz elektrik kullanımı olduğu, dava konusu tutanağa istinaden tahakkuk ettirilen 2.886,48-TL tutarındaki kaçak tahakkukunun davalı şirket tarafından kullanılan sayacın 27/08/2008- 28/09/2010 tarihleri arasındakis 11640 Kwh – 5460 kwh =6180 kwh’lik tüketimi olduğu tespit edilmiştir. Tüketim Ekstre kayıtlarında tutanağa konu abonelikte 27/08/2008 28/09/2010 arasındaki dönemdeki tüm faturalarının ödenmiş oldukları anlaşılmaktadır. Faturaların ödenmiş oldukları Tüketim Ekstresinde ödendi evet e açıklaması ile anlaşılabilmektedir. Tespit edilenler doğrultusunda huzurdaki dava ve icra dosyası ile davacı kurumca davalı şirketten mükerrer talepte bulunulduğu kanaatine varılarak takip talebinde bulunulamayacağı kanaatine varılmıştır. Mahkemece aksi yönde karar verilecek olur ise bu durumda davalı şirketin mahalli kullanmaya başladığı tarihin dikkate alınması gerekeceği kanaatine varılarak takibin 2.432,11-TL asıl alacak + 2.279,05-TL işlemiş gecikme faizi + 410,23-TL faiz KDV’si = 5.121,39-TL üzerinden davalı adına devam etmesinin gerekeceğine…”dair görüş sunulmuştur.
10/03/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle şöyledir:”….Kök raporunundaki tespitler ve değerlendirmeler hakkında bir değişikliğin olmadığına…”dair ek görüş sunulmuştur.
26/04/2022 tarihli bilirkişi 2. Ek raporunda özetle şöyledir:”….Kök raporunundaki ve ek rapordaki tespitler ve değerlendirmeler hakkında bir değişikliğin olmadığına…”dair ikinci ek görüş sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında 28.09.2010 tarihli elektrik tedarik sözleşmesi akdedildiği, bu kapsamda davacı tarafından davalıya elektrik enerjisi satışı yapıldığı, 25.01.2010-28.09.2010 tarihleri arasında elektrik borcu tahakkuk ettirildiği, davacı tarafça ödenmediği iddia olunan faturalar ile gecikme faizi yönünden icra takibi başlatıldığı, alınan bilirkişi raporunda faturaların elektrik kullanımına ilişkin olduğunun tespit edildiği, davalı tarafından faturaların ödendiğine dair herhangi bir delil ibraz edilmediği, davacı tarafın kendi kayıtları doğrultusunda borcun ödenmediğini iddia ettiği, bu kapsamda itirazın haksız olduğu, gecikme faizi yönünden yapılan değerlendirmede ise, taraflar arasında akdedilen sözleşmede gecikme faizi talep edilebileceğinin kabul edildiği ancak faiz türünün belirtilmediği, davalının tacir olması sebebiyle uygulanacak faiz oranının avans faizi olduğu, buna göre her bir faturanın son ödeme tarihinden takip tarihine kadar avans faizi işletilmesi, anlaşılmış olup hükme esas alınan 26.04.2022 tarihli 3. ek raporda tespit edilen 2.432,11 TL asıl alacak 2.279,05 TL işlemiş faiz , 410,23 TL KDV olmak üzere toplam 5.121,39 TL miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile devamına, alacak likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından icra inkar tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davalı taraf alacak zaman aşımına uğradığını savunmuşsa da davaya konu alacağın 10 yıllık zaman aşımına tabi alacak olduğu ve 2016 yılında icra takibi yapıldığı mevcut icra takibinin zaman aşımı süresini kestiği anlaşıldığından zaman aşımı itirazın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
…28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 5.121,39TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatının ve kötü niyet tazminatının reddine,
2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 349,84-TL harçtan peşin alınan 103,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 246,04-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 5.121,39-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinde bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.219,70-TL’den (posta/tebligat/bilirkişi) kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 1.027,70-TL ile 144,90-TL ilk harç ve masraflar olmak toplam 1.172,60-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi.20/09/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza