Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/344 E. 2020/413 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/344 Esas
KARAR NO : 2020/413

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin lojistik ve taşımacılık sektöründe çalışan bir firma olduğunu, davalı şirketin 8 yılı aşkın bir süredir lojistik taşımacılığını yaptığını, davalı şirketin ürünlerinin dağıtımı ve müşterilere ulaştırılması için lojistik firmaları ile çalıştığını, müvekkili şirketin de bu firmalardan biri olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketin taşımacılık işlerini yaparken olası hasar durumları ve dorseler içinde yer alan gazlara zarar gelme ihtimaline karşı davalı şirkete dönem dönem teminat mektupları verdiğini, en son … Bank A.Ş. … Şubesinden verilmiş olan 40.000,00 TL değerinde kesin teminat mektubu, … Bankası A.Ş. … Şubesinden verilmiş olan 40.000,00 TL değerinde kesin teminat mektubu ve … A.Ş. … Şubesinden verilmiş olan 70.000,00 TL değerindeki kesin teminat mektuplarının davalıya verildiğini, bazı nedenlerden ötürü teminat mektuplarının sürelerinin uzatılamadığını ve müvekkilinin onayıyla paraya çevrildiklerini, davalının toplamda 150.000,00 TL’yi nakit teminat olarak elinde bulundurmaya devam ettiğini, müvekkili şirket ile davalının iş ilişkisinin Kasım 2014 tarihinde son bulduğunu, müvekkilinin davalıya ait dorseleri iade ettiğini, taraflar arasındaki iş ilişkisinin bitmesinden dolayı müvekkilinin davalıya vermiş olduğu 150.000,00 TL teminatın iadesini talep ettiğini ancak davalı tarafça teminatın iade edilmediğini, şifahi olarak müvekkiline şirkete karşı açılma ihtimali olan işçilik alacak davalarına karşı üst işveren sıfatıyla müdahil olacaklarından ötürü bu paraya 5 yıl boyunca el koyacaklarını bildirdiklerini, hiçbir hukuki dayanağa dayanmayan bu hareketin kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin bu durumdan dolayı bankalara borçlandığını, müvekkiline ait evin banka tarafından satıldığını, bakıma muhtaç özürlü çocuğu olduğunu, bu nedenle çokça borca girdiğini beyanla 150.000,00 TL’lik nakit teminatın işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete iadesine, manevi sıkıntılar dolayısıyla 20.000,00 TL manevi tazminatın ve şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın davalı şirketten tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını,16/01/2009 tarihinde imzalanan sözleşmenin 13/03/2015 tarihinde Kartal 2. Noterliğinden gönderilen fesih ihtarnamesi ile haklı olarak feshedildiğini, bu nedenle davacı tarafın her türlü dava açma süresinin dolmuş olduğunu, davacı Kemal Sancak’ın müvekkili ile imzalanan sözleşmenin tarafı olmadığından davada taraf ehliyeti olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin devamı sırasında davacı şirketin fiilen iş yapamayacak duruma gelmesi ve işi bırakması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, davacıların müvekkili şirkete vermiş olduğu taahhütlerin halen geçerliliğini koruduğunu, sözleşmenin feshedilmesinin davacının yükümlülüklerini ortadan kaldırmadığını, davacı şirketten alınan teminatların sadece dorselerle taşınan gazlara zarar gelme ihtimaline karşı alınmadığını, müvekkilinin İş Kanunu anlamında çalıştırdığı işçilere karşı ücret ve tazminat sorumluluğuna ait zamanaşımı sürelerinin dolmadığını, davacı firmaya kiralanan 7 adet dorsede hasarlar tespit edildiğini, bu hasarlar yetkili servis tarafından tamir edildikten sonra davacıya izafeten müvekkili tarafından muhtelif ödemeler yapıldığını, davacı şirketin sözleşmenin feshi nedeniyle müvekkiline iade ettiği ekipmanın tesliminden sonra araçların yapılan ilk fenni muayenesinde toplamda 15.610,22 TL eksik ve hasarlı parça tespit edildiğini ve söz konusu hasar bedelinin davacının teminatından mahsup edildiğini, yine davacının kullanımı esnasında araçlar hakkında müvekkiline gelen 490,00 TL’lik 2 adet fatura bedelinin de müvekkili tarafından ödenerek davacının teminatından mahsup edildiğini, davacı şirket yetkilisinin sözleşme nedeniyle sözde içine düştüğü maddi ve manevi sıkıntıya dayalı taleplerinin müvekkiline izafe edilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesi nedeniyle verilen teminat bedelinin iadesi ile söz konusu teminatın iade edilmemesi nedeniyle oluştuğu iddia edilen maddi ve manevi zararların tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, tarafların delilleri toplanmış, davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi tarafından inceleme yapılarak davalı tarafından yapılan ödemelerin ticari defterlerde kayıtlı olup olmadıkları, alacaktan mahsup edilip edilmedikleri, davalının, davacıdan alacaklı olup olmadığı ve teminatın iade koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda rapor tanzim edilmek üzere … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır. Talimat Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında 2009-2014 yılları arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu yıllar arasında davacı tarafından davalıya verilen hizmet karşılığı faturalar düzenlendiğini ve bir kısım tahsilatlar yapıldığını, faturaların ve tahsilatlatın bir kısmının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduklarını, davalı şirkete verilen hizmet karşılığı düzenlenen faturalarının defterlerde kayıtlı olduğunu ancak yapılan tahsilatların tamamının kayıtlı olmadığını, bu nedenle 31/10/2014 tarihi itibariyle davalı şirketin davacıya 675.714,50 TL borçlu göründüğünü, davacının davalı şirketten fatura alacağının bulunmadığını beyan ettiğini, bu nedenle gerçekte davalının borçlu olmadığını, davacının defterlerini usulüne uygun tutmadığını ve defterlerinin delil niteliği taşımadığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekiline davalı ile yapılmış sözleşme uyarınca açılan SGK nezdinde açılan işçi dosyalarını ve varsa hukuk davalarını bildirmek üzere süre verilmiş ve bu kez davalının ticari defterleri ile dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya mahkememizce oluşturulan bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; taraflar arasında 16/01/2009 tarihli karayolu ile sıvı doğalgaz taşıma sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmenin iki yıl süreli olduğunu ancak sürenin sona ermesinden önce taraflarca fesih bildiriminde bulunulmadığı için 16/01/2016 tarihine kadar uzadığını ve 13/03/2015 tarihinde davalı tarafından feshedildiğini, davacı tarafından gönderilen 30/12/2015 tarihli ihtarname ile teminat mektubu bedellerinin iadesinin talep edildiğini, davalı tarafça verilen cevap ile henüz mali, idari ve adli riskler tasfiye edilmemiş olduğundan sözleşme hükümleri gereğince teminatın iade edilemeyeceğinin beyan edildiğini, sözleşme uyarınca davacı sigorta teftişi yaptırıp ilişiksiz kağıdını getirmediği sürece teminatın iade edilemeyeceğini, davacı tarafından böyle bir kağıdın sunulmadığını ve tarafların ibralaşmadığını, davalının davacıya ait teminat mektubu tutarlarından 16.590,22 TL’lik kısmı tahsil etmeye hak kazandığını, dolayısıyla davacının iadesini talep edebileceği teminat mektubu tutarının 133.409,78 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında Karayolu İle Sıvı Doğalgaz Taşıma Sözleşmesi’nin akdedildiği, sözleşme ile davacı şirketin, davalının sıvı doğalgazını …’ın … doğalgaz tesisinden alarak bildirdiği adrese taşımayı üstlendiği, sözleşmenin süresinin 16/01/2011 tarihinden itibaren 2 yıl olduğu ancak taraflarca sözleşme bitim tarihinden 3 ay önce fesih talebinde bulunulmaması halinde 1 yıl süre ile uzayacağı, tarafların süresinde fesih beyanında bulunmamaları nedeniyle uzadığı, sözleşmenin 7. maddesi uyarınca davacının, taahhütlerinin garantisi olarak kendisine tevdii olunan ekipmanlarda her ne sebeple olursa olsun doğması muhtemel zarar ve ziyanlara, haksız fiil, akde aykırılık, sebepsiz zenginleşme vs. nedenlerle davalıya karşı doğabilecek her türlü borcuna teminat olmak üzere teminat vereceğinin, söz konusu teminatın sözleşmenin sona ermesi ve tarafların ibralaşması sonrasında iade edileceğinin, davacı tarafından kendisine teslim edilen ekipmanların aynı şekilde davalıya iade edileceğinin ve herhangi bir tamirat olması halinde bedelin davacı tarafından davalıya ödeneceğinin, aksi halde davacının teminattan kesinti yapacağının; 12. maddesinde davacının işle ilgili olarak işyeri dosyası açtıracağının ve işçilerin sigorta primlerini yatıracağının, eksik prim ödemesi veya ölçümleme sonucu çıkacak prim borçlarından dolayı SGK’nın davalıya rücu etmesi halinde rücu edilen bedelin davacının teminatından ödeneceğinin aksi halde davacının sigorta teftişi yaptırarak ilişiksiz kağıdını davalıya ibraz edeceği ve bu şartla teminatın iade edileceğinin kabul edildiği, davalı tarafından gönderilen 13/03/2015 tarihli Noter ihtarnamesi ile davacıya, fiilen işi yapamayacak hale gelmesi ve işi bırakması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğinin, fesih nedeniyle kendisine karşı yöneltilecek tüm sorumluluk ve yükümlülükler ile devam eden davalar nedeniyle tüm sorumluluk ve yükümlülüklerin yerine getirildiğinin belgelenmesi halinde teminatların iade edileceğinin, aksi halde teminatların zararlara mahsup edileceğinin bildirildiği, davacı tarafından davalıya gönderilen 30/12/2015 tarihli ihtarname ile, sözleşme gereği verilen ve nakit olarak devam eden teminatların 7 gün içerisinde iadesinin talep edildiği, davalının 12/01/2016 tarihli cevabi ihtarname ile, henüz mali, idari ve adli riskler tasfiye edilmemiş olduğundan teminatların iade edilemeyeceğini bildirdiği, iş bu dava ile, davacı şirket yönünden teminat bedellerinin iadesinin, davacı Kemal Sancak yönünden ise teminat bedellerinin iade edilmemesi sebebiyle oluştuğu iddia olunan maddi ve manevi zararların tazmininin talep edildiği, açıklanan sözleşme hükümleri uyarınca davacı şirket tarafından dosyaya sunulmuş SGK ilişiksiz belgesinin bulunmadığı, tarafların sözleşmenin feshi sonrasında ibralaşmadıkları, bu nedenle sözleşme sona ermiş olsa da bu aşamada davacı şirketin teminatın iadesini talep edemeyeceği, davacı şirket yönünden davanın zamansız (erken) açıldığı anlaşıldığından usulden reddine karar verilmiştir. Davacı Kemal Sancak yönünden yapılan değerlendirmede; davacı her ne kadar teminatlar iade edilmediği için maddi ve manevi yönden zarara uğradığını iddia etmiş ise de, davacının Karayolu İle Sıvı Doğalgaz Taşıma Sözleşmesi’nin tarafı olmadığı, bu sözleşme uyarınca davacı şirket tarafından verilen teminat bedelinin iade edilmemesi ile doğduğu iddia edilen zararlar arasında illiyet bağının bulunmadığı, davacının aktif husumetinin olmadığı, kaldı ki böyle bir zararın varlığı halinde dahi, henüz davalının teminatın iadesini sağlama yükümlülüğü bulunmadığından davalıdan talep edilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı 54,40 TL’nin peşin alınan 2.988,57 TL harçtan mahsubu ile kalan 2.934,17 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddolunan alacak üzerinden hesaplanan TL vekalet ücretinin davacı …Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddolunan maddi tazminat üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddolunan manevi tazminat üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.07/10/2020

Katip
E-imza

Hakim
E-imza