Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/342 E. 2018/463 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/342 Esas
KARAR NO : 2018/463

DAVA : Alacak (Sağlık Hizmeti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ : 03/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Sağlık Hizmeti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : müvekkilinin Batman’da bulunan özel bir hastane olduğunu, 13/09/2016 tarihinde davalılardan …(…) ‘in hastanede sezeryan yöntemi ile canlı bir erkek çocuk meydana getirdiğini, yapılan doğum ve tedavi masraflarından sonra hastane alacağının 164.880,00-TL’ye ulaştığını, davalı ebeveynine yapılan müracaat ile diğer davalı sigorta şirketine yapılan müracaat neticesiz kaldığından eldeki alacak davasını açtıklarını, bu nedenle davanın kabulü ile alacağın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP;
Davalılardan …(…) ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumetin sigorta şirketi olan diğer davalı şirkete yöneltilmesi gerektiğini, TTK 1409 Maddesine göre sigortacının bu masrafları karşılamak zorunda olduğunu, ayrıca davacı şirketi ile davalı sigorta şirketi arasında hastane hizmet sözleşmesi bulunduğunu, buna göre müvekkillerinin hastane para ödememesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin sigorta şirketi olmadığını, diğer davalılarla müvekkili arasında bir sigorta sözleşmesi bulunmadığını, yalnızca hastane ile hastane hizmet sözleşmesi bulunduğunu, sigorta poliçesinin üst limit içerdiğini, davacı şirketin hastane hizmet sözleşmesi gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin ödeme garanti bulunmadığını, sözleşme kapsamında olmayan kalemlerinde faturaya yansıtıldığını, SGK’dan talep edilmesi gereken kalemlerin dahi müvekkilinden talep edildiğini, dava dilekçesinde yatış tarihi konusunda da çelişkiler bulunduğunu, faiz başlangıç tarihinin yanlış belirtildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Hastane tedavi evrakları.
2-Hastane hizmet sözleşmesi.
3-Taraflar arasındaki e-posta yazışmaları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı ile davalılar …(…) ve … arasında şifai olarak akdedildiği iddia edilen sağlık hizmet sözleşmesi ile diğer davalı … arasında akdedildiği iddia edilen yazılı sağlık hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacağın tahsili davasıdır.
Bilindiği üzere 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/l bendi ile hizmet sağlayan ile hizmetten yararlanan arasında aktedilmiş her türlü sözleşme tüketici işlemi olarak açıkça sayılmıştır. Davalılar …(…) ve … kanun kapsamında bireysel olarak sağlık hizmetinden faydalanan tüketici, davacı da hizmeti sağlayan sağlayıcı olduğu iddia edilmektedir. Diğer davalı …’nin de sözleşme gereği tüketicilere 6098 Sayılı TBK’nın 129. Maddesine göre koruma sağladığı iddia edilen sağlayıcı konumundadır. Görüldüğü üzere somut uyuşmazlık kanun kapsamında kalan tüketici işleminden kaynaklanmaktadır. Aynı yasanın 73. maddesinde tüketici uyuşmazlıklarına tüketici mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir. Bununla beraber aynı yasanın 83/2. maddesi “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmü ile tüketici işlemlerinden kaynaklanan her türlü ihtilafın tüketici mevzuatına göre çözümleneceğini kesin hükme bağlamıştır. Yasanın bu 83/2. Maddesi bir tarafın tüketici konumunda olduğu, her türlü işlemin özel mevzuatında, yani TTK’da sigorta hukukundan kaynaklansa bile tüketici hukukunun uygulanacağını vurgulamıştır.
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesine göre, görev kamu düzeninden olup resen nazara alınması gerektiğinden, aynı yasanın 115/2. maddesine göre davanın usulden reddine ve 20. maddesine göre dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115//2. Maddelerine göre usulden Reddine,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre yetkili ve görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılması yönünde karar ittihazına,
Dair; Taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi 03/05/2018

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza