Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/320 E. 2020/658 K. 04.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/320 Esas
KARAR NO : 2020/658

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 04/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı …, … 13. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında müvekkilinden teminat amaçlı alınan, kambiyo seneddi vasfına haiz olmayan ve teminata konu borcun ödenmesi nedeniyle bedelsiz kalan senetlerle müvekkili hakkında haksız icra takibi başlatıldığını, esasında takibe konu senetler teminat senedi olup kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını, müvekkili senetler karşılığında mal, hizmet ya da nakden bir ödeme almadığını, davacı müvekkili ile davalı … ve … arasında … plaka sayılı … kat numaralı halk otobüsünün satın alınması ve işletilmesi konusunda ortaklık tesis edildiğini, söz konusu otobüsü alabilmek için müvekkili … tarafından … Bankası … Şubesinden 150.000-TL kredi çekildiğini, müvekkili davaya konu … Bankası … Şubesinden 150.000-TL bedelli krediyi vadesinde ödediğini, banka kredisi müvekkili tarafından ödenip, borç sona erdiğine göre müvekkili tarafından verilen teminat senetleri de bedelsiz kaldığını, kredi borcu ödendikten sonra 15/02/2011 tarihinde davalılarla yapılan protokolle müvekkili …’a ait 10 adet senedin bedelsiz/geçersiz kaldığı ve davacı müvekkili ile davalıların ve dava dışı kişilerin bir birinden her hangi bir hak ve alacağı kalmadığı hüküm altına alındığını, ancak senetler müvekkile iade edilmediğini, müvekkili davalıdan senetleri kendisine iade etmesini istediğinde ise sürekli oyaladığını, ancak senetler kendisine iade edilmediğini, daha sonrasında ise aralarında ortaklık sona erdiğini, … 13. İcra Müdürlüğü … esas sayılı takibine karşı öncelikle … 4. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyası ile senetlerin teminat senedi olduğu ve bedelsiz kaldığı iddiası ile takibin iptali istemli dava açıldığını, dava kabul edilmiş ise de Yargıtay temyiz aşamasında “senetlerin teminat senedi olduğu iddiasının İİK 169/a maddesinde belirtilen nitelikte bir belge ile kanıtlanamadığı” gerekçesi ile yerel mahkeme kararının bozulduğunu, dava sonuçlanıncaya kadar teminat karşılığında takibin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile … 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibin iptaline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminat hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmediğini, davalı müvekkiline gönderilen dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmediğini, davacı … 13. İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasının takibe konulmasından sonra menfi tespit davası açıldığını ve borçlu olmadığının tespitini ve takibin iptalini istediğini, söz konusu icra dosyasına ait borç taraflarınca tahsil edildiğini, davacı, otobüs alabilmek için … Bankası … Şubesi’nden 150.000-TL kredi çektiğini, otobüsün işletilmesi ve kredi ödemeleri kendisi tarafından yapılacağından davalının isteği üzerine lehtarının davalı … olduğu her biri 3.216-TL bedelli 10 adet senet düzenlediğini iddia ettiğini, bu iddia çelişki içermekte olup hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı dosyaya yalnızca protokollerin suretlerini sunduğunu, protokol tarihlerinden uzunca bir süre geçtiğinden müvekkilice içerikleri hatırlanmadığını, ıslak imzalı hali sunulmadığından da taraflarınca imza incelemesi yapılamadığını, takibe konu senetlerin üzerinde teminat senedi olduklarına dair bir ibare bulunmadığını, arz edilen ve mahkemece re’sen dikkate alınacak sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; usulsüz tebligatın ön sorun olarak incelenmesine ve cevap dilekçesinde kabul edilerek davalıya tebliğine, davacıya müzekkere çıkartılarak davaya sunduğu protokollerin aslının istenmesine, davanın istirdat davası olarak görülmesine, davanın reddine, davacının %20 aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-… 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası.
2-Mahkememizce alınan … tarafından sunulan 09/09/2020 tarihinde duruşmada alınan tanıklık beyanı.
3-Mahkememizce alınan … tarafından sunulan 06/11/2020 tarihinde duruşmada alınan tanıklık beyanı.
4-… 20.İş Mahkemesi … E…. karar sayılı kararı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; teminat amacıyla verildiği iddia edilen bono sebebiyle başlatılan icra takibine konu borç nedeniyle İİK 72. maddesine göre davacının davalıya borcu olmadığı iddiasından kaynaklı menfi tespit talebi olup dava devam ederken, bahse konu borç ödenmekle, talep istirdat talebine dönmüştür.
İddiaya göre takibe konu senet bedelsiz olup, teminat amaçlı olarak davalıya verilmiştir. Davacı davasını tanık ile ispat etmek istemiş davalı ise iddianın miktar itibari ile tanıkla ispat edilemeyeceğini, senede karşı senetle ispat kuralının bulunduğunu ve tanık dinlenmesine muvafakat etmediğini beyan etmiştir.
Bilindiği gibi, 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun;
1)”İspat hakkı” kenar başlıklı 189. maddesinin üçüncü fıkrasında, “(3) Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat olunamaz.”,
2)”Kanunda düzenlenmemiş deliller” kenar başlıklı 192. maddesinde, “(1) Kanunun belirli bir delille ispat zorunluluğunu öngörmediği hâllerde, Kanunda düzenlenmemiş olan diğer delillere de başvurulabilir.”,
3)”Senetle ispat zorunluluğu” kenar başlıklı 200. maddesinde, “(1) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
(2) Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir.”,
4)”Senede karşı tanıkla ispat yasağı” kenar başlıklı 201. maddesinde, “(1) Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.”,
5)”Delil başlangıcı” kenar başlıklı 202. maddesinde,
“(1)Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.
(2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.”,
6)”Senetle ispat zorunluluğunun istisnaları” kenar başlıklı 203. maddesinin birinci fıkrasının “a” bendinde “(1) Aşağıdaki hâllerde tanık dinlenebilir:
a)Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemler.”,
Hükümlerine yer verilmiştir.
Temelde teminat amaçlı olarak senet devri bir inanç işlemidir. Kanunlarımızda, inançlı işlemi düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Bir senedin teminat olarak verildiği ise senet üzerinde “teminat” ibaresinin yazılması ile mümkündür ancak İnanç işleminden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde ve ayrıca yazılı delil başlangıcı olması durumunda iddianın tanıkla desteklenebileceği münhasıran belirtilmiş olmakla, iddianın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı tarafın elinden çıkmış (inanılan tarafından el ile yazılmış fakat imzalanmamış olan bir senet veya mektup, daktilo veya bilgisayarla yazılmış olmakla birlikte inanılanın parafını taşıyan belge, usulüne uygun onanmamış parmak izli veya mühürlü senetler gibi) yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge varsa iddia“tanık” dahil her türlü delille ispat edilebilir. Yazılı delille veya yazılı delil başlangıcı yoksa inanç sözleşmesinin ikrar, yemin gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır.
Bu bilgiler dahilinde, dosya içerisinde, 15/02/2011-11/02/2011-20/02/2010 tarihli protokollerin bulunduğu anlaşılmakla, protokde tanık olarak imzası bulunanların tanık olarak dinlenilmesine karar verilmiş olmakla, davacı tanıkları dinlendiğinde, tanık …, beyanında ” ….Ben davacıya da davalıya tanırım, ikisi de benim amca çocuğumdur, davacı ile davalı ortak bir araç ( halk otobüsü) işletmek için bir anlaşma yaptılar ve bunun için bankadan kredi çekildi, bu kredi taraflarca ortak ödenecekti, herkesin payına düşen bir miktar vardı, esasen kredi çekildikten sonra herkes payına düşen kredi miktarını ödedi, … ile … kardeştir ve bildiğim kadarıyla kasaları da tektir, her ne kadar kağıt üzerinde otobüs işletme işini ve bu ortaklığı … ile … yapmış gibi görünse de esasen bu ortaklık …, … ve … arasındaydı dolayısıyla … …. ortak olduğu için … imzaladığı senetlerdeki lehtar … yazıldı, senetler imzalanırken de ben tarafların yanındaydım, … ile … ortak olduğu için biz bu hususa o zaman dikkat etmemişiz, imzalan senetler de taraflar otobüs işletmesi için kredi çektikleri için eğer Kezban kendi hakkına düşen kredi bedelini ödemeyemezse teminat olması için düzenlenmişti, fakat herkes kendi hakkını düşen kredi hakkını ödedi, sonrasında tarafların ortaklığı bozuldu, otobüs satıldı, borçlar ödendi, kredi de temizlendi, tarafların büyüğü olduğum için bu teminat senetleri de bendeydi, fakat o sırada … eşi … ile … otobüste çalıştığı için iş mahkemesinde dava açacağını ve hizmet tespiti isteyeceğini söyledi, bunun üzerine biz oturup konuştuk, … dava açmaması halinde senetlerin yırtılacağını dava açması halinde ise ben senetleri lehtarına vereceğimi söyledim, Sürmeli dava açınca bu konuda da daha önce konuştuğumuz için ben elimdeki senetleri …verdim, … senetleri icra takibine koymuş, … sadece davaya konu otobüste değil davalılara başkaca münibüslerde de çalışmış, 21/02/2010 tarihli ve 15/02/2011 tarihli, 01/07/2009 tarihli , 09/01/2011 tarihli belgeler le göstermiş olduğunuz imzalar bana aittir, senet bedelleri hatırladığım kadarıyla 3 bin 200 küsürdü, her ne kadar banka krediden çekilmiş ise de taraflar birbirine de kefil olduğu için Kezbanın hakkının da davalılarca ödenmesi ihtimaline binaen Kezban teminatı davalılara verdi, kredi bankadan çekildi, krediyi çekin Kezbandı kefil ise davalılardı, tanıklık ücreti talebim yoktur…”beyanında bulunmuş ve beyanını yemin altında vermiştir.
Diğer tanık … ise, ” Davacı ve davalılar tanık hepsi benim amca çocuklarım olurlar benim bildiğim kadarıyla davacı ve davalılar arasında bir otobüs ile ilgili ortaklık oluştu bu ortaklık nedeni ile bir kredi çekildi kredi resmi olarak kezban adına çekilmişti. Fakat kredi ödemeleri ortaklıktaki …, … ve … tarafından yapılacaktı herkes kendi payına düşeni ödeyecekti. … krediyi ödeyememe ihtimaline binaen … senet alındı ben senetleri de bizzat görmüştüm daha sonra ortaklık bitince tarafların birbirinden hak ve alacağı kalmadığına dair protokol imzalandı 15/02/2011 tarihli fotokopisini göstermiş olduğunuz protokol doğrudur altındaki … olarak gösterdiğiniz isim ve imza bana aittir senetler güvence olarak … da idi bahsettiğim … davalı … değil şahit olarak protokolde bulunan …dır. Şahit olarak ptokolde imzası bulunan …a bırakılmasının sebebi her iki tarafın amca çocuğu olmasından mütevellit senetin tarafsız birinde olması düşüncesindendir. Ben bizzat tarafların uzlaştırılması için aracı oldum fakat tarafları uzlaştıramadım çünkü davacı … eşi iş mahkemesinde dava açacağını söyleyince uzlaştırma olmadı şahit olan … senetleri lehtar olan …a verdi ve senetler de icraya kondu Ben senetleri bizzat şahit …da gördüm fakat imzalanırken görmedim. Bahsettiğim senet 3.200 TL küsürdü tam miktarını hatırlamıyorum protokolde imzası bulunan … davalı olan …dır davalı … protokolde şahit olarak bulunmakdır çünkü araç … adın kayıtlı idi … ile … kendi aralarında haricen ortaktır tanıklık ücreti talep etmiyorum….”şeklinde beyan vermiş ve beyanı yemin altında alınmıştır.
Buna göre tüm dosya kapsamına göre, tarafların, otobüs işletmek için aralarında ortaklık gerçekleştirdikleri ve bununla ilgili bankadan davacı …’ın kredi çektiği, davalının bu kredi için kardeşi ile birlikte kefil oldukları, kredinin ödenerek kapatıldığı ve bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, bu kredinin kefili davalı olduğundan, davacının krediyi ödeyememesi halinde, kefillerce ödenmesi ihtimaline binaen davacıdan teminat amaçlı senet alındığı, temelde bu senedin icraya konmasının sebebinin ise, davacının eşinin davalılara husumet yönelterek İş Mahkemesinde açmış olduğu dava olduğu anlaşılmakla, davaya konu senedin bedelsiz olup, teminat amaçlı olarak davalılara verildiği ve icra tehdidi altına ödeme yapıldığı anlaşıldığından, davacının istirdat talebinin kabulü ile ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE, … 13. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile dava istirdat davasına dönmekle 57.885,18-TL’nin 02/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 3.954,13-TL harçtan peşin alınan 616,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.337,63-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 8.325,07-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 616,50-TL ilk harç ve masraflar, 185,30-TL posta ile tebligat masrafı olmak üzere toplam 801,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/12/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza