Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/314 E. 2018/1082 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/325 Esas
KARAR NO : 2018/905

DAVA : İflas
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 27/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin 2813 sayılı …’nun Kuruluşuna İlişkin Kanun ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ve diğer mevzuatla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere kurulan kamu tüzel kişisi olduğunu, müvekkilinin … tarafından … Ltd. Şti. Aleyhine … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. esas sayılı dosyası üzerinden 30/12/2009 tarihinde ihtiyati haciz talepli olarak alacak davası açıldığını, ihtiyati haciz talebinin reddedildiğini, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2011 tarihli 2009/810-2011/549 E.K. sayılı ilam ile 417.765,66-TL ve 2.874,00-TL’nin dava tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar avans faizi ile birlikte davacı tarafından müvekkili kuruma ödenmesine, 6.134,60-TL ve 2.914,20-TL masraf ve 26.395,58-TL vekalet ücretinin karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müvekkili kurma ödenmesine karar verildiğini, ilgili ilamın müvekkiline 02/02/2012 tarihinde tebliğ edildiğini, 26/01/2012 tarihli ticaret sicil gazetesinde şirketin tasfiye halinde bulunduğu ve tasfiye memuru olarak şirketin çoğunluk hissesine sahip ortağı ve müdürü olan …’ın atandığı ilanının yer aldığını, ilgili ilamın 13/02/2012 tarihinde … 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden icraya konulduğunu, tasfiye memuru alacaklıların alacaklarını alabilmesi çiin Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilen adrese yapılan tebligatlarını bilinçli olarak iade ettirerek bu alacak yokmuş gibi davrandığından ve üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmediğinden haciz yolu ile yapılan ilamlı takibin İİK’nun 43. maddesi uyarınca iflas yolu ile takibe çevrildiğini belirterek teminatsız olarak iflas talebin kabulü ile tasfiye halinde … Şti.’nin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 177. maddesine dayalı olarak borçlu şirketin iflasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce … 5. İcra Müdürlüğü’nün … (… eski esas) esas sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; alacaklı “…” tarafından borçlu “… Ltd. Şti.” aleyhine … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/810 esas 2011/549 karar sayılı 12/12/2011 karar tarihli ilamı dayanak gösterilerek 420.639,66-TL asıl alacak, 140.654,62-TL işlemiş faiz ve 35.444,38-TL ilam yargılama gideri olmak üzere toplam 596.738,66-TL’nin tahsili talebi ile 13/02/2012 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığı, ilamlı takibin İİK’nun 43 maddesi uyarınca iflas yolu ile takibe çevrildiği, icra-iflas ödeme emri tebligatlarının borçlu şirketin adresine çıkartılmış olduğu, anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı şirketin ticaret sicil dosyası getirtilmiş, incelenmesinde … sicil numarası ile kayıtlı olduğu, 02/01/2012 tarihli ortaklar kurulu kararı gereğince şirketin ticari faaliyetlerine devam edemeyeceğinden şirketin tasfiye edilmesinin ve tasfiye memuru olarak …’ın seçilmesine karar verildiği, anılan ortaklar kurulu kararının 20/01/2012 tarihinde tescil edildiği ve 20/02/2012 tarihinde sicil gazetesinde ilan edildiği anlaşılmıştır. Ticaret sicil gazetesinde ilan edilen hususlar herkese karşı hüküm ifade eder. Borçlu şirketin tasfiye memuru … tarafından temsil edilmesi nedeni ile icra dosyasınndaki tüm tebligatların tasfiye memuru …’a tebliği gerekmektedir. Somut olayda icra-iflas ödeme emri tasfiye memuru …’a tebliğ edilmemiştir. İcra-iflas ödeme emri kesinleşmemiş olduğundan davacının İİK 177 maddesi uyarınca açmış olduğu iş bu davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harç peşin alındığından bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK333 maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/10/2018

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza